Hangi parti kaç sandalye kazanır?

[bluekeys™]

Hangi parti kaç sandalye kazanır?

Barajı üç parti geçtiği takdirde AKP mutlak çoğunluğu yaklaşık 330 sandalye ile rahatlıkla sağlıyor. Barajı dört parti geçtiği takdirde, beklenenin aksine AKP 300 civarında sandalye kazanarak yine tek başına çoğunluğu sağlıyor

22.06.2006

Gelecek seçimlerde Konsensus anketinden çıkan oy dağılımına yakın bir sonuç alındığı takdirde, TBMM'de tahmini sandalye dağılımı aşağıdaki tabloda yer alıyor. Artı eksi yüzde 5'lik hata payı dikkate alınsa dahi niteliksel olarak sonuçlar değişmiyor. Zaten milletvekili sayısının nokta tahmini ile değil, seçimden çıkacak hükümetin niteliği ile ilgileniyoruz.

Üç senaryo denedim. Senaryo 1 ve Senaryo 2 doğrudan Konsensus'un sonuçlarına dayanıyor. İlkinde MHP 9.8 ile baraj altında kalıyor ve Meclis'e üç parti giriyor. İkincisinde MHP yüzde 10.1 oyla kıl payı barajı aşıyor ve Meclis'e dört parti giriyor. Anketin tahmini her iki sonuca da açık.

AKP tek başına iktidar
Barajı üç parti geçtiği takdirde AKP mutlak çoğunluğu yaklaşık 330 sandalye ile rahatlıkla sağlıyor. Bu senaryoda seçmenlerin yaklaşık üçte birinin Meclis dışında kaldığı, AKP'nin de kritik yüzde 40 oranını aşamadığını hatırlatmak isterim.

Barajı dört parti geçtiği takdirde, beklenenin aksine AKP 300 civarında sandalye kazanarak yine tek başına çoğunluğu sağlıyor. Bu sonuç şaşırtıcı değil. Mevcut sistemde uygulanan D'Hondt seçim formülü birinci gelen partiyi kayıran özelliklere sahiptir. Bu kayırma ikinci parti ile aradaki oy farkı ne kadar büyürse o kadar artar. 3 Kasını 2002 seçimlerinde AKP ile CHP arasındaki oy farkı 14.5 puan kadardı. Konsensus'un tahminine göre fark 22 puana çıkıyor. Bu durumda DYP ve MHP barajı geçseler dahi, AKP mutlak çoğunluğu sağlayabiliyor.

İstikrarsızlık hayaleti
Bu tür seçim anketleri, "bugün seçim yapılsa kime oy verirsiniz?" sorusuna yanıt ararlar. Oysa seçimlere daha var. Köprülerin altından daha çok su akar. Örneğin, muhtemel durgunluk ile artan işsizlik AKP'ye oy kaybettirebilir. Muhalefet partilerinin oyları bir miktar artabilir. Bu nedenle, AKP'nin tek başına iktidara gelemediği üçüncü bir senaryoyu da dikkate almakta yarar var.

Üçüncü senaryoda AKP (yüzde 34) 3 Kasım seçimlerindeki oyunu koruyor. CHP (yüzde 17) geriliyor ama Konsensus'un tahmininden daha az oy kaybediyor. Buna karşılık DYP (yüzde 13) ve MHP (yüzde 11) biraz daha fazla oy alıyorlar. Böyle bir oy dağılımı ihtimalinin Senaryo 1 ve Senaryo 2'deki oy dağılımı ihtimallerinden daha az olduğu herhalde söylenemez.

Bu oy dağlımında AKP'nin kıl payı ile iktidarı kaybetme ihtimali çok yüksek. Buna seçmenlerin önemli bir bölümünün sevineceği çok açık. Ancak alternatifler düşünüldüğünde durum hiç de iç açıcı gözükmüyor. Türkiye bir kez daha seçim sonrası parti liderleri arasındaki at pazarlığı ile kurulacak tutarsız bir koalisyona, yani siyasal istikrarsızlığa mahkum oluyor.

Rus ruleti oynamaktan acaba ne zaman vaz geçeceğiz? Yüz kere söyledim bir kez daha söylüyorum. Türkiye'nin toplumsal mutabakatı iktidara taşıyacak bir seçim sistemine ihtiyacı var. Seçmene sadece birinci tercihlerini değil, ikinci tercihlerini de açıklama fırsatını verirseniz, toplumsal mutabakata dayanan bir iktidarı bulup çıkarma fırsatını da vermiş olursunuz. Bu AKP'nin tek parti iktidarı da olabilir, tutarlı bir programa sahip, seçmenden onay almış bir koalisyon da olabilir. Buna seçmen karar verir. Yeter ki siz seçmene doğru aleti verin.

D'Hondt seçim formülü nedir?
Belçikalı matematikçi Victor D'Hondt tarafından geliştirilen bu formül oy dağılımını milletvekili dağılımına dönüştüren nisbi temsil formüllerinin en adaletsiz olanıdır. Formül şöyle uygulanır: Her seçim çevresinde partilerin aldıkları oylar önce 1'e, sonra 2'ye, 3'e... bölünür. İlk milletvekilliği en yüksek rakama sahip olan partiye, ikinci milletvekilliği ikinci en yüksek rakama sahip olan partiye verilir. Seçim çevresindeki mevcut milletvekilleri tümüyle dağıtılana kadar bu böyle devam eder. D'Hondt formülü birinci gelen partiyi kayıran bir formüldür. Seçim çevresi ne kadar küçülürse adaletsizlik o kadar artar. Aynı zamanda partiler arasındaki oy oranı farkı ne kadar büyükse adaletsizlik de o ölçüde artar.

