![]() |
![]() |
#1 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: istanbul
Yaş: 43
Mesajlar: 1,020
Teşekkür Etme: 14 Thanked 35 Times in 30 Posts
Üye No: 44374
İtibar Gücü: 1521
Rep Puanı : 1562
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Kuşlar geçiyor, derken Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor dalyanlarda Bir kadının suya değiyor ayakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Serin serin Kapalıçarsı Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa Güvercin dolu avlular Çekiç sesleri geliyor doklardan Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Başımda eski alemlerin sarhoşluğu Los kayıkhaneleriyle bir yalı Dinmiş lodosların uğultusu içinde İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Bir yosma geçiyor kaldırımdan Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar. Bir şey düşüyor elinden yere Bir gül olmalı İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Bir kuş çırpınıyor eteklerinde Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından Kalbinin vurusundan anlıyorum İstanbul'u dinliyorum. |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: istanbul
Yaş: 43
Mesajlar: 1,020
Teşekkür Etme: 14 Thanked 35 Times in 30 Posts
Üye No: 44374
İtibar Gücü: 1521
Rep Puanı : 1562
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Üzerime devirip dağ gibi hüzünleri
böyle çekip gitmek var mıydı? var mıydı böyle bitirmek? hani söz vermiştik birbirimize kaç zaman geçti aradan sen yoksun sana sığındığım ******* alevleri gökyüzünde bir kumsal ateşiydi günahları yaktığımız. ve kan rengi şarapla yıkanmış bir hasret şimdi göğsümüze taktığımız. bilirim dönmeyeceksin artık uzun zaman oldu belki çoktan unuttun. adın kaldı soğuk duvarlarında odamın sigara paketlerinde şiirlerin resimlerin bana gülen cüzdanımda saç telin bir veda o geceden aklımda kalan kekremsi bir tat bir med cezir yüreğimde ben vurgun yemiş bir yaralı gemiler bana taşır bütün aşk yorgunlarını sen yoksun.... hayatımın ilkbaharında tanısaydım seni yasak umutlara ve acılara inat buruk bir şarap tadında olsaydı sevdamız yıllandıkça güzelleşen ve sen şiirler okusaydın *******i saçlarımı okşarken ellerimi tutsaydın ansızın yüreğim eriseydi gözlerinde yansaydım ateşinden sen ağlasaydın mutluluktan ben ölseydim yalnızca beni sevdiğini bilseydim. seviyorum deseydin bir kere söyleseydin yanmazdım yanmazdım böyle çekip gitmeseydin.... bir veda o geceden aklımda kalan bir günah belki yasak yanımda olsan şimdi hiç konuşmasak ağlasak bin kere pişman olsak sonra yine bozsak yeminleri sarılsak sımsıkı öylece kalsak... gittin.. kim bilir kaç deli sevda sığdırdın yüreğine ışığa üşüşen pervaneler gibi sardılar seni körkütük aşkların ortasına düştün yalanların pençesine belki bir gün bir gece dar bir vakitte belki hiç beklemezken seni gelirsin diye ben hala buradayım sen yoksun lanet olsun. |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: istanbul
Yaş: 43
Mesajlar: 1,020
Teşekkür Etme: 14 Thanked 35 Times in 30 Posts
Üye No: 44374
İtibar Gücü: 1521
Rep Puanı : 1562
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() BU SiiR SUYA YAZILMISTIR
