www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 08-02-2008, 08:19 AM   #1
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan Arzu Altınçiçek

-Yıkık Ağustos-
I

Üzerine düşen
- iri ela gözlerin gölgesinde
Bir avuç su
-küçük kasede-
içinde birkaç yasemin

bayılırdı bu kokuya küçük kız
Kaybettiği ablasını hatırlatırdı


II

Karşısında daha da iri bakışlarla
Güçlü duruşunun altında
Bitmiş bir kadın...pencerede

Çeşme’nin sert rüzgarında
Beyaz beyaz yuvarlanıyor
Şiir yazdığı kağıtlar
Yelkenliyle süzülüyor hayalleri

Anılarda kurumuş Ege’nin tuzu
Kurağında acı
Umutları boğuluyor mavisinde

III

Elleri değiyor
-mum kokulu bedenine-
Gözlerindeki dikenli tellerden
Süzülüyor kuduz yalnızlığın salyaları

Arsızca boy gösteriyor saçlarında
Kaç kabuslu gecenin mezarcısı -yıllar-


IV

Küçük kız seyrediyor
Her zamanki gibi sessizce

-Anne
Hadi deniz kıyısına inelim
Dalgalara bırakmak istiyorum
Küçük kırmızı sandalımı – diyecek ama

Boğazında düğümleniyor her seferinde
Boyu ile aynı tekerlekli sandalyeyi itmeye
Gücü yok

Annesinin kalkmaya gücü olsa keşke.

V

Zorlanarak attığı birkaç adımdan sonra
Ellerini tutuyor annesinin
Gözlerine bakmıyor-bakamıyor-
Biliyor çünkü
Altı yıldır aynı yaşlar düşer yüreğine
Ve altı yıldır aynı sessizlik

VI

Dalıp gidiyor annesinin kilitlendiği pencereden
Martılar nasıl da dans ediyor
Kıskansa da yüzünde küçük güller açıyor


VII

-Anne,
Ablamla, babam da görüyor mudur kuşları?
Bu deniz gidiyor ya taa uzaklara
Bak hani orda bulutlarla birleşiyor
Oraya kadar gitsem
Yaseminleri toplayıp bahçeden
Görür müyüm onları?

Babam denizi, ablam yaseminleri severdi

Ben Ağustos’u sevmiyorum artık anne
Keşke gitmeseydik İstanbul’a
O zaman hala yanımızda olurlardı değil mi?

VIII

Gözlerini yumar küçük kız
Siyahında kanlı bir film seyreder

Çatlak duvarlar
Yıkık binadan çıkartılan çocuklar
Gözü yaşlı, şaşkın bakışlar

Durduğu yerde sallanır
Korkar ve basar çığlığı

-Anneeee deprem oluyor –
sarılır annesinin dizlerine

IX

Sıcak ve titrek elleri okşar saçını
Korkma kızım, sadece kalbin hızlı atıyor
Çatımız yerinde duruyor, aç gözlerini bak.

X

Bir küçük kız
Bir de büyük kadın

Sesleri hala çatlak
Soluklarında yıkık duvarların tozu
Anılarında yıkık bir Ağustos

XI

Sahi sizler nasıl unuttunuz?

____

Bugün doğum günün.. ben yıkık anılar altında ezik de olsa gülüşüm yine de söndüreceğim mumlarını can dostum....ela gözlerin ve gülüşüne toz değdirmedim ama çok özledim...rahat uyu.


Arzu Altınçiçek
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 08-02-2008, 08:19 AM   #2
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Zaman Uyuyor
Issız, dört duvar arasında ki karanlık
Sessizlikte bir çığlık
Zehirini akıtıyor akrep yelkovana
Tik taklarla susuyor şarkılar
Suskunluk ninnisini söylüyor
Uyuyor yaşam.

