İhsanoğlu, radikallerin imajına dikkat çekti 8 Ekim 2007

[F@sTaLaFisT@]

İKT Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, ''İslam ve Batı arasındaki ilişkilerin, iki grup içinde de bulunan radikaller tarafından adeta hava korsanları gibi kaçırılmasına,'' ipotek altına alınmasına izin verilmemesi gerektiğini söyledi.

İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmelettin İhsanoğlu, Birleşmiş Milletler'de düzenlediği basın toplantısında, günümüzde Batı ile İslam dünyası arasında yaşanan gerginliklerin giderilmesinde İKT'nin rolü, İKT'de yaşanan dönüşüm süreci, İKT'nin BM ile olan ilişkileri ve İKT'nın Ortadoğu'daki sorunlara bakış açısıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

İhsanoğlu, yaklaşık 20 gündür ABD'de bulunduğunu belirttiği konuşmasında, ABD'de gerek üniversitelerde gerekse düşünce kuruluşlarında yaptığı konuşmalarda, İKT'nin son dönemde yeni bir vizyona sahip olarak önemli bir reform sürecinden geçmekte olduğunu anlattığını vurguladı.

-''İSLAM-BATI ARASINDAKİ İLİŞKİLER, RADİKAL GRUPLAR TARAFINDAN İPOTEK ALTINA ALINMAMALI''-

Temaslarında özellikle İslam-Batı arasındaki ilişkiler, İslam korkusu, radikalizm ve terörizm konularında düşüncelerini anlatığını ifade eden İhsanoğlu, ''İslam ve Batı arasındaki ilişkilerin, iki grup içinde debulunan radikaller tarafından adeta hava korsanları gibi kaçırılmasına'' ipotek altına alınmasına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı. İhsanoğlu, ''Bu radikal ve marjinal gruplar, İslam ile Batı arasındaki ilişkileri hareketleriyle, sözleriyle ve birbirlerine karşı yürüttükleri kampanyalarla zehirliyor. Biz, İslam ve Batı dünyasının asıl temsilcileri olarak işbirliği yapmalıyız ve birbirimiz daha iyi anlamalıyız. Çünkü eğer bu marjinal grupların ilişkilerimizi ipotek altına almasına izin verirsek, o zaman çatışmaya gideriz ve bu hiç kimse için iyi olmaz '' dedi.

İhsanoğlu, bu açıdan radikallerin mesajlarına medyada fazla yer vererek sanki bu gruplar İslam'ı ya da Batı dünyasını temsil ediyormuş gibi bir hava yaratmanın doğru olmadığını belirtirken, İKT'nin Batı ve İslam dünyası arasında gerginliklerin çözümlenmesinde nasıl bir rol oynadığının sorulması üzerine, İKT'nin hem siyasal hem de dinsel açıdan bu sorunların çözümlemesinde rol oynadığını anlattı.

Radikal grupların faaliyetlerini meşru göstermek için çarpık bir biçimde dinsel söylemlere başvurduklarını belirten İhsanoğlu, bu söylemlerin yanlış olduğunu anlattıklarını, bundan da oldukça başarılı olduklarınıvurguladı. İhsanoğlu, Taliban'ın kaçırdığı Güney Kore rehine krizinde İKÖ'nün, İslam bilginlerini toplayarak açıklamalar yaptığını, adam kaçırıp öldürmenin kesinlikle dinle bağdaşmadığını ve bunun aslında dinin temelinekarşı olduğunu vurguladığını söyledi.

