Abe'nin ABD Ziyareti ve Seks Köleleri Sorunu/15 Temmuz

[WrAtBoY]

Japonya Başbakanı Abe Shinzo, ABD’ye ilk resmî ziyaretini geçen hafta gerçekleştirdi. Ziyarette öne çıkan konulardan biri de II. Dünya Savaşı sırasında Japon askerlerine hizmet etmek üzere kaçırılıp seks kölesi olarak çalıştırılan ‘Rahatlatma Kadınları’ (Comfort Women) sorunu oldu.

İLGİLİ YAZILAR

*Füze Kalkanı Bunalımı

Japonya Başbakanı Abe, ziyaretinin ilk günü olan 26 Nisan’da ABD Cumhurbaşkanı George W. Bush’a seks kölesi olarak çalıştırılan kadınların sıkıntılarını anladığını belirtmiş ve “düşürüldükleri zor durumdan dolayı” özür dilemiştir. Halbuki kendisi geçtiğimiz Mart ayı başında “esir alınan Asyalı kadınların askerî genelevlerde zorla çalıştırılmalarında, ordunun ve hükümetin rolü olduğuna dair kanıt bulunmadığını” ifade etmiş ve bu nedenle Güney Kore ve ABD dahil olmak üzere birçok ülke tarafından eleştirilmişti. Bu nedenle, Abe’nin ABD’deki özür dilemesi, aslında bu eleştirilerin yumuşatılması için yapılmış diplomatik bir taktik olarak yorumlanmıştır.



Abe’nin açıklamalarına karşı en büyük tepkiyi Güney Kore göstermiştir. ‘Rahatlatma Kadınları’ konusu, Japonya ve Güney Kore arasında yıllardır çözümlenemeyen ve siyasi gerginliğe neden olan bir sorundur. Esir alındıklarında çoğu 12-20 yaşları arasında olan 200. 000’i aşkın Asya kökenli kadının yüzde 80’inin Koreli olduğu iddia edilmektedir. Güney Kore’nin 1990’ların başlarından beri Japon Hükümeti’nden resmen özür dilemesi doğrultusundaki talepleri ve bunların cevapsız kalması iki ülke ilişkilerini olumsuz bir şekilde etkilemiştir. 1993 yılında Japonya Devlet Bakanı Yohei Kono, “kadınların genelevlere zorla götürüldükleri” iddiasını kabul etmiş ve “samimi olarak” özür dilemiştir. Fakat bu özür Japonya Parlamentosu tarafından reddedilmiştir. Hatta bugünlerde bazı Japon milletvekilleri, bu özrün geri çekilmesi yönünde taleplerde bulunmaktadırlar. Sonuç olarak, uluslararası toplumun baskılarına rağmen Japonya resmî yollardan özür dilemeyi hâlâ reddetmektedir.

Bu konuda çalışmalar yapmak üzere Güney Kore’de 16 Kasım 1990 tarihinde ‘Japon Askerleri İçin Seks Köleliği Yaptırılan Kadınlar Kore Konseyi’ (The Korean Council for Women Drafted for Military Sexual Slavery by Japan) olarak adlandırılan bir örgüt kurulmuştur. Soruna çözüm getirilmesi için aktif olarak faaliyet gösteren bu örgütün amaçları arasında Japonya Hükümeti’nin ‘Rahatlatma Kadınları’ konusunun bir suç olduğunu kabul etmesi, hayatta olan eski seks kölelerine tazminat ödenmesi ve sorumluların saptanarak cezalandırılmaları gibi konular yer almaktadır.

ABD de Güney Kore’nin bu çabalarını desteklemektedir. ABD Kongresi’nde, Demokrat Parti üyesi Senatör Michael Honda’nın girişimi ile, Japon Hükümeti’nin resmen özür dilemesi talebini içeren bir kararın yasalaştırılmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir. Honda’nın bu önerisi bağlamında hazırlanan ABD Temsilciler Meclisi’nin 759 sayılı karar tasarısını destekleyen senatörlerin sayısı da giderek artmaktadır ve bu senatörün başlattığı imza kampanyasında, Abe’nin ABD ziyareti öncesi 90 olan imza sayısı, ziyaret sonrasında 104’ü aşmıştır. Karar tasarısında, “Japon Hükümeti’nin, II. Dünya Savaşı esnasında Asya - Pasifik adalarındaki Japon işgali sırasında genç kadınların seks kölesi olarak kullanılmış olduğunu resmen kabul etmesi gerektiği” vurgulanmaktadır. Abe’nin ABD Kongresi’nde özür dilemesi, Honda başta olmak üzere birçok Kongre üyesi tarafından samimi olmadığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. Diğer taraftan, bu açıklamanın mağdurların ülkeleri yerine ABD’de gerçekleştirilmiş olması da Güney Kore halkını öfkelendirmiştir. Abe’nin ABD ziyaretinden dönüş tarihine denk gelen 27 Nisan’da, Japonya Yüksek Mahkemesi’nin, Çin uyruklu eski seks kölelerinden birinin açtığı tazminat davasını reddetmesi ise bu tepkileri daha da arttırmıştır.

Kore Hükümeti’nin resmî kayıtlarında bulunan 209 ‘Rahatlatma Kadını’ arasından 80’i bugün artık hayatta değildir ve halen hayatta olanlar da ileri yaştadırlar. Japon Hükümeti’nin resmî bir şekilde özür dilemesinin, Güney Kore-Japonya ilişkilerindeki sorunlu durum başta olmak üzere Uzak Doğu bölgesinde varolan gerginliğin yumuşamasına yardımcı olacağı öne sürülmekte, bu adımın atılmasının, yaşamlarının sonlarına yaklaşmış bulunan ‘Rahatlatma Kadınları’nın, belki de hayatlarında ilk defa gerçek anlamda ‘rahatlamalarını’ sağlayacağı ifade edilmektedir.