www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 04-23-2008, 01:16 AM   #1
ÇaKıR-
Bağımlı Üye
 
Üyelik Tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 3,823
Teşekkür Etme: 0
Thanked 93 Times in 80 Posts
Üye No: 45172
İtibar Gücü: 2078
Rep Puanı : 4660
Rep Derecesi : ÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond reputeÇaKıR- has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan Sınıraşan Sularımız Ve Ortadoğu'da Su Sorunu Sempozyumu

Sınıraşan Sularımız Ve Ortadoğu'da Su Sorunu Sempozyumu

Kitabın Adı Sınıraşan Sularımız Ve Ortadoğu'da Su Sorunu Sempozyumu
Kitabın Yazarı Coşkun KIRCA, Kamuran GÜRÜN, Olcay ÜNVER, İhsan BAĞIŞ
Yayınevi ve Adresi Harp Akademileri Yayını - İSTANBUL
Basım Yılı 1995
KİTABIN ÖZETİ :

Bu kitap yukarıda adı geçen konuşmacılar tarafından yapılan sempozyumdan derlenmiş bir Harp Akademileri yayınıdır. Kitapta öncelikle bize; sınırlarımız içinden doğup komşu ülkelerden geçen nehirlerimiz olan Fırat ve Dicle hakkında sayısal bilgiler verilmektedir. İkinci bölümde ise kıyıdaş ülkelerle bizim aramızdaki su politikaları değerlendirilmektedir. Bu yapılan sempozyumun amacı Ortadoğu'daki su sorununa Türkiye'nin nasıl bir politika takip etmesi gerektiğini belirlemek ve haklılığımızı göstermektir.

1. SU KAYNAKLARI MÜHENDİSLİĞİ AÇISINDAN FIRAT-DİCLE HAVZASI

Türkiye su zengini bir ülke değildir. Su zengini ülke olabilmek için Amerika ve Kanada gibi yılda kişi başına 10.000 m3 ve daha fazla su üretmek gerekmektedir. Türkiye'nin Meriç, Aras, Fırat, Dicle nehirleri sınır ötesi akmaktadır ve bu nehirlerden Dicle ve Fırat ülke su ihtiyacını karşılamaktadır.

Sınır ötesi nehirler için Milletler arası Hukuk Derneği çalışmalarıyla ortak kurallar oluşturulmaktadır. Türkiye'nin Fırat ve Dicle nehirleri ile ilgili bazı milletler arası taahhütleri mevcuttur. İlki; Suriye'nin, Kuveyt suyunu Halep'i sulamak için kullanması. İkincisi; Lozan'ın 109'ncu maddesidir. Bu madde ile Suriye, nehirlere hiç katkı sağlamadığından su üzerinde kazanılmış bir hakkı yoktur, Irak ise taşkın sulama yapması nedeniyle bu hakkından mahrumdur. Yani bu maddeyi ileri sürerek suyu sahiplenme iddiaları pek kuvvetli olmayacaktır.

Fırat nehri için düşünürsek; yıllık su potansiyeli 31,5 m3 (*) Türkiye'den, 4 m3 Suriye'den olmak üzere 35,5 m3'tür. Türkiye bunun 17 m3'ünü, Suriye 8 m3'ünü, Irak ise 10,5 m3'ünü kullanmaktadır. Irak su potansiyeline hiç katkıda bulunmamasına rağmen 24,5 m3 su ihtiyacı olduğunu beyan etmektedir ve her yıl 14 m3 su ihtiyacının karşılanmadığını bildirmektedir.

Dicle nehri için düşünürsek; yıllık su potansiyeli 25 m3 Türkiye'den ve 23 m3 Irak'tan olmak üzere 48 m3'tür. Türkiye bunun 3 m3'ünü, Irak ise 45 m3'ünü kullanmaktadır. Buna rağmen kendisinin 46,5 m3 su ihtiyacı olduğunu bildirerek yıllık 1,5 m3'lük bir açığı olduğunu öne sürmektedir.