Bu şiir suya yazılmıştır Bir hiç kimse için Hesapsız ve ardından ağlanmadan Öyle harap öyle yetim bırakılmıştır Mor dağların kınalı bulutuna Irmağın köpüğüne Tarçın ağacının yapraklarına yazılmıştır Bu şiir düşe yazılmıştır Yorgun *******in nihayetinde Yorulmadan kavgadan İhaneti unutmadan, unutulmadan kayıtlardan Bir muska gibi takılmıştır yüreğe bu şiir Her zaman umut edilecek bir şafak kalmıştır Yine de kalmıştır bir yerinde Ekmek gibi sıcak Su gibi aziz bir şeyi insanın Bu şiir kahra yazılmıştır. Vurulmuştur duvar dibinde Bekir Duvarda yarım bıraktığı geleceği memleketin Duvarda şarkıları, umudu ve kanı Yani bedeli ettiği üç beş kelimenin Kardeşi Nihat polis kolejinin ikinci sınıfında Kız kardeşi Semahat örmecide sürmekdedir Sefasını hayatın Sabah ayazı cellat gibi kesmektedir adamı Bir gazetenin üçüncü sayfasına düşmektedir İşin hasılası Kim bilecektir ki duvarın dibinde Bir gül yaprağı gibi yatan Bekir'i bulmak Sabah poaçaya çıkan Çankırılı Aliye kısmet olacaktır Bu şiir hayra yazılmıştır. Nihat koleji bitirip Polis olacaktır Semahat örecektir kendi kaderinin ağlarını Çankırılı Ali ne yapsın Bekir'i kaldırıp yerden yüreğini soğuk Poaçalarını sıcak tutacaktır. Ağlamak kolay, ağlamak zor Ağlamak yine analara yazılacaktır. Her Allah'ın günü bahtlarını şivan düşe düşe Ağlayacaktır analar Olsun işte Oğlu Nihat Polis olacaktır Aslan gibi duracaktır ortada Semahat bir koca bulacaktır Bekir'se olmayacaktır evde Her gece bir yıldız düşen kabrinde Böyle sessiz yatacaktır. Bu şiir bahta yazılmıştır Kırılmıştır kalbi memleketimin Suyun tadı kırılmıştır Adamın adamlığı Ne yazılmışsa doğrudur Doğrudur Bekir'in duvara yazdıkları Nihat'ın polisliği doğrudur Ve Doğrudur Ferdi Tayfur'un yuvasız kuşları Çankırılı Alinin günahı nedir Ya Semahat saçını kimin için süpürge etmektedir. Ve anaları neden her bir güvercin gördüğünde Bir daha ölmektedir. Bu şiir umuda yazılmıştır Yine de sabah gün doğarken üstüne karanlığın Sevebileceğimiz bir şeyler olacaktır. Mesela Nihat Polis olacaktır Semahat nur topu gibi bir oğlun doğuracak Adını Aslan Bekir koyacaktır. Bir şeyler olacaktır. Umut da bizin hanemize bir şivan gibi Bir çığlık gibi üleşecektir kan revan içinde Yine de bu şiir biraz kahra biraz hayra biraz suya biraz bahta Ama en çok duvarda şarkısı ve kanı kurumayan Bekir'e yazılmıştır. |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: istanbul
Yaş: 43
Mesajlar: 1,020
Teşekkür Etme: 14 Thanked 35 Times in 30 Posts
Üye No: 44374
İtibar Gücü: 1521
Rep Puanı : 1562
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ufuksuz yollara düştüm
belli yol çok uzun ve yorgun zaman ötelerde uzaklaştıkça geçmişten unutulacak acının sularıyla yıkanmış yüzüm akacak aczin kirleri hasarlı gözlerimden mahcubum kendime yanlışları mayaladığım yüreğime mahcubum diz çökse masumiyetim uzar mı affın saçları öper mi alnımdan itiraflarım sonrası sökülür mü soysuz aşklar için kurguladığım intiharların dikiş izleri ömrümden uyanır mıyım ıssız bir adanın bembeyaz köpüklü kıyılarında rüzgarın okşadığı tenim ürperir mi yeniden inanmak istiyorum dalgaların fısıldadığı suyun billur sesine hissediyorum anların zarif parmakları ipekten düşler örecek serime ve ben tek tek salacağım omuzlarım üzerine mutlulukları.. |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: istanbul
Yaş: 43
Mesajlar: 1,020
Teşekkür Etme: 14 Thanked 35 Times in 30 Posts
Üye No: 44374
İtibar Gücü: 1521
Rep Puanı : 1562
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bu sabahta gözlerimi ilk açtığımda gülümsedim, güne iyi ve mutlu başlamamın sebebisin, bir şey yapmana gerek bile yok, bunlar senin ruhundan dünyamıza yayılan güzellikler.
