İşyerinde Psikoloji

[Tilki_Andre]

İşyerinde Psikoloji


Küçülme Sürecinde Yara alanlar

Küçülme, işten çıkarılmalar.
Basit sözcükler ama işini kaybetmekle başa çıkmaya çalışanlar için pek çok sonucu bir araya getiren sihirli kelimeler.
"Fazlalık" olarak görülen sizin işiniz de olsa, koridorun sonunda oturan yakın dostunuzunki de olsa, işten çıkarmalar ofisteki herkesi etkiler.
Kendini çaresiz hissetme. "Bir sonraki kim?" korkusu ile yaşamak. Çalışanlar arasında güvenin yokoluşunu izlemek ve "önce ben" duygusunun çevreyi sarmasına izleyici kalmak.
Bu olayın üzerinde düşünerek ve aşağıdaki önerilerden yararlanarak, küçülme sırasında ayakta kalabilirsiniz.

İşverenler:
- Çalışanlarının stresle başa çıkmalarına yardımcı olacak ve iş yaşamında değişiklik yapmalarına yardımcı olacak eğitim programları başlatabilirler.
- Küçülme dışında çözümler arayabilirler. Aynı işin birden fazla kişi tarafından paylaşılması, yarı zamanlı çalışma gibi fikirler üreterek çalışanlar arasında ve işverenle ilişkide işbirliği bağı oluşturabilirler.
- Olan değişimleri büyük resmi gözden kaçırmadan değerlendirebilirler.
- Olabildiğince kriz yaklaşımından kaçınabilirler.

Yöneticiler:
- Çalışanlarını bilgilendirmeye ve olabildiğince karar sürecine katılmalarına izin vermeye çalışabilirler.
- Çalışanların aralarından ayrılan arkadaşları ile ilgili öfke ve yas duyguları yaşamalarına izin verip, gerek duyanların duygularını dinlemeye açık olabilirler.
- İşten çıkarılmak zorunda olan çalışanların yeni durumlarına geçişte yardımcı olabilirler. Bu eski çalışanların iş ararken birbirlerine destek olmaları için bir ağ kurmalarına yardımcı olabilirler.

İşten çıkarmalar, iş yaşamında stresin artmasına ve moral bozukluğuna yol açar. Geride kalanlar için pek çok duygusal ve davranışsal soruna yol açabilir.
Yönetim, bu etkiyi azaltmak için, çalışanların doğal olan bu duygularını konuşabilmeleri ve başa çıkabilmeleri için hizmet sunması gerekir.

Stres
Stresle başa çıkış konusunda kafa karıştıran durumlar oluşabiliyor. Bunun nedenlerinden bir tanesi stresin farklı türleri olarak tanımlanan gruplamalarla ilgili olabilir.

Aküt Tepkisel Stres
En kolay tanıdığımız stres türüdür. Günlük,yakın geçmiş veya yakın gelecekle ilgili düşüncelerimize bağlı tepkilerdir. Çabucak ve kısa süreli oluşabilir. Kısa süreli olanları yararlı hatta zevk verici olabilir. Bedenimizin tipik tepkileri: öfke,rahatsızlık,kaygı,gerginlik,baş ağrıları,terleme v.sdir. Ani stresler hepimizin yaşamında yer alır ve baş edilmesi en kolay olandır.Onlarla başa çıkmayı düşüncelerimizi değiştirerek öğrenebiliriz.

Süreklilik Taşıyan Aküt Stres
Bazılarımız ise aküt stresi çok daha sürekli yaşar. Bu kişilerin yaşamları düzensiz ve karmaşa içindedir.Sürekli aceleleri vardır ve sürekli geç kalırlar.Kendilerinden çok fazla beklentileri vardır. Yaşama "yapılmalı,olmalı" diye bakarlar. Bu kişiler genelde kaygılı,gergin,fazla "sinirli"görünürler. Sosyal ilişkileri etkilenir. Bazıları da sürekli kaygı üretirler "herkes benim hakkımda ne düşünür?" gibi. Bu tür kişilerin stres tepkileri: migren, tansiyon sorunları,sürekli gerginlik olabilir. Bu tür stres yaşantıları olan kişilerin profesyonel yardım ile yaşam değişikliği geliştirmeleri gerekmektedir.

Kronik Stres
Fakirlik,kötü evlilik, mutsuz iş,yoğun kriz dönemi gibi gibi tüm yaşamı kapsayan ve sürekliliği olan durumlarda Kronik stres görülür. Kişinin, özellikle çözüm ümidini kaybettiği durumlarda stres yoğunlaşır. Kişi çözüm aramaktan bile vazgeçer.
Kronik stresin en kötü yanı kişilerin onu unutup, yaşamın doğal bir parçası olarak kabul etmesidir.
Kronik stresin sonucunda intiharlar,şiddet,kalp krizleri hatta kanserle ölümler beklenebilir. Kronik stresle baş etmede psikologlara olduğu kadar tıbba ve hatta toplumbilimcilere iş düşmektedir.

[şahmeran]

teşekkürler işden ayrıldığım ve yeni bir iş aradığım bu geçiş döneminde çok iyi geldi bu yazı