(*) Değerler milyar m3 üzerindendir.

Bütün bunlar düşünülerek Türkiye'nin; Fırat ve Dicle'den sağladığı su potansiyeli ve bu potansiyeli arttırmak için neler yapabileceği konusunda bir çalışmaya girmesi gerekmektedir. İkincisi; su satılabilir bir metadır. Türkiye ne yapıp edip su satmaya başlamalıdır. Özellikle Manavgat'tan İsrail'e yapılacak su satımı hem Suriye karşısında ittifak kazandıracak hem de suyun satılması ülkeye yeni bir gelir sağlayacaktır. Şunu unutmamalıyız ki kimse bize petrolü bedava, hatır için vermiyor. Biz de kimseye su vermek mecburiyetinde değiliz.

2. FIRAT VE DİCLE'YE KIYIDAŞ ÜLKELER ARASINDAKİ İLİŞKİLERDE SU AKTÖRÜNÜN ROLÜ VE TÜRKİYE'NİN BU KONUDA İZLEYEBİLECEĞİ POLİTİKALAR

GAP'ın takip ettiği amaçlardan biri kalkınma amacı kadar önemlidir. Bu amaç; Türkiye'nin bütünlüğünü korumak ve tekil devlet niteliğini muhafaza etmektir.

GAP projesinin Güneydoğu Anadolu toprağına getireceği verim düşünülenden çok fazladır. Bunun sayesinde nüfus yapısının iç göçler yoluyla değiştirilmesi ve bu yoldan Türk halkının birbiriyle kaynaşması da önemlidir.

Türkiye'nin belirli bir su miktarını Suriye ve Irak'a verme mecburiyeti bugün yürürlükteki hukuk kurallarında mevcut değildir. Bunun tek istisnası 1987 yılında imzalanan ve yıllık mı, aylık mı, günlük mü verileceği belli olmadığı için Suriye'nin her an çeşitli taleplerine mesnet teşkil edebilen 500 m3/sn su verme yükümlülüğüdür. Türkiye bu yükümlülükten kurtulmalıdır. Bunun için milletler arası hukukta mukabele bilimsel esasını kullanmalıdır. Bu esasa göre bir tarafın hukuk kaidelerini sadece belirli bir alanda ihlâl etmesi halinde antlaşma uygulanmaz.

Türkiye'nin temel siyaseti kendi suları üzerinde egemen olmaksa bu konuda herhangi bir komşu devletle, herhangi bir hukukî yükümlülük içine girmemesi gerekmektedir. Hukukî yükümlülük altına girmesi demek, Fırat ve Dicle sularının münhasıran kendi egemenliği altında olduğu tezine istisna tanımak, bu tezden vazgeçmek demektir.

Bu su meselesini jeostratejik bir bütün içinde görmek gerekir. Bir devlet sizden arazi talep ediyorsa, bir devlet sizin için tedhişçi çeteler gönderilmesine yardımcı oluyorsa, o devleti hasım bir devlet olarak görmek gerekir. Hasım bir devleti güçlendirmek, hasım karşısında kendi imkânlarımızı sınırlamak, hasmın hasma olan bir devletle işbirliği imkânlarını aramamak jeostratejik ve diplomatik akla aykırıdır. Bu yüzden Türkiye'nin Arap komşularıyla ilişkilerinde İsrail çok önemli bir unsurdur.

Kısaca 1987 antlaşması dışında su konusunda bir başka hukuk kuralı bizi bağlamaz. Türkiye'nin çıkarı bundan bir an önce kurtulmaktır. Her hâlde yeni hükümler altına girmek değildir. Suriye ve Irak'la su sorunu, bu memleketlerle genel ilişkilerimizin çerçevesi dışında görülemez. Bu mesele Orta Doğu meselesindeki güvenlik ihtiyaçlarımızın bütünü içinde tahlil edilir.

ÇaKıR- çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:11 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.