Kendi varlığını bile unutmuş zil
Çalsa da sesini tanımaz
Bam teli...gam teli olmuş
Çoktandır kapı çalınmaz

Birikmiş eski gazetelerde
Hayat katlı duruyor
Örümcek ağı tutmuş pencereden
Uğurlanacak can görünmüyor.

Gözetliyor koca şehri
Gecenin bekçisi uykusuzluk
Şafak bekliyor
Yıldızların ıslığını susturun
Güneşin göğsünde, zaman uyuyor.
14/5/o4


Arzu Altınçiçek
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 08-02-2008, 08:19 AM   #3
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

(ya) Saklı Kent
Kendimi bildim bileli, aralar güneş siyah perdemi ve kapatırken, takılır yorgun kanatlarına serçelerin bulutlar. Ardı sıra bakarım sarı saçlarının.
Kâh yıldızları toplarım, kâh sularıma çekerim…çekilirim.

Akşamdayım...

Boğazımda sular. Kesiklerim olur kör bıçaklar sonrası…kudurur içimde isyan, köpürürüm beyaz beyaz.

Kuş bakışı düşer caddelere karanlık. Boş kalmış banklara bakar durur ay; ben gibi. Kaç özgürlük yarası varsa uğruma dikilen bayrakların ve saramamış kaç kadın varsa tenine, aynasında kanar geçmişim yarına hep yüzüm ak.

Sınırlarımı bilmem, kaç millet vardı kapımdan giren. Kaç dilde yaşadım sevdaları, acıları. Kaç renkte aktı gözyaşım ve kaç yaşındaydı açlıktan uzanan eller? Kaç mezar taşsız kaldı toprağımda ya da kaç ölü, mezarsız savaşlarım sonrası. Kaç çeşitti ölüm?

Hepsi, hepsi ben içindi de, ne oldu? Neydi uğruma dökülen kanlar, arzulu bir beden için miydi? onca kırmızı! ...

Bir semt pazarının bitişi gibi içimdeki ruhum. Çürük, kokmuş ama yine de üşüşmüştür üzerime eller… avuç avuç koparırlar bedenimi. Bir denizin mavisi hop oturur hop kalkardı, bir de ben.

Ayaza teslim morarmış bedenlere göz açar kuytu köşelerim. Sokak kadınları acıtır canımı, utanırım heybetimden. Çöplük karıştırır yaşlı adam, derin çizgili elleriyle bir kadın küflü ekmeği koparmaya çalışır ve paylaşır nefesi gibi kokan uyuz köpekle.

Kendime küfürler savurduğum rüzgârı sustururum …susarım.


Gecedeyim…

Tek tabanca saatlerin gümüş kurşunu vurur yalnızlığı. Uzarken daralan sokakta büyür bir sokak kedisinin gölgesi ve ırzındadır sessizliğin zarında ayağı aksak bekçinin düdüğü.

Uzaklardan, ta karşı kıyılardan görünür ışıklarım. Kale taşlarımın yıkıntısında kalmış anılar. Sesim yok, sıcağım da! neden hala bana açılır kapılar, neden yastığa düşen düşlerde bana uzanır yollar.

Bir kez gelmeden, bir kez olsun göğsüne çekmeden nefesimi, rengarenk duvar örerler düş kentleri sınırlarına.
Her taşında beni çıkarlar, her pencerede bana bakarlar ve yol bitimi mavi bir tabelada ismime ses olur bakışlar.

Gölgeler uzar, caddeler uzar, gece uzar…

Harita üzerinde kırmızı bir çarpıda, ya da mavi bir dairedeyimdir.
Belki sandalye üzerindeki pantolon cebinde katlı bir otobüs biletiyim ya da kapı ağzında tıka basa dolmuş bir bavulun kilidindeyim.

Bakışlarının en son noktasındayım ya da kara tahtada bitmiş bir tebeşirin beyazındaki hayaliyim köy öğrencisinin. Ağaya başlık parası ödemek için ekmek kapısıyım bıyığı terleyenlerin. Yüksek bina görmeyen, okuma yazma bilmeyen, elleri toprak kokan ırgatın avucundaki duayım,
ya yavrusu bendedir ya eri, ya namusu...