Yaşamımız içindeki her ayrıntı, zamanımızı ayırdığımız her insan bir başka kesit gibiyken, yaşamımızda tümüyle bir kesit aslında, her insan üzüldüğünde bir film sona eriyor sanki bu filme geri dönüp bakıldığında kimseyi incitmeden yaşamanın önemi ve güzelliği bir kez daha görülüyor. İnsan geriye baktığında kendi yaptıkları veya yapmadıkları adına gönül huzuru duyabilmeli, herkesin olduğu gibi benimde üzüldüğüm anlarım var ama geriye dönüp baktığımda bu anların senin uğruna yaşanmış olmasını dilerdim, senin için kendimden ve yüreğimden bir şeyleri feda etmek isterdim, senin için yaptığım mücadeleden dolayı huzur duymak isterdim. Ben seni dışarıda tozu dumana katan bir rüzgâr, içimde sessiz bulutlar varken tanıdım, şimdi senin sessiz duruşun nedeniyle pes de etmeyeceğim. Gönlümdeki bu sevgiyi rüzgâra bırakıp uçurmayacağım, beyaz bayraklar gibi boşlukta dalgalandırmayacağım. Yıllarım ve bedenim yorgun ama yüreğim yorgun değil, kendi halinde sade bir yaşantım olsa da içimde seninle başlayan yeni bir hayat var, sevgin var. Korkma yarın için plan yapmıyorum, içimde sevginle mutlulukları, beni oradan oraya uçuran meltem rüzgârlarını yaşarken, dışarıda ise sadece yaşıyorum. Sevdim sevilmedim, yıllarca sevgiden korkarak yaşadım, yüzmeyi bilmediğim için hep kıyıdan seyretmeyi sevdiğim deniz gibi, derinlemesine dalmaktan korktum hep sevgiye. Böyle melankolik kelimelerimden dolayı bu sevginin bana ağır geldiğini de düşünme, kendini saklama benden, ayaklarım yerde seni bekliyorum, elin elime değdiğinde birbirimize aktaracağımız vücut sıcaklıklarımızın tek bir derecede buluşmasını bekliyorum, gelmen veya gelmemen de sorun değil, sen sonsuza dek bekleyeceğim sevdiğimsin. |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: istanbul
Yaş: 43
Mesajlar: 1,020
Teşekkür Etme: 14 Thanked 35 Times in 30 Posts
Üye No: 44374
İtibar Gücü: 1521
Rep Puanı : 1562
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Birkaç günlük sessiz kalışımı farklı yorumlama, bu sessizlikler sevgiye ihanet değil, aşka küskünlük değil, belki sana hiç kavuşamayacağımın hüznü belki yılların yorgunluğu ama içimde olan sevginin rengi hiç solmayacak. Bulunduğum yer zaman hiç önemli değil, zaten hayatımın her anında sen varsın, aynı dün akşam bir restoranda resmi bir iş yemeğindeyken çalan bir telefonda oluşan garip bir olay gibi, yüreğimin sıçraması ve bedenimin hayata geri uyanışı gibi. Sevgi farklı bir kavram, insan her şeyi inkar edebiliyor ama sevdiğini inkar edemiyor, ele veriyor tüm vucudu, benim için de olmazsa olmazdır sevgi, sevgi insanın gözünün ışığıdır. Hayatta sevdiğmiz hoşlandığımız, içimizde farklı yerlere konuşlandırdığımız o kadar çok insan varki, bazen hepsi içinde aynı yerde buluşuruz, kırmamak, üzmemek için ödünler vermeye çalışırız. Ama yüreğimizdeki asıl sevginin kaynağını, güzelliğini ve derinliğini kimsenin zedelemesine de izin vermemeliyiz. Her insanın duyguları ve becerileri aynı oranda değildir, müzik ya da resim yeteneği gibi bazı insanlarda sevme yeteneği de farklıdır. Bence sevebilen insanlar daha kolay mutlu olabiliyor çünkü sevmek çok güzel bir şey, bir insanı hele de seni sevmek daha da güzel. Sana yazdıklarımı, aşkı seninle yoğurup anlattıklarımı birleştirip sevenlerin okumasına sunmak istiyordum, ama yapmayacağım, ben artık sadece yazmak değil yaşamak da istiyorum, başkası yazsın biz okuyalım başkası hayal etsin biz gerçeğe çevirelim istiyorum. Biz diyorum ama sen bana aldırma, sende bilirsin ki insan yalnız bir yolculuğa çıkmıştır aslında, anne, baba, evlat, kardeş, dost ve başka herkes, hiçbiri devamlı değildir, sahiplendiğimiz her şey birgün terk edecektir. Ama gerçek hayatın dışında, yüreğimizde yaşadığımız sevda bizi asla bırakmayacaktır.
