![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Uzaklarda kaldı gül bahçeleri
Ve uzakta mercan adalarının pembe sahili. Denize düşüyor ayın sureti Sularda parçalanıyor güneş Hey damla! Dalgalanan sensin denizde Ve taşıdığın; sureti Yıldızların Bir sabah; inerken karanlığın perdeleri Ak sütü güneşin, ayın ve Yıldızın. Susuz kalmış iskele önleri Hey balık! Sana taş pişiyor Çöllerin sıcak güneşi. Bir çocuk kumlarda Atlar sahibini arıyor bozkırlarda Ve bir çocuk hayatın içinde Uzak iklimlerde Fırtınalarda eriyen ölüm korkusu Şimdi dostum sana kurtların musikisi Bir yaprağa miras kalan güllerin Kırmızısı Ey sonbahar! Kopardın fırtınaları. Bir habbede gizlenen kader Sarı, kırmızı ve mavi Yıldızlarla konuşurken laleler Kızardı meyveler ve gece Işıkları. Salınsın bugün turnalar meşelerde En koyu yeşili paylaşsın ağaçlar. Cennetin siyah taşına dokunurken beyaz eller Gök yüzünde gezerken kelimeler Ruhum seni kim tutabilir Ne ten kafesi Nede zaman. Ey sözü kaldıramayan kartal ! Sadece yalnızken anlat bildiklerini. Efsaneler gezer dağlarda Bir yıldızın gökteki ibadeti Sunulurken katran ağacında. Dökülürken yapraklar, parçalanırken cisim Düşler kurulurken, yıldız kayarken Sizi kim tutabilir, ey yağmur yüklü bulutlar Çöller bu kadar aç, bu kadar susuz iken.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|