Bir yılda 4 bin Alman Müslümanlıkla şereflendi

[KoJiRo]

Dünyanın her tarafında eğitim ve öğretim kurumlarında inkarcılık, ateistlik, sekülerlik, materyalistlik, dehrilik... eğitimi verilirken, birçok yayın kurum ve kuruluşları insanları suça iten yayınlar yaparken bazı insanlar telaşa düşüp, çaresiz kaldığını da görünce ümitsizliğe düşerler.

Bu ümitsizlik arasında yine dünyanın her tarafında iyiyi, güzeli, doğruyu isteyen gençlerin yürüyüşünü görünce de hayretler içinde kalırlar.

Danimarka’da karikatür krizinden sonra beş bin dolayında Danimarkalı gencin Müslüman olduğu görülür.

Der Spiegel’in haberine göre Alman İçişleri Bakanlığı bol para vererek bir araştırma kurumuna 2004-2005 yıllarında Müslüman olan Almanları araştırtmış.

Sonuç bu yıllarda dört bin Alman kendi irade ve seçimiyle İslam dinine geçmiş.

Kirlenen suları buhar halinde gökyüzüne çıkarıp hava imbiğinden geçirdikten sonra tertemiz olarak yeryüzüne indiren Allah, kirlenen insanlık ailesini de günahsız olarak gönderdiği çocuklarla temiz tutarken bir de peygamberler ve onların varisleri olan ilim adamlarıyla temizlenmelerini sağlıyor.

Kendilerine kendi ırklarından gönderilen peygamberleri bile öldürenlerin planları tutmuş olsaydı şimdi yeryüzünde bir tek dürüst insan bulmamız mümkün olmazdı.

Ama bakıyorsunuz ki İsrail’de Yahudilerin yaptığı haksızlığa dünyanın her tarafından tepki gösteren milyarlarca insan, insanlığın ölmediğini ilan ediveriyor.

Yahudiler, kendi peygamberlerini öldürürken, Rabbimiz Meryem validemizin doğduğunu haber verir. (Âl-i İmran 35-36)

İmran’ın hanımı, Meryem validemize hamile kalınca Rabbine dua ederken yavrusunun hür olarak yaşamasını ister Rabbinden. Bu ayet bize de bir mesaj veriyor ki o da çocuğumuz için Allah’tan sıhhat, afiyet, akıl, fikir, iman isterken hür fikirli olmasını da isteyeceğiz.

Çocuğumuz sıhhatli, akıllı, imanlı ve hür fikirli olsun da ister kız olsun isterse erkek olsun fark etmez diyeceğiz.

İmran’ın hanımı karnındaki çocuğu Allah’a adadığını, onun için erkek olmasını isterken Allah ona Meryem validemizi lütfeder ve Meryem validemiz kendi çağında hiçbir erkeğe nasip olmayan güzel hizmetler verir ve hâlâ adı rahmetle anılır.

Meryem validemiz döneminde peygamber öldüren Şaron’lardan bir tanesinin adı dahi bilinmemektedir.

Âl-i İmran suresinin 37’inci ayetinde Meryem validemizin yetiştirilme şeklini tarif ederken “Güzel bir bitki gibi büyüttü” der.

Bahçedeki meyvemize, saksıdaki çiçeğimize baktığımızdan daha fazla çocuklarımıza bakalım.

Meyve ve çiçeklerimize musallat olan hastalıklardan onları koruduğumuz gibi çocuklarımızı da imansızlık hastalığından, ateistlik mikrobundan koruyalım. Yoksa Bosna’da, Çeçenistan’da, Afganistan’da, İsrail’de gördüğümüz gibi kültürlü Sırp, Rus, Yahudi, Hıristiyan Amerikalı katiller üretmiş oluruz.

Gül devrinin bülbülü olmak kolay. Dikenler arasında gül olmak zor ama imkansız değil. Meryem validemizin doğumu, İsa aleyhisselamın dünyaya gelişi, büyümesi ve peygamberliğini ilan edişi bir taraftan Yahudilerin öbür taraftan Romalıların zulmünün zirveye çıktığı dönemlerdir.

Bugünlerde Amerika’nın ve Yahudilerin yaptıklarına ve sahip oldukları imkanlara bakarak ümitsizliğe düşmeyiniz. Ne zaman ümitsizliğe düşer gibi olursanız hemen Kur’an’ı açınız ve okumaya başlayınız. “Allah var keder yok” deyiniz. Ve Rabbimiz buyurur:

“Onlar hile yaptılar, Allah da hilelerine karşılık verip boşa çıkardı. Allah, hileleri boşa çıkaranların en hayırlısıdır.” (Âl-i İmran 54)