Sağlığınıza Yatırım Yapın!

[iktisat_58]

Bu yıl teması "Daha güvenli bir gelecek için sağlığa yatırım yap!" olarak belirlenen 7 Nisan Dünya Sağlık Günü’nde uzmanlar, herkesi sağlığına yatırım yapmaları konusunda uyarıyor.
Anadolu Sağlık Merkezi doktorları, 7 Nisan Dünya Sağlık Günü’ne özel olarak yaptıkları açıklama ile sağlığımızı tehdit eden kalp, hipertansiyon, kanser, stres ve diyabet hastalıklarını ve bu hastalıklardan korunma yollarını anlattılar. İşte uzmanların açıklamalarına göre, 5 önemli hastalığın nedenleri, tedavileri ve korunma yolları...

Kalbinize Önem Verin!

Kalp krizi hem dünyada hem de ülkemizde en başta gelen ölüm nedenlerinden biri. Krizde ölüm 3’te 1 oranında ilk 1 saat içinde gerçekleşiyor. Ne yazık ki ülkemizde bu süre içinde hastaneye yetiştirilen hasta sayısı oldukça az. Ülkemizde 5 milyon erkek, 6 milyon da kadının yüksek tansiyon hastası olduğu düşünülüyor. 11 milyon erkeğin, 4 milyon kadının da sigara içtiği ve kadınlar arasında sigara içicilerin oranının hızla yükseldiği yine yapılan araştırmalarla elde edilen sonuçlardan. Kalp krizinin oluşmasına neden olan faktörlerin başında, diyabet, kolesterol ve tansiyon yüksekliği, aşırı kilo, ailevi yatkınlık ve sigara kullanımı geliyor. Tüm hastalıklarda olduğu gibi, kalp hastalıklarında da erken tanı çok önemli. Diyabet, yüksek tansiyon, ailevi yatkınlık gibi risk faktörleri taşıyan kişilerde, kalp hastalığı belirtileri ortaya çıkmadan bazı tetkiklerin yapılması gerekiyor. Efor Testi, Talyum Testi, Stres Ekokardiyografi ve Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografi tekniği erken tanı konulabilmesini sağlayan tetkikler.

Kalp Krizinden Korunmak İçin:
• Haftada 3 gün, minimum 30 dakika, tempolu yürüyüş, bisiklet ve yüzme gibi hafif sporlar yapın.
• Haftanın her günü ortalama 1 saatinizi egzersize ayırın.
• 40 yaşın üzerindeyseniz yoğun efor gerektiren sporlardan kaçının.
• Akdeniz tipi beslenme sistemini benimseyin ve fazla kilolarınızdan kurtulun.


Hipertansiyon, Gizlice İlerliyor

Dünyada yaklaşık 1 milyar kişiyi etkileyen bir hastalık olan hipertansiyon, hedef organlar denilen kalp, böbrek ve beyinde hasar oluşturmadan uzun yıllar sinsice seyreden bir hastalık. Hipertansiyon hastalarının yaklaşık yüzde 30’u hastalıklarının farkında değil. Nüfus yaşlandıkça hipertansiyon görülme sıklığı da artıyor. İskemik kalp hastaları, kalp yetmezliği olan hastalar, obezite ve metabolik sendromlu hastalar, şeker, kronik böbrek ve beyin damarı hastaları hipertansiyon için yüksek risk grubunu oluşturuyor. Bu hastalar, tansiyonları uygun şekilde kontrol edilmediği takdirde daha yüksek hastalık ve ölüm oranlarına sahipler. Birçok hastada hipertansiyon, bir şikayete yol açmamakla beraber yorgunluk, baş ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı, göğüs ağrısı, baş dönmesi, baygınlık hissi, bacaklarda şişlik, sık idrara çıkma ve gece idrara çıkma şikayetlerine neden olabiliyor. Günümüzde hipertansiyon ilaç kullanımı ve diğer önlemlerle tedavisi mümkün bir hastalık. Rutin yapılan testler 9-12 saat açlığı izleyerek yapılan kan yağları (total kolestrol, LDL ve HDL kolestrol, trigliserid), açlık kan şekeri, böbrek fonksiyon testleri (üre veya BUN, kreatinin, sodyum, potasyum), EKG, idrar tahlili ve tam kan sayımı ile hipertansıyon tanısının belirlenmesi mümkün.

