![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() 5217 Sokak
Gözümde değil Gönlümün derinliklerinde büyüttüm seni, Sen aşkımın mavisi! Senin denizine yelken açtım bir akşam vakti Başka sular da haram zaten Sende seni yaşıyorum Senden tutunuyorum hayata bir köşeden Erken yaşayamadım ki seni Çok geç bulduk birbirimizi Onca zahmetlere inat Belki daha da çok sana bağlanabilmek içindi- kaderdeki bu firak Sevdada son durağım, İmsak vaktine ramak var şimdi Yine sabaha kadar uykusuzluğumsun Seni düşünmekten mutluyum.. Ezana hasretsiniz biliyorum Bizdeyse aşinalık var, biz kör uykuda can veririz.. Gözümün önünde değilsin Ama resmin önümde Sesin nefesime karıştı yine, Çayım soğusa da İçimi ısıtıyor yine de Çünkü seni de demledim beraberinde Efkarımda sen, içimde sen Duamda sen ve ben, Hep aydınlıksın düşlerimde Geceleyin her daim ayın on dördüsün, Karanlığa yer yok, Her yerde sen Aydınlık bir gecenin ardından Nurani bir yüz, Sana susuzluğumu gidermek için Aynalara bakıyorum Seni görüyorum Sensiz geçen günlerime inat, Seni gözümde değil Gönlümün derinliklerinde büyütüyorum, Şimdi bütün yollarım sana çıkıyor Dört yönümde sen Seni senden soruyorum, Şarkılar seni besteliyor benim için, Her daim bir yanım eksik derdim İkimiz iki yarımdık Tamamladık bizi, Bulanık bir geleceğin ardından Bana gülümsemeni gördüm Vazgeçtim sabırsızlığımdan Sensiz şehrin Camişerif mahallesinde 5217 sokağında seni bekliyorum şimdi.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Acemi
Unutulurmuş dediler ya!.. O zamanlar çocukluk işte, Platonik sipariş bayramlar Tescillenmemiş kaygılı umutlar vardı Ve karanlıkla uzayan rüyalar adama bakardı… Sonra kalakalmışlık yalnız başına bu şehirde İncitilmiş arzuların viraneliği hatıralarda Ismarlama hesaplar, Tek kişilik sahne oyunları! Şimdi her şey bir yürek ağrısı!!! Sürgülenmiş ve mıhlanmış kapı! Çaylaklık ve çömezlik; bir ilk işte, İşte fersiz geleceğin akıbeti; Kalemiz düştü ilkin Sonra atların nalları düşünce bir gül fırtınasında Ve vezir de esir edilince peşinen bir file Şahı devirmek bize kaldı! Acemilik işte, Gençliğimiz; pusatsız hovardalığın hazin nihayeti.. Şimdi her şey bir baş belası!!! Kendim gibiyim her daim Şiiri eskiden de severdim, Ben inşa ettim tüm çıkmaz sokakları Hep vuslat türkülerini damıttın aynalardan Çareler aradım aylarca bu diyarda Sonunda bir mim koyabildim hatıralara Mezara gömdüm eski- Ve siyah-beyaz fotoğrafları.. Acemilik kazası işte, Şimdi her şey nisan ayı Ve geriye dönüp baktığımda Tüm olup bitenler yapma kartpostal gibi buralarda, Senin çocuğundum ve ağırdım o zamanlar Şimdi bir şey o kadar uzak ki..
