![]() |
![]() |
#1 |
Bağımlı Üye
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: İst.
Mesajlar: 3,489
Teşekkür Etme: 22 Thanked 136 Times in 66 Posts
Üye No: 5863
İtibar Gücü: 2330
Rep Puanı : 20870
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Psikanalistler Sigmund FREUD (1856-1939)6 Mayıs 1856 Moravia’da Frieiberg’de doğdu. 1860 Aile Viyana’ya yerleşir. 1865 Gymnasium’a (ortaokul) girer. 1873 Viyana Üniversitesine tıp öğrencisi olarak girer. 1876-82 Viyana’da Fizyoloji Enstitüsünde Brücke’nin yanında çalışır. 1877 İlk yayınlar: anatomi ve fizyoloji üzerine makaleler 1881 Tıp doktoru olarak mezun olur 1882 Martha Bernays ile nişanlanma 1882-5 Viyana Genel Hastanesinde çalışma, beyin anatomisi üzerinde yoğunlaşma: pek çok yayın 1884-7 Kokainin klinik kullanımı üzerine araştırmalar 1885 Nöropataloji Privatdozent’i (üniversite hocası) olarak atanma 1886 Martha Bernays’la evlenme. Viyana’da sinir hastalıkları üzerine özel muayenehane açış. 1886-93 Viyana’da Kassowitz Enstitüsünde nöroloji üzerine, özellikle çocuklardaki beyin felçleri üzerine sürekli çalışma ve pek çok yayın 1887 En büyük kızının doğumu (Mathilde) 1887-1902 Berlin’deki Wilhelm Fliess’le arkadaşlık ve yazışma. Freud’dun, bu dönemde, ona yazdığı ve ölümünden sonra, 1950’de yayımlanan mektupları görüşlerinin gelişimine pek çok ışık tutmuştur. 1887 Uygulamalarında hipnotik telkini kullanmaya başlar 1888 (yak) Histerinin katartik sağaltımında hipnozu kullanarak, Breuer’i izlemeye başlar. Giderek hipnozu bırakır ve onun yerine serbest çağrışımı geçirir. 1889 Telkin tekniğini incelemek üzere, Nancy’de Bernheim’ı ziyaret eder. En büyük oğlunun doğumu (Martin) 1891 Afazi üzerine monografi. 1892 En küçük oğlunun doğumu (Ernst). 1893-8 Histeri, obsesyonlar ve anksiyete üzerine araştırma ve kısa makaleler. 1895 Breuer ile birlikte, “Histeri Üzerine Çalışmalar”; olgu öyküleri ve Freud’un kendi tekniği betimlemesi. 1893-6 Freud’la Breuer arasında giderek artan görüş ayrılığı. Freud, savunma ve bastırma kavramlarını ve de nevrozun, ego ile libido arasında bir çatışmanın sonucu olduğunu getirir. 1895 Bilimsel bir ruh bilim projesi: Freud’un Fliess’e mektupları arasında bulunur ve ilk kez 1950’de basılmıştır. Ruhbilimi nöroloji terimleri ile anlatmak için başarısız bir girişim, ama Freud’un daha sonraki çoğu kuramının habercisidir. 1896 “Ruh çözümleme” teriminin ortaya çıkışı. Babasının ölümü (80 yaşında). 1897 Freud’un öz-çözümlemesi; yaralanma kuramının terk edilmesine ve çocuksu cinsellik ve Oediepus karmaşasının benimsenmesine yol açmıştır. 1900 “Düşlerin Yorumu”. Son bölümünde, Freud’un zihinsel süreçler, bilinçdışı ve haz ilkesinin üstünlüğü üzerine tüm görüşleri ilk kez özetlenir. 1901 “Günlük Yaşamın Psikopatolojisi”. Bu, düşler hakkındaki kitapla birlikte, Freud’un kuramlarının, yalnızca patolojik durumlara değil normal zihinsel yaşama da uygulandığını ortaya koyar. 1902 Professor Extraordinarius atanır. 1905 “Cinsellik Kuramı Üzerine Üç Deneme”: İnsanoğlunda, cinsel içgüdünün gelişiminin, bebeklikten erişkinliğe dek ilk kez izlenişi. 1906 (yak) Jung ruh çözümlemeye katılır. 1908 Ruhçözümleyicilerin ilk uluslar arası toplantısı (Salzburg’da). 1909 Freud ve Jung konferans vermek üzere A.B.D.ye çağırılırlar. Bir çocuğun ilk çözümlemesinin olgu öyküsü (küçük Hans beş yaşında) daha önce, erişkinlerin çözümlemesinden çıkarılmış olan sonuçların, özellikle de bebeklik cinselliği ile Oediepus ve iğdiş edilme karmaşasına ilişkin olanların desteklenmesi. 1910 (yak) “Narsisizm” kuramının ilk ortaya çıkışı. 1911-15 Ruh çözümleme tekniği üzerine makaleler. 1911 Adler’in ayrılışı. Ruh çözümleme kuramlarının psikolojik bir olguya, Dr. Schreber’in öz yaşam öyküsüne uyarlanması. 1912-13 “Totem ve Tabu”: Ruh çözümlemenin, antropolojik malzemeye uyarlanması. 