![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ay Yangınları
Aşk biraz da çoğaltmaktır yalnızlığı gözlerinde fırtınalar kopan bir kıza öyküsünü anlatırken kanlı türkülerin gurbetin yollarını adımlamaktır ola ki bir bahar rüzgarı öper alnımızdan hüzün çiçek açar başlar ay yangınları Ardışık sayılar gibiyiz sizlerle ben çok üslü kökünü aranırım ömrümün sonsuzun uçlarında karşıma çıkarsınız siz bütün açılarınız geniş ve kuş cenneti şafaklar söküyor alnınızın elipsinde sınırları birleşiveriyor bilinmezin Bir çemberin yarısı kaşlarınız renk cümbüşü var kirpiklerinizde gözüm iliştikçe dudaklarınıza soluğumu kesiyor bakışlarınız hükmü kanıtlanıyor denklemimizin ’her ne var ise aşk imiş’ evrende Bir avuç sözcük saçarlar önlerine modaya uyup dünyanın falına bakarlar anıları istifleyip düş odalarına okşadıklarını sanırlar kalabalığı birbiri üstüne yığılır zamanla yerleşir aramıza anlamsız anlar Sırsız aynalardan yansır yalnızlık ben merkezli sarsıntılarla eksilir ömür çıkrığından boşanır derin kuyunun ipi unuturlar avludaki gül bahçesini de öte yaşam sarmaşığına sarılırlar zehre keser hayatları ilahiyat derslerinde Eskiyi yeni yapmaların ustaları isini pisini silerler camların duvarları karanfillerle ovarlar havasızdır yine yürek kuşları ters ilmeklere takılır kalır hayatları kıyısında ot bitmez ırmaklarının İçimi serinleten içtiğim suda paralel çizgilerin ucundasınız hüzne denekler arıyor ya birileri el edip çağırır gibisiniz payınıza düşen gökyüzü altında bu yüzden kokusuz naylon gülleriniz Aşk biraz da çoğaltmaktır yalnızlığı kan yitiren bir ülkede şiiri aranırken cangıllardaki feryatlarla uyanmaktır yavrusunu yiyen kedilerin vahşeti sırıtarak büyürken gözbebeklerimizde hayat kumaşını fırtınalı bulutlardan biçip yeniden çobanı olmaktır sis dağlarının, yoksa nasıl bakabilirsiniz gözlerine çocuklarınızın?
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ayvalık’ta Bir Pencere Akşamı
-Abdülkadir Budak,M.M.Doğan ve Serdar’a- Ay göründü bulutların arasından gökyüzü çayırına yıldız yağıyor bir yerinden gir denizin türküsüne haydi Mahzun aç pencereyi parlat pervazı şiirler oku kımıltılar kitabından Bin yaşındaki zeytin ağaçları iğdelerin dalları da dinlesin söyle Serdar’a dokunsun saza ışıltılar kapısını arala artık içimize doğsun aşkın ıslığı Sevdayı pazar eyler yüreği dili eteğinden kan damlayan bir dünyada şair sözü kulağa küpe olmalı başka kim söyleyebilirdi ki "Nil’in Büyüklüğünü Afrika’dan" En yorgun ırmak bile ulaşır bir gün aşkı soluyan engin denizlere fışkırır rüzgar göğüs kafeslerinden sessiz duruşlarına aldanmayın siz türküler içindedir dağılan mermerler Şimdi şiir kavşağındayım ömrümün aleve bedel biçen aşklar içre soluksuz geçiyorum kayalıkları silinip gidecek bir iz değil bu haydi Mahzun aç pencereyi parlat pervazı
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Aşk İçin
Aşk için İda’ya yolu düşenin izi kalır dudağında bilinir kokusundan hangi çiçeği öptüğü Yokuşları inmiş gibi dingin imbatla tarar saçlarını görünür yorgun gözlerinde paslı bir kolyenin çözüldüğü Böğürtlen morudur kalıcı aşk lekesi uzanısında saklanır sütyeninde sütü ağılı yaban otlarının Işığa yönelir pervane yüreği ter,dili tuz yekinir bulutlara siyah bir gül uğruna Söğüt yaprağı gizemler savurur kısacık eteğini aşk için gelinir yalnızca aşk için İda’ya Dağın koynundan akar masalların iksiri yaşamak yaz yanığı gibi sarılır boynuna Çoktan hazırdır kumsal soyunur iki yıldız arası uzatır ahtapot kollarını uzak venüs tepesine Dalgalar mı hışırdar ılık nefesler mi yoksa rüzgarla yarışır bir tay göğsünüzün ortasında Islaktır orda vadiler böceklerin yaz ötüşü çizer süresini zamana dal öğlen sevişmenin Aşk için İda’ya yola düşenin izi kalır dudağında bilinir kokusundan hangi çiçeği öptüğü
