![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir özür beyanı değilse de bu
Sen yine de affet! Simsiyah gecenin orta yerinde Parlak bir yıldız olup, Sipsivri geliyorsan üstüme! Ve açılıyorsa gözlerim, Kapanmayasıya.. Dur orda, insaf et! Bunca hıncına rağmen Yine de affet! ?Biz bir taneyiz? zirvelerinde Kayıp gitmişsem ellerinden; Buz kalıbı gibi! Sensizliğin ateşiyle yaklaşma Mecbura şartlanmış, Özür beyanı ile eritme de Sevgi sıcağınla yok et Gör güzelliğini, Affet! Hasretinden Her gün ayakta karşılıyorsam Güneşin doğuşunu Ancak senli zamanların yadı Ayak uydurabiliyorsa Sabahların aydınlığına Yüzüme çarptığım buz gibi sular Hemen de kuruyorsa Ve acıkmışlığım sadece sensen Özür beyanı olmasın Kahvaltı fidyem Güçlü sensin, idrak et Sen yine de aç koma Affet! İş, güç, talim.. En meşgul vakitlerimde Geçmişten ve duygulardan En uzak olduğum zamanlar Bir cümle, bir kelime, bir mimikle Geliyorsan yanıma kadar Ve ben taş taşısam bile Tebessüm edebiliyorsam Al birazını sırtımdan, Yükümü hafiflet Gençsin; Durdur zamanı özür olmadan Sen yine affet! Denemekle varılmıyor her yere Yaklaşsam bile Dışlayamamışsam seni benliğimden Olanlara rağmen Zulmüm geri tepti herhalde Ve sen hala dipdiri İçimdeysen.. Gayrı hüküm sana geçti muhakkak Sür saltanatını, devam et İster vur yerlere burnum üstüne, İstersen öldürmeye kıyam et Özür beyanıyla sevgi alınmaz Bil ki sen sensin Ya seversin, ya seversin! Ya da yırt kalbini inkar et Sevmesen bile Affet!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gönül sarayının kapısındayım
Arala be afet, arzu edersen! Ya temelli hapset kalbine, yahut Kirala be afet, arzu edersen! Bulaşmaya görsün sevda adama Odur en bahtiyar, ona acıma Terk edip gitsen de ölmem ben ama Yarala be afet, arzu edersen! Mantığa muhalif olsa da bazan Aslanı devirir zarif bir ceylan Tut ki ben bir avım, ya da bir kurban Parala be afet, arzu edersen! Nedir bu temayül ve neden, hayret! Daha başlangıçta yakıyor hasret Önce gül, sonra naz ve sonra sabret Sırala be afet, arzu edersen! Işık ol gönlüme, zulmeti dağıt Dinsin, yüreğimden boşalan ağıt Sen bir karakalem, ben beyaz kağıt Karala be afet, arzu edersen!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Aşksız, meşksiz ve sevgisiz
Yaşıyorum Yüklenmişim bedenimi Taşıyorum Lakin hayret! Bütün olan, bitene Aşksız, meşksiz ve sevgisiz Nasıl olur? Ve ben nasıl yaşıyorum? Aşksız, meşksiz ve sevgisiz... Şaşıyorum! .
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ayrılık hasreti vurdu bağrıma
Neden ayrı düştük, bilemiyorum! Sen yoksun sevdiğim, gönlüm virane Üzüntüm çoğalır, gülemiyorum! . Gönlüm ateş sanki, kor gibi yanan Hasret mızrak mızrak, vermiyor aman Derdimle baş başa kaldığım zaman Akar gözüm yaşı, silemiyorum.. Gittiğin gün dünya zındana döndü Ümidin, hayalin ziyası söndü İdrâk paramparça, duygu bölündü Bir türlü kendime gelemiyorum! . Hıçkırır yüreğim firkât yasında Gönlüm kürek çeker, gam deryasında Muhabbet düşünde, aşk rüyasında Arıyorum seni, bulamıyorum..
