www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 04-11-2007, 01:41 PM   #1
parlayan güneş
Geçerken Uğradım
 
Üyelik Tarihi: Mar 2007
Yaş: 34
Mesajlar: 99
Teşekkür Etme: 1
Thanked 15 Times in 12 Posts
Üye No: 37912
İtibar Gücü: 1362
Rep Puanı : 760
Rep Derecesi : parlayan güneş is on a distinguished roadparlayan güneş is on a distinguished roadparlayan güneş is on a distinguished roadparlayan güneş is on a distinguished roadparlayan güneş is on a distinguished roadparlayan güneş is on a distinguished roadparlayan güneş is on a distinguished road
Cinsiyet :
Varsayılan Mukaddes Emanetler Sergisi’ne gitmez olaydım!..

Mukaddes Emanetler Sergisi’ne gitmez olaydım!..

11.04.2007
SERVET KABAKLI
[email protected]



--------------------------------------------------------------------------------

SULTANAHMET’TEKİ Türk İslâm Eserleri Müzesi’nde (İbrahim Paşa Sarayı’nda) açılan “Bir Kul, Bir Resûl” adlı “Mukaddes Emanetler Sergisi”ne, açılışının ikinci günü gittim, gitmez olaydım. Çünkü gittiğime, gideceğime bin pişman oldum. Neden mi? Müsaade buyurun da anlatayım.

Gönülleri Peygamber sevgisiyle dolu aziz dostlarım, ben bilir ve inanırım ki alemlere Rahmet olan Peygamberimiz’e ait eşyalar, her nerede sergilense ve o eşyaları ziyaret edenler salavat getirseler, o Mübârek de ruhen orada olur. İşte ben bu duygularla abdest aldım, manen ve edeben kendimi O’nun huzuruna çıkmaya hazırlayıp salavat getirerek, dualar okuyarak bu sergiye gittim. Sağdan başlayıp daha bir iki eser görür görmez, beynimden vurulmuşa döndüm.

“Hz. Ali (ra) Efendimize atfedilen Kur’ân”, “Hz. Osman (ra) Efendimize atfedilen Kur’ân” gibi iki önemli eserin ardından, bir bakıyorsunuz üzeri camla kaplı bir masanın üzerinde üç tane daha Kur’ân var... “Nedir bunlar, hangi tarihte yazılmış, hattı kime ait?” diye meraklanırsanız, cevabını boşuna ararsınız. Sadece bilgisayardan alelusul çıkarılmış bir kâğıdın üzerinde şu notu okuyorsunuz:
“Hz. Muhammed (sav) Allah’ın Elçisidir.”

Amennâ, zaten biz de bu imanla geldik de bu önemli eserlerin ne olduğunu açıklamak için bu ifade yeterli mi?

Kaside-i Bürde nedir?..

Biraz ileriye gidiyorsunuz, nefis bir hatla, bir kâğıt mı, deri mi, ne olduğunu bilemediğim (cahilliğimi mazur görün) şahane bir şey üzerine yine alelâde bir kâğıda “Kaside-i Bürde” notu düşülmüş.

Çok affedersiniz, ne demek bu? Ne demek Kaside-i Bürde? Oraya gelen kaç kişi bilir Kaside-i Bürde’yi? Çıkın sokağa 100 kişiye sorun, kaç tane bilen çıkacak, bir bakın!

Be hey akıllılar; “Bu kaside, İslâm’dan önce şiirleri Kâbe duvarına asılan o meşhur yedi askı şairlerden biri olan Züheyr’in oğlu Ka’b’a, yani Ka’b bin Züheyr aittir. Kaside de geçen; ‘Resûlullah, her şeyin kendisiyle aydınlandığı bir nurdur / Kötülüğü yok etmek için çekilmiş Allah’ın kılıçlarından bir kılıçtır’ şeklindeki ifadeleri çok beğenen Peygamber Efendimiz, hemen bürdesini, yani hırkasını şaire hediye etmiştir. O yüzden bu kaside, Kaside-i Bürde olarak meşhur olmuştur” diye çok kısa bir bilgi vermeniz gerekmez miydi? Bırakın bu kadar bilgiyi, ayrıca bir kulaklıkla bu son derecede önemli kaside hakkında Türkçe ve İngilizce en az 5 dakika sürecek bir açıklama şart değil miydi?..