Karanlığı yırtan deniz fenerlerini kıskanır ezanlarım. Minareden düşer ses, bir kilisede yakılır mumum.

Yorgun düşlerin ardında aralanan gözlerde gerinir eski ağaçlarımın dalları.
Sabahında çığlık çığlığadır güneş…gurbet türküsüyümdür yaprağa sarılan tütünde…Ağlarım… ağlatırım çiçekleri

Sabahtayım…

Dökülür soğuk terleri yolculuğun. Serinliğinde titrer yürekler, dudaklar ama içinde gümbür gümbürdür ayak sesleri. Tahta bir kapı gıcırdar, bir el uğurlar, su dökülür ayak izlerine…. İşte bilmediğim bir yerden daha gelir Ayşe, Fatma, Ahmet Mehmet, güneşi sırtlanmış, sıcak hayalleriyle.

Ben şimdiden yanarım, yakacağımı bildiğimden belki de...

Bilseler o kadar kolay değil bu kentte yaşam.

Kaç hükümdarlık yıkıldı, kaç sultanın parmağında değişti kaderi. Kaç devrim battı, kaç parti oynadı. Depremler vurdu, terör vurdu, kardeş kardeşi vurdu çıkarlar uğruna.Her devrimde yenilendi yüzüm. Her başkanda yollarımdan söküldü parkeler, asfaltlandı utançlar sözüm ona. Kiralarım arttı, arabalarım çoğaldı. Sadece havlıyorlar diye katledildi sokak köpekleri. Her yanımda onca el… kaç parmak izi var bilmiyorum darağacımdaki ipte. Yükseldikçe yükseldi binalarım, insanlarım küçüldü, insanlıksa şimdi sadece gölge…

Şimdi anılardaki yolculuğunuzda keşkeyim, belki de pişmanlığınız…

Belki de çocukluğunuzda mavi çizgili defterinizden kopan kağıtta, altı sütunlu oyunun en zoruyum…

İsim – şehir – bitki –hayvan – not-artist

Söyleyin acaba ben neresiyim?

Kudsiyyetin neresindeyim?




*Korza tematik çalışmasına yazılmıştır.


Arzu Altınçiçek
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 08-02-2008, 08:19 AM   #4
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Zamansız Yalnızlık
Ellerin titrer dudakların gibi
Gözlerin tedirgin, kirpiklerin nemli
Sözlerin şüpheci, tavrın ürkek
Yıkık bir sevdadan çıkmışsın besbelli
Parçalanan bir yürek var bedeninde
Bedenin kırmızı..
Yüreğinde kan.
İhanetin parçaları kanından damlayan
Gözyaşı değil,
Yitirdiğin sevdandır yanağından akan.
Boğazına takılan hıçkırık
Tükenen sabır
Yine zamansızdır yalnızlık.
Zamansızdır akşamları hüznün
Kederin, isyanın, haykırışın
Zamansızdır zamana teslimin.
Gözlerin boşluktadır
Belkide asılı kalan bir çerçevede
Hıçkırığındır kulağına gelen
Yansıtmıştır dört duvar üstüne.
Yalnızlığın, dalgınlığın, isyanların
Yitip giden yıkık sevdanla birlikte
Zamansız yalnızlığın düşmüş üstüne.


Arzu Altınçiçek
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 08-02-2008, 08:19 AM   #5
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Zevk noktası
sus...
duymasın
Kıskanır
boynu bükük virgüller

Şiirlerde

Ünlem sen
G/noktasında
ben

sonra
üst üste
iki nokta
kulaktan kulağa

Aç parantez tenim
Kapa parantez tenin

Üç nokta koy yan yana
orgazm olsun şiirin

Ellerini yıka!


