Ağıt...!

[RuYa_GuZeLi]

"Serin bi dağ rüzgarının titretmesinde; hani aylardan temmuz, vakit öğle eşiğinde..."

Sesin ve sözün, yani kelamın,bittiği yerde...
Tam da o vakit gelip duracağım kapına...
Yakacak çıran yokken, kalmamışken gazyağın...
O vakit dolacağım lambana...
Yanmak için...
Fitilimi ateşe vermen için...

Akıl, his gelmişken dile..
Saklama hançerini..
Vur yetmiş yedi kere..
Beni öldürdüğün yere!..


"Dışarıda rahvan* adımlarıyla atlar yürüyor gecenin içine,geceleri bölemeyen seslerin içine..."

O geceler ki her hikayesinde bir yiğit ölür...
Bin yiğit bedene gelir,ruhundan olur...
O geceler ki,her hikayesinde bir yiğit ölür...
Ağıtı olurum,ağıtında ben ölürüm...

Canın içinde canmı kalmıştır...?
Geçmişe bakacaksın,geçmişinin geçtiği tene...
Yanacaksın...
Her çıra da beni arayacaksın...
Ama Bulamayacaksın...
Geçmişe bakacaksın...
Benim olmayan neyi bulacaksın!
Hangi denizde hangi yılana sarılacaksın...!


Düşleri olur gecelere savrulmaların...
Düşleri olur uyuyup uyanmamaların...
Hangi düşün hangi sağır yerisin?
Hangi deli yangının önlenemeyenisin?
Hangi adsın,sıfatsın?
Hangi hayalde..
Hangi gerçekte..
Nefesime yakın duracaksın....!

"Bu nazlı sabahların,o hep kan damlatan yalnızlıkları vardır...
Bir de ağlamaları,ağlayıp da kör olmaları..."

not:*RAHVAN ; atın 'tek ayak' koşma stiline verilen isimdir. Atın aynı taraftaki ayaklarının birlikte hareket ettiği ve binicisini sarsmayan bir koşu şeklidir.

[akasya asyali]

çok güzeldi ayrıca dipnot içinde teşekkürler.