![]() |
![]() |
#1 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Mübadil çocuğu iki Yunanlı sanatçı asıldı kemençelerinin tellerine. Hüzün dalga dalga yayılıyordu. Kendisini müziğe kaptırmış, onlarla birlikte tempo tutup tanıdık bir şarkıyı söylüyordu coşkuyla:
'Ada sahillerinde bekliyorum...' O anda kim bilir nerelere gitti. Belki de Volos'ta ailenin son dikili ağacı yıkılınca, Selanik'e gitmek üzere vapura binerken düşündükleri gelmişti aklına: "Ceddimin yaşadığı; malımızın, mülkümüzün bulunduğu ve çocukluğumun tatlı, acı nice hatırasını; dedelerimin, ninelerimin kabirlerini sinesinde barındıran bu şehirden ayrılmak çok zor geldi. Emektar arabacımız Kosti'yle Kefaloskalo'ya vapura giderken yaşlı gözlerimle her tarafı; Parilya'yı, sinema, lokanta ve otelleri, müzikli pastaneleri ve Apilion Dağları'nı tavaf ettim. Harikliya, ayrılış sırasında gözlerinden iri yaş damlaları döküyordu. Bu kırışık yüzlü, battal yapılı kadıncağız bizleri meğer ne çok seviyormuş." Her şeyde hüzün vardı Kemençenin hüznüne kaptırmış, olanca coşkusuyla katılıyordu şarkıya: 'Her zaman yollarını gözlüyorum.' Kim bilir, belki de o anda Selanik'ten mübadil taşıyan Seyrülsefain'in Giresun gemisine binişi, gözyaşları, doğup büyüdüğü topraklardan bir daha dönmemecesine ayrılışı geçiyordu aklından. Prof. Reşat Tesal birinci kuşak mübadillerdendi. Zaten 2000 yılının ocak ayında bir otelin pek büyük olmayan salonunu dolduran Türk ve Yunanlıların tümü mübadildi. Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan 'Halkların Mübadele Sözleşmesi'nin 77. yılıydı ve ilk kez yapılıyordu 'Mübadillerin İstanbul Buluşması'. Sözleşmenin birinci maddesi, yaşanılacak tüm acıların habercisiydi: "Türk topraklarında yerleşmiş Rum Ortodoks dininden Türk uyruklularla Yunan topraklarına yerleşmiş, Müslüman dininden Yunan uyrukluların 1 Mayıs 1923'ten başlayarak zorunlu mübadelesine girişilecektir. Bu kimselerden hiçbiri, Türk hükümetinin izni olmadıkça Türkiye'ye ya da Yunan hükümetinin izni olmadıkça Yunanistan'a dönerek yerleşemeyecektir." Yüz binleri kopardılar Türkiye'den 1 milyon 200 bin Rum Ortodoks, Yunanistan'dan da 600 bin Müslüman Türk sökülüp atılmıştı doğup büyüdükleri, âşık olup evlendikleri, yakınlarını gömdükleri topraklardan. İşte bu acılardan 77 yıl sonra İstanbul'da buluşmuştu üç kuşak Türk ve Yunan uyruklu mübadiller. Bu toplantıda 'Lozan Mübadilleri'ni örgütlemek için yola çıktıklarını söylüyordu Sefer Güvenç: "Türkiye'den Yunanistan'a göç edenler kültürel ve folklorik değerlerini korumak için etkinlikler düzenledi, derneklerle örgütlendi, müzeler kurdu, arşivler oluşturdu. Bizler, Yunanistan ve adalardan Anadolu ve Trakya'ya göç edenlerin çocukları, torunları olarak, bugüne kadar örgütlenmemiş olmanın ayıbını daha fazla taşımak istemiyoruz." 2000'den beş yıl sonra yine buluştu Lozan Mübadilleri. Beş yıl öncesinin 'bir avuç insan'ı, artık salonlara sığmıyordu. Mübadelenin 83. yıldönümünde Lozan Mübadilleri Vakfı'nın (LMD) beşinci kuruluş yıldönümünü kutluyorlardı. Eksikler de vardı elbet. Vakfın ilk başkanı İbrahim İşler geçen sürede okyanusların sonsuzluğuna karışmıştı, tıpkı ilk kuşak diğer mübadil Prof. Reşat Tesal gibi... Önceki gün beşinci yılını kutlayan vakfın başkanlığını oğlu Ümit İşler devralmıştı. 'Hoş geldiniz' derken, savaşlara da neden karşı olduklarını anlatıyordu oğul İşler: "Ata topraklarımızda yaşayabilsek çok daha mutlu olurduk. Gönül isterdi ki bizleri yerimizden eden savaşlar olmasın, insanlar yerlerinden edilmesin." LMD Genel Sekreteri Sefer Güvenç, beş yılda yapılanları anlatıyordu: "Burada üç kuşak mübadil var. Yunanistan doğumlular, onların çocukları ve torunları. Beş yıl uzun bir süre değil. Ama 80 yıllık arayı kapatmak için dörtnala koşuyoruz. Rum Ortodokslar daha gittikleri ilk günden itibaren dernekler, vakıflar, birlikler kurmuş, birlikteliklerini sürdürmüşler. Bizim örgütlenmedeki