Irak sorunu kapsamında geçen yıl ekim ayında Mekke'de 15 Şii ve Sünni yüksek düzeyde dini liderleri biraraya getirdiklerini ve dini liderlerin ''İslamiyette adam öldürmeyi asla meşru görmediğini yasakladığını'' vurguladıklarını belirten İhsanoğlu, Batı ile İslam dünyası arasında gerginliklerin çözümünde siyasal iradeye ihtiyaç olduğunu, bu gerginliğin temelinde ''İslam ve Hristiyanlık arasındaki ilişkinin olduğunun da kabul edilmesi gerektiğini ve bu gerginliğin ''tarihi uzlaşma'' yoluyla aşılması gerektiğini dile getirdi. İhsanoğlu, Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra diğer ideolojilerin artık geçerliliğini yitirdiğini ifade ederek, teröristlerin İslam dinini kendi terörist faaliyetlerini meşrulaştırmak için kullandıklarını, bununla başedilmesi gerektiğini ve İKT'nin de bunu yaptığını söyledi.

-İKT'NİN ORTADOĞU VE LÜBNAN'DAKİ SORUNLARA BAKIŞI-

İhsanoğlu, İKT'nin Ortadoğu'daki sorunların çözümü yolundaki bakış açısını da anlattığı basın toplantısında, İKT'nin BM'de düzenlenen son bakanlar toplantısında, Arap-İsrail sorununun çözümü yolunda Ortadoğu Dörtlüsü'nün çabalarını ve bu açıdan sonbaharda uluslararası konferans düzenlemesini desteklediğini anlattı ve teşkilatın, Lübnan hükümetinin Refik Hariri suikastı faillerini yakalama ve adalete teslim etme çabalarını desteklediğini vurguladı.

-''İKT, IRAK'TA BÜRO AÇACAK''-

Irak konusunda İKT'nin Irak halkının kendi siyasal geleceklerini kendilerinin tayin etme, doğal kaynaklarını kendilerinin kontrol etme haklarını savunduğunu belirten İhsanoğlu, İKT'nin Irak'taki tüm mezhepsel şiddeti ve mezhep ayrılıklarına dayanarak ülkeyi bölme çabalarını kınadığını bildirdi.

İhsanoğlu, İKT'nin Irak'ta büro açacağını belirterek, kuruluşlarının İKT'nin Irak'ın yeniden yapılanmasına yönelik Irak-Compact girişimine de katıldıklarını söyledi. Bir soru üzerine İhsanoğlu, İKT'nin Irak'ta hem ulusal, hem komşu ülkeler hem de uluslararası düzeyde uzlaştırıcı çabalarını sürdürdüğünü kaydetti. -''(İRAN İLE İLGİLİ OLARAK) ALLAH KORUSUN BİR ASKERİ DURUM SÖZKONUSU OLURSA BU FELAKET OLUR''- İhsanoğlu, İran'ın nükleer programıyla ilgili bir soru üzerine, İKT'nin hem ülkelerin barışçıl hem de uluslararası yükümlülüklerine saygılı bir biçimde nükleer enerji hakkına saygı duyduklarını, ancak aynı zamanda dünyanın nükleer silahlardan arındırılmasını istediklerini, bunun da özellikle Ortadoğu'daki tüm ülkeler için geçerli olması gerektiğini anlattı. İran'ın nükleer programı konusunun diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini dile getiren İhsanoğlu, ''Allah korusun bir askeri durum sözkonusu olursa, bu herkes için büyük bir felaketin başlangıcı olur ve bufelaketten kimse bağışık kalamaz'' dedi.

-''İKT ULUSLARARASI ARENADA ÖNEMLİ AKTÖRLERDEN BİRİ HALİNE GELDİ''-

İhsanoğlu, son 3 yılda İKT'nin büyük bir dönüşümden geçtiğini ve uluslararası arenada önemli aktörlerden biri durumuna geldiğini ifade ederken, İKT'nin, dünyadaki sorunların çözümü için etkin rol oynamayaçalıştığını ve sorunların diyalog ve barış yoluyla çözülmesini istediklerini vurguladı. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile çok yararlı bir görüşme yaptıklarını, İKT'nin BM ile daha çok işbirliği yapmak istediğini belirten İhsanoğlu, İKT'deki reform süreci kapsamında teşkilatın ana tüzüğünün gözden geçirildiğini, teşkilatın özellikle insani yardımlar faaliyetlerine özel önem verdiğini sözlerine ekledi.