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gece;
Her taraf ufuksuz, Her taraf durgun Gölgesiz karaltılarla dolu ortalık Ölüm ağırlığınca çökmüş karanlık Etrafta sükun, Sessiz kalabalık! Odam; Her şey darmadağın! Konuşurlar kelimesiz, hecesiz Dört duvardan özge dört canavardır Üstüme gelmeye ahdleri vardır An geçmez işkencesiz! Mübarek, sanki mezardır Ben; Gözlerim faltaşı, El ayak düşmüş Tek bir seğrime yok, kaskatı bir yüz Uykuyla kavgalı, huzurdan öksüz Başına binlerce soru üşüşmüş! Gayrı ufuklardan başlasa gündüz
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sen uyurken rahat, gevşek
Ben hep seni düşünürüm Sarar seni yorgan, döşek Ben hep seni düşünürüm Duru sular gibi yüzün Karanlıkla gelir hüzün Gece boyu ve gündüzün Ben hep seni düşünürüm Aş başında, iş başında Yaz biterken kış başında Unutulmak telaşında Ben hep seni düşünürüm İftar etsem orucumu Ovalarım avucumu Dama atıp pabucumu Ben hep seni düşünürüm Yağmur yağıp ıslanırken Bir ağaca yaslanırken Türkülerle seslenirken Ben hep seni düşünürüm Sıra beklerken durakta Parklardaki oturakta Daldan düşen her yaprakta Ben hep seni düşünürüm Düzde gezsem, yokuş çıksam Bir şey yapsam veya yıksam Üşüyüp de ateş yaksam Ben hep seni düşünürüm Işık görsem pencerede Hicran sarsa perde perde Kayalar´ın o derede Ben hep seni düşünürüm Çay, kahve, kola içerken Bayiden bilet seçerken Site´den gelip geçerken Ben hep seni düşünürüm Girer çıkarım Ruşen´e Girer gibi bir gülşene Ne zaman uğrasam Şen´e Ben hep seni düşünürüm Güçsüzlerin Bahçesi´nde Yersizliğin pençesinde Emel´in şakrak sesinde Ben hep seni düşünürüm Çiçeklerden gülü görsem Sonu olmaz yolu görsem Benim gibi deli görsem Ben hep seni düşünürüm Yaklaşır bana mezarım Taşına şiir yazarım Senden yanadır nazarım Ben hep seni düşünürüm
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ben salmam dilimi öyle başıboş!
Her döndüğünü söylemesin alabildiğince Ya sana zarar verirse.. Ben sallamam dilimi öyle! Sen rahat ol, olabildiğince Hatta emin. Kayıtsız kalma hakkını kullan, Görmezden gel istersen Ya da reddet; itekle gitsin! Hatta çamur atmanın keyfini sür Karalamanın küçüklüğünü, İhanetin düşüklüğünü yaşa Ben tutarım dilimi, Çevirmem senden yana Sen, gerçekten özgürsün.. Ben salmam elimi öyle hoyrat! Her uzandığına değmesin Ya sana çarparsa, ayarsız.. Ben sallamam elimi öyle! Sen irkilme, sakin ol Hatta emin. Dik durma hakkını kullan, İtiraz etmenin keyfini sür Hatta biraz dayılan! İstersen zırh kaplat üstünü, başını Temasın zevkini unut, Seni benden mahrum tut Ben tutarım elimi, Uzatmam senden yana Sen gerçekten serbestsin.. Ben salmam yüreğimi öyle her yere! Her vardığına girip kalmasın Ya seni bunaltırsa, darda koyarsa.. Ben sallamam yüreğimi öyle! Sen sıkma canını, serin ol Hatta emin. Aldırmama hakkını kullan, Sereserpe kayıtsız ol istersen Hatta tamamen duygusuz kal Kendine mekanik bir sağlamlık edin! Taş kalpli ol en azından, Ya da usandır da nazından, ´Ben kazandım´ diye sevin Ben tutarım yüreğimi, Bırakmam senden yana Sen, zaten bendesin..
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir ilahi hikmet tecellisidir
Şu ihtiyar dünya döner, aheste! Sanki bu nizamı ters çevirecek Nafile bir gayret, telaş; herkeste! Endişe içinde, suratlar asık Kiminde dert mide, kiminde kasık Kimisi kart yobaz, kimi de fâsık Toparlanamadık aynı adreste Sen bu kargaşada duru su gibi Berrak bir ışıltı, görünür dibi Hüner ve sevgiden alıp nasibi Sanki bir bülbülsün; altın kafeste Terbiye, tefekkür, hakiki sohbet Tanrı vergisidir insana, elbet! Ruhunda güzellik var demet demet Elinde çiçekler, gül.. deste deste En güzel musiki, manalı sesin Beğendiği sensin, hemen herkesin Keşke şu Dağlı´ya bir görünesin Sonsuza dek sürsün bu mahur beste
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() I.
