![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() AH ULAN RIZA
Neden halâ gelmedi, yoksa Saati mi şaşırdı hıyar? Gerçi hiç saati olmadı ama En azından birine sorar. Cebimde bir lira desen yok, Madara olduk meyhaneye! Ah eşşek kafam benim, Nasıl da güvendim bu hergeleye! Gelse, balığa çıkacaktık, Ne çekersek kızartıp birayla yutacaktık. Kafamız tam olunca, şarkılar döktürüp Enteresan hayâllere dalacaktık. Bu sandalı geçen hafta denk getirip Çalıntıdan düşürdük. Arkadaşlar ısrar etti, Biz de, iyi olur, bize uyar diye düşündük. Saat sekizde gelecekti, Bana birkaç milyon borç verecekti. Yoksa o nemrut karısı kaçtı da Onun peşinden mi gitti? Eğer öyleyse yandık, Gudubet gene yaptı yapacağını! Geçen sene de merdivenden itip Kırmıştı Rıza'nın bacağını. Abi, kadında boy şu kadar; Kalça fırıldak, göz patlak, kafa çatlak! Korkuyorum, bir gün ya kendini asacak, Ya horlarken Rıza'yı boğacak! Bak, şimdi acıdım, aşkolsun adama, Ben olsam, vallahi baş edemem!.. Hele beş tane velet var ki boy-boy, Allah'tan düşmanıma dilemem! Aslında iyi çocuktur Rıza, efendi huyludur, Herkesin suyuna gider. Yoksa, kalıba vursan hani, Tek başına on tane adam eder! Bir keresinde, hiç unutmam Üç-beş zibidi haraca dadandı; Rıza, sandalyeyi kaptığı gibi Herifleri hastaneye kadar kovaladı! Aynı mahallede büyüdük, aynı kızları sevdik, Aynı kafadaydık. Orta ikiden bıraktık, matematik ağır geliyordu, Biz, başka havadaydık. Aynı gömleği giyer, aynı sigaraya takılır, Aynı takımı tutardık. Fener'in her maçına iddialaşıp Millete az mı yemek ısmarladık!.. Bir tek askerde ayrıldık, Bana Bornova düştü, ona Gelibolu. Döner dönmez evlendirdiler, En büyük salaklığı da bu oldu!.. Bense hiç düşünmedim, zaten param yoktu. Hep tek tabanca gezdim. Benim beğendiğimi anam istemedi, Onun gösterdiğini ben sevmedim. Neyse, bunlar derin mevzu... Anlaşıldı, bu herif artık gelmeyecek. Ufaktan yol alayım Anam evde yalnız, şimdi merağından ölecek!.. Gittim, vurup kafayı yattım; Rüyamda gördüm, gülümseyerek geldiğini. Ne bilirdim, yolda kamyon çarpıp Hastaneye kavuşmadan can verdiğini!.. Vay be Rıza!.. Sonunda sen de düşüp gittin Azrail'in peşine! Dün, boşuna günahını almışım, Ne olur, kızma bu kardeşine! Öğlen kahvede söylediler, Rıza öldü, dediler Ne kolay söylediler! Sanki dev bir taş ocağını Kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler! Ah dostum... o kocaman gövdene O beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler? O zalim tabutun tahtalarını Senin üstüne nasıl böyle çivilediler? Yani sen şimdi gittin, yani yoksun, Yani bir daha olmayacak mısın? Yani bir daha borç vermeyecek, Bir daha bira ısmarlamayacak mısın? Peki, beni kim kızdıracak, Kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak? Peki, beni bu köhne dünyada Senin anladığın kadar kim anlayacak? Ulan Rıza... ne hayâllerimiz vardı oysa, Ne acayip şeyler yapacaktık... Totoyu bulunca dükkân açacak, Adını Dostlar Meyhanesi koyacaktık. Talih yüzümüze gülecekti be!.. Karıyı boşayıp sıfır mersedes alacaktık. Hafta sonu iki yavru kapıp Boğaz yolunda o biçim fiyaka atacaktık! Ah ulan Rıza... bu mahallenin, Nesini beğenmedin de öte yere taşındın? Ara sıra gıcıklaşırdın ama inan ki, Benim en kıral arkadaşımdın!.. Ah ulan Rıza... ben şimdi, Bu koca deryada tek başıma ne halt ederim? Senden ayrılacağımı sanma, Bir kaç güne kalmaz, ben de gelirim!..
