www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 09-23-2006, 12:27 AM   #1
M@D_VIPer
Forum Kalfası
 
M@D_VIPer Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: BeyCoast
Mesajlar: 7,003
Teşekkür Etme: 26
Thanked 333 Times in 269 Posts
Üye No: 4853
İtibar Gücü: 2995
Rep Puanı : 16800
Rep Derecesi : M@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan EleŞtİrel Teorİ ÇerÇevesİnde J. Habermas Ve K.marx

ELEŞTİREL TEORİ ÇERÇEVESİNDE J. HABERMAS VE K.MARX

Frankfurt Okulu’nun çalışmaları 1960’lı yıllarda yaygın biçimde bilinmeye ve toplum bilimlerinde etkili olmaya başlamıştı.Ancak,yeni bir eleştirel teorisyenler kuşağının üyesi olan Jurgen Habermas’ın gözlemlediği gibi,Frankfurt Okulu’nun Horkheimer ve Adorno tarafından belirlenmiş olan programı,kapitalist rasyonaliteye yönelttiği eleştirinin normatif temelini oluşturması açısından,tarihte nesnel bir teleoloji bulunduğunu öngörmüştü.Bu şekilde,gündelik dünyanın tarihsel açıdan karmaşık ve değişken pratikleri,gözardı edilmiş ve merkezileşmiş kültür endüstrisinin ideolojik reflekslerine indirgenmiş oluyordu.Frankfurt Okulu’nun teorisinin başlıca temalarından birisine göre,tüm kapitalist toplumlar,kapitalist üretim tarzının ayrılmaz bir parçasını oluşturan merkezileşmiş bir devlet aygıtının egemenliğinde,benzer bir yapıya ve ideolojiye sahipti.
Çalışmalarında Frankfurt Okulu’nun devletin düzenlediği bir kapitalizm görüşüne çok şey borçlu olan Habermas,işte bu tür bir indirgemeciliğe meydan okumuştu.Onun modern toplum analizinde,eleştirel teorinin kavramlarının birçoğu birleştiriliyordu:Bilgi, çıkarlara bağlıydı; bilim ve teknoloji giderek üretim ve idarenin denetimine girmişti;toplumsal bilinç teknokratik bir hal almış ve araççı akıla dayalı bir yapıya sahip olmuştu.

Habermas’a göre felsefi bilgi self-refleksiyon ile iç içedir,böylece,biz insan var oluşunun belirli göstergeleri,özellikle de insan bilgisinin kendisinin doğası ve statüsü üzerine,yönelebiliriz.Dolayısıyla,Habermas teknikal ve pratik ilgiler arasındaki ilişkiler ile,bunların bilgi formlarının incelenmesini,kendi başına bir self-refleksiyon olayı olarak görür.

Eleştirel okulun kültürel düzeyde ilgi alanlarından biri,Habermas’ın meşruluklar(legitimations) olarak belirlediği olgudur.Bunlar politik sistemin anlaşılmasını güçleştirmek ve buğulandırmak,tam olarak ne olduğuna ilişkin olarak bu sistemi kapalı hale getirmek bağlamında yaratılır,oluşturulur.

Eleştirel okulun en iyi bilinen diyalektik çalışmaları Habermas’ta dikkati çekmektedir.Habermas’ın bilgi ve insan çıkarları arasındaki ilişkiye ilişkin irdelemeleri,subjektif ve objektif öğeler arasındaki daha geniş çaplı ilişkiler diyalektik ilişkiye bir örnektir.Habermas şu noktanın özellikle farkındadırubjektif ve objektif faktörler birbirinden soyutlanmış olarak ele alınamazlar.Habermas’a göre,bilgi sistemleri objektif düzeyde var olur fakat insan çıkarları daha subjektif olgulardır.

Habermas üç bilgi sistemi ve bunlara karşılık gelen çıkarlar arasında bir ayrımlaşma yapar.Her bilgi sisteminin arkasında yatan ve yönlendiren çıkarlar genellikle halktan insanlar tarafından bilinmezler ve eleştirel kuramcıların görevi bunları,bu arka planı,açıklamaktır.Birinci tür bilgi sistemi analitik bilim veye klasik pozitivist bilgi sistemleridir.Bu tür bilginin arkasında yatan çıkar teknik kontroldür.Bu kontrol çevreye,diğer toplumlara veya toplumda insanlara uygulanır.Habermas’a göre analitik bilim,baskıcı kontrolü sağlayan bir araçtır.İkinci bilgi sistemi insani bilgidir.Bu bilginin çıkarı,amacı dünyayı,yaşamı anlamada temellenir.Bu bilgi şu genel görüş çerçevesinde hareket eder:Geçmişimizi anlamak genel olarak bugün olanı anlamamıza yardım eder.Bu bilginin karşılıklı ve kendini anlamaya yönelik pratik bir çıkarı vardır.Bu bilgi ne baskıcı ne de özgürleştiricidir.Üçüncü bilgi sistemi türü eleştirel bilgidir.Habermas ve Frankfurt Okulu’nun benimsediği bilgidir.Habermas ve diğerleri tarafından oluşturulan eleştirel bilginin,kitlelerin kendi alt-bilinçlenmesini(self-cousciousness) sağlayacağı ve ümit edilen özgürleşimle sonuçlanacak bir sosyal harekete yol açacağı düşünülmüştür.

