Bahçeli’den Genelkurmay’a ağır suçlama

[TυяKѕ™]

Bahçeli’den Genelkurmay’a ağır suçlama


Şehitler için saygı duruşunda bulunmayı planladığını, ancak bu çerçevenin dışına çıkılmasının zaruri hale geldiğini söyleyen Bahçeli, Genelkurmay’ın açıklamalarının PKK’ya itibar kazandırıp, gerilla statüsüne sokacak nitelikte olduğunu iddia etti

NTV-MSNBC VE AJANSLAR
Güncelleme: 09:32 TSİ 05 Mart 2008 Çarşamba


ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis Grubu toplantısında, konuşmasına “Bugünkü toplantımızı, Kuzey Irak’a yapılan kara harekatında toprağa düşerek şehitlik mertebesine ulaşan 24 silahlı kuvvetler mensubumuza ve 3 geçici köy korucumuza Yüce Allah’tan bir kere daha rahmet dileyerek açmayı ve Türk milletinin kalbinde ebediyyen yaşayacak bu asil ve kahraman evlatlarımızın aziz hatıraları önünde minnet ve şükranla eğileceğimiz saygı duruşuyla bitirmeyi öngörüyordum” diye başladı. Ancak, son birkaç gün içindeki olayların, bu çerçevenin dışına çıkılmasını zaruri hale getirdiğini söyleyen Bahçeli, Genelkurmay Başkanı’nın dünkü açıklamalarını kastederek, bu açıklamaların PKK’ya itibar kazandırdığını iddia etti.‘TSK’nın hedefi Kandil” manşetlerinin atıldığı, “Hakurk ve Haftanin kamplarına girilmek üzere olunduğu” şeklinde yayınların yapıldığı bir ortamda, böyle bir ani çekilme üzerine Türk milletinin derin bir şaşkınlık, teessür ve hayal kırıklığı yaşadığını söyleyen Bahçeli, Genelkurmay Başkanı’nın dünkü açıklamalarına rağmen, “geri çekilmenin ABD Dışişleri Bakanı’nın verdiği ihtardan hemen sonra başladığını ve konuk Bakan’ın ABD’ye dönüş yolundayken tamamlandığının anlaşıldığını” iddia etti. Bahçeli, AK Parti iktidarını suçladığı konuşmasında, Genelkurmay’ı da itham etti.

TSK: Genelkurmay hedef alınıyor

Operasyonla ilgili olarak yapılan basın açıklamalarında etkisiz hale getirilen hedeflere ilişkin olarak, “PKK terör örgütünü gerilla statüsüne sokacak” uluslararası savaş hukukunda bu yönde karşılığı olan terim ve sıfatlara yer verildiğini öne süren Devlet Bahçeli, şöyle dedi:

“Bu çerçevede, komuta merkezi, muhabere ve lojistik tesisi ve mürettebatı olan uçaksavar mevzii gibi terimlerin, teröristlere savaş hukuku kapsamında savaşan taraf statüsü atfedecek nitelikte olduğunu düşünmekteyiz. Düzenli bir muharip güç için kullanılması doğal olan bu nitelendirme ve atıfların, terör örgütünün hak etmediği bir imaj ve prestij kazanmasına ve kendisine büyük bir güç vehmedilmesine hizmet edebileceğinin bu kapsamda hatırda tutulması da yerinde olacaktır.”

ABD’NİN TUTUMU ESEF VE ENDİŞE VERİCİ
“Son kara harekatının, süre, bölge ve askeri hedefler bakımından ABD’nin izin verdiği ölçüde yapıldığını gösteren işaretler, ABD’nin harekatın ilk günlerinden başlayarak ortaya koyduğu tutum, bu konudaki niyetlerini göstermek açısından esef ve endişe verici gelişmeler olmuştur. Aşağılayıcı tebligatlar, ABD’nin kafasının gerisindeki düşünce ve niyetleri, tereddüte mahal bırakmayacak biçimde ortaya koymuştur. ABD’nin Kuzey Irak’ın istikrarının etkilenmemesi bahanesiyle terörle mücadelede Türkiye’nin önünü kesecek kırmızı çizgiler çıkarması, bu konuda, ‘Tavşana kaç, tazıya tut’ siyaseti izlediklerini bir kere daha göstermiştir. Herkes artık bu gerçekleri görmeli ve oynanan sinsi oyunun adını doğru koymalıdır. ABD, bu anlamda ‘Türkiye’ye ölümü göstererek sıtmaya razı etmeye çalışmaktadır.

AKP BU VEBALDEN KURTULAMAZ
“AKP hükümetinin, terörle mücadeleden beklenen siyasi amaçları, böylesine dar bir çerçevede belirlediği, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de buna uygun olarak sınırlı hedeflere kısa süreli bir harekat icra ettiği anlaşılmaktadır. Eğer durum böyleyse, bu gerçeklerin açıkça ortaya konulması herkes için sorumluluk icabı olarak görülmelidir. Başbakan’ın terörle mücadele sürecini Irak’la istişare halinde sürdürdüklerini söylemesi ve Irak yönetiminin sergilediği dirayetli ve işbirliğine açık tutumunu takdire şayan bulması, en hafif tabiriyle, ibret verici bir siyasi aymazlık ve körlüktür. Sayın Başbakan ne kadar inkâra yeltense de gerçekler önümüzdeki dönemde bir bir ortaya çıkacaktır.

BAŞBAKAN’A ÇOK SAMİMİ BİR ÇAĞRI
“Şimdi buradan Sayın Başbakan’a seslenmek ve çok samimi bir çağrıda bulunmak istiyorum: Sayın Başbakan, bu ülke hepimizindir. Türkiye’nin milli birliğini, milli devlet niteliğini ve üniter siyasi yapısını korumak ve güçlendirmek hepimizin ortak görevi ve sorumluluğudur. Zaman zaman tek millet, tek devlet, tek vatan ve tek bayrak kavramlarını klişe sloganlar olarak dile getiriyorsunuz. Ancak, gelin bu kavramların somut içeriğinin ve bunların vazgeçilmez gereklerinin ne olduğunu, sık sık tekrarladığınız terörle mücadelenin siyasi boyutundan ne anladığınızı açık ve dürüst olarak ortaya koyun. Türk milletinin karşısına çıkarak PKK’nın ve etnik bölücülerin bu taleplerine karşı olduğunuzu ve bu emellere hiçbir şart altında geçit verilmeyeceğini açıkça ilan edin. Eğer bunu yaparsanız üzerinizdeki büyük bir şaibeyi ortadan kaldırmış olacaksınız.”