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Alır Dağlar
Baba bugün üşüyorum Karda kaldım üşüyorum Anama deyin sıcak bir çorba koysun Üstümü ört baba üşüyorum Behey babam dalmış babam Sigarayı sarmış babam Şapkasına hicran dökmüş Kibrit gibi yanmıs babam Baba bugün alır dağlar Bu dert beni alır dağlar Şehirlere sığmaz oldum Fazla sürmez alır dağlar Baba bugün ağlıyorum Darda kaldım ağlıyorum Duaların üzerimden eksik etme İçim yandı ağlıyorum.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Asi Bir Küheylan
Aşiret çocuğuyam adım Küheylan Kızılca kıyamet yaylasında doğmuşam Koyaklarda kartal uçurmuşam, kurt kovalamışam, adam vurmuşam Onursuz yaşanmaz demişem Rezil rüsva etmemişem kendimi böceklere Yavri yavri Bu yüzden dik bakaram adamın yüzüne Bu yüzden böyle hoyrat kalmışam Asi bir Küheylanam Anam rüzgar, babam gurbet Bin yıldır bu koğuştayam Diz çöktürmez beni hasret Seni sevmişem Bir kekliğin sesini üzmekten sakınır gibi Seni sevmişem Gururlu dağ çiçeklerini göğsüme takınır gibi Ben sazımı kılçadırların boynuna asıpta öyle gelmişem buraya Yavri yavri Ölürsem iradi ölürem Harlanmış bir kılıca alnımla dokunur gibi Asi bir Küheylanam Gözlerini benden ayırma Kırılıp düşerem sonra kimse bakmaz yarama Bana ne getirmişen Cico Karda çürümüş sümbül soğanlarımı Yoksa tozkaldıran taylarımı Dargeçitlerdemi kanatmışan O göçebe sevdamızın yamacına Şimdi kimler konmada söyle Yavri yavri Söyle kınalı kuzun nerde Onu hangi soysuzun sürüsüne katmışan Asi bir Küheylanam Mahmut vurma döşüme Delerem bu duvarları delerem Jandarma kavuşmaz peşime Benki dipsiz uçurum boylarında Paramparça olmuş ölmemişem Benki huysuz nehir yataklarında Yaralarımı çamurla sıvamışam Nasıl sığaram düşündünmü Şu altı adımlık tosbağa voltasına şimdi Yavri yavri Dağları çıldırtan öykümü Ben bu demirlere dişlerimle yazmışam Asi bir Küheylanam El süremezler yeleme Bırak yırtılayım bırak, gem vurma benim dilime Hüznün duvarlarında Sıvası dökülmüş bir yer vardır bilirmisen Yavri Bilirmisen çiçekler çentik çentiksolar Bu gevur ölüsü akşamlarda Bırak gözyaşlarımın açtığı çukurlar öylce betonda kalsın Donansın peşime bi metelik etmez bu sırtlan adımları.Donansın Yavri yavri Şapkam namusumdur Koma buralarda koma Tespihim dağılmasın Asi bir Küheylanam Kesmez beni bu acılar Beni vursada bu puştlar Ancak sırtımdan vururlar.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() AYRILIK HEDİYESİ
Şimdi saat sensizliğin ertesi Yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın Avutulmuş çocuklar çoktan sustu Bir ben kaldım tenhasında gecenin Avutulmamış bir ben... Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim Ki bu yaşlar Utangaç boynunun kolyesi olsun Bu da benden sana Ayrılığın hediyesi olsun Soytarılık etmeden güldürebilmek seni Ekmek çalmadan doyurabilmek Ve haksızlık etmeden doğan güneşe Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi Mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun... Şimdi iyi niyetlerimi Bir bir yargılayıp asıyorum Bu son olsun be... bu son olsun! Bu da benim sana Ayrılırken mazeretim