![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() 1996 İSTANBUL SAVAŞLARI
I seni vücudun için seviyorum leylâ 1996da istanbulda illâ uzun zamandır yağlanmamış bir alet huzruyla sana da söylemiştim maymunlar da bilirler tatlı tatlı paslanmanın zevkini elimi çabuk tutmalıyım diyorum seni düşününce hemen adını anons ediyorlar kapılardan önce ben geçiyorum (neme lazım) bak 1996da istanbulda şarkı söyleyeceksen leylâ böyle söyleyeceksin boynunu kullanarak erkeksen "keşke" demeyeceksin erkek değilsin ama şarkı söyleyeceksin insan istediği şeyi olur çünkü (n'olur) ama sen en iyisi kimseye gitmeyeceksin, sadece gelirken kendi içkini getireceksin bir de şarkı söyleyeceksin, papuçlarını çıkartmadan önce sessizce, çünkü bu yorgun çocuklar bir şeyin tarihini yazdılar mı iyice döneceksin, icabında denizin dibini sevmeyi öğreneceksin, çünkü birdir insan yanındakine bakmaz (yani bu kadar olur) asansörlerde ve evliliklerde öğrenilmiş çeşitli yakınlıklar vesilesi ile dikkat et elini yakacaksın, özgürlük kârsız bir miskettir 1996da istanbulda leylâ bir cumartesi erkeksen tek geleceksin ve kanlıcada biliyorum erkek değilsin ama bir banka oturdun mu uzaktan da yakından da bakılabileceksin sigaranı yakarken küfredişinden öpüyorum II seni öyle cumartesi deyişin için seviyorum leylâ bu trafik sıkışıklığını benimle paylaştığın için gömleğinin düğmelerini önümde bir açar bir kaparken seni seyredişimi seyrettiğin gözümden kaçmadı leylâ beni sevişir misin? tahtaya kaldırılmış bir çocuk edasıyla mahkumsuz bir idam mangası olarak yani birilerinin omzuna bastırabildiği kadarsa insan kilosu kaça? senin de söylemek gelirse içinden aynı şeyi, sakın söyleme leylâ sus!acaksın ve yutkun!acaksın çünkü 1996da istanbulda bütün tekrarlar tekrarlardan ibaret seni göbeğinin çevresindeki yuvarlaklık için seni beyaz kocaman külodun için seni beni öldüreceğin için seviyorum leylâ bak 1996da istanbulda ibret-i alem için yanaklarından öpmek için yetişmeye çalıştığım bir şeytan olarak kumdan kalelerini bozuyorum sonra oturup o kumların ortasında çamurlardan bir tanrı yapıyorum, ve kaval kemiğimdeki boşluğu onunla sıvıyorum bir kaç kuru kafatasının bir kaç onyıl öncesinde 1996da istanbulda gözlerim olmasa hiçbir şey yok anlıyorum bak seni penisimden yaptım kıpırda!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() acrophobia
giriyossun okulun kapısından içeri kor bir demir kara değer gibi bugün okul var TÜRKÜM tüt t tTürkü m DOĞRUYUM do doğdoğ dodoğruyum ÇALIŞKANIM çaçalışşkanım İLKEM ilk ill ilkem KÜÇÜKLERİMİSEVMEK küküçük k lerimi ssevmek BÜYÜKLERİMİ SAYMAKTIR bü büyük k kle Klerimi say saymaktır palto ceket kazak gömlek fanila ve sol elinin altında küçük sarı bir sözlük kadar kâlbin var bugün okul var ÜLKÜM ülküm YÜKSELMEK yük yük selmek İLERİYEGİTMEKTİR i i ileriy egitmek tir YURDUMU yurdumu MİLLETİMİ millm mm ilm illetimi ÖZÜMDENÇOKSEVMEKTİR ö özö özümden ço ok çok sevmekse sevse ses sevse sesevseme sevmektir ve artık parmaklarını hissetmiyossun bütün kurallar değişti bugün kar var çünkü kar habire anneliğidir ıslanması bitmiş bir yağmurun eski bir krallığın ortasında herşey