Arzu Altınçiçek
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 08-02-2008, 08:19 AM   #6
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Yezit aşk
Küllerin arasında
Alev alev ayak izlerim
Oysa koca bir mevsim geçti
Yangınından

Aşk; tutuşturup geceyi, kan ter içinde uykusuzlukla kavgaya düşürür gözlerimi. Yatağın yarısı soğuk duvar, yarısı depremde. Saç diplerimden boncuk boncuk düşer yalnızlık ve dizilir penceremde siyah ipe. Sabır mı çeker boncuklar, zincirleşir de boynuma mı dolanır sensizlik, çözülmez!

Sessizliğin ıslığı vurur altı duvara. Sokak lambasının ışığına yakalanır küçük saksıdaki fesleğen, kokusu çoktandır avucumda uykuda, o bilmiyor!

Tenimde karıncalar dolanıyor, bir yanım uyuşuk. Ellerimi sürüyorum dudaklarıma...dudaklarım çatlak! Boynuma dokunuyorum, nefesini düşünüp, izlerinde diken diken anılar.

Her ayrılıkta ölüp, yeni bir seste, yeni isimlerle doğmak güzel. Hele ki yeni dokunuşlar tende, baharı bulan kelebekler gibi, özgürce... Aslında, mevsimlerde tutuklu o kadar çok büyüyen yanım var ki... Nisan sancıları sonrası, inadına her bahar yeniden doğar içimdeki çocuk. Bedensiz, cinsiyetsiz, hatta isimsiz.

Herkes bir isim takar nasılsa! ! ! Önemi var mı? – yok. Çocuk işte, bahar çocuğu....Anası yaz, babası kış.

Karanlıklarda uzar gölgem, kısalır ellerim, ayaklarım – ki boyum zaten kısa. Yirmi dördünde bir nokta koyar kara kalemi günün. Bir noktada daha bırakırım bir günlük büyümüşlüğü. Dün bugünden gençtim deyince eğilir ünlemlerim!

Tütüne sararlar da efkarları, peki ya ben? Hiç başlayamadığım sigara dumanına şekiller yüklemek isterim, her defasında ateşini çalar küçük böcekler... Bahçendeki ateş böceklerine kanma, hepsi hırsız. Kaç kıvılcımımı çaldılar karanlığı yakmak için.

Bardaklar sıralanır masamda ve şişelerdir kavalyelerim. Güzel bir tangodur sarhoşluğum. Her kirpiğime mum diker duvardaki gölgem, mum kokar altı duvarım. Kırmızı kostümüyle dudaklarım çıkar ortaya, titrer sesimde şarkısı aşkın...sahi duyuyor musun?

Kimsesiz saatlerdeki kalabalıklar iyi tanır beni. Hep onların arasından süzülürüm rıhtımsız kıyılara. Dalgalar sokulur, kayalar fısıldar – işte yine geldi- (m)
Gece ıslanır, zamansa boğulur bu sularda... bir ben yangındayım, bir ben...


Oysa kaç dalgada yıkandı
Düş kumsalların

Denizlerde esen masalmış aşk. Lacivert çarşaf altında oynaşan gizli ayıplar belki de. Açıldıkça üstü, bekaretini bırakmış. Şimdi yüreksiz bedenlerde, çatısız duvarlar arasında işini yapan, süslü kaldırım kadını gibi –bin bir surat! Bir çırpınış ki sorma gitsin. Serilip, sevdirip, süzülsün gitsin....en iyi yaptığı da bu değil mi zaten.

Yaşlı bir martının sesinde, akşamın bitmeyen şarkısı. Yorgun keman sesi kadar hüzünlü. Yükseldikçe çığlığı, tam şurama batar yalnızlığın mührü ve damgalanır tenimde yokluğun. Bağırır martı, bağırır kadın ve inadına susar ıslahsız yalnlızlık.

