![]() |
![]() |
#1 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2006
Konum: Napcan!??
Mesajlar: 7,221
Teşekkür Etme: 75 Thanked 78 Times in 60 Posts
Üye No: 24380
İtibar Gücü: 2834
Rep Puanı : 3451
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Seçimler niye yapılır? Ülkeye istikrar, barış, huzur gelsin; krizler ve krize yol eçen etmenler ortadan kalksın diye yapılır.
Oysa meydanlarda liderlerin konuşmalarında özellikle de Recep Tayyip Erdoğan’ın söylevlerinde kriz sözcüğü eksik olmuyor. Seçim sonrası, kriz bizi bekliyorsa, bu seçimi niye yapıyoruz? Başbakan, ne anlatmaya ve bizi neyle korkutmaya çalışıyor? Ya da ne türden bir gözdağı vermek peşinde? Farkedileceği gibi, yanıtlanması gereken ne kadar çok soru var. Önce Başbakan’ın dilinden düşürmediği kriz sözcüğü ile başlayalım. Yunanca’dan gelir ve karşılığı ‘elemektir’. Türkçe’de ise ilk kullanan kişi tarihçi Ahmet Cevdet Paşa’dır. Hüseyin Hatemi’ye göre, Kriz dönemleri kritik dönemlerdir. Eskiden bu anlamda ‘kritik’ için ‘nazik’ demekteydik. Kriz dönemleri ‘nezaket arz eden kritik dönemler’ idi. Ahmet Cevdet bu sözcüğü dilimize yerleştirirken ‘buhran’ demeyi tercih etti. Dilimizin özleştirilmesine karşı çıkanlar, ‘kriz’ yerine ‘bunalım’ terimini kullandılar. 1980’lerden sonra dünyada terimler de değişince, bizde de muhafazakârlar artık ‘kriz’ sözcüğünü kullanmakta sakınca görmez oldular. Özellikle ekonomi alanındaki küreselleşme olgusu yönetim alanında yeni anlayışları yarattı. Bunların başında gelen de ‘kriz yönetimidir’. Yani AKP iktidarının hiç başarılı olamadığı bir alan ve yönetme biçimi. Çünkü Erdoğan’ın çevresindeki danışmanlar grubu, ne yazık ki dünyayı algılayacak yetenek ve birikime sahip değiller. Onlara göre, iç ve dıştaki problemleri ABD ve AB’ye havale ederlerse, nasılsa her şey çözülür. İşin tuhaf yanı buna Başbakanı da inandırdılar. Erdoğan’ın kriz konusuna subjektif mi yoksa objektif mi yaklaştığını doğrusu hiç anlamadım. Sezgisel mi konuşuyor, yoksa sistemi görüp mü konuşuyor... Buna bir açıklık getirse, biz de neyi hangi ölçüde doğru kavradığını anlayabileceğiz. Krizin hangi kaynaklardan gündeme geldiği önemlidir. Ne diyor Erdoğan? “Bağımsızlara oy vermeyin, boşa gider. Onlar yalnızca ellerini indirip kaldıracaklar.” Mevcut siyasi partilerimizin yapısı ve liderlerin demokrasi anlayışı zaten milletvekillerini emme basma tulumda gibi çalıştırıyor. El kaldır el indir! Onun söylediği başka şey. Güneydoğu’dan 2002 seçimlerinde aldığı milletvekillerini alamayacak, korkusu bundan. Örneğin, Urfa’dan büyük tesadüfle 8 milletvekili çıkarmıştı. Oysa şimdi DTP bağımsızları destekleyince ve MHP de barajı aşınca, en fazla dört vekil çıkarabilecek. Mardin aynı durumda, Diyarbakır daha farklı değil. Bu gerçek karşısında, ‘bunalıma düşen’ AKP kurmayları ‘kriz’ terimini her cümle içinde geçirtir oldular. İşletmelerde kriz tanımı şöyle yapılır: Beklenilmeyen ve önceden sezilemeyen ve işletmeleri zor durumda bırakan gerilim durumlarına genel olarak kriz denilmektedir. Krizin en önemli göstergesi, işletmelerin karar mekanizmalarının ve rasyonel süreçlerinin yetersiz hale gelmesidir. Başbakan ve danışmanlarının hemen hepsi esnaflıktan geldiği için, yine işletmelerdeki kriz algılamasından devam edeyim. Krizler ani olarak veya kendini hissettirerek ortaya çıkar. Ne şekilde