Yobazlar Hortladı!!!

[Türkok]

(Ruhat MENGİ/Vatan GAZETESİ)

Çırpınmalarımız yobazlığın, bu dehşet verici çağdışılığın 21. yüzyıl Türkiye'siyle özdeşleştirilmemesi için...

AB'ye girelim girmeyelim, medeni dünyanın Türkiye'yi; insanları din adına, İslâm adına idam eden, kolunu bacağını kesen, kadını önce türbana; sonra kara-çarşafa ya da burkaya sokmak için dini kullanan ve bir adım ötesinde kadının yalnız başına evden çıkmasını, araba kullanmasını, çalışmasını yasaklayan anlayıştaki ülkelerden olmaması için...
Suudi Arabistan gibi, kadının sözünü söz saymayan, onun adına ailesinden bir erkeğin konuşmasını isteyen, İran gibi, erkeklerle konuştu diye yüzlerce kadını aynı anda hapse atan ülkelere benzememesi için...

Din istisman bir kere başlayıp devlet kurumlarına ve yönetimine karıştırıldığı zaman olaylar türbanla bitmiyor. Papazlar öldürülüyor, yobazlar başı açık kadınlara saldırıyor.

Konya'da Hz. Muhammed karikatürlerine tepki yürüyüşü yapan, saçı sakalına karışmış, görüntüsü aynen "kadınları recm eden yobazlar"a benzer bir grup, kadın gazeteciye sataşmış, başı açık olduğu için "toplumu tahrik ettiğini" ileri sürerek ve ona "kahpe", "kafir" diye bağırarak taş atmış. O arada mikrofondan Kur'an okunduğu duyulmuş.

Tesadüf olamaz
Eksiksiz bir "vurun kahpeye" dönemi başlatıldı. Bunlar tesadüf olamaz ve uzun süredir gelişmeleri endişeyle izleyen halkın, Başbakan ve bakanlarının "türban, imam hatipler, yargı kararları" gibi konulardaki tehditkar, kışkırtıcı konuşmalarıyla olaylar arasında bağlantı kurmaya her türlü hakkı vardır.

Başbakan "Sabrımızı taşıtmayın diyerek "taştığı takdirde kötü olaylar olacağı" mesajını verirken aynı anda "kötü olaylar olmaya" başlıyor. Aynı sıralarda Dışişleri Bakanı ve Başbakan "Danıştay kararı"nı "Yakında evlere, oruç tutanlara da yasak getirirler" şeklinde akıl almaz bir kışkırtıcılıkla yorumluyorlar.

Dün, siyasetçilerin üslubunun önemini vurgulamış (açıkça söylememiştim ama) köşe yazarlarının konuşmalarını alıp basına aynısını tekrarlayamayacaklarını, bunun çok tehlikeli olacağını söylemiştim. Aynı zamanda laikliğin onların söylediği gibi "inananlara" veya "türbana" değil "tüm dini simgelere" kurallar getirdiğini ve belli bir dinin, inancın devleti ele geçirmesini önleme amacını taşıdığını yazmıştım.

AKP'li belediyelerin Ramazan'da bazı belediyelerde ve belediyeye ait mekânlarda gün içinde yemeği yasaklaması benzeri örnekleri zaten görmüştük ama din devletin içine girdiğinde, tüm sorunlar bırakılıp halk din üzerinden kışkırtıldığında ve baskı ve saldırılarla laiklik ortadan kalktığında gelecekte olabilecekleri "taşlanan başı açık gazeteci" örneğiyle daha net görmek mümkün. Laikliğin olmadığı yerde demokrasi mümkün değildir.

Aynı baskı ve saldırıların okullarda, devlet dairelerinde başı açık kadınlara yapıldığını düşünün. Dinci gazetelerin başı açık kadınlar için "Mamalar" diye manşet attığı, başı kapalıları "namuslu" sayarken açıkların "fahişe" olduğunu yazdığı bir ülke burası... Bu kışkırtmalarla neler olmaz?

AKP yönetiminin konuşmaları, Erbakan'ın "Kanlı mı olur, kansız mı bilemeyiz" cümlesini hatırlatmaya başladı, olaylar tırmanıyor. Hükümet ülkeyi karıştırmak, orduyu kışkırtmak ve bu millete bir kez daha zehir içirmek niyetindeyse seçime gitsin.

Değilse işini yapsın, sorunlarını sessizce Meclis'te halletsin. 21. yüzyılda Madımak veya Kubilay olaylarının benzerini yaşamak Türk insanının tercihi değil. Zaten dünya önünde kötü olaylarla yeterince anıldık, bir de bu rezalete ihtiyacımız yok.
-----------------------------------------------------------------------

Siz kara yobazlar, her zaman vardiniz ve az da olsa var olmaya devam edeceksiniz ki,

bizler,

Türkiye Cumhuriyeti´ne daha da sikica sarilalim.

