Polonyalı bacacı isteriz / 31 ekim

[M@D_VIPer]

Polonyalı bacacı isteriz



Fransa’da Polonyalı muslukçular nedeniyle AB anayasası reddedilirken, Almanlar ise bacacı tekelinin kırılması için Avrupa Birliği’ne baskı yapıyor. AB Komisyonu, Almanya’daki monopolü kırabilmek için Avrupa Adalet Divanı’na gitmek yönünde harekete geçmesi üzerine Alman bacacıları da endişe sardı.

SİLİNDİR şapkaları, deri pantolonları ve daire şeklinde sarılmış telleriyle 21’nci yüzyıl Almanyası’nda Ortaçağ’dan manzaraları sunan bacacılar, pahalı hizmetlerinden ötürü tartışma konusu oldu. Yeni AB üyelerinden gelecek bacacılarla bu zorunlu hizmetin daha ucuza alınabileceğinden yola çıkan Alman tüketiciler, AB üzerinden Almanya’ya tekelin kaldırılması için baskı yapıyor.

Almanya’da hem olası bir yangını, hem de hava kirliliğini önlemek için baca temizliği yaptırmak zorunlu.

Almanya’da bacacı olmak, bir sürü kuralı ve seremonisi olduğundan meşakkatli, dolayısıyla da pahalı bir iş. Ülke 7.888 bölgeye ayrılmış, her bölgede bir başbacacı ile bir ya da iki asistanı bulunuyor. Bacacı olmak için dört yıllık bir çıraklık eğitiminden geçmek, sonra da asistan olarak işe devam etmek gerekiyor. Frankfurt’un güneyindeki Neu-Isenburg bölgesindeki 2 bin haneden sorumlu olan Dick Straube (40) bu iş için 4 yıl çıraklık eğitimi gördükten sonra 15 yıl asistan olarak çalışmış. Baca temizliği hane başına yaklaşık 100 Euro’ya mal olurken başbacacının brüt yıllık geliri de 100 bin Euro’yu buluyor.

DEĞİŞİM RAHATSIZ EDİYOR

Bacacılığın ince bir zenaat olduğunu belirten Mr. Straube, "Yüksekten korkmamanız gerekiyor. Ayrıca duman, is, toz, örümcek ağı ve örümceklerden de korkmamanız lazım" diyor. Şu günlerde Alman bacacıları rahatsız eden en önemli şey ise Polonyalı ya da Portekizli bacacılar. Çünkü bireysel şikayetler üzerine AB Komisyonu, bacacı tekelini kaldırmayan Almanya’yı Avrupa Adalet Divanı’na götürmeye hazırlanıyor. Straube de bu gelişmeden rahatsız olduğunu gizlemiyor, "Ne olursa olsun, değişim olduğunda huzursuz oluyorsunuz" ifadesini kullanıyor.

Müşteriyle oluşan güvenin hizmet bedelinden çok daha önemli olduğunu söyleyen Straube, mutfaklarına ve yatak odalarına girdikleri müşterilerinin yüzde 90’nının kendilerinden memnun olduğunu söyleyerek, "Tabii, bizden memnun olmayanlar da vardı. Belki hizmeti pahalı buluyor ya da kendi bacacılarını kendileri seçmek istiyordur" diyor. Straube’nin müşterilerinden Anna Gebaur (74) ise, "Şimdilerde herhangi birinin evinize girmesine izin veremezsiniz. Yabancı ya da Alman olmasıyla ilgili değil, güvenle alakalı" diye konuşuyor.

Naziler, bacacılara casusluk yaptırırdı

ALMANYA’da Nazi iktidarının 1935 yılında çıkardığı yasa uyarınca baca temizliği yaptırmak zorunlu. O günlerde ev sahipleriyle ilgili casusluk yapabilmek için de bacaları temizletmek zorunlu kılınmış, bu hizmetin Almanlar tarafından ifa edilmesi de karara bağlanmıştı. 1969 yılında ise Alman olmayanların da bu mesleği icra etmeleri serbest bırakıldı.

Ortaçağ geleneği

"Schornsteinfeger" diye adlandırılan Alman bacacılar, Ortaçağ’daki gibi giyiniyor, isli suratları ve kostümleriyle Almanya’da "uğur" sembolü olarak kabul görüyor.

Polonyalı muslukçu Fransa’nın korkusuydu

Fransızlar, AB’nin yeni üyelerinden gelecek hizmet sektörü elemanlarından korktukları için Avrupa Anayasası’nı reddettiği dönemde, doğudan gelecek akını sembolize eden "Polonyalı muslukçu" kavramı çok tutmuştu.