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Antik Kentten Bir Sahil Şehrine
Çok geç tanıdım hayatı Ama erken yedim tokadını sevdanın, Yaşamın, arkadaşların, sırtımdan vurmaca bütün ihanetlerin.. Antik kentten ayrıldım bir akşam Yorgunum, vurgunum, durgunum Bir sahilde dalgalar benim yüzüme vurur sessizce Yine de olsun arkadaş Bu cihan saltanatını ayaklarımın altına almışım, Bak ölmedim ayaktayım Bu büyük ve yaralı ve kanayan köylü kalbim Küçücük bir şehirde yorgun düştü be zalim, Şimdi bitmeyen bir sancıyı Bitirmek için bir sahil kentindeyim Geçmişi değil antik kentin sokaklarını özledim Haram ettiğiniz çocukluğumu istemiyorum sizden Bana haram ettiğiniz umutlarımı, hayallerimi istiyorum sadece Çok görmeyin bunu bana Ben onlarla yaşıyorum Onlar tutunuyorum hayata.. Yine de olsun be arkadaş, olsun Sizi böyle de seviyorum Şu üç günlük fani dünyada kalbime kin tohumlarını ekemem ki Düşmanlığa benim vaktim yok Lügatime yazılmamış öyle bir kelime, Hep kaybettim biliyorum şimdiye kadar Hep acıları damıttım sizlerden Bunu Numan’ın annesi canım ablacığıma defalarca söyledim.. “Ben öç almak için gelmedim dünyaya” Terazi’lerin dengesi hiç bozulmasın n’olur Hayat o kadar güzel ki Gerçi siz de biliyorsunuz ama belki unutmuşsunuzdur! Şunu hep bilmek gerekir “Bir kötülük yapıldığı zaman Kişi o kötülüğü yaşamadan göçmez bu dünyadan” Onun için benim hakkım size helal Bunu ayrılırken size diyemedim belki Çünkü hiç biriniz yanımda yoktunuz o akşam vakti, Sizler de helal edin arkadaşlar sizler de Belki bir daha dünya gözüyle görüşmeyebiliriz sizinle, Ha bu arada çiçeklerime bakmayı da ihmal etmeyin!!!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Artık Alıştım
Artık alıştım, öğrendim.. İlk değil Bundan sonra Son söz hep benim, Kapım açık herkese Buyurup gelsinler, Varsa bir fincan kahvemiz Zevkle ikram ederiz, Bilirsiniz bir fincan kahvenin Kırk yıl hatırı var, Artık alıştım, öğrendim.. Hem ilk hem son söz benim Ben böyleyim Siz kabul dedikten sonra Ben söze yeni başlarım, Siz değil Benim buyurmam lazım evvel Tamam adet yerini bulsun gelelim, Kahveyi siz ikram edersiniz Ama kırk yıl hatır değil bu kahve Hatırı olmazsa hiç Olursa ebede kadar, Artık alıştım, öğrendim.. Bize göre değil yine de Hep derim Aldanabilirim belki Ama aldatmam hiçbir kimseyi, Çünkü ben böyleyim Kendim gibiyim Göründüğüm gibiyim yani Ama siz de Hem yiğidi öldürdünüz Hem de hakkını yediniz! Artık alıştım, öğrendim.. Ekmek aslanın ağzında diyorlar hep Bu doğru Kolay değil hiçbir şey, ama geç öğrendim, Ekmeğimiz aslanın midesine indi sonra Bu da doğru, Ve öğrendim ki Aslan da aç ve o da ekmek arıyormuş artık!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Aşk Vadisi
Aşk vadisinde kelebekler uçar güllerin üzerinden.. Gül şehrinin saltanatına her asırda bir gül alındı Ondandır her kuşun adı bülbül konulmadı! Haramilerin talan ettiği aşk kervanında Sırrımız feryadımızdan şimdi çok uzaklarda, Ateşine tutuşmak aşkın Hatta yanmak gerek bir gül uğruna, Ateşe düşene yanmaktan başka çare kalmadı Aşk vadisinde gül hasreti hiç yaşanmadı, Alıp bir başımı gitmek istedim aşk vadisine Ben kim, Simurg ve kaf dağı kim! Orada gönül gözünde kıl bitmişlere yer yok! Aşk vadisinde tüm çiçeklerin adı gül olmadı Güller ki ta ezelden aşkta kül olmadı.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Aşkların Şahikası
Cananı olan canların gülistanlığıyım, Hiç batmayan güneşlere demir almalıyım, Geveze ruhların son matemli durağında Lahuti baharların ardından koşmalıyım, Yeni tanıştığım hayallerle çıktım yola Öteler ötesinde ay ve güneş kol kola, Aşkların şahikasında mecnun ve Leyla var, Bir ateş ki düştüğü yere hayatlar sunar, Bir sevdadır ki ebede meftun olanlara Sunulur siyahı hiç olmayan yarınlar, Hep kendimizi aradığımız *******de Mavera tadında devalar bulunur derde, Kezzaplı umutların sancısını çekerim, Siyah kefenli gecede sabahı beklerim, Diken üstünde yarınlar üşüyen kor gibi, Bugün buradan gider sonra yine gelirim, Uğruna adadığımız güller hiç solmadı, Bu yola baş koyanlardan ağlayan olmadı.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bağdat Türküsü
