www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 12-02-2005, 05:56 PM   #1
bugrahan
Daimi Üye
 
bugrahan Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Sep 2005
Konum: AliSamiYen
Yaş: 33
Mesajlar: 462
Teşekkür Etme: 63
Thanked 48 Times in 21 Posts
Üye No: 31
İtibar Gücü: 1567
Rep Puanı : 2415
Rep Derecesi : bugrahan has a reputation beyond reputebugrahan has a reputation beyond reputebugrahan has a reputation beyond reputebugrahan has a reputation beyond reputebugrahan has a reputation beyond reputebugrahan has a reputation beyond reputebugrahan has a reputation beyond reputebugrahan has a reputation beyond reputebugrahan has a reputation beyond reputebugrahan has a reputation beyond reputebugrahan has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

Ben çocukken çok salaktım.
Edip Akbayram'ın ismini Edi zannederdim. Yani o, benim için "Edi Pakbayram"dı.
Ablama, "Nasıl olup da koca bir günü canın sıkılmadan evde oturarak geçiriyorsun?" demiştim. "Büyüyünce insanın canı sokakta oynamak istemez ki" cevabını vermişti. Uzunca bir süre büyüyüp büyümediğimi anlamak için kendime, "Canın sokakta oynamayı istiyor mu?" diye sormuştum.
Annem erkeğin cinsel organını "pipi" kadınınkini "kutu" olarak tanımlamıştı. O zamanlar TRT'de Cenk Koray'ın sunduğu "Tele Kutu" diye bir yarışma vardı. Yarışmacılar, "Hayır Cenk Bey, ben kutumu açmak istiyorum" deyince koşarak odadan kaçardım.
Sabahları kalktığımda aklımın hala yerinde olup olmadığını anlamak için 2+2, 3+4 gibi toplama işlemleri yapardım. Sonuçlar doğru olunca da çok sevinirdim.
Dedemle parka gittiğimiz bir gün TRT'ciler çekim için oradaydı. Beni oynarken çektiler. Yayın günü bizim aile jeneriğinde gözüktüğüm çocuk programını izlemek için televizyon başına geçti. Kendimi ekranda görünce, "Beni niye parkta unuttunuz?" diye gözyaşlarına boğulmuştum.
"Geri vites" kavramım yoktu. Şoför, kolunu koltuğa atıp arkaya doğru bakınca araba otomatikman geri geri gidiyor zannederdim.
Benden büyük kuzenlerim dondurmacıların dondurma külahlarının sivri kısmıyla kulaklarını karıştırdığını söylemişti. İnanmıştım. Hala da külahların sivri kısımlarını yemem. Çöpe atarım.
Babaannem bir gün gelirse sevdiğim dizilerin olmadığı bir gün gelsin istiyordum.
Abimle Karaoğlancılık oynardık. O Karaoğlan olurdu, beni de Bizans askeri yapardı. Sonra evire çevire döverdi. Çok mühim bir şey yaptığımı sandığım için canım yansa bile hiç sesimi çıkarmazdım.
Yeşil ve siyah zeytinin ayrı ağaçlarda yetiştiğini sanırdım.
Bulmacalardaki, "Annenin erkek kardeşi" kısmına dayımın beş harfli ismini sığdırmaya çalışırdım.
Anaokulunda patates baskısı yapmayı öğrenmiştik. O kadar hoşuma gitmişti ki, evde duvarlara, masa örtülerine filan basmıştım. Ancak sanat merakım annemin yeni aldığı beyaz eteğe patatesi yapıştırmamla son bulmuştu. Hem gönlünü almak hem de el koyduğu patateslerime kavuşmak için dahiyane bir fikirle öğretmenimin yanına gittim. "Annem" yazısını patatese oydurttum. Sevinçle eve gelerek soyundum. Renkli boyalara batırdığım patatesi vücudumun her tarafına bastım. Sonra da annemin karşısına geçtim. Beni o halde görünce ağlamaya başlamıştı.
Madonna ile Maradona'yı kardeş zannederdim. Kendi kendime, "Bunların babası ne şanslı be. Bir çocuğu futbolun kralı, biri müziğin kraliçesi" derdim.
Birinden özür dilediğim zaman Allah'ın bana bir özür vereceğini sanırdım. Sakat olacağımı düşünüp hemen "dilediğim özrü" geri alırdım.
Kurban Bayramı'nda toplanan derilerden uçak yapıldığını sanırdım. Uçakların dış yüzeyi bu derilerle kaplandığı için Türk Hava Kurumu'nun topladığını düşünüyordum. Uçak kaçırma filmlerinde silahla ateş edildiğinde ya da a patladığında, "Ayyy! Deri delindi!" derdim.
"Gil" diye konuşanları fakir zannederdim.
Annem banyodan çıktıktan sonra babamın söylediği, "Sıhhatler olsun" lafını "Saatler oldu" diye anlardım. Bunun da, "Banyoda amma çok kaldın" gibi bir şey demek olduğunu sanıp babamın anneme kızdığını düşünürdüm. Annemin buna karşın niye sadece, "Sağol" dediğini merak ederdim. "Ne kibar kadın", derdim.
not:alıntıdır
__________________
Alayına İsyan
...Ölümüne Aslan...
Emeğe Saygı
bugrahan çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Atatürk'ün Çocukluk Anıları GooD aNd EvıL Eskiler (Arşiv) 0 08-26-2008 07:18 PM
cem yılmazın istiklal marşı drendo Eskiler (Arşiv) 10 07-22-2007 08:27 PM
cem yılmazın çocukluğu.... ***murat*** Eskiler (Arşiv) 4 07-14-2007 09:12 AM
cem yılmazın çocukluğu Anarchist Eskiler (Arşiv) 7 04-26-2006 01:16 AM
cem yılmazın çocukluk anıları Sereniti Eskiler (Arşiv) 4 04-25-2006 12:49 AM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:04 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.