![]() |
![]() |
#1 |
Forum Aşığı
![]() Üyelik Tarihi: Jul 2007
Konum: cehennemin derinliklerindeyim...
Yaş: 37
Mesajlar: 4,346
Teşekkür Etme: 133 Thanked 123 Times in 109 Posts
Üye No: 43633
İtibar Gücü: 2283
Rep Puanı : 10207
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() 12 Eylül'de Diyarbakır
12 Eylül 2007 Çarşamba Günümüzden 27 yıl önce bir sonbahar günü İstanbul"dan kalkan Diyarbakır uçağının orta koltuklarından birinde oturan yaşlı adam, yanındaki gençle yolculuk sohbetine girişiyor. Hal hatır bitip de gündelik hayata sıra gelince, genç soruyor: -12 Eylül"e ne diyorsunuz? -Valla Atatürk"ü özlemişiz, bayrağı özlemişiz, İstiklal Marşını özlemişiz be oğlum! İhtiyar, 12 Eylül ile gelen “huzur ortamı” üzerinden basma kalıp cümlelerle konuşmasını tamamlayınca, soru sırasını da alıyor: -Eee anlat bakalım sen ne iş yaparsın, Diyarbakır"a neden gidiyorsun? -Ben avukatım, müvekkillerim Diyarbakır Cezaevi"nde yatıyorlar. Bir bölümü revirde… Çok ağır işkence görüyorlar! Eğer izin verilirse onlarla göreşeceğim. İhtiyar birden hırslanıp, sövgüler yağdırmaya başlıyor. Kendi yeğenlerinden bazılarının da cezaevinde olduğunu, çok işkence gördüğünü anlatıyor. Avukat şaşırıyor: -Ama amca sen biraz önce 12 Eylül ile ilgili olarak “güzel” şeyler söylüyordun? -Valla yeğenim onlar benim “resmi” düşüncelerimdi(!) *** 12 Eylül"de “resmi” düşüncelerle “gerçekler” birbirini öpüyordu. Mesela Koç Holding"in Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Koç, 15 Eylül"de Günaydın gazetesinde çıkan demecinde "resmi" olarak şöyle diyordu: -Sendikaların yokluğu istismar edilmemeli! Şahane bir tavır değil mi? Sendikaların yokluğu en başka Koç Holding"e bağlı fabrikalarda istismar edildi. Söz konusu demecin bulunduğu gazete piyasadayken Arçelik yöneticileri işyerindeki DİSK Maden-İş Sendikası temsilcilerini çağırıp “işbirliği” teklifinde bulundular: -Siz sessizce fabrikadan çekip gider misiniz? Yoksa Sıkıyönetime biz mi bildirelim, gelip sizi alsınlar! *** İşçi temsilcileri o kadar masumdular ki, Milli Güvenlik Konseyi"nin 7 Numaralı bildirisiyle Selimiye Kışlası"nın kapısında kuzu kuzu beklemeye başladılar. Sıkıyönetim Komutanlığı darbe gerekçeleri arasında yerleştirdiği işçi hakları için DİSK"e bir terör örgütü muamelesi yapıyordu. Ancak bu askerlerin “resmi” düşüncesiydi. Gerçek ise daha farklı gelişiyordu. DİSK"liler “teslim olun” çağrısıyla Selimiye Kışlası önünde derbi maçı izdihamı yaratmışlardı. Kışlanın koca kapısı aralanıyor, aralıktan parmakları açık iki el uzanıp, 10 kişinin gelmesini istiyordu. Yüz kişi birden kapıya hücum edince müthiş bir karmaşa başlıyordu. Askerler içeri girmek için telef olmayı göze alan DİSK"lileri iterek kapıdan uzaklaştırıyorlardı. Bu çileli teslim olma işi iki günde bitirilemedi. 16 Eylül akşamı bir yüzbaşı kapının önüne çıktı: -Arkadaşlar işyerleri Anadolu yakasında olanlar yarın sabah Alemdağ"a, Topkapı çevresinde olanlar Metris"e, Gültepe Mecidiyeköy çevresinde olanlar Hastal"a teslim olacaklar. Şimdi evlerinize gidin! DİSK"li “teröristler” (!) iki gün boyunca teslim olma uğraşlarında başarılı olamamışlardı. Selimiye önünde bekleme kuyruğuna girenler arasında DİSK"in Yürütme Kurulu üyeleri de vardı. Sonra onlar için idam istemiyle dava açılacak, yargılama 6 yıl sürecek beraatla sonuçlanacaktı. *** Bu sabah erkenden (12 Eylül 2007) İstanbul"dan Diyarbakır"a kalkacak uçakta yine 12 Eylül konuşulacak. Kalabalık delegasyonun içinde 12 Eylül mağdurları ile birlikte 12 Eylül"den sonra doğanlar da olacak. 12 Eylül günahlarının “en kirli mabedi” Diyarbakır Cezaevi önünde “Diyarbakır Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu”nun kurulduğu ilan edilecek. Resmi görüşler sanık sandalyesine oturtulacak, gerçekler ayağa kalkacak! |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|