Birkaç adım sonra Sevgili Peygamberimiz’e ait bazı eşyalar görüyorsunuz. Fakat yazılar o kadar küçük ve sizi o kadar uzakta tutuyorlar ki, ne olduklarını ne okuyabiliyor, ne de haklarında bilgi sahibi olabiliyorsunuz.

Elinizde dürbünle gitmeniz lâzım.

Artık canınız öylesine sıkılıyor ve ruhunuz öylesine daralıyor ki diğer mukaddes emanetleri göremez oluyorsunuz. Arada gözünüze “tılsımlı gömlek”, “tılsımlı fes” gibi ifadeler ilişiyor. Ama bunlara hiçbir mânâ veremiyorsunuz. Çünkü “tılsımlı” ne demek ve niçin “tılsımlı” oldukları konusunda hiçbir bilgi yok. Bu “tılsımlı” eşyalara orada neden ve hangi maksatla yer verildiği meselesini burada tartışmak bile istemiyorum.

Serginin 4 sayfalık broşürünün arka sayfasında bir teşekkürnâme var. Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ve Bakanlık Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa İsen dostlarımız başta olmak üzere, birçok kurum ve kişiye teşekkür edilmiş. Görünen o ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Kültür AŞ, KİPTAŞ, Ulaşım Aş ve diğer bazı kuruluşlar da maddeten katkıda bulunmuşlar. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, birçok vakfın, belli başlı müzelerimizin ve böylesine güçlü şirketlerin desteğiyle hazırlanan “Bir Kul, Bir Resûl” sergisi, maalesef fiyaskonun ta kendisidir.

Köy imamı yapsaydı...

Azîz gönüldaşlarım, bu sergiyi gezerken hissettiğim hâyâl kırıklığını ve acıları dile getirmek istesem, bu koca gazete sayfası yetmez. Fakat ben bu sergiyi açanlara sadece şunları söylemekle yetinmek istiyorum:
Daha önce bir Picasso sergisine gittim, eserlerini anlamakta çok zorlandığım elin dinsiz komünistinin hayatı ve yapıp ettikleri hakkında bilip öğrenmediğim bir şey kalmadı desem yeridir. Bir Rodin sergisine gittim, aynı şey... Son olarak bir Cengiz Han sergisini gezip dolaştım, bütün Moğol tarihi, Moğol sanatı ve bu arada Budizm hakkında da önemli bilgiler verildiğine şahit oldum. Çünkü en az 40 ilâ 50 önemli eserin önünde kulaklık işareti vardı ve ben kulaklıkları açtığımda, düzinelerce sayfa okuyarak edinemeyeceğim bilgileri dinledim.

Şu an dünyada en az bir buçuk milyar seveni bulunan, İki Cihan Serveri Hz. Muhammed efendimizi, siz elin Picasso’su, Rodin’i veya Cengiz Han’ı kadar bile tanıtamıyorsanız, açmayın böyle sergileri!.. Eğer Türkiye’nin en ücra köyündeki bir imama, Sultanahmet gibi turistik bir meydanda böyle bir sergi açma görevi verilseydi, yeminle söylüyorum bu sergiden çok daha güzelini yapardı.

Böyle bir sergiyi gezen bir turistin de, içimizdeki bazı dinsizlerin de “Aaa! İslâm’ı ve Peygamberini nasıl da yanlış biliyormuşum!” diyerek çıkması gerekirdi oradan. Örnek alınacak birçok sergi gözler önünde iken, en azından uzmanlarına bile sormadan açtığınız ve heder ettiğiniz bu sergiden dolayı yazıklar olsun sizlere!
parlayan güneş çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
DTP’li Halis: Aleviler o iftar yemeğine gitmez TυяKѕ™ Eskiler (Arşiv) 0 01-05-2008 10:02 PM
Kutsal Emanetler GooD aNd EvıL Eskiler (Arşiv) 0 10-03-2007 05:28 PM
YÜce Rabbİmİzİn Esma-ul HÜsnasina Ve Mukaddes DeĞerlerİmİze Gereken Ta’zİmİ (saygiyi) parlayan güneş Eskiler (Arşiv) 0 04-11-2007 12:04 PM
‘Orijinal ambalajında’ fotoğraf sergisi CaKaLBoT Eskiler (Arşiv) 0 12-07-2006 06:11 PM
Kutsal Emanetler Stinq Eskiler (Arşiv) 3 10-08-2006 11:44 AM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:35 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.