![]() |
|
Eskiler (Arşiv) Eski konular |
|
Konu Araçları
![]() |
Görünüm Modları
![]() |
|
![]() |
#1 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 1,791
Teşekkür Etme: 0 Thanked 88 Times in 15 Posts
Üye No: 26295
İtibar Gücü: 2551
Rep Puanı : 76884
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
|
![]() ![]() Burcu Kara, ne istediğini bilen bir oyuncu... Bunun için hiç düşünmeden Bursa’daki kariyerini, ailesini bırakıp sevdiği işi yapmak uğruna yollara düştü, İstanbul’a geldi. "Haziran Gecesi"ndeki rolüyle tanındı. Şimdi "Güllü" adlı tiyatro oyununda Kerem Alışık ile başrol oynuyor. Yavuz Bingöl'le de evlilik arifesinde olan Kara, başarı öyküsünü ve özel hayatını Hello!’ya anlattı. Burcu Kara, ne istediğini bilen bir oyuncu... İşte bunun için hiç düşünmeden Bursa’daki kariyerini, ailesini bırakıp sevdiği işi yapmak uğruna yollara düştü, İstanbul’a geldi. "Haziran Gecesi"ndeki rolüyle tanındı. Şimdi "Güllü" adlı tiyatro oyununda Kerem Alışık ile başrol oynuyor. Yavuz Bingöl’le de evlilik arifesinde olan Kara, başarı öyküsünü ve özel hayatını Hello!’ya anlattı. Nerelisin, ne okudun, biraz kendinden bahseder misin? - Bursalıyım. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü mezunuyum. Yöneticilik ya da parayla ilgili bir bölüm okumak istedim. Aslında istediğim hep televizyonculuktu ama piyasalardaki dalgalanmalar yüzünden farklı bir mesleğim, diplomam olsun istedim. Eskişehir’de okurken oradaki yerel kanallarda sunuculuk yaptım. Sonra Bursa’ya döndüm, yatırım uzmanlığı yapmaya başladım, ancak kendi mesleğim olmasına rağmen hiç mutlu değildim. Bu arada annem-babam öğretmendi ve köyde öğretmenlik yapıyorlardı. Bakıcı bulamadıkları için dört buçuk yaşında başlamıştım okula. Dokuz yaşında ilkokulu bitirdim, 16 yaşında üniversiteye başlayıp, 20 yaşında üniversiteden mezun oldum. - Kaç kardeşsiniz? Bir tane kız kardeşim var, Boğaziçi Üniversitesi’nde Kimya Mühendisliği okuyor. Onun bu işlerle hiçbir ilgisi yok. Bursa’dayken diksiyon, spikerlik kursları için İstanbul’a gidip gelmeye başladım. Olay TV’de program sundum, kurstaki hocalarım beni Kanal D ile tanıştırdılar. 2002 yazında haber spikerliği teklif edildi ancak ben işe mutfağından başlamak istedim. Muhabirlik yapmak, montajı öğrenmek istedim. O koltuğa boş ve bilgisiz olarak ne kadar çabuk oturursam, o kadar çabuk kalkacağımı düşünüyorum. Çünkü senden daha güzeli, daha akıllısı gelir, bir anda nerede olduğunu bulamazsın. Öyle bir konuma geleyim ki vazgeçilmez olayım istedim. Hayatta hep bilgi donanımıyla, yetenekle bir yerde olmaya çalışan biriyim. Bursa’da kariyerimi, arabamı, ailemi bıraktım İstanbul’a geldim. Bir süre muhabirlik yaptıktan sonra gece haberleri sunmaya başladım. Radyo D ve Radyo Foreks’de haber spikerliği yaptım. Sonra haberin bana göre olmadığını anladım, ayrıldıktan sonra oyunculuk teklifleri gelmeye başladı. Sonra? - Şahika Tekand’da oyunculuk dersleri almaya başladım. "Haziran Gecesi"nde rol almaya başladıktan sonra hayatım komple değişti. İnsanların tanıdığı biri olmakla beraber, yoldaki yürüyüşümden hayattaki duruşuma kadar her şeyim değişti. Kendin için değil de insanlara iyi görünmek için yaşıyorsun, eski rahatlığın yok. Hep güler yüzlü olmak