10 yıl bekledi, nakilden 10 saat sonra öldü 1 Şubat

[GooD aNd EvıL]

Mersin'de 10 yıldır tedavi gören ve 6 yıldır makineye bağlı olarak yaşamını sürdüren imam Halil Kaygısız, geçirdiği karaciğer nakli ameliyatından 10 saat sonra öldü. Aynı zamanda siroz hastalığının da teşhis edildiği Kaygısız'a 70 ünite kan verildiği ancak, kandaki pıhtılaşma nedeniyle hayatını kaybettiği öğrenildi.

Gaziantep'in İslahiye ilçesinde geçirdiği trafik kazası sonucu beyin ölümü gerçekleşen Mehmet Cihanoğlu'nun karaciğerinin nakledildiği 1 çocuk babası Halil Kaygısız (42), ameliyattan çıktıktan 10 saat sonra hayatını kaybetti. Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Organ ve Doku Nakli Merkezi Karaciğer Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çağlıkülekçi başkanlığındaki Doç. Dr. Musa Dirlik, Yrd. Doç. Dr. Hakan Canbaz, Dr. Uğur Altun ve Dr. Özgür Türkmenoğlu'ndan oluşan ekibin gerçekleştirdiği ameliyatta Kaygısız'a yaklaşık 70 ünite kan verilmesine rağmen, kandaki pıhtılaşmanın bozukluğu nedeniyle kanamanın durdurulamadığı öğrenildi.

10 yıldır tedavi gören ve 6 yıldır cihaza bağlı yaşayan Halil Kaygısız, "Hepatit B" denilen mikrobik sarılığa bağlı karaciğer yetmezliğine girerek siroz hastalığına yakalanmış ve karaciğeri tamamen iflas etmişti. Silifke ilçesi Atayurt beldesine bağlı Karadedeli Mahallesi'nde cami imamlığı yapan 1 çocuk babası Kaygısız, ilk tedavisine Silifke Devlet Hastanesi'nde başlamış ve 2 yıla yakın bir süre orada tedavi görmüştü. Daha sonra MEÜ enfeksiyon bölümüne sevk edilen Kaygısız'a, burada da 6 yıl boyunca bir tedavi uygulaması yapılmış, daha sonra gastroloji bölümüne sevk edilmişti. Bu esnada Kaygısız'daki hepatit B hastalığı da siroza çevirmiş, karaciğer tamamen iflas etmişti. Doktorların, tek çarenin "Karaciğer nakli" olduğunu belirtmesinin ardından 2 yıl kadar organ nakli için bekleyen Kaygısız, ameliyattan önce yaptığı açıklamada da, organ nakli gerektiğini duyduğu andan itibaren umudunu yitirdiğini söylemişti.

Prof. Dr. Mehmet Çağlıkülekçi, yaptığı açıklamada, Kaygısız'ın ameliyatının çok başarılı geçtiğini ancak, karaciğer nakli ameliyatlarının dünyanın en ağır ameliyatlarından birisi olduğunu söyledi. Hastanın aynı zamanda siroz hastası olmasından kaynaklanan sorunların da yaşandığını ifade eden Çağlıkülekçi, "Siroz hastalarında kanda pıhtılaşma zamanlama bozukluğu görülebiliyor. Yeni takılan karaciğer de kendisini toparlayamıyor ve pıhtılaşma bozuklukları nedeniyle hasta yaşamını yitiriyor" dedi.

Halil Kaygısız'ın da siroz nedeniyle vücudunda genel düşkünlüğün görüldüğüne işaret eden Çağlıkülekçi, ameliyatın başarılı geçmesine rağmen, hastanın direncindeki düşüş nedeniyle hastayı kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını sözlerine ekledi.

MEÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erdal Doruk ise, karaciğer nakillerinin son derece sıkıntılı ve yüksek riskli ameliyatlar olduğunu ifade ederek, "Hastalar siroz tanısıyla izlenmekte olup, genel durumları kötüdür. Ameliyat sırasında hastanın kendi karaciğeri de çıkarıldığı için hastaların karaciğersiz geçirdiği bir dönem olmaktadır. Bu yüzden çok yüksek risk altında yapılan ameliyatlardır, maalesef hastamızı kaybettik. Karaciğer nakli yapılan hastalar zaten son dönemlerini yaşayan hastalardır. Nakil yapıldığı zaman ölümün mutlak olduğu hastalardır ve başka alternatifleri yoktur. Vücudun bütün kanama zamanları bozulmaktadır, bütün organlar eş zamanlı olarak bozulmaktadır ve çok yüksek risk altında yapılmaktadır. Bu tür durumlar, nakil yapılmaması halinde hastanın kaybedilme ihtimalinin yüzde 100 olduğu durumlardır" diye konuştu.

Bu arada, böbrek nakli yapılan lise öğrencisi Mehmet Çiçekdağ'ın sağlık durumunun iyi olduğu ve zaman içerisinde daha da iyi hale geleceği belirtildi.