Siyasiler VATAN'ın anketini yorumladı
Halkımız iki partili Meclisi sevdi, sağa kaydı
AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli: Bizim oylarımız yerel seçimlerde aldığımız oyun altına hiç düşmedi. Konjonktüre bağlı zaman zaman artış yaşandı. Ancak son iki aydır 42-43 civarında. DYP ve ANAP'ın oyları VATAN'ın anketinde yüksek. Bizdeki sonuçlarda iki parti de daha aşağıda. Anket sonuçları bir gerçeği teyit ediyor. Sağ-sol oylardaki yüzde 70/30 bandı artık yüzde 80/20 bandına yerleşti. Bu da Türk siyasetinde yeni bir dönemi gösteriyor. Öyle olduğunu Baykal da gördü ki sağa açılım yaptı. Birileri 4 partili TBMM hayali kuruyor olabilir. Ancak halkımız 2 partili Meclis'i sevdi. İstikrarın devam etmesini isteyecektir.

Oy oranımız anketten yüksek
AKP Genel Başkan Yardımcısı Akif Gülle: Bizim yaptırdığımız anketler ile VATAN'da yayınlanan anket sonuçları örtüşmüyor. Bizim anketimize göre iki parti dışındaki bütün partiler baraja takılıyor. Barajı sadece AKP ve CHP geçiyor. Yüzde 10 barajını geçen CHP'de büyük erime olmasına rağmen oy oranı yüzde 10'un üzerinde. Ancak böyle giderse baraj altında kalacak CHP. AKP'nin oy oranı anketten daha yüksek. Bizim yüzde 42'nin üzerinde oyumuz var. DYP ise barajın çok altında. Hem de baraja yakın oy yüzdesinde bile değil.

Umursamıyorum moralinizi bozmayın
CHP'nin yüzde 15.1 oy oranına sahip olduğunu gösteren VATAN'ın anketi, CHP'nin dünkü MYK toplantısında masaya yatırıldı. Parti yöneticilerine "çalışmalarınıza devam edin" telkininde bulunan Baykal, şunları söyledi: "Bu anket doğru bir anket değil. Ben de bunu dikkate almıyorum ayrıca umursamıyorum da. Siz de umursamayın. Sakın moralinizi bozmayın. Zaman zaman böyle anketler piyasaya çıkar. Yaz aylarında sıkı bir çalışma dönemine gireceğiz." CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek ise AKP'nin oylarında ciddi düşüş yaşandığını savunarak "Bu düşüş ankete yansımamış. Taraflı ve güvenilir olmayan bir anketle karşı karşıyayız" dedi. Özyürek, şunları söyledi: "Anket ile bürokrasi ve iş çevrelerine 'AKP hâlâ güçlü, AKP ile iyi geçinin' mesajı verilmek isteniyor. Bu anketin ne inandırıcılığı var ne de güvenirliliği."

Önümüzdeki dönem DYP'siz olmayacak
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar: Anket sonuçları önümüzdeki dönemin "DYP'siz" olmayacağını ortaya koydu. AKP seçimden açık ara çıkar mı çıkmaz mı bilmem. Ama bildiğim tek şey var, o da her denklemde DYP olacak. Toplumun geniş kesimleri bu derece sıkıntıdayken iktidarın gücünü koruması mümkün değil. Eğer anketlere güveniyorlarsa, buyursunlar seçime. Diğer partilerin oy oranlarıyla ilgili herhangi bir değerlendirme yapmam doğru olmayacaktır.

Vatandaş seçim değil geçim derdinde
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır: MHP olarak halkın arasındayız. Halkın sorunlarını dinliyoruz. Toplumun mevcut hükümete karşı tepkisini izliyoruz. Böyle bir durumda bu sonucun çıkmasını normal karşılamak mümkün değildir. Bu sonuçlar bir düzenlemedir. Bu anketin yanlış olduğunu ve düzenleme olduğunu seçimlerde herkes görecek. Vatandaş seçim değil geçim derdinde. MHP'nin toplum nezdinde umut olduğunu her geçen gün görüyoruz. Bizim yaptırdığımız anketlerde MHP yüksek çıkıyor. Ama biz anketlere itimat etmiyoruz. Bu nedenle de rakam konuşmayı doğru bulmuyoruz.

Bizi kimse anketlerle manketlerle korkutamaz
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu: Biz iktidar mücadelesi değil, erdem mücadelesi veriyoruz. Nedir o erdem? Milletin yarasına derman olmak, milletin aç karnını doyurmak erdemidir? Bizi kimse anketlerle, manketlerle korkutamaz. Biz istikametimizden eminiz, gittiğimiz yoldan eminiz, milletimizin vicdanından eminiz. Bu oyunları geçmişte de oynadınız, elinize ne geçti? Şimdi de geçmeyecek.

Haber: Seyfettin GÜRSEL-Ali ÖZTUNÇ-Veli TOPRAK

[CaKaLBoT]

siyasetten anlamam :biggrin: tşkler...

[superman100]

bence bunların hepsi uydurma . gerçek bir seçimde hiç birşey belli olmaz