zorundasın; çünkü birine cevap vermediğin zaman "Ne kadar burnu büyümüş" diyorlar. Bunun dışında müthiş bir sevgi var, oyunculuk yapmayan bunu anlayamaz, iyi ki bulaşmışım. Bulaşmasaydım Burcu olarak doğup ölecektim ama şimdi Duygu’yu, Güllü’yü oynuyorum. Bu işe girerken korkuların var mıydı? - Çok utangaç bir insandım, bunu aştım. Yapabileceğime inanmasaydım başlamazdım, kendimle çok konuştum bu konuda, kendimi çok yargıladım. Defalarca deneme çekimi yaptık, dersler aldım, gözlem yaptım. İnsanlar beğenirlerse ne mutlu bana... Başka ne gibi özellikleri var Burcu’nun? - Balık burcuyum, yüzde 80 kendi içinde yaşayan bir tipim. Küçük bir delikten bir odaya bakarsın ya, minicik bir bölüm görürsün ama kapıyı açtığında orası kocaman bir salondur. Karakterim öyledir. Kendimi açabildiğim çok az insan var, onlar da en yakınlarım... Dışarıdan çok soğuk, burnu büyük, havalı olduğumu düşünenler, tanıştıktan sonra "Sen ne kadar farklıymışsın" der. Uzun yıllar ailemden uzak yaşamamdan dolayı hayata, insanlara karşı bir duvar ördüm; iyi, fedakar bir insan olduğunu anladıkları zaman seni suistimal etmeye başlıyorlar. Mümkün olduğu kadar anlaşılmasın diye böyle bir gardım var hayata karşı. Bir insanı sevdiğim anda her şeyimi anlatıyorum, evimi açıyorum; hayatım arkadaşlarımdan yediğim darbelerle dolu! Bu işe girdikten sonra mı oldu bunlar? - Daha çok oldu. Yıllardır arayıp sormayanlar aramaya başladı. Üniversiteden arkadaşlarım Bursa’daki evi arıyor cep numaramı öğrenmeye çalışıyorlar. Yıllardır İstanbul’dayım, bu zamana kadar yanımda olmayan bundan sonra da olmayacak. ÇOK CİDDİ YIKIMLARIM OLDU Çok kıskanıldın mı? - Bu karşı tarafın kendi kompleksi, özgüven eksikliği ile alakalı bir durum. Günün birinde hep iyi bir yere geleceğimi, televizyona çıkacağımı söylüyordum. Ben bohçasını alıp da "artist olacağım" diye buraya gelen biri değilim. Altyapımı hazırlayıp bir şeylere adım attım. "Haziran Gecesi"nden sonra birçok teklif geldi, ama ben sadece kalbimin kabul ettiği işlere evet demek istiyorum. Acelem de yok, maddi kaygım da... Nelerden, nasıl ortamlardan hoşlanırsın ve hoşlanmazsın? - İş konusunda suistimal olmaya gelemeyen biriyim, çünkü gerçekten dost olunca her şeyini verenlerdenim. Bu yüzden çok ciddi yıkımlarım oldu, 15 yıllık arkadaşımı sildim. Sabırlı bir insanımdır ama bittiği anda da asla gözüm hiçbir şeyi görmez, o kişi ağzıyla kuş tutsa bitmiştir benim için. Normal arkadaşlık ya da ilişki sürecinde de kimsenin göstermediği sabrı gösteririm. Çok disiplinliyimdir, işime özen gösteririm. Sözümde dururum, sorumluluk sahibiyim ama karşı taraf durmazsa çok geriliyorum. Kolay sinirlenmem ancak sinirlendiğimde kötü olabilirim. Çok evcimenim, dışarı çıkmayı seven biri değilim. Popüler kültürün içinde üç yıldır varım, ama orada burada üç-beş kere görünmüşümdür. Evde oturmak, film izlemek, arkadaşlarımla, kardeşimle, nişanlımla beraber olmak çok hoşuma gider. Bir de piyano çalıyorum. Küçücük bir hayatım var ve bunu genişletmek de istemiyorum. Yavuz Bingöl’le ne zaman evleniyorsunuz? - Evlilik tarihi şu an net değil ama sevdiğim insanla beraberim. Evlenmeden yaşamak, her ay sevgili değiştirmek bana göre değil. O da (Yavuz Bingöl) öyle, yani çok kamera