temel amacımız Türkiye ile Yunanistan arasındaki barış kültürünü geliştirmekti." Anılar kayıt altında Güvenç'in verdiği bilgilere göre 100'ün üzerinde birinci kuşak mübadilin anıları kayıt altına alınmış. Belgeler herkese açık. İkinci çalışmalarını ise Türkler ve Rumların terk ettikleri kültürel mirasın korunması üzerinde yoğunlaştırmışlar. Güvenç, "Büyüklerimizin doğduğu topraklara gittik" diyor, "Ama bunun adına gezi değil, mübadil buluşması, dedik. Orada bize kucak açan Anadolu'dan giden Rum Ortodoks mübadillerdi. İki ülkede aynı kaderi paylaşmış insanlarla buluştuk." Güvenç "Kadehimi dostluk adına kaldırıyorum. Bu dostluğun temeli de Batı Trakya Türk ve İstanbul Rum azınlığı olacaktır" dedikten sonra, sıra vakfın 'asırlık çınarları'na, Yunanistan doğumlu birinci kuşak mübadillere plaketini vermeye gelmişti. En genci 1923 doğumlu olan mübadiller torunlarıyla sahneye çıkıp beşinci yıl plaketlerini aldıklarında 'çocuklar gibi şen'diler. Vakıf yöneticilerinden Müfide Pekin üç ay önce kurulan LMV Korosu'nu sahneye çağırıp kendi de korodaki yerini aldı. Korodakiler arasında birinci kuşaktan üçüncü kuşağa kadar her yaştan mübadil vardı. Muammer Ketenç- oğlu ve arkadaşları da koroya eşlik ediyordu. Koro, suyun iki yakasındaki türkülerden mübadil bestecilerin eserlerine kadar büyük bir gezintiye çıktı salonla birlikte. Sirtakiden çökertmeye, 'kasabiko'dan zeybeğe kadar dans ede ede Ege'nin iki yakasını dolaştı o gece mübadiller. Gecenin son sürprizi Sefer Güvenç'in açıklamasıyla geldi. Mübadelede dil ve ırk aranmamıştı. Ortak payda dindi. Bu yüzden Yunanistan'dan gelen mübadiller arasında Romanlar da vardı ve işte onların çocukları, torunları Mimar Sinan Patriyot Orkestrası olmuş; saksofonlarıyla, klarnetleriyle, kemanlarıyla, davullarıyla, darbukalarıyla sahne almışlardı. Lozan mübadilleri; yaşanan acıları, çekilen çileleri beş yıllık bir örgütlenme süreciyle; sınırın ötesine ulaşan etkinlikleri, sözlü tarih çalışmaları, yayınları, belgeselleri, sözlü tarih çalışmaları, Yunanca dersleri ile rengârenk |
![]() |
![]() |
![]() |
#n/a |
Bot
![]()
Giriş Tarihi: Ocak 2005
Yaş: 0
Mesaj : 0
Üye No: 0
Rep Power: Çok
|
GooD aNd EvıL (02-01-2008) bu konu için teşekkür ettiler...
|
![]() ![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Forum Aşığı
![]() Üyelik Tarihi: Jan 2006
Yaş: 43
Mesajlar: 4,575
Teşekkür Etme: 337 Thanked 1,629 Times in 455 Posts
Üye No: 6517
İtibar Gücü: 3258
Rep Puanı : 91747
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
|
![]() paylasım icin sağol
__________________
SÖMÜRÜCÜ OLMAYALIM BAKTIĞIMIZ KONULARA TEŞEKKÜR ETMEDEN YORUM YAPMADAN GEÇMEYELİM NETİCEDE EMEK SARF EDİLMİŞTİR. EMEĞE SAYGI DUYALIM...
LÜTFEN |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Daimi Üye
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2005
Yaş: 37
Mesajlar: 346
Teşekkür Etme: 10 Thanked 34 Times in 20 Posts
Üye No: 5897
İtibar Gücü: 1516
Rep Puanı : 1958
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
|
![]() Teşekkürler Kardeş Sağol..
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Yaş: 46
Mesajlar: 1,031
Teşekkür Etme: 61 Thanked 46 Times in 23 Posts
Üye No: 43997
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : -1404
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Bayan
|
![]() Konu içinizi dökün bölümünden tarih bölümüne taşınmıştır.
|
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Sonbaharda açan çiçekler | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 02-18-2008 01:17 PM |
Ağır Acılardan Zaman Yorulur | GhencThurk | Eskiler (Arşiv) | 0 | 02-09-2008 12:48 PM |
Beni Bütün Acılardan Geçiren | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 01-13-2008 10:27 AM |
Savaç ve Çiçekler | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 10-07-2007 06:43 PM |
BaĞrimda AÇan GÜl | RaPoRLu | Eskiler (Arşiv) | 0 | 07-09-2007 01:04 PM |