Ezanla başlar şehirde sabah. Bilir misin, her sabah ezanında ağladığımı? Sanki Tanrı’nın dizi dibindeyim de, hissederim saçlarımı okşadığını. Günahlarımdan arınırım.

Cennetten çaldığım yağmurla, dudağımdasın işte....Tuana.

Katık ederim güneşi, zifiri ve zemheri akşamlar için. Kumlarda silinen kalpler gelir gözümün önüne, bir de sözde aşkların baş harfleri. Deniz kestanelerinden noktalar kalır, isimler silinir, kalpler silinir... aşk mı? ihanetleri kusar denize.

Bir sandala yükler huzuru, kürek çekerim doğan güne. Oysa hep tersine akar, gün yerine ayadır kulaçlarım. Sular çekilir, gün çekilir ve gerilir hüzün bulutlarım rüzgarda. Yelkenlerimdir hazan gülleri, savurur taaa uzaklara, sanma ki ulaşılmazdır adresim, gözlerini yum bak, tam o karanlıkta demirlerim. Ne kadar yakınmış değil mi?

Bir olta ucunda lokmadır hayatla ölüm. Ya kapar kaçar yaşar balıklar, ya da kapılır eşlik eder masamda. Bense her halde yaşayan ölü...

Bu suları seviyorum biliyor musun, o kadar çok yıldız var ki bir ayağı kırık... Kör topal gittiğim çıkmaz yollarda yoldaşlarım. Hani benim için toplayacaktın ya sağlamlarını, bırak kalsın! Işığım olsun sana...

Bu sahiller iyi tanır beni. Kaç taşta, kaç kez sektirirdim küfürlerimi. Kaç şeytan minaresine ağlardım masumca, onlar bile bıraktı şeytanlığı.

Küçük bir rüzgar çıkardı dalların arasından, büyüyerek gelir dalgalarda. Tenimde esendir mevsim, terimde eserdir gidişin...Hangi bulut sürükler bizi... Bir ben miyim esen, bir ben mi? Oysa yüreğim yangın yeri, isidir alnıma çalınan...

Bir hiçmiş AŞK...
Ne yangında büyür
Ne denizde çoğalır
Ne rüzgarda dolaşır

Aşk var ya aşk
Tam şuramda
Tende mühür
Terde şavk

Bir hiçmiş Aşk
İstediğinde doğar
İstediğinde batar
Bitkin canıma

Aşk var ya aşk
Haydi kop da gel
Bekliyor seni
Tam şuramda...

Hoş aşka inanmam da
Hani derler ya
-ya tutarsa!


Hayaller ülkesi, 2005


Arzu Altınçiçek
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 08-02-2008, 08:19 AM   #7
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Yorgun ve küçük adımlarıyla
Köşesine çekildi
Bildim bileli konuşmaz

Çentikler arasına sinmiş gözlerinden
Şimdiden düşmeye başladı
Birkaç damla

Saatler ilerledikçe
Göğsündeki kafese
Küt küt çarpar
Beyaz güvercinlerin kanatları
-bilmez ama duyarım-

Titremeye başladı elleri
Yarına çıkınca
Açılacak genç kızlığından
Hercailer işlenmiş
Çeyiz sandığı
-yeni gelin heyecanında, anlarım-

Sararmış mendilde
Uğurlarken yarısını,
Kestiği bir tutam saç
Hala barut kokar

Rengi akmış
Nerdeyse silinmiş resimler
Rutubetle yapışmış
Yıllardır gire çıka
Maziyi gömdüğü
Karanlığa
-özlemler canını yakar, sezerim-

Derin bir nefes çekiyor işte
Duvardaki resme baktıkça
Hele ki radyoda
Çalıyor ya böyle günlerde
Kahramanlık türküleri
Yanık-yanık
-içinden de olsa mırıldanışı, duyarım-

Dizlerine başımı koydum
Yıldız yağmurlarında
Ruhlara açtığın ellerini
Dolaştır saçlarımda

Hayallere sarılırken
Tütsülediğin
Al yazmanı çıkar göğsünden
Ser AYYILDIZın gölgesine
Kanı kurusun şehidinin

Döksen de koca bir ömrü
Takvim yapraklarıyla
Her yıl bir kez daha ölürsün
18 MART’ta
-SAKLAMAM...

sen gibi ağlarım NİNEM...


