![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Açık Açık Çağırır Aşkını
I. Çabuk akan tez giden ilk geyik avında ölenler çarpıntı başlarıdır insanlığın Uzakta. Ta burada Ünlü bir cansıkıntısını Ufalar bir zümrüt sakal Yeldeğirmeni ve uçuşan leylekler beyaz saçlı atın kar yılğını rüzgar hallerini kahraman atın madalya anına bitişik dört nala koşan sesi oradan uzaktan ta buradan siyah çatık kaşlı gelincik tohumlarına benzer sezişleriyle gelişir yapılı kaygılar II. bir ayıp giyotin çün ağaç sağa dönmez soldan kuşatılır çün ağaç şaşırır ağaç ölür Ama sapına kadar Bilhassa büyük Erkek Tam bir el Yani kolun ucuna kadar gelmiş de Yumruk bile olmuş ve bilhassa bu büyük bir el beynelminel bir sabah seli kutlayıp büküp yapma çelikleri gündelik insanı kaldırıp bir de tanrıya şarkısını söylerse Belirli bir yapısı Belirli bir geçmişi olan nereye değdiğini bilen düğün yapısı fırçasıyla toprak ve topraktan sonrasını aynı çığlığı atan ve karalar için de III. haydi şu kaçar su durur mu gök içimizde bir zenci yaratır zenci zenci bir büyük geniş başlı şikayet mi ne olur açık açık çağırır aşkını burda mı daha mı uzakta bütün bir geceye dayar alnını öyle ki alın mübarek bir şeydir.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() AĞARTI
sevgililer yüzüne karşılık geldim kaygı bağırdı gözevlerimde günlerin yamanan yıldızlar ve üzülen gökkuşaklarıyla doluluğundan söz ediliyor evlerde çocuklar arşınlanıyor ve alkışlanıyor babalar ki tütün başında ekmek başında kabir başında günler yenilenen bir isim merdivenleri büyük ağzıyla çıkan meral haftada üçer gün üçer hafta ince uzun veya kahverengi ve gelinlik sabah çatışmasında yoğunlaşan yorgun artık ben köprü ortasından yarılmış bu ara organın ve güneşin salgınlığı toprağa gelir gibi oldu an başlar ikinci artık beygirler uzağa kayıyorlar bu arada gelinmeler arkadaş yapıtlarına yar koyma yöremdeki çimler bu arada evimin içinde odaların birbirine düşman durduğu ve hastalandıkları çalışan yüreklere uzak bekardan korkan ev sahiplerinin kapılarda kızlık heykelleri bu arada insanın yemeğe oturma çelişmesi yemekten kalkma çelişmesi erkek oluşunuza binaen bu arada özel sıkıntılarımızın kılıç kuşanmış hali durmadan kanlanıp hatırladığımız bunalan kadınlar ben alda'yı bunalıyor görüyorum rüyamda kırbaç gibi insanı saran etrafımızda kelebek kanatları gözler akılda kalan ağızlar hatlar seviyi yoran alkışlar bir şehri paramparça edip ortasından yarıp uykuları evlerin sahanlıklarına misafir odalarına lavabonun altındaki dolaba çocukların hücumluk yataklarına iri erkeklerin şakaklarına kadınların çırpınan dudaklarına ve kızların sancaklarına sığınan ve benim damarlarımda itişen uykulara bir şehrin ortasından tren geçiyor o şehirde büyük rüzgâr vardır bir oyuncakçı vitrininin önünde insanların durdukları ve duruşlarını değiştirmedikleri trenle birlikte şehrin ortasından oyuncak trenlerin cezalandırmış şekilleri kendisini buyruk vitrine yapışık insanların kafalarındaki içlerinden geçerken dönüp bakmadıkları durdurup parçalamadıkları önüne yüzer ellişer yatıp apartman kadar ağır tekerlerini üzerlerinden geçerken öpüp ağızlarını ezdirmedikleri noktanın sonuna kadar bir sinir bir can yanmasıyla bir parçamı bir demir mengeneye koyup sıkmak istiyorum mu nedir dilimi bir acı mı ne gerek öyle uykum var ki öyle istiyorum ki o içinden marşandizler şimşek gibi fırlayan şehirde hemen hat boyunda ilk tahta evde derin yatakta her an çığlıklarıyla uyuyayım kıyametler bir ejder geçsin öyle tanıdığım öyle canımın içinde durup gelmeyince morfin gibi arıyorum direnmeni iğne üzerinde yüzün gelip kuşatmıştı beni ama düşündükçe Korkmak yüzünle geldiğini Ve bunları elbette çabucak geçelim sevgilim
