![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sensizliğin telaşındayım şimdi
Yokluğunun onuncu gününde On asrı omuzlarıma yüklendim sanki.. Eyyüb’ün (a.s) sabrındayım Acıyı lügatlerden değil Sensizliğe hükümlüğümde öğrendim, Ha bugün, ha yarın gelirim dedin Hep bekledim, sabrı yüklendim, Hala alışamadım sensizliğe Hala dokuz buçuk görüşmesinde seni beklerim.. Yusuf’un (a.s) medresesindeyim Bu zindanda senliğe müebbedim Rüyayı yorumlamayı ondan öğrendim Kimsecikler yok bir başımayım Ara sıra olan ziyaret saatlerinde öğrendim; El alemin diline düştüğümü Bir şeycikler diyemedim, yanımda yoklar ki Artık sussunlar diye, Seni de yüreğimin müebbed zindanına hapsettim, Garip değil mi Mahkumum da sen sultanım da, Sen de beni sultan etmiştin ya gönlüne Süleyman peygamber tahtında Bir cihan saltanatı sürdürüyorum seninle.. Yusuf’un (a.s) medresesinde Eyyüb’ün (a.s) sabrındayım, Sultan Süleyman (a.)’nın sarayından Fatih’in Murad’a fermanını Hüdhüd’le haber ediyorum: “Eğer sultan sen isen gel otur tahtına Yok sultan ben isem bana itaat etmeni emredip”: Beni sensizliğe mahkum etmeni Ebede kadar yasaklıyorum.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|