Hipertansiyon Hastalarının Dikkat Etmesi Gerekenler:
• Kan basıncını düzenli olarak ölçtürmeli.
• Düzenli olarak tansiyon ilaçları almalı.
• Sigara içiyorsa bırakmalı.
• Diyet ve ilaçlarına dikkat ederek tansiyonu 130/80 düzeyinde tutmalı.
• İdrarda proteinürisini kontrol ettirmeli.
• Hekimi ve diyetisyeni ile optimal kan basıncı kontrolü için iletişimde olmalı.
• Kilo vermeli; normal vücut ağırlığına ulaşmalı. (Vücut kitle indeksi 18.5-24.9 kg/m2)
• Daha fazla meyve, sebze tüketmeli. Az yağlı süt ürünleri kullanmalı. Yağ tüketimini azaltmalı.
• Günlük 2.4 gr sodyum veya 6 gr sodyum klorürü içeren düşük sodyum (tuz) diyeti yapmalı.
• Düzenli aerobik, fiziksel aktivite yapmalı. (Günde en az 30 dakika yürüyüş)
• Alkol tüketimini azaltmalı (2 kadeh şarap ile sınırlı olmalı)


Büyüyen Tehlike: Sigara Bağımlılığı

Sigara bağımlılığı günümüzde başlı başına bir halk sağlığı problemine dönüşmüş durumda. Bu nedenle artık neredeyse sigara içenlere hasta gözüyle bakılıyor. Maalesef Türk toplumunda sigara içme oranı yüzde 50'lere ulaşıyor. Günümüzde sigarayı bırakmak için birçok yol deneniyor. Ancak bunlar içerisinde en etkili yöntemlerden birisi hastalara ilaç verilerek sigara isteklerinin azaltılması ve nikotin bağımlılığına karşı da dışarıdan nikotin verilerek hastaya destek olunması. Tedavi sırasında ayrıca hastaya dışarıdan psikolojik destek verilmesi de önemli bir nokta. Çünkü hem fiziksel hem de psikolojik açıdan çok ciddi bir bağımlılık yaratan sigara, bırakıldığında kişide yoksunluk sendromunun gelişmesine neden oluyor. Bu süreçte kişide ayrıca sinirlilik, uykusuzluk, konsantrasyon eksikliği, baş ağrısı gibi bir takım bağımlılık semptomları da ortaya çıkıyor.


Akciğer Kanseri Daha Çok Erkeklerde Görülüyor

Dünyada en sık görülen ve kansere bağlı ölümlerde ilk sırada yer alan akciğer kanseri, erkeklerde kadınlara göre 4 kat daha fazla görülüyor. Akciğer kanserinin oluşmasında sigaranın büyük rolü var. İçilen sigara miktarı ve süresi arttıkça kanser olma riski daha da yükseliyor. Akciğer kanserinin oluşumunda genetik yatkınlık da çok önemli bir faktör. Akciğer kanserinin tanı yöntemleri ise; muayene, akciğer grafisi, bilgisayarlı göğüs tomografisi, balgam sitolojisi (balgamda hücrelerin incelenmesi), bronkoskopi (solunum yolları ve akciğerin ışık kaynağıyla gözle görülmesi), biyopsi ve patolojik inceleme olarak sıralanıyor. Akciğer tanısının konulmasının ardından hastalığın tedavisi; akciğer içinde sınırlı olması, komşu lenf bezlerine ve organlara yayılmış olması veya uzak organlara yayılmış (metastaz) olmasına göre planlanıyor. Tedavide cerrahi yöntemler, radyoterapi ve kemoterapi kullanılıyor, tedavi kararı değişik birçok daldaki hekimlerin birlikte karar verdiği bir ortamda planlanıyor. Hastalığın patolojisinin küçük hücreli veya küçük hücreli dışı olmasına göre tedavide farklılıklar oluşabiliyor.

Akciğer Kanserinin Belirtileri:
• Öksürük (kuru veya balgamlı)
• Balgam çıkarma (özellikle kanlı balgam)
• Nefes darlığı
• Göğüs, omuz veya sırt ağrısı
• Ses kısılması
• Halsizlik
• Parmaklarda çomaklaşma


Kansere Karşı Tedbirinizi Alın

Kanser günümüzün en önemli sağlık sorunlarından birisi. Sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle de bir halk sağlığı sorunu. Kanserin sebepleri ikiye ayrılabilir; çevresel nedenler (kimyasal, radyasyon, virüsler gibi) ve içsel nedenler (hormonal, bağışıklık bozuklukları, kalıtsal mutasyonlar ve diğer genetik nedenler gibi).

Kanserden Korunmak İçin:
• Sigara içmeyin.
• Normal vücut ağırlığını koruyun.
• Çok fazla doymuş ve doymamış yağdan kaçının.
• Lif açısından zengin gıdalar yiyin.
• A vitamini ve C vitamini açısından zengin gıdaları tercih edin.
• Tuzlanarak, tütsülenerek ve nitratla işlenmiş gıdalardan az miktarda yiyin.
• Yemek pişirirken kullandığınız tuz miktarını sınırlayın.
• Alkol kullanıyorsanız, azaltın.