Hayır, aşk mücadele değil! Yeter artık boşu boşuna uğraşma O, ilk göz göze geldiğimizde başladı telaşe Seferberlik zamanı tedirginliğini Yükleyip bakışlarına, en keskin Ve en ihtiyat zabiti süngüsünde Vurdun ya yüreğime Büyüdü sevda çınarı o ışıklarla Kökleri ulaştı en ücra hücrelere Sökemezsin, yıkamazsın, kesemezsin Görmezden gelme baltalarıyla savaşma Yeter artık, uğraşma! II. Hayır, aşk mücadele değil! O, ilk ?bu kadar yeter? ısyanında Dut yaprakları arasında, ipekböceği gibi Devam ediyordun Işığa koşan pervane misali Ve en anafor caziben Döndürüp duruyordu etrafında İlk vuslat vaktinde, hayretle ?Sen miydin o? diyordun Teferruat benden başka her ne varsa Acele etme, böyle sırnaşma Yeter artık, uğraşma! III. Hayır, aşk mücadele değil! O ilk ellerini tutuğumdaki cereyan Marşına basılmış motor gibi ateşledi Bir günebakan gibi döndüm yönümü Gayrı sen güneşsin Ve en alacalı zamanlar bile Çeviremezsin yüzümü Görünmese de kıyamete kadar baki güneş Su yürüdü bir kerre en ücra dallara Aşk batağı bu çıkamazsın, dolaşma Yeter artık, uğraşma! IV. Hayır, aşk mücadele değil! Boşuna mı eziyetti Küçük parktaki kaçamak buluşmalar Kırlangıç zikzağında giderdik Aç kurt gözü keskinliğinde dolaşırdı bakışlar İyice yanaşıp, yan yana oturduğumuzda Kof muydu, sağlama yaslanma rahatlığı Şubat ayazı mıydı beni tir tir titreten Yüreğimin silkelemesidir mutlaka Ve en saadetli heyecanlarla Her yerinle ritim tutardın bu sallantıya Darmadağın etseler de küçük parkı Yükselse yerinde bir beton yığını Kelebek kanadında titreyişler Kaskatı durmaya çalışma Yeter artık, uğraşma! V. Hayır, aşk mücadele değil! Evet, çok riski vardı birlikteliğimizin Tetikteydi ekmek dağıtan kapılar Bir gören olsa, bir duyan olsa Barınamazdık gök ?kubbe?nin altında Sığınıp tanrının merhametine Ve bir avuç kum atıp üstüne nöbetçilerin Geçer giderdik mayınların arasından Fıldır fıldır bakan gözlerden kurtulup, Geçince ?baraj? sınırını Tavşanlar gibi çalılar arasına sokulurduk Üniformalıların düdüklerinden Tıpır tıpır etse de yüreğimiz Koca koca sopaların gölgelerine rağmen Denerdik her fırsatta, derleme-toplamayı Çoban ateşi yakardım açığa, yağmur yağarken Üstüne yapışmış elbisenin kıvrımlarında Alevlerin ritmiyle dolaşırdı gözlerim Mecusi tapınağı gibiydi dağ, bayır Hiç sönmedi ateş İsine, dumanına bulaşma Yeter artık, uğraşma! VI. Hayır, aşk mücadele değil! Onlarca mübareze peydah oldu bu meydanda Nice serbülend pehlivanlar çıktı da, Hiç kaale almadım ben Yüreğim çeviriyordu bileğimi En zülfikar sevdaya hasım mı olur Deve yürüyüşüydü belki de yolculuğumuz Ve en paha biçilmez hazine bu kervanın yükü Nice harami saldırsa da sağdan, soldan Ne darboğazlar, ne uzun çöller Yol boyu tükenmez azığı, bitmez suyu Varıp ulaşacak menzil-i maksuda Devireceğim bütün silahşorları upuzun Gördüğün serapların ardına aşma Yeter artık, uğraşma! VII. Hayır, aşk mücadele değil! O, ilk güneşimin tutulmasında Zifiri zulmetlerde kaldım da, umarsız Işık edindim kendime, dişlerimin gıcırtısından Bir bakmalık yakındaydı, biliyordum Yine de görmüyordum, göstermiyordun