www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 10-23-2007, 10:42 AM   #1
KoJiRo
Aşmış Üye
 
KoJiRo Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Konum: KoCaELi
Yaş: 40
Mesajlar: 34,356
Teşekkür Etme: 21
Thanked 162 Times in 97 Posts
Üye No: 23848
İtibar Gücü: 8776
Rep Puanı : 54700
Rep Derecesi : KoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Arrow Kulum bana kavuşmayı severse, Ben de ona kavuşmayı severim...

16. Hadis-i Şerif: Resulullah (SAV) Efendimiz Rabbından naklen anlatıyor:

"İsmi aziz ve celil olan Yüce Allah şöyle buyurdu: -Kulum bana kavuşmayı severse, Ben de ona kavuşmayı severim... Ama Bana kavuşmayı sevmeyince Ben de ona kavuşmayı sevmem."Bu Kudsî bir Hadis-i Şeriftir. Şimdi manasına geçelim.

Bilesin ki, yolculuk iki şekilde olmaktadır:

Bu büyük alemdeki yolculuk, enfüsî olan küçük alemdeki yolculuk.

Büyük alemde yapılacak yolculuk için binek hayvanına, ya da başka bir vasıtaya ihtiyaç vardır. Keza enfüsî olan küçük alemde de binek hayvanına, ya da bir başka vasıtaya ihtiyaç vardır. Ne var ki küçük alemdeki vasıta ancak zâti muhabbetten ibarettir. Ama, sıfatlara ve fıillere ait muhabbetten değil. Yalnız zata muhabbet...

Bu manaya "Kulum severse..." cümlesi işaret etmektedir. Yani "Kul bana kavuşmayı, hakikî müşahedemi severse..." demektir. Bu durum, yani hakikî müşahedem onun izafî ve mecazî varlığından sıyrılmasına bağlıdır. Bundan sonradır ki muhabbet Burak’ ına biner... Şevk kamçısını alır... Aşk vadisine geçer... Böylece nice sırlar mesafeyi kateder... Ve parlak bir menzile varır ki bu, fena halidir. Bu fani varlığın erimesidir, bitmesidir...

İşte o kul bu hali bulduktan sonradır ki Allah-ü Teâlâ onunla karşılaşmayı sever. Zât, hakikî mevcudiyeti ile ona tecelli eder... Bu tecelli, fena haline geçtikten sonra onun beka makamını bulmasıdır. Bu makam onun fena haline geçmesine bir mükafat olarak yapılır.

Hadis-i Şerifin, anlatılan kısmın zıddı olan ikinci kısmına gelince, onu da şu şekilde anlatmak mümkündür:

"Kul hayvâni arzularına dalıp helake gitmesi sebebi ile Bana kavuşmayı istemezse Ben de ona kavuşmayı istemem." Yani tecelli etmemekle... Bilhassa, zâti bir tecelli etmemekle... Böylece o, tabiî olan şehvet deryasına batar gider... hayvaniyet unsuru vadisinde helak olur.

Bu Kudsî Hadis için bir başka açıdan şöyle bir şerh yapmak icab eder. Şu mana anlatılmak istenmiştir:

"Kâmil ve kullukta tahakkuk eden bir kul, zatımın, sıfatımın ve fiillerimin müşahedesini isterse, sıfatımın fenası zımnında, zatımı müşahede ile onu severim... Zatımın, sıfatımın ve fiillerimin bekası ile de onu severim. Şayet o istemezse Ben de istemem." Ama, bu istememek tard ve yukarıda anlatılan mananın aksi olarak tecelli eder.

Sonucu bir iki cümle ile bağlayalım. Şöyle ki:

Şayet bir kul, özünde hayır bulursa Allah'a hamd etsin. Şayet şer bulduysa, o zaman da yalnız nefsini ayıplasın. Sebebine gelince, bütün bu haller, Allah-ü Teâlâ'nın o kulunu sevmesi ya da sevmemesi babında birer delildir, işarettir, alâmettir.

En iyi bilen, en iyi hükmü veren Allah'dır.



sadreddin konevi
__________________
KoJiRo çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:55 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.