Hastahane koridorlarında ağlayan Ve yeni solmuş bir gülün adıdır; zeynep, Karanlığa inat binlerce yıldızların, Bağdat’a doğan gecenin adıdır; zeynep.. Yıkılmış kentlerin dili yoktur, bilirim… Sevgiyle harmanlanmış dostluklar nerede! Martın yirmisinde denize hüzün akar, Mavinin türküsünü söyleyenler nerede! Necef’te, basra’da yaraları kim sarar.. Anlaşılan medeniyet tarihte kalmış.. Dünyaca şanlı iki zalimin elinden, Muharrem ayı şu ırak’a haram oldu, Yüreklerde acılar şimdi çok derinden, Şehirlerde talan, minik eller kan oldu, Mazlumlarda ah, mazlumlarda şimdi figan… Yaralı bağdat; bir kralın sürgün evi..! Dünya tarihi on dört asırdan bu yana, Dini bir milletleri, hiç ayrı görmedi, En içli güfteler bağdat’lı analarda: “Gidip gelmeyecek, dönüp görmeyecekler…! ” Zeynep, sabah olmasını beklemektedir, En hüzünlü dualar da gece dökülür… Maveradan melekler gülümsemektedir, Ve soysuz bir saltanat tarihe gömülür, Zalime sürgün, mazluma bir cihan düşer… Sokak başlarında koşan sonra da gülen, Ve hiç solmayan bir gülün adıdır; zeynep.. En karanlık gecenin sabahına doğan, Üstümüzdeki güneşin adıdır; zeynep, Bir notanın son durağıdır; zeynep, zeynep… Savaşlara ceza verebilseydim eğer, Ebediyen mutluluğa mahkum ederdim.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Başı Okşanmamış Yetim
Başı okşanmamış yetim, Sen ağlama… Kara sözlü insanlar ortasında Saçlarını tara inadına, Yüksek tut, göklere çıkar umutlarını, Menzilin gülistan olsun Sen gül olmasan da Gül koksun her yanın, Etrafa dağıt güllerin en güzellerini! Dümenini sen kullan hayatının Hayra yor rüyalarını Rotanı nur’a tut *******i mehtap olur, Ay ışığı denize Yakamozlar göz bebeklerine vurur, Sen ağlama, Dikensiz büyüt güllerini! Mavi gül yetiştir tam orta yerinde, Herkese tebessümü borç bil Dosta selam Düşmana güven ver, Başı okşanmamış yetim Sen ağlama Başı okşanmamış yetim, git Git, sen okşa başı okşanmamış bir yetimin.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Beni Unutma
Bayramlık tutku değil bu Ama, yeni mi yeni bir tebessüm hayata, Küllenmemiş uzun bir bekleyiş Uzakları yakın eden dostluğumuz Canciğer kardeşliğimiz senle Senle beraber olmak sanal alemde de Bir kehf suresi bereketi işte, Çilekeş bir aşkıma senle çareler aradım kaç defa En son “keçi inadı” tutmuştu birilerini Keçiler kimden ders almışlar bilir misin ki! Galiba! Bilirsin. Yine söylemeyeyim gülersin sonra abla, Ta yaban ellerinden Bir gece yarısı ansızın görüşmek seninle Canım Feyza’yı kucağında Yanağını öperken görmek ne güzel, Senin mutluluğa hasret yüzünde Bir gece yarısı gülümsemesi ile görmek ne güzel, Yüreğimde, abla tadında sevgin alev alev Kalbim seni mutlu görmek için atıyor her defasında Tabiri zor belki ama, sana çok alıştım çok, Su kadar aziz ol canım Toprak kadar da ailene vefalı ol ölene kadar.. Dualarım seninle, Bu şehirde bir senin gülümsemene Bir de gül yarime tutunarak yaşıyorum sadece. Sen de lütfen ne olur beni unutma e mi canım. Senin için ablacığım Azra, 21 mayıs ‘04
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir Cami Avlusu
Bir cami avlusunda İki israil kauçuğu gölgesi altında Üç bardak çay yudumlayıp Efkar katmerleştirdim son telefonla, Bir ikindi sonraydı olanlar, Çaylar bitti / Şekerler nasıl da eriyiverdi, Etrafımda yaşlı başlı adamlar Ellerinde tesbih Önlerinde çay Gözlerinde hala gençliklerinin feri, Benimse nihai bir göz ağrının ilk demi.. Göğe uzanan binalar arasında Varoş umutların kurbanlığıyım, Umut fakiri değildim aslında Herkes kadar zenginim, zengindim oysa, Saat akşama Ben ilahi davete icabete tutuldum Sonsuzluk tadında dualara Beni alıp götürecek olan miraca Her şeyin “ol” emri sahibine o kadar muhtacım ki Hepimiz o’na o kadar çok muhtacız ki.. Bir yerden başlamalı, Bir yerinden tutunmalı Yerden göğe uzanan merdivene, Faniye fena vurulan biz divanelere Oturduğum cami avlusunda Kement olmuş iki israil kauçuğunun gölgesi altında Çayımı bitirip kalkarken son sözüm Asrın hal ehli, zamanın bedi’sinden: “Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, Fani dünyada bıraktığın eserlere kıymet verme”.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|