1914 Jung’un ayrılışı. “Ruhçözümsel Devinimin Tarihi Üzerine”. Adler ve jung hakkında polemik yapılan bir kesimi de içerir. Son büyük olgu öyküsünü, “Kurt Adam”ı yazar. (1918’e dek yayınlanmamıştır). 1915 Günümüze yalnızca beş tanesi gelmiş temel kuramsal sorularla ilgili oniki “metapsikolojik” makaleden oluşan dizi. 1915-17 “Giriş Konferansları”: Freud’un görüşlerinin birinci Dünya Savaşı’na kadarki durumunun kapsamlı genel bir değerlendirmesi. 1919 Narsisizm kuramının savaş nevrozlarına uygulanması. İkinci kızının ölümü. 1920 ”Haz İlkesinin ötesinde”: “yineleme takıntısı” ve “ölüm iç güdüsü” kuramının ilk kez açık olarak tanıtılması. 1921 “Grup Ruhbilimi”. Egonun sistematik bir çözümsel incelenmesinin başlangıcı. 1923 “Ego ve İd”. Bir id, bir ego ve bir de süperegoya bölünmesiyle aklın yapı ve işleyişinin büyük ölçüde düzeltilmiş tanımı. Kanser hastalığının ortaya çıkışı. 1925 Kadınların cinsel gelişimi üzerine düzeltilmiş görüşler. 1926 “Ketvurmalar, Belirtiler ve Anksiyete”. Anksiyete sorunu üzerine düzeltilmiş görüşler. 1927 “Bir yanılsamanın geleceği”. Bir din tartışması: Freud’un geriye kalan yıllarının çoğunu adadığı bir dizi toplum bilimsel çalışmanın birincisi. 1930 “Uygarlık ve Hoşnutsuzlukları”. Bu, Freud’un yıkıcı iç güdüler (ki ölüm iç güdüsünün bir görünümü sayılmıştır) üzerine ilk kapsamlı çalışmasını içerir. Freud, Frankfurt kenti tarafından Goethe ödülü ile ödüllendirilir. 1933 Hitler Almanya’da güç kazanır. Freud’un kitapları Berlin’de halk önünde Naziler tarafından yakılır. 1934-8 “Musa ve Tek Tanrıcılık”. Freud’un yaşarken yayımlanan son kitabı. 1936 Hitler’in Avusturya’yı işgali. Freud, Londra’ya gitmek üzere, Viyana’yı terk eder. “Ruhçözümlemenin Bir Taslağı”. Ruh çözümlemenin son, bitmemiş ama köklü bir tanımı. 1939 23 Eylül, Londra’da ölümü. |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Bağımlı Üye
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: İst.
Mesajlar: 3,489
Teşekkür Etme: 22 Thanked 136 Times in 66 Posts
Üye No: 5863
İtibar Gücü: 2330
Rep Puanı : 20870
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Anna FREUD (1896-1982)
1910’dan beri sürekli babasının yazılarını okuyordu ancak psikolojiyle ciddi anlamda ilgilenmeye 1918’de başladı. 1920’de babasıyla birlikte Uluslar arası Psikanaliz Kongresine katıldı. 1922’de Viyana Psikanaliz Derneği üyelerine “Hayaller ve Saldırganlık” (Beating Fantasies and Daydreams) adlı yazısını sundu. 1923’te çocuklarla psikanaliz çalışmalarına başladı. 2 yıl sonra Viyana Psikanaliz Eğitim Enstitüsü’nde “Çocuk Analizi Tekniği” üzerine dersler verdi. Bu alanda yaptığı çalışmaları, anne-baba, öğretmenler için bir seri konferanstan oluşan “Çocuk Analizinin Tekniği” (İntroduction to the Technique of Child Analysis) adlı kitabında topladı. 1927-34 yılları arasında Uluslar arası Psikanaliz Derneği’nin genel sekreterliğini yaptı. “Goethe Ödülü”nü aldı. 1935’te Viyana Psikalaniz Enstitüsünün yöneticisi oldu. 1935’te “Ego Savunma Mekanizmaları” (The Ego and the Mechanisms) adlı kitabını yazdı. Kimsesiz çocuklar için bir çocuk yuvası kurdu ve 80 çocukla yakından ilgilendi. Dorothy Burlingham ile birlikte “Savaş Çocukları ve Ailesiz Çocuklar”ı yayınladı. 1950’lerden itibaren ABD de düzenli olarak konferanslar verdi. 1970’lerde, çocukların duygusal yoksunluk nedenleri, sosyal zararları, sapmalar, gelişim gecikmeleri gibi problemler üzerine yoğunlaştı. Yale Üniversitesi Hukuk Fakültesinde “Suç ve Aile” üzerine seminerler verdi. 1980’de Harvard Üniversitesi’nden “Fahri Doktor” unvanını aldı. Ölümünden sonra yıllarca çalıştığı Hampstead Clinic’in adı “Anna Freud Center” olarak değiştirildi. |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Bağımlı Üye
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: İst.
