![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12093
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Aşk Seni Affetmeyecek
Aşk seni affetmeyecek Boynu bükük anıların olacak dünden kalan Voltalar atamayacaksın dilediğince Suya karışmayacak gözyaşların Güneşle buluşmayacak dokunmaya kıyamadığım yanık tenin Aşk seni affetmeyecek Bir solgun çiçeğe su verememenin aşağılık duygusuyla kalacaksın Derin bir kuyunun içinde avazın çıktığı kadar bağıramayacaksın bile Kalbini sade bir organdan sayıp Ruhuna ruhsuzluk katacaksın Aşk seni affetmeyecek Bazen susup bazen konuştuğun sözlerin de olmayacak aşka Sen sevemeyeceksin kendinden başka Ve zamanın altında kalıp Mezar olacaksın İşte o zaman sen benim sevdiğim olmayacaksın |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12093
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Beyaz
Ağlamaktan kirpiklerimin gözlerime küstüğü, Rengini yitiren yorgun ve puslu ala gözlerime Yalnızlığımın karası düştüğünde karar verdim beyaz yaşamaya. Gündüzdeki karanlıları Gece rüyalarımda beyazla yoğurdum Yoldaş ettim onları. Savaşlarda barış olsun diye gösterdiğimiz bayraktaki beyazı, Son yolculukta, son kostüm olarak giyeriz terk ederken dünyayı. Güneşin rengiyle eşdeğerken Tarladan soframıza geldiğinde yediğimiz ekmeğin gölgesi de beyaz. Zifaf gecesine girmeden giydiğimiz Her genç kızın rüyası gelinlik Aynı gecede namusa serilen çarşaf beyaz. Gece, karanlığı ışıtan ay dede Gündüz, göklerde uçuşan bulut beyaz. Bayram günlerinde delikanlıların giydiği fiyakalı gömlek beyaz. Acısı, kanayan bir yara olan ayrılığın simgesi güller, Gözyaşımızı sildiğimiz kağıt mendiller, Baharın müjdecisi, aşk falı baktığımız papatyalar beyaz. Hırçın denizin sahile vuran köpükleri Güvertedeki subayın çaktığı selam Barış temsilcisi güvercinler beyaz. Bir kar tanesinin mevsime attığı imza Hiçbir zaman üşümeyen kardan adam Yollardaki şeritler Adana’da yetişen pamuk Van canavarina kardeş kedimiz beyaz. Yazdigim sekseninci şiirim, Yolun sonunda görmekten korktugum mezar taşim Zamana yenik düşen saçlarimdaki aklar beyaz. |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12093
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir Çocuk
Uzaklarda bir çocuk En güzel çocuk edasıyla gülümseyen En inatçı çocuk edasıyla direnen Dört duvar arasında Karanlıkta kalmışken ben Çıkan son silüet Işıkları kapatırken Kaderime değil ama Karanlığa razıyken Dört duvarıma daldın sen Bendeki sevdadan geçerken Bir uğradın Fahişe yüreğimde konakladın |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12093
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Dört ayakları vardı
Kendine has; Kimi zaman bir ahşap, kimi zaman bir plastik Kimi zaman da demirden bir çehreydi suratsız yüzü Kaç kıç kokladı Kaçını taşıdı omuzsuz sırtında Kaç tanesini devirdi deri kılıfında. Kimi zaman bir kahve çemberinde Masaya kardeş oldu, Kimi zaman lüks bir restauranda beyzade kimlikler Veyahut bir bar köşesinde kaçamak bakışların ikameti. Ayakta kalanlara hep uzak Makamını kaybedenlere tuzak oldu Bizim sandalye. |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12093
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Fahişe Yüreğim
