Divan Kurulu toplandı

[sparki]

Divan Kurulu toplandı

Galatasaray Kulübü'nün aylık olağan divan kurulu toplantısı Galatasaray Lisesi'nde yapıldı. Tevfik Fikret Salonu'nda, İrfan Aktar başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, yönetim kurulu adına Atilla Kınay, Celal Gürcan, Şükrü Ergün, Vedat İrdelp ve Ahmet Dedehayır yer aldı. Toplantıda, 30 Eylül itibariyle divan kurulunun özel olarak hazırlattığı mali ve idari rapor okunurken, özellikle mali raporda, beklenenin çok üzerinde gelir artışı yakalandığı açıklandı.

Hazırlayan üyelerin, mali takibin yeterince anlaşılır olmadığı ve bağımsız denetimden geçirilmesi tavsiye notunu düştüğü raporda, kulüp ile 6 grup şirketinin 2006 yılı sonuna kadar 54 milyon YTL gelir hesapladığı, ancak 163 milyon YTL'lik gelire ilk 9 ayda ulaşılarak yaklaşık yüzde 300'lük gelir artışı elde edildiği ifade edildi.

Profesyonel futbol şubesinin, 68 milyon YTL'si bonservis geliri olmak üzere 72 milyon YTL gelir elde ettiği belirtilirken, banka borçlarının da yüzde 4 azalarak 88 milyon 167 bin YTL'ye düştüğü vurgulandı.

MALİ RAPORA YOĞUN TEPKİ

Galatasaray Kulübü Divan Kurulu'nda açıklanan ve pembe bir tablo çizen mali rapor, üyelerin büyük tepkisine neden olurken, rakamların gerçek dışı olduğu savunuldu.

Divan kurulu üyelerinden Hayrettin Kozak, raporun içerdiği rakamlara itibar edecek olmaları halinde bayram yapmaları gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

''İlginç rakamlar var. Kulübümüz denetlenmiyor. Muhasebeden ne çıkarsa, onlar okunuyor. Şirketlerin muhasebelerinden yansıyan rakamlara, özellikle Futbol A.Ş'deki gelir hanelerine ve ondan kulübe yansıyan hanelere sakın itibar etmeyin. Açıklanan bu rakamlarla, banka hesaplarımızın oldukça şişmanlamış olması lazımdı. Futbolun 9 aylık gideri 55 milyon YTL'dir ki 37 milyon dolar eder. 14 milyon dolar da finansman gideri vardı. Yıl sonunda gider 84 milyon YTL'ye ulaşacaktır. Mali işlerden sorumu başkan yardımcımız pek buralarda gözükmüyor. Son derece dikkatli rakamlarla transfer yaptıklarını anlatıp duruyor. O zaman bu paralar nereye gitti. Açıklananlara göre bonservis gelirlerimiz inanılmaz boyutta, bayram etmemiz lazım. Elimizdeki futbolcuyu yüzde 30 maliyetine satmak için piyasada adam gezdirdik. 2004 yılında 500 bin dolar artı maç başı ücrete transfer ettiğiniz Tomas'a 1 milyon 400 bin avro garanti paraya yeni sözleşme yapıp, 2009 yılına kadar da sözleşmesini uzattık. Gelin bunu anlatın şimdi. 3 yıllık maliyeti 6 küsür milyon avro oluyor. Bunu kabul etmek mümkün mü, bir Allah'ın kulu sormuyor. 10 yıl sonra, bu tempoyla gidersek ve biz de hayatta olursak, 750 milyon dolar sadece futbol gideriyle karşı karşıya olacağız. Galatasaray, genel kurulun kontrolünden çıkmıştır. Kulüp yönetilmiyor.''
Bir diğer divan kurulu üyesi Anıl Büyükerol da açıklanan mali raporu ciddiyetten ve inanılırlıktan uzak bulduğunu kaydederek, görüşlerini şöyle açıkladı:

''Şu anda kulübün durumu nedir, ben cevap veremiyorum. Raporda çok ilginç noktalar var. Rapora göre, kulüp ve grup şirketleri arasındaki ilişkiler anlaşılmaz ve şeffaf olmayan durumdadır. Gelirde yüzde 300 artış var. Bu reel olsa, her şeyimiz kurtulurdu. Bunun ne anlama geldiğini burada telaffuz edemem. Kendi kendimize futbolcuları değerlendirip, bunu kulübe gelir yazıp, 'Gelir arttı' diyoruz. Bu bir şeyi değiştirir mi? Kağıt üzerinde oynayın dilediğiniz gibi. Hazırlayan arkadaşlar kibar davranıp, rakamların yanıltıcı olabileceğini ifade etmişler. Kulüp ile grup şirketlerinin gelir ve giderlerinin karşılıklı olarak birbirlerini tutmadığı söyleniyor. Burası da Galatasaray kulübü. 'Bu şartlarda konsolide bütçe yapılamaz' diyorlar. Bunu yapmazsanız kulübünüzü net olarak mali açıdan anlamanız mümkün değildir. Bağımsız denetleme kurulu raporunda '41 milyon YTL'nin nasıl ve nereden tahsil edileceği belirsiz' denirken, 10 milyon YTL'lik giderin de kaydının bilinmediği ifade edildi. Elinizi vicdanınıza koyun, bir şey anladık mı bundan. Ben yıllarca müfettişlik yaptım. Böyle bir durumda, 'Teftiş kabiliyeti yoktur' yazar, sunan yöneticiler için soruşturma açılmasını isterdik. Raporu son derece gayriciddi buluyorum. Gerçekleri yansıtmadığını düşünüyorum.''

-YÖNETİM KURULUNDAN SES ÇIKMADI-

Mali rapor üzerine yoğunlaşan konuşmaların ardından divan kurulu başkanı İrfan Aktar, söz hakkını yönetim kurulu üyelerine verirken, kimsenin söz istememesi dikkat çekti.

İrfan Aktar'ın, yönetim kurulu üyelerine yönelik, ''Söyleyecek bir şeyiniz var mı'' sözü yanıtsız kalırken, daha sonra Celal Gürcan, yönetim faaliyetleri hakkında söz alarak üyelerin karşısına çıktı.

Ramazan Bayramı, PSV Eindhoven maçı ve son olarak da başkan Özhan Canaydın'ın Dubai'de olması nedeniyle 3 haftadır yönetim kurulu toplantısı yapamadıklarını anlatan Gürcan, başkan Canaydın, ikinci başkan Adnan Polat ve yönetim kurulu üyesi Işın Çelebi'nin, Riva Projesi ile ilgili, bir inşaat şirketinin daveti üzerine Dubai'ye gittiğini kaydederek, ''İnşallah iyi haberleri bekliyoruz'' ifadesini kullandı.

Bazı üyelerin protesto alkışları ve gülüşmeleriyle kürsüden inen Celal Gürcan'a, divan kurulu başkanı İran Aktar da ''Oldukça özet bir bilgilendirme oldu'' sözleriyle tepki gösterirken, son 3 haftadır yönetim kurulu toplantısı yapamamaları konusunda, ''Tüzüğümüz, başkanın mevcut olup olmamasına bakmaksızın her hafta yönetim kurulunun toplanılmasını emreder'' dedi.

SUTOPU VE YELKEN KAPTANLARININ AYRILMASI DİVANA TAŞINDI

Galatasaray'da sutopu ile yelken şube kaptanlarının görevlerinden alınması konusu divan kurulu toplantısına taşındı.
Sutopu şube kaptanı Levent Çiner ile yelken şube kaptanı Vefik Ulus'un görevlerinden alınmaları sonrası 615 genel kurul üyesinin imzaladığı dilekçenin yönetim kurulu tarafından dikkate alınmadığı belirtilirken, konu bu kez divan kurulu gündeminde tartışıldı.

Söz alan şubelerden sorumlu yönetim kurulu üyesi Vedat İrdelp, sutopu kaptanlığından ayrılan Çiner için, ''Bir şube kaptanı, başkanı hakkında kötü bir şey söyleyemez. Orada bir genel kurul üyesi ya da divan kurulu üyesi olarak bulunmuyor. Sporculara hangi terbiyeyi, adabı vereceğiz. Yeni yapılan havuzumuza da taşınmak istemedi. Biz taşınmak mecburiyetindeyiz. Yüzme ve sutopu arasındaki çekişme bitsin, tek çatı altında olsunlar istedik. Galatasaray'da hiçbir yönetim, su sporlarına bu kadar önem vermedi. Herkesin bir disiplin ve harmoni içerisinde olması lazım. Ben bu disiplini bu arkadaşımızla sağlayamadım. Bundan sonra da kendisiyle çalışmam'' dedi.

İrdelp, Vefik Ulaş için ise, ''Yelken şubesinde arkadaşımıza şube kaptanı olarak değil, teknik direktör olarak görev yapabileceğini söyledik. O ise kabul etmeyip ayrıldı'' diye konuştu.

Divan kurulu üyeleri, Levent Çiner ile Vefik Ulus'un yeniden görevlerine iade edilmesiyle ilgili tavsiye kararı alınmasını, 17'ye karşı 19 oyla reddetti.