Yargıya göre, Başbakan'a 'hırsız, hortumcu, inek' demek serbest / 1 haziran

[Spy_MasteR]

Başbakan Tayyip Erdoğan ve Anayasa Mahkemesi arasında yaşanan 367 tartışması, 'eleştirinin sınırı' noktasında düğümlendi.

Mahkeme Başkanı Tuğcu, Erdoğan'ın Meclis'i kilitleyen 367 kararı için kullandığı 'yargının yüz karası, talihsiz' gibi ifadeleri 'haddi aşmak' olarak nitelendirdi. Hedef gösterildiklerini savunurken, suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Ancak yargı, siyasîler için kullanılan ağır sözler konusunda aynı hassasiyeti göstermiyor. Yargı, Erdoğan hakkında söylenen 'din bezirganı, sahte laik, maşa, ipte oynatılan, hortumcu, hırsız' şeklindeki ağır ithamları 'eleştiri özgürlüğü' kapsamında değerlendirdi.
Anayasa Mahkemesi'nin birçok hukukçunun itirazına rağmen 367'yle ilgili verdiği karar, yargı ile ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Yargının bu tutumunu çelişkili bulan Erdoğan, daha önce AK Parti grup toplantısında şunları söylemişti: "Şöyle bir anlayış gelişmeye başladı. Siyasetçi hakarete uğruyor, bu 'ağır eleştiriye girer' diyorlar. Onlara yapılınca hakaret oluyor. Bir defa bu çoklu standartlardan kurtulmamız gerekiyor. Bunun tanımı tektir. Hakaret ise siyasetçi için de her türlü makam için de hakarete girer. Siyasetçi bu ülkenin şamar oğlanı mı? Bir taraftan 'özgürlük, demokrasi' diyeceğiz. Ondan sonra vurun abalıya. Önüne gelen siyasetçiye bindirsin. Buna tahammül mümkün değildir." Başbakan TÜSİAD'da yaptığı konuşmada da, "Yargı bağımsız; ancak ben tarafsız yargı istiyorum." ifadesini kullandı. Ardından Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar için 'yüz karası' ifadesini kullandı. Tartışma Tuğcu'nun cevabı ile büyüdü. Tuğcu, Başbakan'ın eleştirilerini 'hakaret' olarak algılarken, yargıda farklı bir tablo söz konusu. CHP Grup Başkan Vekili Haluk Koç, yaptığı bir basın toplantısında Başbakan Erdoğan'a 'din bezirganı, sahte laik, maşa, ipte oynatılan' şeklinde hakaret içeren sözler kullanmıştı. Erdoğan'ın avukatı aracılığıyla açtığı tazminat davasında mahkeme, Koç'un sözlerini 'eleştiri hürriyeti' kapsamında değerlendirdi.
'Katiller demokrasisi kurdun' sözü de yargıdan döndü
Erdoğan için ağza alınmayacak sözler kullanan Tuncay Özkan'a karşı açılan dava da yargıdan döndü. Özkan, Menemen'de şehit edilen Üsteğmen Kubilay'ı anma törenindeki konuşmasında Erdoğan'a yönelik "Sen dört yılda katiller demokrasisi, hırsızlar düzeni kurdun, onu yıkmak için. Sen 4 yılda 128 milyar dolar parayı yandaşlarının cebine hortumladın, onu kursağından kuruş kuruş almak için...'' ifadelerini kullanmıştı. Başbakan'ın, kendisini 'kedi' şeklinde betimleyen karikatür nedeniyle Musa Kart ve Cumhuriyet Gazetesi aleyhine açtığı manevi tazminat davası Yargıtay'ın kararı doğrultusunda reddedildi. Mahkeme, Erdoğan'ı 'fil, zürafa, maymun, deve, kurbağa, yılan, inek ve ördek' şeklinde gösteren 'Tayyipler Alemi' konulu karikatürleri yayınlayan Penguen Dergisi aleyhine açılan davayı da reddetti. Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, ÇEAŞ ve Kepez Elektrik'e el konulmasının ardından 13 Haziran 2003'te Bursa'da düzenlediği mitingde Erdoğan'a ağır ithamlarda bulunarak, "Bak kalleş adam. Sen ne biçim Müslüman'sın be adam? Sen Allah'sız olmuşsun. Senin yaptığına eşkıyalık denir." demişti. Erdoğan'ın bu sözler üzerine açtığı tazminat ve ceza davaları henüz sonuçlanmadı. Başbakan, CHP Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kendisine 'küstah' diyen Bayka hakkında açtığı dava da halen devam ediyor.
Ankara Barosu: Tüm kararlar eleştirilir
Ankara Baro Başkanı Ahsen Coşar, "Anayasa Mahkemesi'nin kararları da dahil olmak üzere, hiçbir mahkeme kararı eleştiri dışı değildir ve olmamalıdır." dedi. Coşar, yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararı da dahil olmak üzere, pek çok kararının ve diğer mahkemelerce verilen kararların en başta hukukçular tarafından eleştirildiğini söyledi. Coşar, bu eleştirilerden Türk yargısının gereken yararı sağladığını ifade etti. Coşar, Başbakan Erdoğan'ın üslubunu da eleştirdi. Yargının saygınlığına ve güvenilirliğine gölge düşürülmemesini isteyen Coşar, Erdoğan'a 'hukuk dışına çıkma' çağrısı yaptı.