Ömrünü tüketemez geyikler bu şehirde Etle besleniyorlardı, kızıyordum Sağmal inek çobanı mıydın sen Döke-saça süt taşıyordun öte yakaya Tepedeki taşa yaslanmış, taş gibi duruyordum Çönelerin fitne-fücurundan Toprağı sıkıyordum, otları eziyordum Baştan mı belliydi bu ağılın dağılacağı Boş yere taşları üst üste diziyordun Az geri dur, bu kadar yanaşma Yeter artık, uğraşma! VIII. Hayır, aşk mücadele değil! Göçmen kuşların ardına takılıp, Çekip gitmiştim güneye doğru Belki de tutup götürdüler elsiz-ayaksız Heyula gibi aramıza girdi sıradağlar Bol kıvrımlı uzaklıkların ardında kaldı umut Nefti bir kalabalığın arasında, Durmadan kuzey türküleri çığırıyordum Ve her gece yıldızları alıp karşıma, Senden haber soruyordum En hasret duygular yükleyip ışıklarına Ve en titrek selamlar salıyordum Sen, göç etmeyen serçeler gibi Kar eşeliyordun Döneceğimden o kadar emin değildin de Niye baharı bekliyordun Kuzey tutkunu bir serseriydim ben Kar vardır orda hala, etraf bembeyazdır Temizdir, bulanmamış düşlerim kadar Ya da güneşin pırıltılarına uyup damlalar Özlem ninnileri çalan sazdır Halbuki hoyrat kaçamaklar sinsice Tuz-buz edip kardan adamları Kuzeyi baştan başa çamurla boyuyordun Ve bilmeden ne yaptığını, inadına Yer değiştiriyordun Bilmediklerinle kucaklaşma Yeter artık, uğraşma! IX. Hayır, aşk mücadele değil! Bir daha tutulduydu güneş, hem de ay Asfaltların katılığı eklendi, karanlığın karasına Ebleh yüzlerde mesafelerin sakalları Kara bir çadırdı; beyaz güvercinleri hapseden Üstüme üstüme geldi koskoca şehir Kaçıp büyük büyük binaların arkasına, Küçücük bir kulübeye sığıştırdım heveslerimi Daracık bir çile hane sayıp dünyayı, Topladım çırpınan kanatlarımı Olmayanı görmek zaten muhal ya Lakin gözleri kapalıyken de görüyor insan Yedi tepeli şehrin en yüksek tepesinden Hep bu tarafa bakıyordun Ne kadar tecrübe etsen Burdan kopamıyordun Hiç telaşe etmedin mi kale kapılarında Aslına rücu etmek elzemdi, biliyordun Benliğine sataşma Yeter artık, uğraşma! X. Hayır, aşk mücadele değil! O, ilk geri döndüğün zaman Kaçıncı bahardı, o en güzel bahar Bütün dalını, yaprağını yeniden açıyordun Sıkıştırılmış muştular uçuştu etrafa İhya etmeye yettiydi, kaporası bile Süt kuzularının salınması, Nehrin denize varması gibi doymanın tadındaydık Ahmak ıslatan yağıyordu saadet Ne kadar aydınlıktı ?İskele Sokağı?nın başı Daracık odalarda haz ikram ediyordun Ampulsüz aydınlıkları yaşıyorduk ******* boyu En zevkli çıtırtılarla, Huzur ısınıyorduk Ve en zahmetli günlerin maişetini güdüyorduk Yedi tepeli şehirde mi alıştıydın lükse Cepkenimin boş cebindeki söküğü Ve ?bazlama? pişirirken terlediğin huzuru Mekanik bir konfor acılığına bıraktın Rahmet ve zahmet tedirginliği, Kararsızlığın sürüncemesine takılıp gitti Daha rahat meylinin kasisleri Ahengi eskitti Sertçe yağan kar kapatırken ?