![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2006
Konum: KoCaELi
Yaş: 40
Mesajlar: 34,356
Teşekkür Etme: 21 Thanked 162 Times in 97 Posts
Üye No: 23848
İtibar Gücü: 8784
Rep Puanı : 54700
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Zaman akıp gidiyordu, akıp giderken de beraberinde birçok şeyi alıp götürüyordu.Üstelik hayatlar sığıyordu zamana, her insanın bir hayat olduğu öyküler doluyordu içine. Günler adı aynı olsa da hep farklıydı, farklı farklı an’lar vardı, farklı farklı saatler, farklı farklı vakitler. Vakitler beş olsa da her gün aynı, farklı farklıydı yalvarışlar, farklı farklıydı yürek atışları, farklı farklıydı dökülen yaşların sebebi. Her sabah güneş aynı doğsa da farklı bir güne, farklı bir günün ayrıntılarına, farklı farklı insanlara, yeni doğan her şeye bebeklere, yavrulara ve bitkilere selam veriyordu her parıldayışında. Sular seller gibi akıyorduk Sular seller gibi akarken bir yandan da suyumuza selimize kapılanlara bakıyorduk Bakışlarımız onlara anlatmaya çalışıyordu sularımızın sellenişini Durulmuyorduk Durulmak istemiyorduk Durulursa suyumuz biliyorduk zamanın son demlerinde yetiştirmemiz gerekenler yarım kalacaktı Yarım kalmamalıydı hiçbir şey Tamama ererken zaman tamama ermeliydi yapılması gerekenler Tadı damağımızda kaldı’lara artık yer yoktu Keşke’ler fayda vermiyordu Bir kişiye daha anlatabilmenin sancısını herdaim yaşamalıydık Bir ağaç daha dikmeliydik Toprak yeniden yeşermeliydi Dünyanın her bir köşesinde yaşayana sesimizi duyurmalıydık Duymuyorsa birileri ya sesimiz çıkmıyordu yeterince, ya yanlış şeyler söylüyorduk ya da yanlış bir tavırdı takındığımız Adımlarımız çoğuldu, çoktuk, çokluk içinde tektik, teklikle bir olana yaklaşmaya, bir adım daha bir adım daha, yeni yürüyen bir bebeğin ürkek adımlarıyla, bir adım daha yaklaşmaya çabalıyorduk Çabamız vardı evet, çabamızdı belki bizi bazen yanılgılara götüren Heyecan girince işin içine çabamız ayağımıza dolanıyor düşüyorduk bir çocuk gibi Çocuk olmak da pek elzemdi aslında Çocuk saflığı çözüveriyordu düğümleri bazen Bazen çocuk oyunları bize gerçeği gösteriyordu Oyunlarımız gerçeğin bir parçasıydı çoğu zaman, belki teselliydi Af dilerken yanılgılarımızdan, bir çocuk nazlanması gözlerimize dokunuyordu Dokundukça bağışlanıyorduk Bağışlanmak ne büyük mutluluktu, ne büyük Bağışlamaktı çünkü zor olan, bağışlanmayı beklemek değil Biliyorduk belki bağışlanacağımızı Seviliyorduk da ondan Sevilen bağışlanırdı Sevilen sevildiğini bildiği sürece bağışlanacağını da bilirdi Bilmekse kolay değildi... alıntı |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|