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() AFGANİSTAN ÇAĞILTISI
Bütün azalarını harbe çağır Sofran açılsın elin şehit ballarından alsın Saraylar damlar yeniden kurulsun Ağaçlar içinden akan nehre Dalçık günde bin kere ve *******de Omuzbaşlarını denetleyen defterlerden yalnız sağdaki kalsın Kalem yazsın yazsın Küheylan bir aşık ol Öyle yalvar ki ellerim zahmet balyalasın Kaslar şehit dalgaları ve haykıran kan Başlasın vuslat gününü toprağa Başlasın hatırlatmaya denize kumsalını Şimdi üzgünüz arkadaş Yolumuza çıkmayın üzgünüz... Hava çok hoş denizin tuttuğu yerler derin -Konuş şimdi zaman hiç geriledi mi Hava çok hoş kuşların tuttuğu yerler berrak -Konuş şimdi daveti duydun mu Bir gece uyandın ki ellerin başaklarda -Konuş şimdi açık ağzına o gül yaprağı konan şehidi gördün mü Çoktan hayretle dondu kaldı bağlar ovalar -Konuş şimdi bekliyor mu yalınayak çocukları ağacında buğday Hava çok hoş insanın tuttuğu yerler azar azar Kalbin zengin davetleriyle oynar Çocuklar o anda çok yakında bakarsın bir aşk sayhasında Yaslanırlar güzel anaların kollarına Hava çok hoş başın tuttuğu idrak yanımızda Adamlarımız yiğit Kadınlarımız hamarat Çocuklarımız dolu bilinç harmanı Köpeklerse sayılı Elimizde cahiliye dönemi sonrası bir pala (Kavmiyetçilik etme dedik ucu kırılır) Kırıldı da Şimdi severiz türkmeni peştunu Onarılmış gerilmiş bileylenmiş ve doğramakta Isın gökyüzü ısın Çocukları kavrulmuş kadınlar yeniden hamarat yeniden gebe Bunlar gübre insan değil Gömlekler çelik zırh Öyle bir çalgı çaldılar ki Seslerin çağırıp koyunlara bile Koyduğu zehirli gaz rüyaları Analara şaşkın çocukların Üç beş yaştakilerin Yüzleri harp yarası Harp yanığı Ama öpülmekte okşanmakta yanakları Hangisi hangisine mübadil (Dünya bu olamazdı) Hangisi özne hangisi edilmiş gelinmiş bilinmemiş Yağmur peyderpey kar tane Gamzem oyuyor düşüncemi Kime eşitim nasıl nerdeyim Gamlanmaktayım Hayır bir tereddüttü geçti Füsun bu karadağmağdeni İsyan muannit Mösyö sevinçli mister memnun ağa yarı tok köylü sarı yaprak Millet üzgün Hani dengeler kuracaktık batının kızıl ulusları bindokuzyüz seksen kölelik yapmak istemiyorum bu kahveniz yıldızlarınız şapkanız buyrun unutmuş olmalısınız dehanız şerefiniz buyrun cep feneriniz Buyrun boynumuzdaki halkayı tutunun Ve semirin Hani dengeler kuracaktık Hani çağdaş uygarlıklardan tutunacaktık Hayır batının ulusları kızıllarla karışık Bin dokuz yüz seksen bay batıya buna şuna Cennetlik yapmak istemiyorum Çevir tarihi çevir BindörtyüzBİR Bu kafa ne zaman köreldi Çalınanlar siren besteleri İmdatlarla düşün Bu anne asla merhamet dışında Gözleri nemli olmamıştı Hayır batının ulusları yıl bindokuzyüz seksen değil Bindörtyüz bir Fakat beşyüz yetmiş dokuz yıl geçmiş değil Ne bir karışıklık var Ne bir dev rüya görmüş Değil Kıraç bir yamacı bir ekspres kıymıklıyor gibi Tünellere ses basılmış değil Elbette bunlar değil Yazmaktan çektiğim yalnızlık da değil Bahsi kapatalım ve yatalım için de değil Hiçbir şey değil hiç biri değil Anlatabildik mi arkadaş. Acaba Körebe bitti duvarı kaldır at Haydi zemini düzledik alt yapısını kurduk savaşın Dikil yanıma Ellerimizde birer çakıl taşı Onlarla dikilelim karşı karşıya Yüzlerimizin kefen örtülerini yırtalım baştan başa Görürsün berrak içi