Bahçeli'den önemli açıklamalar

[Author41]

MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme yönelik değerlendirmelerde bulunuyor. İşte Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları:


- 1 Temmuz tarihi itibari ile geride kalacak yasama yılı israf edilmiş bir dönem olarak hatırlanacaktır. Kuşkusuz ki burada 22 Temmuz seçimlerinin sonucunda oluşan, AKP’ye verilen yetki ve sorumluluğun yerine getirilmemesinin sorunudur.

- Muhalefeti yaşatmayan sistemleri demokratik parlamenter rejim, bu anlayış sahiplerini de parlamenter denilmez.

- Demokrasiyi yaşatmanın yolu, diğer siyasal görüşleri de dinlemeyi öğrenmiş, farklı düşüncelere saygı gösteren, köklü bir dönüşümden geçmektedir.

- Bugüne kadar ki çatıştırıcı kutuplaştırıcı anlayış, AKP zihniyetinin bu hoşgörü zeminine ne kadar uzak olduğunu ortaya çıkarmıştır.

- AKP hükümeti Türkiye’yi yönetme kabiliyeti kaybetmiştir. Bu siyasal körlüğün de demokratik hayatımıza içerden de darbe vuracağını artık anlamak ve dinlemek gerekmektedir.

- Tek başına iktidar bütün milletin temsili, demokrasi ise sandalye sayısına dayanan basit bir işlem değildir.
Hesap vermekten muaf olma, muhalefeti dışlama ise hiç değildir.

- Olursa benim olsun, benim dediğim olsun zihniyetinden bir an önce arınılmalıdır. Bu konuyu ele geçen belgelerin sahte mi gerçek mi olduğuna yönelik tartışmalarının yaşandığı şartlar çerçevesinde bir kez daha hatırlatılmasını gerekli görüyorum.

- Başbakan Erdoğan’ı bugüne kadar izlediği reddedici siyaset anlayışını gözden geçirmeye çağırıyorum. Yeni döneme daha olgun daha saygılı bir siyaset anlayışıyla başlamasını temenni ediyorum.

- Medeni dünyanın gerekleri ve insanlığın ilerleyiş istikameti, ülkeleri yönetmeyi üstlenmiş kişilere iki önemli görevi daha yükler.
Bunlar refahın topluma dağıtılması ve toplumsal huzurun sağlanmasıdır.

HUZURA KAVUŞAMAYACAĞIZ
- Huzurun olmadığı bir refahın ya da refahın sağlanamadığı bir huzurun olabilmesi çağımızın değerler sisteminde mümkün değildir.

- Huzur için ise refahı sağlayan unsurlar çok önemlidir. Önemli olan toplumu yüksek değer olarak bir arada tutan ahengin bir arada olmasıdır.

- Bugün karşımıza cinnet, cinayet, katliam, şiddet, yolsuzluk, soygun ve istismar olarak çıkan bu toplumsal buhranın giderek tırmanıyor olması bir gün refaha kavuşmuş olsak bile huzura kavuşamayacağımızı göstermektedir.

- En aşağılık suçlar, evladını öldüren anneler, akrabalarına katliam düzenleyen caniler, trafik tartışmasından cinayete varan kavgalar, bir bilezik küpe için yapılan hunhar saldırılar, açıkça yapılan yolsuzluklar, siyasi istismarlar, evlerden okullara, maç sevinçlerine uzanan yaygın bir şiddet dalgası günümüzün kaçamayacağımız sorunları haline gelmiştir.

- Bugüne kadar bu olayların, sizlere ve yakınlarınıza uğramamış olması bundan sonra da uğramayacağı anlamını taşımamaktadır.

- Suç işleme eğilimi bu hızla ve bu dozla ilerlerse hiç kimsenin bu felaketten kurtulması mümkün görünmemektedir.

- Bu toplumsal ahlak krizinin nedenleri arasında yoksullaşmanın insanlarda oluşturduğu sahipsizlik duygusu, topluma rol model olması ve örnek alınması gereken elitlerde yaşanan yozlaşma, eğitim sisteminin ahlak ve disiplinden uzak mekanik sürece uzanmış olması, yolsuzlukların yeterli takibe uğramaksızın göz önünde yapılıyor olması, inanç sistemimizin yeterince karşılık bulamaması, manevi bağın zayıflamasıyla oluşan yalnızlaşma, medyanın habercilik adına suçları ve suçluluğu zihinlerde meşrulaştırılması bunlardan başlıcaları olarak sayılabilir.

- Ekonomik krizi güçlü bir iktidarla aşmak, bozulan dengeleri eski hale getirme zamanla mümkün olabilecektir.

- Artık kolektif bir cinnet hali gözlenmeye başlayan toplumsal ilişkilerde herkese görev ve sorumluluk düşmektedir.

- İlahiyat uzmanları, iletişimciler, siyasetçiler, hukukçular, eğitimciler gibi meslek uzmanlık alanlarının konuya el atması kaçınılmaz hale gelmiştir.

- Sorunlar analiz edilip önce teşhisin konulması sonra tedavinin başlatılması, sağlıklı bir insana dönüşmek için yegane yol olarak karışmızdadır.