![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2006
Konum: KoCaELi
Yaş: 40
Mesajlar: 34,356
Teşekkür Etme: 21 Thanked 162 Times in 97 Posts
Üye No: 23848
İtibar Gücü: 8777
Rep Puanı : 54700
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ne vakit birisi hayata kırgın baksa,ayağı acılara takılıp sendelese;uğraşa didine parçalarını bir araya topladığı gururu,sevinci ve yaşama ışığı zedelenir. Kalbi,değerli bir çini vazo gibi bin parçaya ayrılır…
Kum saatine dolan zaman geçse de bazen yaralar kapanmıyor. Büyük umutlar büyük yıkımları getiriyor önümüze. Bekleyişler nafile oldu mu istekler yaşlanıyor. Aslında yüreğimiz bir masayı andırıyor. Üstüne yüklenenleri taşıyan,tahammülkâr bir masayı. Dört ayağı farklı duygulardan örülmüş. Birin ayak yaşanmışlar diğeri umutlar üçüncü istekler ve sonuncu hisler. Bu ayakların taşıdığı masa ezilmiş,horlanmış,kâh kırılıp kâh sevinmiş ama nihayetinde yalnız kalmış bir kalp oluyor. Bunları gördükçe diyorum ki keşke hayatın da eşyaları olsa tıptı içinde yaşadığımız evler gibi. İnsanın kırılmışlıklarını ve kırışıklıklarını aniden düzeltebilecek bir ütüsü mesela. Yaşlılığın izlerini hem yüzlerden hem kalplerden hem de hafızadan silebilecek bir icat. Konforlu bir koltuğa oturur gibi rahatça otursaydık hayatın önümüze koyduğu taşların üzerine. Altımıza alabilseydik sıkıntıları. İstemediğimiz sürece gün yüzüne çıkmalarına izin vermeseydik. En çok da lambaları olsaydı hayatın. Her köşe ışıklı her köşe aydınlık ,karanlığı görmeseydi gözümüz. Hiç düşünmeden istediğimiz yöne çevirebilseydik rotamızı. Bizi sonunda bir umudun bir ışığın beklediğini öylesine rahat bilebilseydik. Görmek istemediklerimizi, zor zamanlarımızı ve bizi kırmak için ısrar edenleri hiç aldırmaksızın hayatın çekmecelerine tıkıştırıverseydik. Hayatın bir de sobası olmalıydı. Merhameti,acımayı insafı unutmuş kalpleri ısıtmak için kullanılan,gönül güzelliğini bir kenara atmış kalplerin kapılarını gevşetip açacak sımsıcak bir soba. Işıklı vitrinleri unutmadım. Sevinçlerimizi,sevdiklerimizi,umutlarımızı her daim göz önünde tutabileceğimiz pırıltılı vitrinler hayatın önemli eşyalarından bir tanesi. Ve derbederler,ayaklar altında olmak için ısrarı abartanlar. Sizleri için düşünülmüş en güzel şey. Ayna!Halinizi sefilliğinizi görmeniz için icat edilmiş bir mucize. Size sizden başkası el katamayacağı için görünüşünüzün içler acılığını anlamanız üzere tasarlanmış harika şey. Yükselenler ve yükselmek için didinenler. Merdivenler de size hizmet için var. Yükselmenin sınırı yok sizin için. Gök yüzünün en güzide katlarıyla buluşmanız için yapılan çelikten merdivenler. İşte buyurun… Hayat! Tıpkı bir düşman gibisin yada sıkı bir rakip gibi. Sana karşı daha güçlü savaşmamız için bizi sürekli kışkırtıyorsun. Üzüyorsun,kırıyorsun,acıtıyorsun yaralıyorsun. Bunları seninle başa çıkmamız için yapıyorsun. Heveslerimizi kursaklarımızda bırakarak bizi bir boğa gibi solutuyorsun. Biz de seninle başedebilmek için eşyalar düşünmek zorunda kalıyoruz… |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|