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: istanbul
Yaş: 43
Mesajlar: 1,020
Teşekkür Etme: 14 Thanked 35 Times in 30 Posts
Üye No: 44374
İtibar Gücü: 1521
Rep Puanı : 1562
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() sevmek kimine göre ölmek demek
ölmek kimine göre sevmek ama asıl gerçek ölümüne sevenler asla ölmezler söylesene hangi kurşun senindi hala unutmadım ihanetini kalbimin kıyamet alametini vereyim de al git emanetini söylesene hangi kurşun senindi kalbimi alev alev yakanmı hala yarasından kanlar akanmı biraz önce şu sırtımdan çıkanmı söylesene hangi kurşun senin di bir senle gelmedim ben bu hale şu hain aşkların hepsi benimdi tanıyıpta bulamadınmı hala söylesene hangi kurşun senin di hangi kurşun ne kurşunlar çıktı bilsen bu tenden ne aldıysan he lali hoş olsun benden yazıktır davacı olursam senden söylesene hangi kurşun senindi gün ve gün öldürüp dirilten mi akıl alıp çıldırtıp da delirtenmi al artık şu canımı dedirtenmi söylesene hangi kurşun senindi sen benim en beter halimsin artık nasıl olsa gözümde hainsin artık gördüğüm en büyük zalimsin artık söylesene hangi kurşun senindi arada bi çıkartıpta bakarsın olur ya boynuna belki kolye yaparsın hainler gününde onu takarsın |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: istanbul
Yaş: 43
Mesajlar: 1,020
Teşekkür Etme: 14 Thanked 35 Times in 30 Posts
Üye No: 44374
İtibar Gücü: 1521
Rep Puanı : 1562
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() KEŞKELER…
Alın yazısıdır dedim, çileyse de sevmek, severmiş insan körü körüne, Sevmek ümitsiz bir gözyaşı da olsa, aldırmasa da hüzün sensizliğime, Masumdum hem de sağ yanım kadar, masumdum sol yanım acısa da… Sevdim ölesiye hem de sensizlik kadar, sevdim, gözlerim kanasa da… Parmaklıklarının arasındayım aşkının, ayaklarımda okkalarca zincir, Kelepçelerinin esaretindeyim, birkaç metre karelik sevda hücresinin tam ortasında… Ben kendi hükmümü kendim vermişim, kalemim kırılmış yokluğundan beridir, Boğuluyorum, boynumda yağlı urgan, üç bacaklı idam sehpasının tam ortasında… Yaktım ne varsa, ya da ne yoksa ayaz ve sarhoş bir akşamdı, Umurumda değildi yaşamak, hür ve özgürdüm, ölümse de ölüm. İçimden yar kanıyordu, titrek dudaklarımda ılık buğu donuyordu, Zerre zerre çürüyordum ben ölüyordum bile bile, yar gidiyordu… Ben seni bir kış a gömmüştüm, balçıktı toprak, bulutlar ağlamaklı. Duvarlara bile küsmüştüm, dilim kurumuş, saçımda kuraklık vardı Hazin bir aralık günüydü, gökyüzü ürkek, toprak şaşkın, ben bir başıma, Keskin bir kabristan ayazında, seni toprağa gömmüştüm, başımda bela... Keşkelerim bitmedi o günden beridir, akreple yelkovana çatıyorum, Takvimler geriye neden sarmaz, zamanın durdurulmazlığına sövüyorum. Hırçınlığım sevdaya değil, sevda kutsal, sevda masum, kalp masum. İki gözüm yanıyor, gece çorak, dudaklarım kavruk ve sensin tek susuzluğum Şiirlerim işleseydi aşkımın nakışlarını, ayaklarının bileğine hal hal misali, Şiirlerim işleseydi, yüreğinin en kılcal damarlarına sevdamı kan misali… Şimdi şiirlerim naçar, bestelerim öksüz, türkülerim bedbaht, yokluğundan beridir. Memleket türküleri de dinlemiyorum artık canımı yakıyorlar, gittiğinden beridir, Memleketimi hatırlatıyorum, içim kanıyor, kim bilir acıtan beklide türkülerimdir. Aynı bitki örtüsüyle kaplı olmadı ki dağlarımız, Yeşillikler içinde, küçük bir tepenin, kuytu bir eteğinde değil. Kurak ve bozkır bir örtünün kundaklarında sarılı bir çocuğum… Ne mutluluk, ne huzur var D.N.A’m da, yokluğunun coğrafyasındayım, Ne yangında kifayet, nede su da sır, beni güneş değil ancak aşkın kavurur. Sol yanımdan gelen, ölümün kuytu köşelerinde. Son bir kez diyorum, görsem, Sonra keşke diyorum, keşke, Ya da keşkeler olmasaydı birde, Laf mı şimdi bu, ‘keşke’! Alnından öpebilmek olsaydı şimdi, sonrasında ölmekse ölmek; keşke… |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: istanbul