Mesajlar: 3,489
Teşekkür Etme: 22 Thanked 136 Times in 66 Posts
Üye No: 5863
İtibar Gücü: 2330
Rep Puanı : 20870
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Caren HORNEY (1885-1952)
1885'te Hammbur'da doğdu. 1904'te anne ve babası ayrıldı. Bu durum Karen'ın stressli yaşamının başlangıcı oldu. 1906'da tıpfakültesine girdi. 1909'da hukuk öğrencisi Oscar Horney ile evlendi. 1910'da annesi vefat etti. Ailesiyle yaşadığı çatışmalar ve zor koşullar onu psikanalize yöneltti. Freud, "evlendiği adam babasından farklı biri değil" demişti. Caren Horney, tıp öğreniminden sonra Berlin Psikanaliz Enstitüsü'ne girdi. Birçok enstitüde görev alan Horney, New York Psikanaliz Enstitüsü'ndeki görevine son verildikten sonra "Association for the Advancement of Psychoanalysis"i kurdu. Psikanalizin ilerlemesine ve bireyler arası ilişkilerin incelenmesine önemli katkıları olmuştur. |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Bağımlı Üye
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: İst.
Mesajlar: 3,489
Teşekkür Etme: 22 Thanked 136 Times in 66 Posts
Üye No: 5863
İtibar Gücü: 2330
Rep Puanı : 20870
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Alfred ADLER (1870-1937)
Adler ; Freud'un öğrencisiydi ve O da Jung gibi 1912'de ustasından ayrıldı. Sorunlarımızın kökenine inmektense, kendimizi pratikte işe yarayacak kadar tanımanın önemli olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden "bireysel psikoloji"yi kurdu. Ona göre nevrozlar 5 yaşında yaşanan aşağılık yada üstünlük kompleksinden oluşuyordu. Analistin görevi "toplumsal duyuşu" oluşturan nevrozları dengelemekti. |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Bağımlı Üye
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: İst.
Mesajlar: 3,489
Teşekkür Etme: 22 Thanked 136 Times in 66 Posts
Üye No: 5863
İtibar Gücü: 2330
Rep Puanı : 20870
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Carl Gustav JUNG (1896-1982)
İsviçreli Jung Freud'un öğrencisiydi ve 1912'de Freud'dan ayrıldı. Jung, ruhsal dinamikleri anlamak için, hastanın kendisini değerlendirmesini dinlemenin yeterli olmadığını, ortak (toplumsal) bir bilinç altının da olduğunu öne sürdü. Bu toplumsal bilinç altının öğeleri, insanlık tarihinin başlangıcından bu yana tüm insanların bilinçaltında tek tek taşıdıkları kültürel ilk örneklerdi. Jung, ortak bilinçaltından yola çıkarak düşleri yorumladı. |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Bağımlı Üye
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: İst.
Mesajlar: 3,489
Teşekkür Etme: 22 Thanked 136 Times in 66 Posts
Üye No: 5863
İtibar Gücü: 2330
Rep Puanı : 20870
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Otto KERNBERG
Kernberg, Nesne İlişkileri Ekolü’nün A.B.D.’de ve dünyada yaygınlaşıp benimsenmesinde büyük rol oynamış; 60’lı yılların sonundan bu yana yazdığı makale ve kitaplar, verdiği seminerler ve konferanslar ile psikanalitik camianın ilgi odağı olmuştur. Otto Kernberg, Klein, Hartman, Mahler, Anna Freud ve Erikson gibi kuramcıların gelişim konusunda öne sürdüklerini çok başarılı bir şekilde harmanlayarak kendine ait bir gelişim modeli oluşturmuştur. Kariyerinin son yıllarında yoğun olarak “cinsel heyecan” ve “erotik arzu”nun doğası üzerine yazmıştır. Kuramındaki gelişim modeli ve psikopatoloji etyolojisi açısından cinsellik ve aşk duygularını araştırmaktadır. Psikanalize ve psikiyatriye en önemli katkılarından biri, “sınır kişilik örgütlemesi”ni tanılandırılması, sınıflandırılması ve terapisi ile ilgili çalışmalarıdır. |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Bağımlı Üye
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: İst.
