![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() d.
Gül çocuk, gözyaşı ve sen... ...ardına aşk bırakmış gül-ü hân gittin diye sitemlidir diyarın çılgın çizgiler düşürür üzerime her veda gülemem ağıtımı handelerden sıyrılıp da duy benim adını gül-ü hân koymuşum duygularımın ele güne bir seni söyleyemem bir seni içime sığdırıp kaybetmişim ben ayrılığın, bir ölüm... ayrılığın, son düşen gözyaşıyla müntehâ bir serencam gölgesine kaçırılan feryadım ...şimdi / sensiz açan yıldızların altında bir başkaldırıdır gezintilerim ninni sesleri ağlayışlarımdan kesilir sabrın zümrüt sinesine gidişin yangınca umutlar sunar ab-ı hayata dehlizine düştüğünde bakışlar kelebekler başucunda oynaşır senin oysa / dile düşen her satır sana beni anlatamaz gül-ü hân e. ...bilirsin gözyaşlarım yüreğinde kurunur çığlıklar hançeremde salıncak kurar benim elvedanı süsler durur hânların aşıkları seccademde dağlar geçer üstümden bir derviş duaya kaldırır ellerini her gece ahuzârımdan... gül-ü hân / ya sen hâlâ özlem midir güzelliğin gülşenin rânâ mıdır çiçeklere hükümran mıdır adın gül-ü hân mıdır ay kadar fer midir ağuşunda mücellâ gülçe gülçe çizilir mi utancın hâlâ gülberginde bülbüllerin hanidir? hangi viran akşamlarda yeldasın hangi kuytu köşelerde soluğun bahçesine bir can düşmez kervansarayın hangi tufan alıp götürür seni hangi güneş dokunur yapraklarına senin şebnemin ben olmalıydım rayihanı koklayan o sağnak da kim? f. ...farkında mısın kağıtlar seni anlatıyor yine / gidişini sana dokunmaya koşuyor ağıtımı her duyan gül-ü hân / ardınsıra ******* gül çocuğun anılarıyla melâl sevdalar ağlayık düştü intizârından baharların adı varmış masalların perdesi çekilirmiş güneşle gençliğime serüvenmiş her anın anladım bunu ben yağmurlar sen gidende dövünür sen gidende baş döndürür bu rüzgâr yapraklar sen gidende düşmekte dallarından ve sen gidende firar eder aşk ve eşk geleceksin diye sen gittiğin yangınların adını koymamışım avuçlarım alevlidir hâlâ kıvılcımlar terkedecek güneşi bir gün dönsün diye gül-ü hân farkında mısın? g. gülüşünün dağıttığı efgâna yine de sevdâ mısın? gidişine inanamam ben / el sallayamam ay ışığı solar oldu geceden tuvallerin gözyaşıyla kanadı gülistanlar kızıl kıyamet şimdi garip memleketlerin suskun gül çocuğuyum gidişini resmedemez şiirim adın birkaç heceyle sınırlı değil ...söylesene gül-ü hân ipekyolundan mı geçer de yolun güzeller tomurcuk taşır hep sana ne gecem bitiyor ne bu ağlayış gözyaşıma tebessüm akıtır mısın geceme söylenceni bırakır mısın yüreğinde dağlar vardır gül-ü hân bende bir avuç toprak kalmamış çiçekler cihana nam salıyor her yeni gün bir nevbahar doğmakta gül-ü hânsa hep aynı / aynı kalacak bu yaşam, bu yalnızlık, bu gidiş... ki yaşanır ayrılık, ağlamasana ağlama be gül çocuk, umutla bak yarına...
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|