Yaş: 43
Mesajlar: 1,020
Teşekkür Etme: 14 Thanked 35 Times in 30 Posts
Üye No: 44374
İtibar Gücü: 1521
Rep Puanı : 1562
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Söylemek istediğim sözler var,
anlatılacak hikayeler anılar, yapmak istediğim itiraflar... Gücüm olsaydı da eski suçsuzluğumu anlatabilseydim sana. Oysa tek haykırış nefesim kalmadı şimdi. Anlatamasam da, yüreğime kazımışım onları, soğuk *******e sarılmışım. Anılarımda esen meltem rüzgarlarıyla savrulmuşum, yorgun kaldırımları aklıma getirip, yine uzak yollar başka yerler başka zamanlar düşlemişim seninle beraber... Anlatamasam da, acı verse de kopamamışım senli günlerden. Pişman mıyım? Asla. Yaptığım hiçbir şeyden pişman olmamayı öğrendim, yıllar önce. Her ne olursa olsun, kararlarımın arkasında durmayı... Ama içimde karşı koyamadığım, yüreğime yayılmasını engelleyemediğim bir duygu. Özlem... Bana ne oluyor bilmiyorum. Eski günlerin akışlarıyla rüzgarları dize getiren, hırçın, karşı konulmaz, sözünden dönmez, çaresizlik içinde. Korkuyorum... Çünkü kendime bile itiraf bu hain duygu iliklerime işliyor ve yüreğim parçalanırcasına özlüyorum. Nerelerde şimdi giderken içimi dağlayan gurur? Lanet olsun ki sen beni mahvederken sana karşı koyamayacak kadar güçsüzdüm. Benliğimi aldın benden ve benim yaptığım en büyük hata kendimi içimden fışkıran sevgiye kaptıramamak oldu. Bunun için şimdi bu kadar çaresizim ve diğer insanlara karşı böylesine katı... Ve sana sadece bu satırlarla ulaşabiliyorum göz yaşlarımla beraber. Artık geri dönüşü yok bunun. Mucizeleri ise hak etmiyorum... "Keşke" o geçse yine beraber yürüdüğümüz yollardan diyorum, "Keşke" demekten nefret ederek. Artık o eski halim kalmadı hiç. Gözlerimde yanan ışık çoktan söndü. Eski coşkusu yok yüreğimin. Bedenim, bu kendinden nefret eden ruhu taşımak istemiyor.... Sen ne yapıyorsun hiç bilmiyorum. Biliyor olsam bile karşına çıkacak cesaretim yok. Biliyorum, şimdi çektiğim ne varsa hepsini hak ettim... Ve bir itiraf.... Asla göründüğüm kadar güçlü olamadım.... |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: istanbul
Yaş: 43
Mesajlar: 1,020
Teşekkür Etme: 14 Thanked 35 Times in 30 Posts
Üye No: 44374
İtibar Gücü: 1521
Rep Puanı : 1562
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İyi değiliz gözlük bak durmadan
kırmaya çalışıyorlar bizi hiç iyi değiliz iki gözüm, bende can, sende cam bırakmadılar, daha kırılacak ne varsa bizde, gözlüğü olmayanlar çok mu acımasız oluyor ne, çekip alıyorlar seni gözümden, öyle çok eziliyoruz ki gözlük, sen bensiz kırık, ben sensiz karanlık, nerde insanlık bizi bu kadar kırmasalar, di'mi cam dostum, onlarada birer gözlük alırdık! Ne güzel gözümün önünde olman yine, sensiz ne gülüşün tadı var ne de bakışın sen olmayınca kötülük daha kötü görünüyor gözüme, yumruklar daha zalim, sözler daha sert iniyor yüreğime, sensiz bu dünya , bomboş görünüyor gözüme, sana gözüm gibi bakacağım artık senden başkasını görecek gözüm yok, bizi görmeyenlere söyleyecek sözüm yok bizi çok kırdılar gözlük, bizi tuzlabuz, bizi unufak, bizi camçerçeve kırdılarda bakmadılar bir kez olsun cangözüyle, şimdi hem cana, hem cama göz diktiler, hem gözden düştük, hem sözden, bir daha kırılamayız gözlük, sonumuz olur kırılmak bir daha parçamızı bulamazlar ikimizin de! Ah ne bakacak göz, ne görecek gönül bırakdılar bize, bir güzellik kalsaydı, iki ne dört gözümüzle titrerdik üstüne, canda içeri olan camdan içeri derdik demesine de, öyle bakımsız, bakışsız bıraktılar ki gözümüzü, ne gönlümüzü, ne can hevese geldi, ne göresi geldi camın, biz birbirimize iyi bakalım gözlüğüm, canım, belki onlarda iyi bakalar kendilerine, gözlüğüm, iki gözüm, kemiğim, bu sözlerimle umarım kırmamışımdır seni, zira çok incesin kırılırsın, kırılır arkadaşlığın camdan kalbi de! |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|