Baykal: O tezkerede benim de imzam var

[TυяKѕ™]

Baykal: O tezkerede benim de imzam var


Genelkurmay Başkanı’nın “Görevi sen mi verdin ki, denetliyorsun” çıkışına yanıt veren Baykal, “Kimse alınmasın, kusura bakmasın, o tezkerenin altında benim de imzam var. Benim işim kimseyi beraat ettirmek değil” dedi.NTV-MSNBC VE AJANSLAR
Güncelleme: 09:32 TSİ 05 Mart 2008 Çarşamba


ANKARA - CHP lideri Deniz Baykal, Türkiye’nin terörle mücadelesinde nihai hedefe gitmesinin birileri tarafından uygun görülmediğini savundu. Harekatın erken bitirildiği görüşüyle “Ameliyat bitti, ama içerde parça unutuldu” diyen Baykal, bu sözüne dün Genelkurmay Başkanı’nın “Görevi sen mi verdin ki, denetliyorsun” yanıtını da sert bir ifadeyle yanıtladı. Baykal şöyle dedi: Benim görevim, benim işim, ‘Canım bitirmeyin, birazcığı duruversin’ diyenlere hak vermek değildir. Benim işim, ‘Öyle diyenler haklıdır’ demek değildir. Ya da ‘Onlar, hiç bu işe karışmadılar, biz kendimiz bu işi yaptık. Onların bizden bir talebi yok canım’ diye, onları beraat ettirmeye çalıştırmak değil. NTVMSNBC Anasayfa » Türkiye » Politika <h1>Baykal: O tezkerede benim de imzam var
</h1> <h2>Genelkurmay Başkanı’nın “Görevi sen mi verdin ki, denetliyorsun” çıkışına yanıt veren Baykal, “Kimse alınmasın, kusura bakmasın, o tezkerenin altında benim de imzam var. Benim işim kimseyi beraat ettirmek değil” dedi.


DİĞER HABERLER

• İzmir, İhsan Alyanak’ı uğurladı
• Gazeteci Özgürel’e göre tepki Büyükanıt’a
• Prof. Sancar çatışmayı yorumladı
• Baykal: Bunlar da geldikleri gibi gidecek
• MHP’den de Genelkurmay’a sert tepki


GÜNCEL - EN ÇOK OKUNAN HABERLER

• Genelkurmay’dan CHP ve MHP’ye sert karşılık
• Sabancı, Oxford’da AKP ve türbanı anlattı
• CHP’den de Genelkurmay’a aynı sertlikte yanıt
• Baykal: O tezkerede benim de imzam var
• Diyarbakır’da kadınlar için Kürtçe ve Çince afiş

Bu Nedir

Google

Yahoo

Facebook

Mixx

Digg

StumbleUpon

Del.icio.us

reddit

NTV-MSNBC VE AJANSLAR
Güncelleme: 09:32 TSİ 05 Mart 2008 Çarşamba


ANKARA - CHP lideri Deniz Baykal, Türkiye’nin terörle mücadelesinde nihai hedefe gitmesinin birileri tarafından uygun görülmediğini savundu. Harekatın erken bitirildiği görüşüyle “Ameliyat bitti, ama içerde parça unutuldu” diyen Baykal, bu sözüne dün Genelkurmay Başkanı’nın “Görevi sen mi verdin ki, denetliyorsun” yanıtını da sert bir ifadeyle yanıtladı. Baykal şöyle dedi: Benim görevim, benim işim, ‘Canım bitirmeyin, birazcığı duruversin’ diyenlere hak vermek değildir. Benim işim, ‘Öyle diyenler haklıdır’ demek değildir. Ya da ‘Onlar, hiç bu işe karışmadılar, biz kendimiz bu işi yaptık. Onların bizden bir talebi yok canım’ diye, onları beraat ettirmeye çalıştırmak değil.

Haberin devamı
Bahçeli: PKK’ya savaşan taraf statüsü atfetti


Erdoğan, Genelkurmay’ı savundu: Muhatap biziz

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Deniz Baykal, “TSK’nın çok güç koşullarda kendisine verilen görevi, kendisine yakışan üstün başarıyla gerçekleştirdiğini” söyledi. Baykal, “Bu sonucun ortaya çıkmış olmasıyla iftihar ediyoruz. Bu sonucu gerçekleştiren Silahlı Kuvvetlerin bütün mensuplarını, erinden, Genelkurmay Başkanı’na kadar yürekten kutluyoruz” diye konuştu.

ANİDEN DURDURULMUŞ OLMASI
Ancak harekatının noktalanmasının, dünya ve Türkiye için sürpriz olduğunu ifade eden Baykal, başarıyla yürütülen kara harekatın en uygun, en başarılı gözüken bir noktaya geldiği sırada, aniden durdurulmuş olmasının kaçınılmaz olarak tartışmaları da beraberinde getirdiğini söyledi.