Habermas’ın Marx’ın teorilerine ilişkin görüşlerini şöyle özetleyebiliriz:Habermas’ın temel amaçlarından biri tarihsel materyalizmin yeniden üretimidir.Marx’ın başlangıç noktasını(insan potansiyeli,duyumsal insan etkinliği,insansal varoluş) kendisine başlangıç noktası yapmıştır.Ancak Habermas’a göre Marx insani oluşumun birbirinden analitik olarak farklı iki bileşeni arasında bir ayırım yapmamıştır.-İş(veya emek,amaçsal rasyonel eylem) ve sosyal(veya sembolik) etkileşim(veya iletişimsel eylem)- Habermas açısından Marx ikinci öğeyi ihmal etmiş ve bu ikinci öğeyi de “iş”e indirgemiştir.Marx’ın yaklaşımındaki sorun insanın kendi kendine üreten eyleminin emeğe indirgenmesidir.Habermas,bu bağlamda şöyle der:İş ve etkileşim ayırımı benim başlangıç noktamdır.Tüm çalışmalarında bu ayırım süreklilik gösterir.Bu kavramlar yerine şunları kullanmak eğili gösterir:Amaçsal-rasyonel eylem(purposive-rational action) ve iletişimsel eylem(communicative action)

Amaçsal-rasyonel eylemi de ikiye ayırır:Araçsal eylem(instrumental action) ve stratejik eylem(strategic action).Bu iki eylem biçimi tasarlanmış kişisel çıkar elde etmeyi içerir.Araçsal eylem,seçilmiş bir amaca ulaşmada en iyi araçları rasyonel olarak hesaplayan tek bir aktörle ilgilidir.Stratejik eylem,bir amaca ulaşmak için amaçsal rasyonel eylemde birbirleriyle işbirliği yapan iki veya daha fazla kişiyi içerir.Her iki eylem türünde amaçlanan;araçsal yetkinliktir.

Habermas’ı Marx’tan ayıran temel nokta şudur:Amaçsal-rasyonel eylem(iş) değil fakat iletişimsel eylem en kapsayıcı ve özellik belirten insan olgusudur.İletişimsel eylem sosyo-kültürel yaşamın olduğu kadar insani bilimlerin temelidir.Marx iş üzerinde yoğunlaşırken,Habermas iletişimde odaklanmıştır.Çeşitli tarihsel aşamalarda,özellikle kapitalizmde eleştirel olarak işi analizde Marx iş üstünde yoğunlaşmakla kalmamış aynı zamanda özgür ve yaratıcı işi ölçüt almıştır.Habermas’ın temel aldığı alan amaçsal-rasyonel eylemden ziyade iletişimsel alan olmuştur.Habermas’ın hareket noktası çarpıtılmamış iletişimdir,yani zorlayıcı,baskıcı olmayan iletişim.Bu ölçütten hareketle Habermas çarpıtılmış iletişimi eleştirel olarak analiz edebilmiştir.Habermas iletişimi çarpıtan sosyal yapılarla ilgilenmiştir.Marx ise işin çarpıtılmasının yapısal kaynaklarını irdelemiştir.Hareket noktası olarak farklı ölçütler kullanmış olsalar da yine temel alınan bir ölçüte sahiptirler.Bu durum onlara çeşitli tarihsel olgulara ilişkin değerlendirmelerinde tutarlılık kazandırmıştır.Habermas özellikle Weber’i ve önceki eleştirel kuramcılar gibi kuramcıları ölçüt yoksunluğuna sahip olmaları ve relativizme kaymaları noktasında eleştirmiştir.