Sizlere bu ülkede, yarasalar gibi karanlikta yasamak düser,

öyle degil mi?

Moda renginiz kara degil mi?

[bluekeys™]

Türkok kardeşim yazılarını takip ediyorum yanlız unutmaki şuan başımızda bulunaları biz TÜRK MİLLETİ seçtik ve unutmaki TÜRK MİLLETİ cezasını da keser paylaşım için soal...

saygılar

[PeNTaGRaM]

Saçma sapan bir yazı. Din hakkında Din-i İslam hakkında hiç bir bilgisi olmayan zındık bir kadın. bir Müslümanın suçunu İslamiyete yükleyemzsiniz.

Siz din reformcuları, her zaman vardiniz ve az da olsa var olmaya devam edeceksiniz ki,

bizler,

İslamiyete daha da sikica sarilalim.

Sizlere asalak gibi yasamak düser,

öyle degil mi?

Moda budalası dinsizler

[doğuş]

lan pentagram ulan içimi mi okudunda yazdın bea bunlar ne yapmaya çalışıyo ya

[hasere]

Hanım arkadaş gazete'de köşe yazarı dikkatinizi çekerim arkadaşlar. Gazeteler haberleşme konusunda çok etkilli, insanların dikkatle takip ettiği yayın organları ve bu kişiler her gün o köşeyi doldurmak zorunda. Her gün bişeyler sallıyorlar o köşeye sonuçlarını düşünmeden. Kendi fikirlerini gazeteye yazıyorlar bizde bunları yayın organı olduğundan dolayı sorun olarak algılıyoruz. Arkadaşlar kimseyi bu ülkede ibadet ettiği için ne dövüyorlar nede sövüyorlar. Bıraksınlar bu ugraşıları, amaçları ne? Hem yobaz diye sen kime hitap ediyorsun (köşe yazarı için bu soru). İbadet etmek, dinini tam anlamıyla yaşamaya çalışmak yobazlık mı? Devlet işlerine karışılıyormuş nerde? Bir meclis dolusu yılların emektarı vekillerden yada başbakandan ve vekillerinden daha mı iyi biliyor bu köşe yazarı ve onun gibileri ülke yönetimini?
Arkadaşlar ülkemiz büyük sıkıntıları geride bırakma yolunda başarıyla ilerliyor. Kimseninde kafasına vurmuyorlar dinini engellemek için. Tüm bu haberler, yazılar hikaye. Haber organlarında yayınlananlar sadece milletin kafasını bulandırmaya çalışıyor. Neyse herkese iyi günler...

[emree01]

kadın itiraf ediyor işte doğru söyleyince kötümü oldu bu güne kadar savunuyodunuz kadını şimdi kötü oldu haaa:biggrin: işinize gelmeyince kötü :biggrin: :biggrin: siz ne çıkarcı insablarsınız yaw

[PeNTaGRaM]

İlk Gönderen emree01

kadın itiraf ediyor işte doğru söyleyince kötümü oldu bu güne kadar savunuyodunuz kadını şimdi kötü oldu haaa:biggrin: işinize gelmeyince kötü :biggrin: :biggrin: siz ne çıkarcı insablarsınız yaw

Çıkarcı diye kimden bahsediyorsun yazdıklarından hiç bi şey anlamadım

[highranger]

ne idüğü belirsiz bir karının herşeyden bihaber ama herşeyi biliyormuş edasıyla yazdığı bir safsata ne olacak işte ? arkadaşlarımız ana teması yobazlık olan yazı arıyolar zaten köşe bucak.alıpta kopi pest yapmak için. bu yazıda turkokun istediği türde bi yazı kaçırmamış fırsatı.bazı kesimlerin ödleri kopuyor nedense islam lafını duyunca.. kendi tezgahladıkları görüntüleri çekip çekip yayınlıyorlar sonra da bakın işte yobazlar diyorlar.bakın bakalım etrafınıza ne müslüm gündüz kaldı ne fadime şahin.çünkü bu o dönemin tezgahıydı.islamın hoşgörüsünü ve birleştiriciliğini bilmeyen bu köşe yazarı bozuntuları herşeyi yobazlığa yorar oldular.sabır çekiyorum gece gündüz

[Türkok]

Highranger,Pentagram hoşgeldiniz.Hanibal'de burada.Cemaati tamamlamışsınız.Ya da accountları mı demeliydim?Herneyse...Bu yazıda hakaret bulunmamaktır.Herkes o çok savunduğunuz DEMOKRASİ'nin gereği olarak fikirlerini belirtebilir.Öööle herşeye kızmayacaksınız.Bu ülke fikri sabitlerin ülkesi değildir.

[[email protected]@dii]

İlk Gönderen Türkok

(Ruhat MENGİ/Vatan GAZETESİ)

Çırpınmalarımız yobazlığın, bu dehşet verici çağdışılığın 21. yüzyıl Türkiye'siyle özdeşleştirilmemesi için...