bıyıklarını yitirmiştir EYBÜYÜKATATÜRK eyy büyü büyü k aa Atatürk AÇTIĞINYOLDA açtaçtığın yo yo yold a GÖSTERDİĞİNHEDEFE gösgöster diğin hhedefe DURMADAN YÜRÜYECEĞİME durma dur durma durd urma danyü yürü yürü yeceğime ANDİÇERİM anndandiçerim döneceksin bütün cepleri torpille dolu dibe dalan bir denizaltı nasıl eksilirse hayattan VARLIĞIM var varl vavav arlığ ğım TÜRKVARLIĞINA TürTü rk var var lığına lığına ARMAĞANOLSUN arm arma arm armağan ol ols olsu ols un NEMUTLUTÜRKÜMDİYENE ne ne nemu mutlu tü tü Türküm diyene güneş kar topluyor bir uçurum dışarı bakar gibi baktın hep fotoğraflarda yitireceksin bir gökdelenin camlarından silerken bakışlarını
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() dünyanın en çok Error! Bookmark not defined. satış yapan tezgahtarı
dağların aşağısında oralarda güvendesindir yapılmış ve yapılmasına yardım ettiğin tanrıların, haksızlıkların ve bütün bunların yanında; dünyanın en çok satış yapılan tezgahlarında bazıları açıkgöz olamadılar ki onlar hayatta hiç yer ayırtmamışlardı, buldukları yere oturdular, emanet ve kocaman popolarıyla; dünyanın en çok satış yapılan tezgahlarında ambalajlardan kaçınan bir yanı gene de insanın vardır dersin vardır onlardan, yani insanlardan ve telefon tellerinden çok vardır; dünyanın en çok satış yapılan tezgahlarında lokmasına ve karısına sahip olamayanların söylediklerini duyuramayanların, odaların hep köşelerine oturanların, hayat ve dünya üzerine söyleyeceği bir çift söz yakında; dünyanın en çok satış yapılan tezgahlarında geldiğimizde dünya ayak kokuyordu bütün sokaklar, rıhtımlar, kadınlar, düğünler, kimsenin kimseyi duymadığı çalgılı lokantada; kimse bilmiyordu, tezgahtarın ayakları peynir gibi kokuyordu
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() GÖRKEMLİ GÖĞ
Onlar at değil bendim Atların yerine oyuna ben girdim Islatılmış ve ilgilenilmemiş At arabasına kendini keyifle koşan bir ıslak Görülmüşlüğüne bakanlara Haksızlı ve ilgilenilmiş bir intikam sunacak, değil at bendim Kurusun diye şafağın en göğüne astım dudaklarımı, gül ve ağlanın arasına. Soylara çekmemek için babalar değiştirmece oyununa Dudaksızlığın yerine ben girdim Ardımda roze bir birikinti bırakıp Yerçekiminin cazibesine kapılabilirim Seyisimin içine elimdeki şeyi kilitleyerek Babamın dudakları gibi bir balığın son titreyişinden öperim Aşk işenmişti, hayat bizim son şansımızdı Bir şafak ve üç çöp kovası da ben devirdim
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() HALELUYA DEMEDEN OLMAZ
Martin Bryant için dişin ete sürtünürken çıkardığı sesi duyuyor musun cızırtılarla bilmem neden suçluyuz bir sonbahar denizine dökülürken klarnet eşliğinde akşam çay içip sohbet etmemizi çağırıyorlar tanık sandalyesine haleluya demeden olmaz haleluya demeden olmaz şaşıyorum hâlâ insanı kanatan hakikatler olmasına ve yalnızlığa yalnızlığın yumurtalıkları falan var salataya karabiber koyar gibi sallanıyordu kolu ölmekte olan kadının ayağında kan kırmızısı bir çorap bıraksalar tetiklerimi evde bırakırdım sayın jüri üyeleri ve atardım yalnızlığın tâ yumurtalıklarına kadar bir yumruk haleluya demeden olmaz haleluya