olursa olsun, işletmelerin krizle karşılaşmasının temel nedeni, rekabetin acımasız koşullarında geri kalmalarıdır. Bu temel neden çeşitli faktörlere bağlıdır. Krize neden olan faktörler, işletme dışı çevre faktörleri ve işletmenin kendi yapısal sorunları olmak üzere, genel olarak iki grupta toplanabilir. Mesele anlaşılmıştır sanırım. Bu nedenle bu kadarını yeterli görürüm. Krizin oluşumu sürecine bakıldığında, Erdoğan ve kurmayları, Sabih Kanadoğlu’nun daha 2006 yılı aralık ayında Cumhuriyet gazetesinde yazdığı ve 367 milletvekili konusunu dile getirdiği makaleyi görmezden gelmişlerdir. Krizin başlangıç noktası burasıdır. İlim bilim adamları buna başlangıç durumuna hassas bağımlılık diyorlar. Siz buna kelebek etkisi de diyebilirsiniz. AKP kurmayları ortaya bir “akıl oyunu” koymuşlardı. Bunu “akıllı oyunu” bozdu. Fakat Erdoğan’ın ekibi bu makalenin kimlerle birlikte kurgulanmış olabileceğini hiç ama hiç düşünmediler. Yine çarkın artık dönmeye başladığını da göremediler. Erdoğan, eğer 367 milletvekili vermezseniz ‘kriz’ çıkar diyor. Benim de kendisine bir sorum var: Her çatışma ve sıkıntıyı kriz olarak adlandırmak ya da yorumlamak doğru mu? Kriz tanımlanırken ne demiştik. Kriz, örgüt tarafından beklenmeyen ve önceden sezilemeyen bir durumdur. Başbakan, seçim sonrası ne olacağını gördüğüne göre, bunu kriz olarak tanımlayamaz. Ayrıca Kriz mutlak bir felaket de değildir. Daha da iyi fırsatlar yaratabilir. Kime? Matematik aklı her şeyin önüne koyabilenlere. Sonar’ın dün gece Melih Meriç’in programında açıklanan seçim anketine göre, beş parti Meclis’e giriyor. Kararsızların oy dağıtımıyla da AKP yüzde 40.05 alıyor. Ama 2002 seçimlerinde sahip olduğu milletvekili sayısından daha az parlamenterle geliyor. Bu araştırmaları kendi grubuna da sürekli yaptıran Erdoğan’ın asıl sıkıntısı buradan kaynaklanıyor. Cem Uzan’a ailesiyle ilgili olarak ahlaki meselerle saldırıya geçişinin de nedeni bu. GP parti baraj altında tutulursa, onun oylarından da bir miktar vekil bir yerlere üleştirilecek. Erdoğan’ın yapması gereken şudur: Önce ‘stratejik düşünme’ bilimi çerçevesinde işlem basamaklarını tayin edecek. Sonra krizin özellikleri ve şiddetini analiz edecek. Asıl yapması gereken ‘kriz öncesi yönetimidir’. Gördüğüm kadarıyla AKP’nin sonucunu bildiği bir konuda bile ‘yol haritası’ yok. Zaten seçim bildirgesi de belirsizliklerle dolu. Siyasette çatışmayı önleme ve kriz yönetimi, önce devlete sahip olmak bilincidir. Seçim sonrası, cumhurbaşkanlığı seçimi aynı koşullarda yapılacağı bilindiğine göre, bunun neresi kriz! Eğer birisi karşı tarafı şeytan olarak görürse, ortaya yaratılmış krizler çıkması kaçınılmazdır. Madem, 23 Temmuz sabahı yaratılmış bir kriz senaryosuyla karşılaşacağız, aklı başında olan biri çıksın ve bu seçimi yaptırmasın. Bu durumda ortaya çıkacak krizi nasılsa çözeriz.
__________________
Eskidendi O .
|
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
İtalya'da zor seçim | slipknot | Eskiler (Arşiv) | 0 | 04-13-2008 03:29 PM |
Seçim | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 10-08-2007 05:19 PM |
Pakistan'da Seçim/06.10 | F@sTaLaFisT@ | Eskiler (Arşiv) | 0 | 10-08-2007 01:53 PM |
İstanbul'da Seçim Tedbirleri | ¢яєαмιηg | Eskiler (Arşiv) | 0 | 07-25-2007 03:00 PM |
Erken Secim? | bugrahan | Eskiler (Arşiv) | 26 | 02-11-2006 06:13 PM |