"27 Nisan'dan sonra borsa % 12 düştü" 2 temmuz

[Nǿ ŦΞДЯ™]

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığı'nın 27 Nisan bildirisinden sonra borsanın yüzde 12 oranında değer kaybettiğini söyledi. Erdoğan bildiri nedeniyle askere ''kırgın ve dargın'' olmadığını söyledi.

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ile Ankara temsilcisi Enis Berberoğlu'nun sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanı Ali Babacan ile bir durum değerlendirmesi yaptıklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, "Türkiye ile benzer konumdaki piyasalar yüzde 10 arttı. 27 Nisan gerginliği olmasaydı bugün borsa endeksi 50 bini aşardı. Oysa diğer ülkelerde artarken Türkiye'de endeks yüzde 2 düştü. Yani yüzde 12 kaybımız oldu" dedi.

Erdoğan, ekonominin etkilendiğini Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a da söylediğini belirtti.

İktidara gelmeleri halinde kabinede değişiklik yapılacağını söyleyen Başbakan, "Neden açıkça 'Abdullah Gül cumhurbaşkanı adayımız' demiyorsunuz?" sorusuna, "Yeni dönemde sayılara bakacağız. Ama böyle bir süreçte Abdullah Bey'in takdirini de önemserim. 'Kesin kararınızı verdiniz mi?' diye sorarsanız. Karar yok" yanıtını verdi.

GENELKURMAY'DAN "SERT" UYARI

Genelkurmay Başkanlığı, 27 Nisan'da internet sitesi aracılığıyla "sert" bir açıklama yapmıştı.

Açıklamada, son günlerde, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne çıkan sorunun, laikliğin tartışılması konusuna odaklanmış durumda olduğu belirtilerek, ''Bu durum, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından endişe ile izlenmektedir. Unutulmamalıdır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri bu tartışmalarda taraftır ve laikliğin kesin savunucusudur” denilmişti.

Genelkurmay’ın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri yapılmakta olan tartışmaların ve olumsuz yöndeki yorumların kesin olarak karşısındadır, gerektiğinde tavrını ve davranışlarını açık ve net bir şekilde ortaya koyacaktır. Bundan kimsenin şüphesinin olmaması gerekir" ifadesi yer almıştı.

Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan basın açıklamasında, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, başta laiklik olmak üzere, temel değerlerini aşındırmak için bitmez tükenmez bir çaba içinde olan bir kısım çevrelerin, bu gayretlerini son dönemde artırdıklarının müşahade edildiği ifade edilmişti.

Açıklamada, “Uygun ortamlarda ilgili makamların, sürekli dikkatine sunulmakta olan bu faaliyetler; temel değerlerin sorgulanarak yeniden tanımlanması isteklerinden, devletimizin bağımsızlığı ile ulusumuzun birlik ve beraberliğinin simgesi olan milli bayramlarımıza alternatif kutlamalar tertip etmeye kadar değişen geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Bu faaliyetlere girişenler, halkımızın kutsal dini duygularını istismar etmekten çekinmemekte, devlete açık bir meydan okumaya dönüşen bu çabaları din kisvesi arkasına saklayarak, asıl amaçlarını gizlemeye çalışmaktadırlar” denilmişti.