Yüreğim küçük fahişe Bedenim kutsal rahibe Ne sevmekten vazgeçer fahişe yanım Ne sevişmekten bedenim Ne inkar ederim sevdiklerimi Ne de pişman olurum seveceklerimden Ben de sevdim uzaklarda bir çocuk Fahişe yanıma sığdırdım bedenini Bedenime sığdırdım yüreğini Sözünde durmadı dört nala koşan kısrak gönlüm Bir çift göze Hayaldeki bir çift söze Dağların arkasına gömülmüş Parlak bir yıldızken Yollarda yoldaşken sönmüş Sevinirken çoğalmış Üzülürken azalmış Bir çocuk Uzaklarda bir çocuk En güzel çocuk edasıyla gülümseyen En inatçı çocuk edasıyla direnen Dört duvar arasında Karanlıkta kalmışken ben Çıkan son silüet Işıkları kapatırken Kaderime değil ama Karanlığa razıyken Dört duvarıma daldın sen Bendeki sevdadan geçerken Bir uğradın Fahişe yüreğimde konakladın |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12093
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kara
Sevdanin bile en yücesini kara kilmişlar Kara kapli defterlere sigdirmişlar bilinmeyen sirlari Kardaki beyazin sogunu, kara kiş bilmişler Kara diye irklari ayirmişlar Bir parmak üstteki beyazlardan Yürekteki güçleri arda birakip Bileklerdeki karalara sarilmişlar Kimi yüregi kara insanlar Kara çarşafa bürümüşler Sen kadinsin anlamazsin Kapat saçini, bacagini ve düşünen taraflarini Deyip karalara kara çalmişlar Ölümü de sigdirmişlar kara günlere Soguk yüzünü ölümün, karaya eşdeger biçmişler Sikintili, zor, meteliksiz ve bir de sevgisiz günleri Kara gün ilan etmişler Bir de unutmamişlar kara gün dostlarini Sarildiysa sana bir çift sicak el Bu ellerin kara günlerdeki dost elleri oldugunu bildirmişler Evladini kaybetmiş analara, babalara Yavukluyu özleyen yarlara Çiçege hasret kelebekler gibi Mutluluga hasret tüm insanlara karalari baglamişlar Ardindan nice türküler yaktigimiz Geciken kara trenlerimiz Kara kaşli, kara gözlü Yüregi yürekli Türk insanimiz Ekmegimize azik, bir dirhem zeytinimiz Nicelerini nezninde kabul eden kara toprak Görmemizi engelleyen tek renk Ne suçun vardi senin de Bütün bu kötülükleri sana etmişler terk. |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12093
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kentin Gözyaşları
Martın ilk damlaları düştü Güneşin vedasında bir bayram günü Yağmur altında mendil satıyordu bir çocuk dilenmemek için Ve kendini kaybetmişti bir genç kız bilmediği sokaklarda "son sefer, kalkıyor" diye bağırıyordu kahya avaz avaz, Bir kadın kocasının kolunda engin hayellerle adımını atıyordu vapura Vapur köprü, vapur nefes, Vapur bir ekmek lokması oluyordu dingin sularda Ve kendini kaybetmişti bir genç kız bilmediği sokaklarda Simidin yanında peynir satıyordu seyyar denilen satıcı Seyyar olmayanlar kadar çok kazanmasada Yağmura eşdeğer ter akıtıyordu helal lokma için Oltasına takılırsa karnı doyacaktı balıkçının Bakla falına inanırsa insanlar gülecekti çingenenin yüzü Ve kendini kaybetmişti bir genç kız bilmediği sokaklarda Gün kaybolup gece başlayınca Çirkeflikler kare oluyordu sayıların üstünde Sarhoş bir sürücüden rüşvet alıyordu yol kenarındaki şişman adam Altında araba, başında dam, koynunda karı oluyordu çalıp çıpanın Ötelediğimiz duygular vardı yosma kokan kaldırımlarda Bir tineci çocuk "abi yüz bin liran var mı" derken Ülke manzarasındaki yerini o da alıyordu hasbel kader Bedava olan havayı soluyamaz olmuştu bilmediği sokaklarda kaybolan genç kız Eskilerden kim kaldı ki, Kalan bir kasap hamdi Onun da dükkanının önünde Her geçen gün daha da aç yalanıyordu bizim tekir kedi Yağmur en ağlamaklı haliyle düşüyordu kucaklaşırcasına toprağa Bir şair metelik girmeyen cebini Sevindirmek istercesine şiirlerini satıyordu Caddenin kuru kalabalığında Yağmur dinmek üzeyken, güneş parıldayarak gözyaşlarını siliyordu Kendini kaybeden kız Aradığı sokağı meteliksiz şairin dizelerinde buluyordu "Sen ki; Kendinden kaçarken Kendine toslayarak bulursun ancak kendini" |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12093