demeden olmaz bana gözlerimi vermiyor eteklerini kısaltıp yüzlerini saklayan kadınlar hışırtılarla üzülme sen biz de sarhoş şarkılar birgün söyleriz bir plak iğnesinin çizdiği yüzlerle üzülmezsen Tasmanya'da amma da dudaklarımızı tükürürüz tetiklerini yitirmiş bir otomatik tüfekle bak insan sevmesini öğrenebilir hapishanesini at yalnızlığın yumurtalıklarına bir tekme daha hayır Port Arthur'a sapmadım önünden geçtim sadece silah sesleri geliyor şu kafetaryadan veya daha yakından dan dan sayın jüri üyeleri hayata düşeceğimi bilseydim aranıza dün adlı bir dağdan terliklerimi evde bırakırdım elbette bir de cebimde bulacağımı sandığım kibritlerimi suç aletlerimi ellerini yüzüme örten o kağıt kız artık haleluya demeden olmaz haleluya demeden olmaz elimde tek bir tetik ve yalnızlığın tâ yumurtalıklarına varana kadar kolu elbette salataya karabiber koyar gibi sallanmalıydı arabalar yavaşlayarak yanından geçerken bunlar ellerim bu ahlâkım bu az önce çıkarttığım yangın hayır çorap kırmızı sadece aceleye getirilmiş bir gecenin yarısında bak ben söyleyeyim bıktım senden ve tanrılarından dan dan silah sesleri geliyor dinle plakların iki şarkı arası cızırtısından şimdi sesimi bir sessizlik planladım misafirlere zor pazartesiler geçsin kızlar sokaktan istediği erkeği seçsin diye çünkü blues az anlıyor musunuz haleluya demeden olmaz haleluya demeden olmaz onu da ver diye haykıran ran ran misafirlerin arkasından dan artan jambon cips ve şampan ya şu evi de yakmalı şu küçük kızı da öldürmeli dişin eti özlemesini duyuyor musun vınıltılarla salataya karabiber koyar gibi sallanan kollar haleluya demeden olmaz haleluya demeden bu gruba bir basçı lazım çünkü adalet az ol ma z şimdi şehre su veren bütün vanaları kapatmalıyım sokaklarda yalnızlığın yumurtalıkları var ve yazman hanım benimle evlenmeyen ne çok tütünsüz bol vitaminli bordo çoraplı kızlar var ve inanın birbirlerine çok yakışıyorlar bu delik alnınızın ortasında iyi durdu bayan bir hatıra Port arthurdan dan evet bu hayatın biraz kırmızısı az az daha yüksek sesle haleluya demeden olmaz haleluya demeden olm a z bilseydim tetiklerimi terliklerimi evde bırakırdım ilkokulların kurumakta olduğunu böylesine evet hep beraber haleluya demeden o l m a z haleluya demeden olmaz siren sesleri yaklaşıyor hamburgerinizden geçen bir mermi yalnızlığın ta! yumurtalıklarından geçen bir tekme hayatınızın ortasından geçen sidikli bir aşk ta! aşk bütün haksız yere övülmelerim gözlerimin önünden ellerini yüzüme örten kağıt kız artık - ateşinizi alabilir miyim haleluya demeden olmaz haleluya demeden olmaz sigara kullanmam port arthurdan silah sesleri geliyor veya çok daha yakından ve arlanmaz devrimci gülüşümü nereden bulduğumu soruyorsunuz kendinize dan dan mesela karşı masadan sayın cinayet masası yetkilileri bir armağan bir armağan danseden hayaletlerinizi kırıyorum şangırtılarla ve birbiri ardından bir an şakağımı soğuk bir vanaya dayıyorum ölüler geçmiş buradan haydi hep beraber dişleri gıcırtılarla haleluya demeden olmaz haleluya demeden olmaz insanları değil tenhalığı sadece
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|