İskele Sokağı? Sen hala, ?yaz bitmedi? diyordun Mevsimlerin seyrine karışma Yeter artık, uğraşma! XI. Hayır, aşk mücadele değil! Ne de çok tutulur bu güneş, Niye kararır ikide bir okyanusların yüzü Silindiği yetmedi üstüne yazılan yazının Bütün buzları eritti, yok etti ihanet Tek damla bile su kalmadı zannettim o sıra Diz boyu kan olmalıydı etraf, Boğuluyordum Bir katre yaş çıkmasa da gözlerimden Cayır cayır bir yangınla Ağlıyor, ağlıyordum Kafamdaydı en dargın nedametler Ve en kanlı parçalanmışlıkta yüreğim ?Ey Tanrım, değseydi bari? Ve ?Ey kahpe dünya!? diyordum Hayat uçup gitmişti bedenimden Kendi sınırlarımda uzatılmış bir cenazeyim Zannediyordum Bu kadar yanaştın da bu kanıya, Tam mührü basarken kaçırdın altından Artık istersen ömrün boyunca dene Yeniden doldurdu sevda, denizleri damla damla Bu yelkenli varacak o limana Bir bardak suda fırtına koparmanın alemi ne Gayrı durulma zamanı Lök gibi bir asudeliğe mecbur Ve hayat harmanının hasadına memuruz Şimdi iş vakti, sıvışma Yeter artık, uğraşma! XII. Hayır, aşk mücadele değil! Hep istediğiniz gibi sürmez bu devran En umulmadık vakitte gelir yağmur kuşları Dağılır serseri kurşunlar sağa-sola, Çürür çok katlı pastalar İnip-çıkmaktan bitkin düşersin nihayet Dolanma bu ormanın kralı emniyetinde Sabır taşır karıncalar ufak ufak ?Fındık kırma?ya da muhtaç değil miyiz Hep mi kaldırım taşlarını sayacağım Bir de bakarsın, bir deli boran olur Yırtılır en sağlam yamacın bağrı Yanıp tutuşmaya başlarsın farkında olmadan Tükenir biri kapanınca diğeri açılan kapılar Banknotların üstüne oturur, ağlarsın Sırf gitmiş olmak için ayrılacağım Yakarım gemileri, boğazı geçdikten sonra Boşluğun kütlesi çöreklenir kalır da önüne ?Neden? diye sorarsın Sorumsuzluk neymiş anlarsın Dolap beygiri gibi dolaşma Yeter artık, uğraşma! XIII. Hayır, aşk mücadele değil! Birlikte boyamalıyız geleceği, olduğu kadar -Katılmak ve denk gelmektir aşk- En uyumlu renklerde görünecek manzara Ve en yakışık çiftte, bir var Hiç görülmedi nağmenin bunca ahengi Bize çalacak enstrümanlar, keyifle -Suların biteviye denize koşmasıdır aşk- Ne kadar zevk varsa, hepsini alacağız Capcanlı gönül sükuneti dolduracak çevreyi Başımın üstünde taşıyacağım gaileni, Yüreğimdeki kadar -Razı olmak ve katlanmaktır aşk- Acıkmış bebelerin memeye höykürdüğünce Koşup, yapışacağız teslimiyete -Önceden tespit edilmiş yazgıdır aşk- Alternatifi yok, böyle istemiş Tanrı! Göstereceğiz aleme; sevda neymiş -Bir olmak, birde durmaktır aşk- Sen bana yegânesin nazlı yar Gayrı dur, boş yere koşma Yeter artık, uğraşma!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Zamanın birinde, durup dururken
Bir sefere çıktık; hazırlık yoktu Ne geçmiş mâziydi, ne âti erken Senin zamanların soluk soluktu Kim kimi kandırdı bu zor sefere Bende az kabahat yok değil hani! Nedir bu sahrada bu dağ, bu dere Senin tavırların hepten yabani Bir soru üstünde sen duruyordun Benim sorduklarım zaten cevaptı Herhalde hep vaha uyduruyordun Ya da uçtuğumuz düştü, seraptı.. Böyle zalim midir bu insafsız yol Ya hiç arkası yok, ufuktan uzak Ya da dik yamaçlar, uçurumlar bol Ve.. her ümidinin arkası tuzak Eminim ki asla bitmeyecek bu Bize hiç sıla yok, bize hep gurbet Yan yanayken özlem berbat doğrusu Her ikimizi de yakacak hasret! ..
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|