Marx ve Habermas arasında ve hareket noktası olarak temel alınan ölçüt açısından diğer bir paralellik daha vardır:Her ikisi için bu temel hareket noktaları,onlar için sadece analitik olarak başlangıç noktası olmayıp aynı zamanda onların politik amaçlarını temsil eder.Diğer bir deyişle Marx için amaç komünist toplum,çarpıtılmamış işin ilk defa var olacağı toplum,Habermas için politik amaç çarpıtılmamış iletişimin var olduğu bir toplumdur.Hemen gerçekleştirilmesi gereken amaçlar açısından Marx çarpıtılmamış iş açısından(kapitalist) engellerin ortadan kaldırılması arayışı içindeydi;Habermas ise özgür iletişime yönelik engelleri ortadan ladırmayı amaçlar.

Marx’da olduğu gibi,Habermas için de geleceğin ideal toplum temeli çağdaş dünyada mevcutturç.Başka bir biçimde söyleyecek olursak,Marx için insani oluşum öğeleri kapitalist toplumda “iş” te içkindir.Habermas için çarpıtılmamış iletişimin öğeleri çağdaş iletişimin her eyleminde bulunmaktadır.

Bu nokta bizi Habermas’ın çalışmalarında temel konuya yani “rasyonelleşme” ye getirir.Bu konuda Habermas hem Marx hem de Weber’den etkilenmiştir.Rayonelleşme konusunda Habermas’ın amaçsal-rasyonel ve iletişimsel eylem arasında yaptığı ayırım önemini korur.O’na göre,çalışmalar amaçsal-rasyonel eylemin rasyonelleşmesi üzerinde odaklanmıştır.Bu odaklanma üretim güçlerinin genişlemesi ve teknolojik kontrolün yaşam üzerindeki etkisinin artışıyla sonuçlanmıştır.Rasyonelleşmenin bu biçimi Weber ve Marx’ta olduğu gibi modern dünyada temel,belki de tek temel sorundur.Ancak,burada sorun genel olarak rasyonelleşmenin değil amaçsal-rasyonel eylemin rasyonelleşmesidir. Habermas için amaçsal rasyonel eylemin rasyonelleşmesine yönelik sorunun çözümü iletişimsel eylemin rasyonelleşmesinde yatar.İletişimsel eylemin rasyonelleşmesi egemenlikten,özgür ve açık eyleme yol açar.Burada rasyonelleşme özgürleşmeyi,iletişim üzerindeki sınırlamaların kaldırılmasını içerir.

Sosyal normlar düzeyinde böylesi rasyonelleşme bireysel esneklik ve düşünümsellikte artışlara yol açacak olan normativ baskı ve katılıktaki azalmayı içerir.Bu yeni,,daha az sınırlayıcı veya sınırlayıcı olmayan normativ sistemin geliştirilmesi Habermas’ın sosyal evrim kuramının kalbinde yatar.Yeni bir üretim sistemi yerine rasyonelleşme yeni,daha az çarpıtan normativ sisteme yol açar.Bu açıdan Habermas Marxist köklerini keserek maddi düzeyden normativ düzeye geçiş yaptı diye eleştirilmiştir.Ancak Habermas bu eleştiriye karşı gelerek yanlış anlaşıldığını ileri sürmüştür.Bu evrimin son noktası Habermas için rasyonel bir toplumdur.

KAYNAKÇA

1-SWİNGEWOOD,Alan,(1998),Sosyolojik Düşüncenin Kısa Tarihi,Bilim ve Sanat Yayınları,Ankara

2-Prof.Dr.Ülgen OSKAY,Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü,

3-GİDDENS,A.,Pozitivizm ve Eleştiricileri,(BOTTOMORE,T. ve NİSBET,R.,Sosyolojik Çözümlenenin Tarihi kitabındaki makalesi),

4- KEAT,R. ve URRY,J.,(1994),Bilim Olarak Sosyal Teori,İmge Kitabevi Yayınları,Ankara
5- SKINNER,Q.,(1995),Çağdaş Temel Kuramlar,Vadi Yayınları,Ankara
__________________

M@D_VIPer Nickten Öte..Bir Markadır...


Her Gidişin Bir Dönüşü,Her Bitişin Bir Başlangıcı Vardır..!!!
M@D_VIPer çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
AmateurCreampies - Markee Marx evrenq Yabancı Adult Videolar 0 12-29-2009 06:41 AM
Das Kapİtal(karl Marx)-full TÜrkÇe Tathar Elanessé Eskiler (Arşiv) 5 01-21-2007 08:25 AM
EleŞtİrel Sosyolojİnİn Temel Kavramlari M@D_VIPer Eskiler (Arşiv) 1 09-25-2006 09:33 PM
EleŞtİrel Sosyolojİnİn Temel Kavramlari M@D_VIPer Eskiler (Arşiv) 0 09-23-2006 12:27 AM
Alman Ideolojisi (Marx-Engels) Tathar Elanessé Eskiler (Arşiv) 0 01-29-2006 10:43 PM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:51 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.