Derisi yüzülmüş kan gibi yüzlerimizin Bu harp başka Kim diyorsa ki batılılarla başımız bir taşta Cellatlarla aynı kaptan yiyoruz Aynı kirli hava Aynı kafa ayağımızın bodrumunda Hayır arkadaş bu hesap bambaşka Ne son aylardayız ne bu son gün Sanki dünya bir tek kaldırıp vuracağım gürze gebe Gözleri yumuşak yüzü yorgun bileği sert toprak Sanma ki harp derdinden geçtim Düşünme ki dökeceğin kanlar hunhar Derimin altında ne belalar baygın Bir devlet taşıyorum başımda Bu ev bana dayanmaz Çöker kızıllar kuduran inleri dünyanın Arkadaş Şimdi yalnız savaş
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ANILAR DEFTERİ
Anılar defterin de gül yaprağı gibi unutuldum kurudum Başıma düşmüş sevda ağı Bir başıma tenhalarda kahroldum Sen kim bilir Rüzgarlı eteklerinle Kimbilir hangi iklimdesin Ben sensiz bu sessizlikle deliler gibiyim sensiz bu sessizlikte Ayrılıkla başım belada Gözlerini çevirme gözlerimden Yoksa sensiz bu sessizlikte Kahrolacağım sensiz bu seslikle
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ANILAR DEFTERİNDE GÜL YAPRAĞI
Anılar Defterinde Gül Yaprağı Gibi Unutuldum Kurudum Başıma Düştü Sevda Ağı Bir Başıma Tenhalarda Kahroldum. Sen Kimbilir Rüzgarlı Eteklerinle Kimbilir Hangi İklimdesin Ben Sensiz Bu Sessizlikle Deliler Gibiyim Sensiz Bu Sessizlikle. Ayrılıkla Başım Belada Gözlerini Çevir Gözlerime Yoksa Ben Sensiz Bu Sessizlikle Deli Gibiyim Sensiz Bu Sensizlikle.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ANLATILMIŞ GÜNLER
Bulutların yeryüzüne doğru saçaklandığı vakitler Sürüleri doyurmuş Köylere emin bir gece yaymış Serin ve ılık evlerin seccadelerinde Yatsılarla nehrolmuş Helal kadınlarıyla yukarılara bakıp akan Huzurlu gürbüz ve yetişkin adamlar gibi Adamlar gibi duruyorlar silahlarının başlarında Meşakkate Adeta ısrarla Yılmadan Sabretmektedirler Biliyoruz Gördüğümüz resimlerini Aylardır birlikte yattıkları giysileri Çok aşıyorlar Boyları bosları Yaşları başları bakışları renk renk geniş adımları iri solukları sıcak yelpazeler gibi gözüm görmüş gibi onları kardeşim gibi gelir haberleri hele saldırdılar mı bakılsın gerek topuklarıyla devirdikleri tank kütleleri Ne yaman gönülleri Çöl toprağı gibi yayılı kavruk esrarlı Yanaklarına Değer güneş Ve bastıkları dağ şurdaysa Ötekinde kıskançlık nöbeti Hiç kimseden öğrenemezdin Daha kesin Gözünün önünde vurulan kardeşinden Buhara kelimesini Hiç kimse öğretemezdi sana Daha kesin ve böyle emin Ateş altında Azık getiren kızkardeşinden Buhara kelimesini Bir ok işaretidir Buhara Varılırken ve varılınca Gösteren Daha ikibin kilometre ilerisini Ve buhara ki Pirlerin Asırlar önceki kader sürücülerin İşte bugünleri anlatıp Kollarına girip avuttukları şehir
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ARALIK GÜNLERİ İÇİN BİR AŞK DENEMESİ
Aşk bu Kanatları yıldırımlanmış katı boğalar Ateşin saydam gövdesini kırarak Yatarak hayat dolu sarnıçların karnına Sıkı sıkıya kapalı sivri ve kıvrak gaga Delip geçecek dalıp yeryüzünü Bak istersen avuçlarıma Küçük parmağın hizasında o derin havzada Göğüs göğüse iken ikimize İki ayrı kadeh gibi doldurulmuş yudum kat'i Sesin Sırrım Gözüm palaspandıras çehremde Aşk bu Çölün sarı sofrasında atlılar Hepsinde Gererken parçalanan elimde Çelik yay parçaları Ağızlarımız kum rüzgarlarıyla yanık Yiyip içmezik acıkmazık :Başkanları Uyutmasın vahalar diye Koynuna doldurmuş yılanları: /çocuk Bir tane.Dayanmış yanağını cama Karşı evin balkonuna bakıyor Orada bir çocuk Tutunmuş demirlere../ İki kadeh arasında ufak kara nehrim Beni senden bölen.Suyu yakut de ki kafur Çölün arı çehrenin gamsız ölümün uzakça olduğu bir demde Diz çökeyim söyle Tahtın nerede Bende kaynayan sende kaynak Tıpatıp iki kristal küre Aramızda ceylanımsı bir sıçrama Çalkalanır sonsuzca.