karşısında olan, peşinde kırk sevgili bırakmış biri değil. Evlenmeyi hiç düşünmezken onun gibi biri çıktı karşıma. Evlenmek düşünülmez zaten, düşündürülür. Çocukları seven ve çocuk sahibi olmak isteyen biriyim. İleride bu kişiyle evleneceksem -ki bundan başka düşüncem yok- bunu uzatmanın bir alemi yok diyorum. Nerede tanıştığınız Yavuz Bingöl’le? - Abdullah Oğuz’un ajansındaydık ikimiz de. O beni görüp çok beğenmiş. Yavuz Bingöl, Türkiye’deki en sevdiğim seslerden biri, ilk üçte. Ruhumu dinlendiren müthiş bir sese sahip bence, nişanlım diye söylemiyorum. Türkiye’de bağırmadan şarkı söylemenin ne demek olduğunu öğreten bir adam; en azından bana. İki yılı aşkın süredir birlikteyiz. İlk önce arkadaş olduk, sonra onun ne kadar iyi bir insan olduğunu gördüm. Bir günde şimşekler çaktı. Ruhuma ne kadar yakın biri diye gözlemledim. Yavaş yavaş aşık olduk. Hiç sana şarkı söyler mi? - Söyler. Ya sen? - Ben şarkı söylemekten çok utanan biriydim, bu oyunda da şarkı söyleyip dans etmem gerekiyordu. Mümkün değil gibi geldi bana. Stüdyoya gittik, Yavuz’la çalıştık. Üsküdar Musıki Cemiyeti’ne gidip bir yıl eğitim almıştım geçmişte. Hiçbir iddiam yok, sadece kendim için yapmıştım. Albüm teklifi geliyor ama hiç düşünmüyorum. İkimiz de kıskancız Yavuz Bingöl ile birbirinizi kıskanır mısınız? - Çok kıskanıyoruz, kıskanmazsak zaten garip bir durum olur. Kıskançlığın tarzı çok önemli; yıpratıcı, öldürücü, aşağı çekici bir kıskançlık olmamalı. Ben mesela "nereye bakıyorsun" deyip dirsek atıp sonra gülen biriyim. Birbirimizi asla yıpratan, üzen insanlar değiliz. Önceki Burcu nasıldı, nişanlandıktan sonraki Burcu nasıl? - Artık daha bir aitlik duygusu var. Uzun zamandır yalnızdım, yani eşimden dostumdan darbeler yediğim dönemdi bu, ama Yavuz’la ilişkimden sonra insanlara, hayata güvenebileceğimi öğrendim. O da "Sen olmasaydın benim için evlilikmiş, ilişkiymiş asla olmazdı. Hayattaki en büyük isteğim, ömrümün sonuna kadar seninle olabilmek" diyor. Başrol onuru beklemiyordum Güllü senin ilk tiyatro oyunun, değil mi? - Dizi olarak içime sinen bir şey olmayınca, bu arayı tiyatroyla değerlendirmek istedim. Başrol oynama onuru beklemiyordum. Çolpan İlhan arayıp teklifte bulundu. Tanrı istediğimi verdi bana, şükürler olsun. Yeni yıl projelerin var mı? - Bir tane öyküsünü beğendiğim dizi projemiz var. Onun dışında kadın, moda, güzellik programı hazırlıyorum. Bir de reklam anlaşmam var. Yavuz Bey ile birlikte projeler geliyor mu? - Yavuz’la ancak ilişkimizin önüne geçebilecek bir senaryo olursa kabul ederim.
__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur. |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
’Allah’ diye kükredi aslanlar zikretti 22 Aralık 2006 | CaKaLBoT | Eskiler (Arşiv) | 1 | 12-22-2006 03:58 PM |
Van Valiliği’nden UNICEF’e kuş gribi brifingi 20 Aralık 2006 | CaKaLBoT | Eskiler (Arşiv) | 0 | 12-20-2006 06:35 PM |
ATM’den 283 bin YTL çaldılar 15 Aralık 2006 | CaKaLBoT | Eskiler (Arşiv) | 0 | 12-15-2006 03:40 PM |
AB’nin 11 Aralık taslağı hazır 8 Aralık 2006 | CaKaLBoT | Eskiler (Arşiv) | 0 | 12-08-2006 11:38 PM |
Kandilli Rasathanesi, Doğu ile İran’ı Hamur’dan izleyecek 1 Aralık 2006 | CaKaLBoT | Eskiler (Arşiv) | 0 | 12-01-2006 03:47 PM |