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Çargah
Bu yağmurda yola çıkılmaz kasırgalar iniyor dağlardan eğil de bir göz düşürüver az ötesi her yer acemaşiran Rengini gözlerinden almış bir akşam çöküyor üstelik koyun mahsun boynu bükük sis içinde kayboluyor çargah Bir yerlere yetişmek de ne önümüz sıra giderken aşk başladığımız yerdeyiz anla şiirime anahtar oluyor saçlarından esen zaman İnce bir çitle kuşattım hem gözlerinden dökülen ışığı eşyalar seninle tertemiz seninle konuşkan ömrüm odalar seninle sevinçli ıtır sızıyor saksılardan Bu yağmurda yola çıkılmaz ferahfeza bir gök açılır öfke kuşları uçar birazdan aşk kavşağındayız anla türkülerimize dönüşür suların akışındaki naz
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Dağların Dili
Şehir’in ışıklarını kuşanmış bir süvari geliyor suların ortasınmda suyu arayanlara nispet bir elinde tığ diğerinde teber deltalara yürüyor Kirli kürsülerden yağan havaya ayak uydurup içinden çürümeye başladı mı insan söz de kavrulur toprağını yitirir fidan aşk dilini unutur Seks basamağında düşleri umarsızlıkta ya da biz kayıbız şimdi,ben’in telaşı baştacı ediliyor öteyaşam özlemiyle tutuşuyor harika (!) çocuklar Bu dil dağların dili.Kıyısız denizlerin,uçurumların içinden süzülerek geldi Dede Korkut’un emzirdiği ufkumuzda zamana akran motiflerle kımıldıyor Biçtiğin kumaşın ortasından akıyor görünmez bir sel kımıltılardan süzüyor hayatı incecik türkülerle çerağına uzatıyorum ellerimi uzak şehirlerden
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Düş Meyhanesi
Kuş dilini kaldır önümden garson ıtırlı bir zaman dilimi getir, üç yanımız deniz nasılsa imbatı,lodosu topla getir, ay ışığıyla donat masayı şişeleri es geç açma rakıdan boşanalı beri daha çok sarhoşum memleketin havasıyla Ne kaptanlar gördüm bu meyhanede gözlerimin içine baka baka avcı masalları anlatan, ne kara göründü ne battı gemi ya yolcular iflah olmadı sularda çalkalanmaktan, kimi aslını unuttu,çıldırdı kimi kimselerin aklına gelmedi kaptanla birlikte yakmak güverteyi Şimdi dağların kekik mevsimidir kaldır masalardan çeri çöpü de su gibi kızların topladığı biraz yaban gülü getir türküsüyle beraber sis dağlarının, belki anımsar müşterilerin aynalardan bakan gözlerin kendilerinin olmadığını, yak bütün ışıkları garson görsün herkes kendi yüzünü konuşulanlar anlaşılsın Aşkla dokunuyor ömür kumaşı yaşadığımız her kımıltı bir denize çanak oluyor ya işte bu pencereden bakınca kimselerin zamanı yok bilmecelerle uğraşmaya, eskinin göçüklerinde simya çalışanlar anlasın neden solgun çıktığını halkın fotoğraflarının Dil tükeniyor garson kan yitiriyor meyhane çalıp söyleyenler anlamazken birbirini okumuyor diyorlar ya haksızlık ediyorlar halk denilen atlasa tut kollarından denizin ve dağın şairlerimi getir hatırı sayılsın hayatın kendine gelsin bu sofra
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() EKO ÇÖKÜNTÜ