Şöyle irice Bir kelime bul ok atsın döş kemiğime Öfkemi iyi belesin öfken Aşk duraksar ve yara alır Uçak çelik rengi göğü sesiyle sokunca Alçalarak yemyeşil ekinlerin arasına Kuru ekmek yiyen üzgün köylüleri bombalamaya İlkin küçük nir göl kan dolu ağzı /hava nasıl da yeşil/ Su mu yoksa o katı ışık mı yanakların taşıdığı Nilüferler isteklerkoca bir dev Aşk bu çiğnenmiş kırbaçlanmış alta laınmış Tanıyıp tutunacak bir insan arayan Gördülçe çelik kazanlarının iç kaynamasını Kaliforniyadaki silah fabrikalarını /Doların egemenliğ halkın refahı: Depolar boşalmalı/ Aşk aşk bir şehir harabesi daha kazandın Kurşun kanatları gergin Fosforlu mermiler yine taze Yıldırımlanmış boğalar Havanın katı gövdesini kırarak Yararak hayat dolu sevdanın karnını Pilot ağzı zehirli bir dil Kentelenmiş çeneler arasından Gözler ovaya başını çıkaran insanları Haydi aşk aşk De ki dağları delerim senin için Yıldızlar yakarışlar açık kartlar Ve haydi hoşçakal Kilimin üstünde Bir ampül Bir kırbaç bir ayakkabı
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ARZUHAL
Çiledinmi Dünya tutar inilemen Ne saltanatı dünya pahada Ne saltanatı dünya pahada Ne kalbi altın mezarı şöhret Yer şahit Şahit bizler kardeşlerin Alevli hüzünlerdin mevla için Ne atın yıllar verdin hep Dirilsin diyordun ve yöneliyordu binlerle Kapkara parlak ışıklı ve ışıtan göz Kıvırcık utangaç ve uçurumlardan güvenlere götüren Ve yalın Henüz gelmiş gibi kınından Ne altın yıllar verdiğin hep Ve ağır ağır çeviriyordun O dalgın ve ağır yüzünü devrin Yuya yuya o güzel Elçiye Ne altın yıllar verdiğin hep Biriki bronz kişi konabilseydi önüne Ve ne altın yıllar daha çiledin Artık yalnız değil adımların Şimdi daha iri doğuyor sabahları Horantası bir hayli arttı güneşin Kişinin güzelliği ağa ustalarına göredir senin köylün olayım o uzak iklimleri erişilmez beldeye bakabilemezdik senin götürmen olmasa şu küçücük kalpte (yaman halimiz helal ettiremezsek) nice hakkın yüklü.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() AYLAK GÖZ
Erkenden aşındırır aşkını Odaların köşelerine zamansız oturur Duyarsa bir çocuğun Oyundan çağrıldığını Başının her seferinde döndüğü kumarı Gönlünü bir tarzla kurularken kazanır Anlarsa yenilen bir kadının Darda kaldığını Kendi kendine ardaşak kaçağı Arada bir bakınır ne yaptığına Süresiz kapılır tablolara yangelir Ve oturdu mu bir masaya Hakkını verir çay içmenin Bu adam kitapların uçlarına Çizilmiş itilmiş resim Korkmadan yaşar tebessüm gösterir Ağır başıyla nöbet alır Dağdan kaçar şehri çevirir Ve bırakır gönlünü bir tazı sıçramasına Erkenden aşındırır aşkını Anlamaz bir kadının Süresiz kapılıp yangeldiği tablolara Severek tebessüm attığını Ağır başıyla kopar dağdan Nöbet alır şehri devirir.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() AYNA
Ve gözüm eşyamda değil Yoruldum maddemden Ta ki dünya bitti Köşk kurdum sakin oldum Dehlizsiz ve tabakasız Kör bir hayvan gibi Rızkına etiyle yanaşan Karanlık birevDir gövdem Güneşte asla karanlık yoktur dediler Ve onlar yoluna cihet ettim vatan tuttum Büyük yeni bir hayat bildim Yeni yeni bildim yoksa ölüyordu bir şey Bir insan binası yıkılıyordu durmadan
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|