Mesajlar: 3,489
Teşekkür Etme: 22 Thanked 136 Times in 66 Posts
Üye No: 5863
İtibar Gücü: 2330
Rep Puanı : 20870
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Otto RANK (1884-1939)
Freud'un gözde oğullarından biriydi. Çok yoksul bir aileden geliyordu. 25 yaşına kadar çilingirlik yapmıştı. Ancak öğrenim yaşamına devam etmeye karar vererek 25 yaşından sonra okulunu dışardan bitirdi. Tıp mezunu olmayan psikanalistlerdendir. 28 yaşında Viyana Psikanaliz Derneğinin Sekreterliğine başladı. 1924'te Amerikan Psikanaliz Derneğinin fahri üyesi oldu. Sandor Ferenezi ile birlikte daha az otoriter, daha çok eşitlikçi, psikoterapi odaklı, burada ve şimdi ilkesiyle hareket eden, gerçek ilişkiye dayanan, daha çok, geçmiş öykü, karşı aktarım, bilinçaltı üzerinde yoğunlaşan bir terapi ilişkisi geliştirdi. Rank'ın "Doğum Travması" (1924) adlı kitabı üzerine çıkan tartışmalar Freud'dan ayrılmasıyla sonuçlandı. Otto Rank, görüşlerinde anne-çocuk ilişkisi ve oediepus kompleksi üzerine yoğunlaşıyordu. |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Bağımlı Üye
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: İst.
Mesajlar: 3,489
Teşekkür Etme: 22 Thanked 136 Times in 66 Posts
Üye No: 5863
İtibar Gücü: 2330
Rep Puanı : 20870
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Heinz KOHUT (1913-1981)
Benlik Psikolojisi ekolünün kurucusu Heinz Kohut, geliştirdiği kuramı Freud'un teorisinin tamamlayıcısı olarak görmekteydi. "Benlik nesnesi" kavramını ortaya attı (Çocuk tarafından benliğin parçası olarak algılanan nesne-kişi). İnsan yapısını iki kutuplu olarak görür. Bu durumu "iki kutuplu benlik" olarak tanımlar. Bir kutupta hırslar ve tutkular, diğer kutupta ise idealler ve değerler vardır. İnsanın psişik süreçleri bu iki kutup arasında gerilime tabidirler. Kohut'a göre patalojik boyuttaki erotizasyon ve saldırganlık Freud'un iddia ettiği gibi, birincil iç güdüler değil, hayal kırıklıkları sonucunda oluşan tepkilerdir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Bağımlı Üye
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: İst.
Mesajlar: 3,489
Teşekkür Etme: 22 Thanked 136 Times in 66 Posts
Üye No: 5863
İtibar Gücü: 2330
Rep Puanı : 20870
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Melanie KLEİN (1913-1981)
Temelde Freud’un izinde olan ve Budapeşte’den Berlin’e, oradan da 1926 yılında İngiltere’ye göç eden Klein, çocuklarla sürdürdüğü psikanalitik çalışmalarında ilgisini içleştirilmiş objelere odaklaştırarak psikanaliz kuramına farklı bir boyut getirmiştir. Yaşamın ilk yılının ruhsal gelişimin en belirleyici dönemi olduğunu vurgulayan Klein, 3-6 yaşları arasında yaşandığı düşünülen Oediepus Kompleksinin aslında yaşamın ilk ayının ikinci yarısında yaşanan memeden kesilme süreci içinde yer aldığı görüşündedir. Klein’a göre iç güdüsel dürtüler, spesifik obje ilişkileri içine geçişmiş karmaşık ruhsal fenomenlerdir. Klein’ın görüşleri başlangıçta İngiliz Psikanaliz Derneği’nde sert tartışmaların yaşanmasına neden olmuştur. Zamanla kuruluş içinde Klein’ı destekleyenler, ona karşı olanlar ve tarafsızlar olmak üzere 3 grup olmuştur. Klein ve Fairbairn’in çalışmaları ile “Şizoid İnsan” tipi tanımlanmıştır. |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|