Koçero'sunu özlüyorum ıssız dağların kuzuyu alırdı kurdun ağzından sarardı kanadını yaralı kuşun kefeleri dengelerken kendince babadan oğula geçen bir saltanat olmadığını sezerdi hayatın ve bir isyan bayrağı gibi dikilirdi karşısına puştun Bütün değerleri yok varsayan yılan dilli ihanetlerinde hayatın hainleri hep birlikte bir yolu tarif eder gibi tanımlıyorlar fukaralığı karnında hazineler beslerken çöle dönüştürülen toprak açlıktan sütü kesilen anne diplomalı işsizler ordusu bu sarmalın neresinde? Yirmiüç cent'ten satışa sunulmuştu yarım yüzyıl önce delikanlı dedem küresel dünyanın köşesiz sahiplerine, o parayı hoyratça harcayan babam Yeni Dünya'da olduğunu sanmıştı bir an, süt tozuyla beslenmek düştü benim payıma beyzadelerin narin ellerinde dibe vurdu soluğu az gelişmişliğin yakın diplomolarınızı yakın yakın Koçero'sunu özlüyorum ıssız dağların
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Figan Faslı
Çile ve çarmıhı baştacı edenler ey yaşamın kımıltısını görmezden gelenler el birliğiyle çoğaltıyorsunuz kamburunuzu Yıldızlara giden yolda ayak izleri ırzına da geçiyor güzelliklerin tüketiyor ömrümü bu çelişki Yürek serinliğiyle geçene aşkolsun doğumla ölüm arası bir zaman adım başı diken bahçelerinden Kuşlar bombalar terketti gökyüzünü direkleri yıkılıyor insanlığın yaşadığımız an salt faslı figan Yüzyılın bağrı ateşten bir tarla kan damlıyor eteğinden dünyanın inim inim inliyor şimdi Babilonya Çocuk katillerinin yarattığı tufan alnının çatına yazıldı uygarlığın bu hangi hayvan? Bu hangi hayvan? Şakaklarım karıncalara yuva fosforunu okşuyorum ateş böceklerinin yaşıyorum işte,uç veren filizlerin aşkına
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Güzden De Öte
Ay yüzlü kadınların teni gibi kokuyor avuçlarımdaki toprak farketmeden çiğnesem de yuvasını karıncanın bir gidip bin geliyor türküler içinde kervan Ömrümün biriktiği mor bulutlu vadide aşk saati soruyor ilk halini hayatın ışıklarla yıkanıyor mahsun gülümsemeler Kendini silen evlerin yorgun misafiriyim uzun ırmaklarla akıyor gülün son telaşı güz bir menzilden ötekine savruldu bütün yollar şimdi bu durağa geldi Adı değişmeli artık sıfır noktasına giden sessiz trenlerin aramızda yer bulur anlam gül açar nasılsa derinlere ağarken boşluktaki gölgeler Anılarla ısınıyor soğuk düş odaları hangi ele uzansam buz kendini de siliyor 'ben' nasıl çağırıyor bilseniz dönüş yolunda bir fettan İskandiller boşuna karaya oturdu gemi yolun sonuna geldim ay yüzlü kadınların teni gibi kokuyor avuçlarımdaki toprak vakt erişti in diyor bu muammalı durak
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() IŞIK MERDİVENLERİ
Sizi dinlerken aklım terliyor bayım katran karası bulaşıyor beyaz düşlerime ilk dönüden bugüne kayıp giden zamanı örümceğin ağlarında aranıyorsunuz kımıltısını gözardı ediyorsunuz hayatın Sularından gül fışkıran bir havuzun başında kalbini dinliyorum denizi emziren dağın mermer yontulardan savruluyor ter taneleri iri gözlü kadınlar dirimle oynaşıyor köpüklerin ucunda açıyor şiir çiçekleri Birbirine benziyor başımda uçuşan kuşlar bakışlarıma çarpan yüzlerin telaşı da düşleri zehirleyen korkunç yanılgı bu; yenisi doğuyor yerine kayan yıldızların kanat ve çocuk kendisini büyüyor Belikleri kınalı bir kız çocuğu ağlıyor kumların girdabına düşüyor iç çekişleri, uçkuruna sevdalı desem aşka ihanet olur diz çöküp baladlar okuyor ilkel bedevi kim bu fermanın sahibi söylesene sayın bayım? Kısacık ömrüm söz diziyor sonsuzun yollarına saçlarını okşuyor yontulardaki kadınların yeni bir dünyanın tohumu çatlıyor usul duyuyor musun ey yüreğinde fırtınalar kopan? Işık merdivenlerinden çıkıyoruz aklın
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|