www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 05-12-2007, 02:01 PM   #1
M@D_VIPer
Forum Kalfası
 
M@D_VIPer Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: BeyCoast
Mesajlar: 7,003
Teşekkür Etme: 26
Thanked 333 Times in 269 Posts
Üye No: 4853
İtibar Gücü: 2995
Rep Puanı : 16800
Rep Derecesi : M@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan Akıl Hastalıkları Hakkındaki Yanlış İnançlar

Uygun tedavi ile psikiyatrik bozuklukların önemli bir kısmı etkili bir şekilde tedavi edilebilir veya kontrol altına alınabilir. Çeşitli akıl hastalıklarının ortaya çıkışını kolaylaştıran etkenler hakkında daha fazla bilgiye sahip oldukça, hastanın tekrar üretken olmasını ve daha iyi bir yaşam sürmesini sağlayan etkin ilaç tedavileri ve psikoterapi yöntemleri geliştirilmiştir. Genel olarak, bazı kişilerde akıl hastalıklarına yatkınlığı sağlayan bir kalıtımın olduğu düşünülmektedir ve stresli bir yaşam olayı (sevilen birinin kaybı, ayrılık, doğal felaketler)hastalığı tetikleyebilir. Çocukluktaki kötü yaşantılar (cinsel tacize uğrama, ihmal, şiddete maruz kalma), ana-baba kaybı gibi travmatik olaylar kişileri psikiyatrik sorunlara daha duyarlı yapabilir. Genetik yatkınlık ve stresli yaşam olayları sonucunda veya onlardan bağımsız olarak, akıl hastalıkları ile beyindeki bazı kimyasal maddelerin azlığı veya aşırı fazlalığı arasında bir birliktelik olduğu gösterilmiştir. Örneğin bazı depresyonlu hastaların kortizon üreten böbreküstü bezi sistemlerinde bir düzensizlik vardır. Bu hastaların adrenal sistemleri vücudun düzenleyici sistemlerine normal yanıt vermemektedir. Antidepresan ilaçlar bu biyokimyasal bozuklukların normale dönmesine yardımcı olurlar ve tedavi altındaki hastaların %80-90’ında depresyon belirtilerinin önemli bir bölümünü ortadan kaldırırlar. Tedaviye psikoterapi eklendiğinde, bu kişiler sosyal, duygusal ve mesleki sorunları ile daha iyi başa çıkabilirler. Akıl hastalarının en esrarengizi olarak bilinen şizofreni de tedaviye iyi yanıt verir. Araştırmacılar, bazı şizofrenili hastaların beyinlerinde biyokimyasal ve yapısal bozuklukların gerçekten şizofreni belirtilerinin nedeni olup olmadığı konusundaki araştırmalara devam etmektedir. Bozukluğun en temel belirtilerinden olan varsanı ve hezeyanlar ilaçlar ile hafifletilebilmekte, hatta tamamen ortadan kaldırılabilmektedir. İlaç kullanmaya devam eden hastaların sadece %20’sinde 2 yıl içinde belirtiler tekrarlanmakta iken, ilaç tedavisi kesilen hastalarda tekrarlama riski 1 yıl içinde %50, 2 yıl içinde nerdeyse %100’dür. Antipsikotik ilaçlar özellikle psikotik belirtiler olarak adlandırılan hezeyanlar, varsanılanlar, anlamsız saldırganlıklar ve diğer davranış ve konuşma bozuklukları üzerinde etkilidir. Aktif dönem olarak da adlandırılan bu dönemden sonra uygulanan psikoterapi, hastaların hastalığı anlaması, gerçek olan ile olmayanı ayırtedebilmeyi öğrenmeyi, kaybettiği sosyal becerileri kazanmaları konularında yardımcı olur. Her ne kadar şizofrenide tam iyileşmeyi sağlayan, yani bir daha ilaç kullanmasını gerektirmeyecek bir tedavi bulunamamışsa da, uygulanan tedavilerle hastalık etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Tedavi hastanın ihtiyaçlarına göre belirlenir. Pek çok şizofrenili hasta yeniden toplum içine dönebilir. Akıl hastalıklarının tedavilerinde önemli mesafeler kat edilmiş olmasına karşın, tanı konabilen psikiyatrik hastalığı olan 5 kişiden sadece tedavi arayışına girmekte ve bir hekime başvurmaktadır. Başvuramayan hastalar sessizce acı çekmektedirler. Çektikleri bu acıyı hastalığa bağlamadıkları için, kendi çabaları ile kurtulmaya çalışmakta, bunu başaramadıkları zaman da kendilerini suçlamaktadırlar. Aslında hastalığın kendisi başa çıkma gücünü bozmaktadır. Bu yaklaşımdan dolayı pek çok kişi ne yazık ki, iyileşememektedirler. Bu konuda ailelere de büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir. Düşünce ve davranışlardaki değişiklikleri ve bunları tartışmalar ile değiştiremediklerini fark etmek, bunların bir hastalık belirtisi olabileceğini düşünerek hekime başvurmak önemlidir. Unutulmamalıdır ki, uygun psikiyatrik değerlendirmeden geçen ve önerilen ilaçları kullanan hastalar iyileşmektedir.

Dr. Cem Ataklı
__________________

M@D_VIPer Nickten Öte..Bir Markadır...


Her Gidişin Bir Dönüşü,Her Bitişin Bir Başlangıcı Vardır..!!!
M@D_VIPer çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Göz Hastalıkları styla45 Revir 132 05-01-2010 08:05 PM
Prion Hastalıkları ÇaKıR- Eskiler (Arşiv) 0 02-12-2008 11:43 PM
Uyku Hastalıkları ÇaKıR- Eskiler (Arşiv) 0 02-12-2008 11:17 PM
Yanlış Zaman Yanlış Sevda GooD aNd EvıL Eskiler (Arşiv) 0 10-24-2007 08:06 PM
yanlış yer yanlış hareket Angel of death Eskiler (Arşiv) 5 07-29-2006 03:31 PM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:51 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.