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kırmızı
Akşam vakti gök kırmızı Kıllarını aldığım kollarım kırmızı Şarap niyetine içtiğim vişne suyum kırmızı Savaşlarda su gibi akan kanlar Yüreklerde bıraktığı acılar Yitirilen aşklardaki kahramanlar kırmızı Boynumdaki atkım Sırtımdaki çantam Ayaklarımdaki papuçlar kırmızı Ayrılığın ardında süzülen gözyaşım kırmızı Güllerin çoğu Mezarlıktaki karanfiller Mezarın altındaki cehennem kırmızı Pazardan aldığım domates kırmızı Yemeğimdeki biberim Yeni yılda giydiğim donum Geçilmesi yasak olan ışıklar kırmızı Ateşli *******in sembolü Şehvetli dudaklar Dudaklardaki boyalar Boyalardan çıkan yalanlar da kırmızı Gökkuşağının yedi renginden biri kırmızı Masum köylü kızının yanakları Tokat yiyen bir kadının suratı Rüyalarımda gördüğüm spor arabalar Radyomda yanıp sönen ışıklar kırmızı Zifaf gecesindeki namus kırmızı Sevdalıya atılan oyalı mendiller Uğruna nice canlar verip Bedenden öte bildiğimiz Gökyüzüyle kardeş bayrağımız kırmızı Cigaramın ucu kırmızı Sevdasından kor olmuş delikanlının yaktığı ölüm ateşi Ardında bıraktığın Şu küçük kızın yüreği Hepsinden daha sana kırmızı Kalbimdeki emanetin de hala kırmızı |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12093
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Korkularimdaki Ben
Tutamiyorum yillari avuçlarimda, Giden her yil, bir iz birakiyor saçlarimda. Üzüntülerim, belki sadece gözyaşlarimda, Sevinçlerim kahkahalarimda. Takvim yapraklari bile kalmiyor duvarda Biten her günün sonunda, Yirtip attigimiz takvim yapraklarina yansiyor yaşamdaki kavga. Önce, soluyor pembemsi olanlar, Sariya çaliyor renkleri. Işildayan gözler Birakiyor çerçevelere kendini. Sevgiyle, aşkla, dolu olan kalplere Yasaklaniyor heyacanlarin en güzeli. Önce, heyecandan yerinde duramayan ayaklar, Kendini her daim soguktan ve sicaktan saklar. Cabasidir, titreyen eller ve parmaklar. Canin bogazdan gelmedigini anlarsin yaş ilerledikçe. Bir gün bindiginde bir otobüse, Onbeşinden bir delikanli sana yer verince; Anlarsin saçlarindaki beyazin yerini, Titreyen ellerini, Tilsimini kaybeden gözlerini, Ve artik yorulan bedenini, Bir de anilarindaki seni... |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12093
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Rengi Kaçan Düşlerim
Bir elimden ölüm Bir elimden tutmuşsun sen ey aşk Günahlarıma kattım seni Toprak edip Yokuşlarımda sürdüm Yağmur olup Temmuz’da yağdım tepene Kimi zaman gönül gözümde gölge oldun Kimi zaman gölge ettim seni sabahsız karanlıklarda Aydınlık oldun sol yanımda Sağ yanımı öksüz bıraktın Ecelimde ter oldun Varlığında yok Yokluğunda el oldun Çoğalan sevdalarım var içimde Avuçlarını öpemediğim ******* Başımın ucunda solmuş kırmızı bir karanfil Elimde, Belki hatırlamazsın bile Senden kalma mavi bir anahtarlık Bir de rengi kaçmış çorap Mutfağımda sevdiğin böreğin kokusu Günlerdir, Günlerdir yıkamaya kıyamadığım kokunun sindiği çarşafım Selam gönderiyorlar Çok sıfır yenildim sana Gittin ya Sebebini anlayamadığım gün O gün bu gün cömert davranıyor yokluğun bana.... |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|