TSK: Genelkurmay hedef alınıyor

Baykal şöyle konuştu: “Acaba niçin Türkiye, bin bir güçlükle elde edebildiği ve müdahale hakkını en başarılı şekilde kullanmaktayken, harekatın 8. gününde, harekata son verme kararını almıştır. Niçin almıştır? Bu soru ortadadır. Bu soru, vicdanlarda ve kafalarda ortadadır. Bu memleketin bütün vatandaşları, milletini seven, memleketini seven, askerini seven bütün vatandaşları, teröre karşı, ‘Artık yeter’ diyen bütün vatandaşları, haklı olarak, ‘Şimdi ne oldu? Birdenbire durduk’ diye sormaktadır. Böyle bir tereddütün ortaya çıkmasını, böyle bir sorunun ortaya atılmış olmasını, kimse, ‘Türk milletinin vatanseverliğiyle, Silahlı Kuvvetlere yönelik saygısı ve sevgisiyle çelişir’ diye yorumlamaya hakkı yoktur.

OLAY BİR ANDA DEĞİŞTİ
“ABD Savunma Bakanı Avustralya’dan demeç vermeye başladı. Harekatın daha 4. günü haraket bitmeli diye açıklama yaptı. Sonra buraya geldi. Niçin geldi? Kaç saat kaldı? Ne yaptı? Ne yapmak için geldi? 4 tane görüşme yaptı gitti. Gelirken ‘harekat bitmeli’ dedi. Perşembe günü görüştü gitti. Harekat Cuma sabahı bitti. Dünya nerden öğrendi Zebari’den öğrendi. Dış ilişkiler sorumlusu ilan etti. Türkiye evet çekiliyoruz diyebildi mi. Bir televizyon kanalı çıktı, ‘Türk askeri çekiliyor’ dedi, tüm Türkiye şokta. Kimse beklemiyor. Hükümet üyelerine soruyorlar, ‘çekilme değil, birlik değiştiriyorlar’ diye bakanlar açıklama yapıyor.

NİÇİN ERKEN BİTTİ?
“Birileri, Türkiye’nin terörle mücadelesinden, PKK’yı Kuzey Irak’tan tasfiye etme konusunda nihai hedefe gitmesini sanki uygun görmediler. Yani, ‘Kuzey Irak’ta PKK terörü tümüyle tasfiye edilmesin, tasfiye eder gibi yap, içerdeki baskıya karşı bir tedbir al, ABD’ye karşı düşmanlığı da böylece yatıştıralım, sen de bir şey yapmış ol ama sakın haa, Kuzey Irak’taki PKK varlığını tümüyle tasfiye etmeye yönelme mi?’ diye düşündü. Bunu sormak hakkımız değil mi? ‘Elimiz, kolumuz bu nedenle bağlandı’ diye kaygı duymak durumunda değil miyiz? Niye bunu yapmış olabilirler, dostluğa sığar mı? Günümüz siyasetinde artık duygusallık ve dostluk diye bir şey yoktur. Türkiye’yi her an köşeye sıkıştırabilecek bir terör faktörünün ortada bulunmasını, pek çok ülke; aralarında komşu ve dost ülkeler de olabilir, kendi hesapları, Türkiye’yi yönlendirebilme ihtiyacı bakımından uygun sayıyor olabilirler. Bu onların hesabı. Ben, onların hesabını anlayışla karşılıyorum.

Gazeteciler Genelkurmay’ın tepkisini yorumladı


FIRSAT SONUNA KADAR KULLANILMALIYDI
“Ben TSK’nın o güç coğrafyada, bu kış koşullarında, en ağır koşullarda başarıyla vermekte olduğu mücadeleyi sadece 8 gün sürdürebileceğine, onun ötesine taşımaya muktedir olmadığına inanmıyorum. Kimse alınmasın. Kimse duygusallaşmasın. Kimse kızmasın. Hepimiz görevimizi yapıyoruz. Bu olayın askeri boyutu vardır, siyasi boyutu vardır. Siyasi boyutunu elbette konuşacağız. ‘Sen ne hakla konuşuyorsun?’ Ben, TBMM’de anamuhalefet partisinin genel başkanıyım, milletin vekiliyim. Silahlı kuvvetlerimize bu görevi veren heyetin bir parçasıyım. O tezkerenin altında benim de imzam var, milletin iradesi var orada.

GİRDİYSEN BİTİRECEKSİN
“Beni üzen, bunların karşısında bizim siyasi hesabımızın olmaması. Onlar böyle planlamış olabilirler. ‘İstediğimiz zaman yönlendiririz, tutarız, onların başında daima bir kılıcı asılı tutalım. O korku ve kaygı içinde olsunlar. Gözlerini, bize diksinler’ diye bir hesap yapmış olabilirsin... Ama benim hesabımda, eğer şartlar artık benim doğrudan müdahale etmeme imkan sağlıyorsa ki sağladı, eğer oraya girmişsem ki girdim, girdiğim zaman işi bitirmek olmalıdır. Benim görevim, benim işim, ‘Canım bitirmeyin, birazcığı duruversin’ diyenlere hak vermek değildir. Benim işim, ‘Öyle diyenler haklıdır’ demek değildir. Ya da ‘Onlar, hiç bu işe karışmadılar, biz kendimiz bu işi yaptık. Onların bizden bir talebi yok canım’ diye, onları beraat ettirmeye çalıştırmak değil.”
</h2>