Arzu Altınçiçek
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 08-02-2008, 08:19 AM   #8
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Yıkık Sevdalar/II
Tüketilen sevdaları yetiştirmeye çalışıyorum
Kırılan umutlarımı yapıştırmak
Akıttığım yaşları boşalan pınarıma doldurmak
Bulutlara takılan gözlerini
Rüzgarın sürüklemesini istiyorum.
Camdaki buğuda adının kaybolması gibi
İzi gitsin istiyorum açtığın yaranın.
Senin için fal tuttuğum papatyaları
Tekrar ekmek istiyorum kırlara
Saçıma taktığın gelinciği dalına kondurmak
Defterimde kuruyan kelebeğe can vermek istiyorum
Görüyormusun sevgi yaşarken neleri tüketiyor
Doğayı...canlıyı...ruhu
Ya kazanılan ne var elde
Ardında kalan ne var *******i kurulan hayallerin
Ayaz akşamlarda yalnızlık
Kuruyan onlarca gül
Katettiğim yollarda
Fırlattığım gövdeler papatyaların
Beyaz yaprakları gölgelerde
Aşkım için kırdığım kalpler
İsyanlarım, başkaldırışım seni kabul etmeyenlere
Dilek tuttuğum bilmem kaçtane yıldız
Yeni umut dediğim penceremdeki güneş
Gözlerin kadar soğuk oysa
Yalnızlığımla titriyorum dokunamıyor bana
Tükenen kalemler beyaz kağıtlarda üretilen şiirler
Mısralarla dokunuyorum yıkık sevdalara.


Arzu Altınçiçek
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 08-02-2008, 08:20 AM   #9
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

*Böyley(d) im
-Ben böyleyim
ara ara kaybolurum kendime bile-

Kırılan her sevdanın
Taşlarını toplar
Duvarlar örer
Geçerim arkasına

-Ben böyleyim
yana yana özlesem de susarım-

Canımı kim acıtırsa
Daha çok bağlanır
Son umutla saldırır
Üstüne haykırırım


-Ben böyleyim
koşa koşa giderim peşisıra-

Aşk lazım derim
Sol yanıma
Şiir, şarkı gerek
Bir kadehte yudumlamaya

-Ben böyleydim-

Sen geldin de karşıma
Duvarlarım yıkık
Tenimde bahar
Adımlarım rüzgarla yarışta

Kalemim aşk sarhoşu.
Bir şişe -kırmızı - devrildi sol yanıma...


Arzu Altınçiçek
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 08-02-2008, 08:20 AM   #10
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Yıkık Sevdalar
Dağın arkasında doğar gözlerin
Güneş ardında kalmış saçlarının
Bir su birikintisine düşmüş dudakların
Dalgalarda tebesümün
Bulutlarda sevdan.
Dün baktım da gökyüzüne
Göç etmeye başlamış leylekler
Hüznü düştü gözlerime
Bu yaz da yoktun her yazdaki yokluğun kadar.
Kollarım, gözlerim, sevdam
Kuşların bulutlara bıraktığı iz kadar.
Bak, güneş seni bekler doğmak için
Sular durgun,
Heyacanını arar sahiller
Sen gelki coşsun dalgalar
Sensizliğin sessizliğini dağıtsın martılar
Sen gelki avuçlarımda yüreğim, bekletme beni
Düşürme umutlarımı bir sonraki yaza kadar
Hatta yarın doğacak güneşe kadar
Gel al yüreğimi ellerime ağır geliyor yıkık sevdalar.


Arzu Altınçiçek
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:01 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.