Demirel: Huzur bozuldu, fevkalade üzgünüm

[TυяKѕ™]

Demirel: Huzur bozuldu, fevkalade üzgünüm


9. Cumhurbaşkanı Demirel, başörtüsünün yükseköğretimde serbest bırakılmasını öngören anayasa değişikliğiyle ilgili olarak, “Hemen hemen Türkiye’de bölünmemiş müessese, bölünmemiş halk kesimi kalmamıştır. Bence ülkenin huzuru bozulmuştur” dedi.AA
Güncelleme: 19:18 TSİ 11 Şubat 2008 Pazartesi


ANKARA - Adalet Partisi’nin kuruluşunun 47. yıldönümü dolayısıyla DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz ve beraberindekiler, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i Güniz Sokak’taki evinde ziyaret etti. Süleyman Demirel Türkiye gibi bir ülkeyi yönetmenin zor olduğunu belirterek, Türkiye’nin “çok enteresan ve nazik bir coğrafyada yer aldığını” ifade etti. Geçmişten devralınan birçok sorun bulunduğunu anlatan Demirel, ancak Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin bir deha mahsulü olduğunu vurguladı.Türkiye’de çok partili rejime geçilmesinin ardından çeşitli sıkıntılar yaşandığını anlatan Demirel, “Çünkü çok partili sistemi bilmiyorduk” dedi.

Eskiden gelen devlet anlayışının da etkisiyle iktidar ve muhalefetin çok partili sistemi sürdürme yolunda dalgalanmalar yaşadığını ifade eden Demirel, bu dalgalanmalarda kim haklı kim haksız tartışmasını yapmanın gereksiz olduğunu söyledi ve “İyisiyle kötüsüyle Türkiye’nin geçmişi hepimize aittir. Bir kısmını kabul edip bir kısmını reddedemeyiz” görüşünü dile getirdi.

Yaşananlardan ders çıkarılması gerektiğini anlatan Demirel, bu derslerin, “Türkiye’nin huzur içinde yönetilmesi, Atatürk’ün koyduğu istikamette yol alınması, laik, demokratik ve üniter cumhuriyetin korunması ve vatandaşlar arasında kardeşliğin korunması olduğunu” ifade etti.

Demokratik bir Türkiye’de birlik ve beraberliğin sağlanması gerektiğini anlatan Demirel, ülkeyi zarar götürecek uygulamalardan kaçınılması gerektiğini kaydetti.

“İçinde bulunduğumuz günler kaygılı günlerdir ama Türkiye Cumhuriyeti bunu aşacaktır” diyen Demirel, karamsar olunmaması gerektiğini ifade etti.

LAİKLİK İLKESİ
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Süleyman Demirel, başörtüsünün yükseköğretimde serbest bırakılmasını öngören anayasa değişikliğiyle ilgili bir soruyu yanıtlarken, konunun yeni olmadığını ve uzunca bir süredir tartışıldığını anımsattı ve “Toplum huzursuzluğa itilmiştir” dedi.

Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunun altını çizen Demirel, hukuk devletinde bu tür konuların tartışılmasının da normal olduğunu belirtti.

“Yapılan düzenlemeler sonucu bir ülkede, toplumun bir bölümü huzurluyken diğer bölümünün huzursuz olmasının iyi bir şey olmadığını” kaydeden Demirel, “Türkiye’de böylesine bölünen kesimlerin yeniden birbirin anlar, birbirini kabul eder ve birbirine karşı bir zıtlaşmanın içine girmeden yola devam etmesi zaman alacaktır” diye konuştu.

Türkiye’nin açık bir rejime sahip olduğunu belirten Demirel, TBMM’nin “usul ve nizama uygun olarak anayasayı değiştirdiğini”, ancak bunun tartışma konusu olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

“Bunun tartışma konusu olması gayet tabidir. Demokratik Cumhuriyet’in laiklik ayağı tartışma içine girmiştir. Anayasa’da değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez olarak nitelenmiş bulunan bu ayağın yandan dolaşarak zedelenmesi şeklinde iddialar vardır. Bu iddiaları temize çıkaracak olan yine ülkenin hukuk sistemidir.

Mesele TBMM’nin çıkardığı kanunla bitmiyor, ondan ileride Anayasa Mahkemesi var. Anayasa Mahkemesi’ne gidilmesi söz konusudur. Beklenecektir, mahkeme karar verecektir. Daha önce verdiği kararlar var. Yargı organlarının verdiği kararlar var.

Daha önce de söylediğim gibi hemen hemen Türkiye’de bölünmemiş müessese, bölünmemiş halk kesimi kalmamıştır. Bence ülkenin huzuru bozulmuştur. Bir ülkede baroları, üniversiteler, siyaseti bölmek ve halkı bir evin içinde dahi bölmek suretiyle elde edilecek netice, herhalde sevinilecek bir netice değildir. Başka bir şeyi tartışmaya gerek yok her şey neticesi ile ölçülür. Neticede ülkede huzursuz bir Türkiye yarattınız mı, yaratmadınız mı? Yarattık. Ülkede bölünme yarattınız mı, yaratmadınız mı? Yarattık. ‘Huzursuzluk ve bölünmenin önemi yoktur’ diyenin alnını karışlarım. Yarattınız, bu hoş bir şey değildir, ıstırap
içerisindeyim, fevkalade üzgünüm.”

Bir başka soru üzerine, Cumhuriyet’in kendisi taşıyacak güce sahip olduğunu vurgulayan Demirel, şunları kaydetti:

“Demokratik, laik Cumhuriyete yönelik bir tehdit olduğunu halkın bir kısmı seziyor ki, kurumları seziyor ki tedirgin oluyor. Bu dahi Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet taşıyabilme gücünün olduğunun işaretidir. Hiç kimse bugünkü düzeni başka bir düzene çeviremez. ‘Bundan sonra ne yaparlar acaba başka şeyleri de birer birer değiştirmek suretiyle rejimi değiştirebilirler mi?’ Hayır, onu yapamazlar, kimse yapamaz.”

Demirel, türban konusunun ileride kamuda çalışanlar için de gündeme getirilmesi halinde “büyük sıkıntılar ve bölünmeler olabileceğine” işaret etti. Kendisinin 1970’li yıllarda başbakan olduğunu anımsatan Süleyman Demirel, “Üniversitede okumak Türkiye’de zaman zaman büyük sıkıntılar geçirdi. Türkiye’de üniversiteler okunamaz hale geldi şu sebepten, bu sebepten, o sebepten... Gencecik çocuklarımız birbirlerini kırdılar, geçirdiler. İnşallah o durumlara düşmez Türkiye” diye konuştu.