AB'ye girelim girmeyelim, medeni dünyanın Türkiye'yi; insanları din adına, İslâm adına idam eden, kolunu bacağını kesen, kadını önce türbana; sonra kara-çarşafa ya da burkaya sokmak için dini kullanan ve bir adım ötesinde kadının yalnız başına evden çıkmasını, araba kullanmasını, çalışmasını yasaklayan anlayıştaki ülkelerden olmaması için...
Suudi Arabistan gibi, kadının sözünü söz saymayan, onun adına ailesinden bir erkeğin konuşmasını isteyen, İran gibi, erkeklerle konuştu diye yüzlerce kadını aynı anda hapse atan ülkelere benzememesi için...

Din istisman bir kere başlayıp devlet kurumlarına ve yönetimine karıştırıldığı zaman olaylar türbanla bitmiyor. Papazlar öldürülüyor, yobazlar başı açık kadınlara saldırıyor.

Konya'da Hz. Muhammed karikatürlerine tepki yürüyüşü yapan, saçı sakalına karışmış, görüntüsü aynen "kadınları recm eden yobazlar"a benzer bir grup, kadın gazeteciye sataşmış, başı açık olduğu için "toplumu tahrik ettiğini" ileri sürerek ve ona "kahpe", "kafir" diye bağırarak taş atmış. O arada mikrofondan Kur'an okunduğu duyulmuş.

Tesadüf olamaz
Eksiksiz bir "vurun kahpeye" dönemi başlatıldı. Bunlar tesadüf olamaz ve uzun süredir gelişmeleri endişeyle izleyen halkın, Başbakan ve bakanlarının "türban, imam hatipler, yargı kararları" gibi konulardaki tehditkar, kışkırtıcı konuşmalarıyla olaylar arasında bağlantı kurmaya her türlü hakkı vardır.

Başbakan "Sabrımızı taşıtmayın diyerek "taştığı takdirde kötü olaylar olacağı" mesajını verirken aynı anda "kötü olaylar olmaya" başlıyor. Aynı sıralarda Dışişleri Bakanı ve Başbakan "Danıştay kararı"nı "Yakında evlere, oruç tutanlara da yasak getirirler" şeklinde akıl almaz bir kışkırtıcılıkla yorumluyorlar.

Dün, siyasetçilerin üslubunun önemini vurgulamış (açıkça söylememiştim ama) köşe yazarlarının konuşmalarını alıp basına aynısını tekrarlayamayacaklarını, bunun çok tehlikeli olacağını söylemiştim. Aynı zamanda laikliğin onların söylediği gibi "inananlara" veya "türbana" değil "tüm dini simgelere" kurallar getirdiğini ve belli bir dinin, inancın devleti ele geçirmesini önleme amacını taşıdığını yazmıştım.

AKP'li belediyelerin Ramazan'da bazı belediyelerde ve belediyeye ait mekânlarda gün içinde yemeği yasaklaması benzeri örnekleri zaten görmüştük ama din devletin içine girdiğinde, tüm sorunlar bırakılıp halk din üzerinden kışkırtıldığında ve baskı ve saldırılarla laiklik ortadan kalktığında gelecekte olabilecekleri "taşlanan başı açık gazeteci" örneğiyle daha net görmek mümkün. Laikliğin olmadığı yerde demokrasi mümkün değildir.

Aynı baskı ve saldırıların okullarda, devlet dairelerinde başı açık kadınlara yapıldığını düşünün. Dinci gazetelerin başı açık kadınlar için "Mamalar" diye manşet attığı, başı kapalıları "namuslu" sayarken açıkların "fahişe" olduğunu yazdığı bir ülke burası... Bu kışkırtmalarla neler olmaz?

AKP yönetiminin konuşmaları, Erbakan'ın "Kanlı mı olur, kansız mı bilemeyiz" cümlesini hatırlatmaya başladı, olaylar tırmanıyor. Hükümet ülkeyi karıştırmak, orduyu kışkırtmak ve bu millete bir kez daha zehir içirmek niyetindeyse seçime gitsin.

Değilse işini yapsın, sorunlarını sessizce Meclis'te halletsin. 21. yüzyılda Madımak veya Kubilay olaylarının benzerini yaşamak Türk insanının tercihi değil. Zaten dünya önünde kötü olaylarla yeterince anıldık, bir de bu rezalete ihtiyacımız yok.
-----------------------------------------------------------------------

Siz kara yobazlar, her zaman vardiniz ve az da olsa var olmaya devam edeceksiniz ki,

bizler,

Türkiye Cumhuriyeti´ne daha da sikica sarilalim.

Sizlere bu ülkede, yarasalar gibi karanlikta yasamak düser,

öyle degil mi?

Moda renginiz kara degil mi?

:p :biggrin: :biggrin: :biggrin: canım arkadasım arkandayım..