olsun! Şimdi saat yokluğunun belası Sensiz gelen sabaha günaydın! İşi-gücü olanlar çoktan gitti Bir ben kaldım voltasında sensizliğin Hiç uyumamış bir ben... Şimdi dişlerimi sıkıp Dudaklarıma kanamayı öğrettim Ki bu kızıl damlalar Körpe yanağında bir veda busesi olsun Bu da benden sana Heba edilmiş bir aşkın Son nefesi olsun... Kafamı duvara vurmadan Tanıyabilmek seni Beyninin içindekileri anlayabilmek Ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü Bütün saatleri öylece durdurabilmek için Çıldırasıya paraladım kendimi Lanet olsun! Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde Olsun be! ne olacaksa olsun! Bu da benim sana Ayrılırken şikayetim olsun Gözyaşım utangaç boynunun inciden kolyesi olsun Her damla vefasız teninde bir veda busesi olsun İsterim sen de yan ömrüne hep ağla Hep ağla bu benden son dua Bu benden ayrılık hediyesi olsun
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Babanı Unutma Yavrum
Bu sarkı senin al dinle Usulca dokun sesime O minicik ellerinle Babanı unutma yavrum Yağmurlar rüzgarla barışır Yağmurlar çimenle öpüşür Belkide uçurum kapuşur Babanı unutma yavrum Bir gün tutuşup kavgaya Kalbin hırpalandığında Söküp verebilirim sana Babanı unutma yavrum Hasta iken yataklar içinde O hayın sokaklar içinde Sorgular yasaklar içinde Babanı unutma yavrum Sen benim için üzülme Bakınca suskun resmime O körpecik yüreğinle Babanı unutma yavrum Bir gün duyarsan dağlarda Ölüm haberleri radyoda Bende olabilirim orda Babanı unutma yavrum
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() BAŞ KALDIRIYORUM
Cevap veriyorum: Eli böğründe analardan, Mahpuslardan ve acılardan Çokça bahsediyorum, çünkü; Başını kumda saklayanlardan Tiksindir, başkaldırıyorum! Ve söz veriyorum: Kırmızı rujlu sokakların, Aşağılık pazarlıkların, Adı anılmayacak benle. Bir çiçeğim halk ormanında, Fışkırdım, başkaldırıyorum! Ben bir bıçak ucuyum, Kavga vermiş halkına. Başkaldırıyorum işte, Varın benim farkıma. Yine söylüyorum: Gözü bağlanmış korkulardan, Yasaklardan ve baskılardan, Asla irkilmiyorum, çünkü; Kan emici yarasalardan Çıldırdım, başkaldırıyorum! Yemin ediyorum: Üçkağıtçının, pezevengin, Teslimiyetin ve mihnetin Yolu uğramayacak bana. Bir dalgayım halk denizinde Köpürdüm, başkaldırıyorum! Ben bir namlu ağzıyım, Omuz vermiş halkına. Başkaldırıyorum hey! Herkes varsın farkına.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() BAŞIM BELADA
Bugün, düşünemeyeceğin kadar Başım belada! Köşe başları tutulmuş, Üstelik yağmur yağmada.. İler-tutar yanı yok! Fişlenmişim, adım-eşkalim bilinmekte. Üstelik, göğsümde, yani tam şuramda, Kirli sakalıyla Bir eşkıya gezinmekte.. Başım belada! Adamın biri vurulmuş sokakta, Cebinde adresim bulunmuş.. Başım belada! Tabancamı unutmuşum helada. Nerden baksan tutarsızlık, Nerden baksan ahmakça! Sevdim, inanamayacağın kadar, Sevdim seni esmer kız.. Kirpiklerimde çırpınan Şu tuzlu gözyaşımda İhanetin adı yok! Neylersin ki çember daralmakta.. Şimdilik hoşça kal yaban çiçeğim. Yasal mermisiyle, Bir komiser yaklaşmakta.. Başım belada! Üzerime kan sıçramış doğarken. Uykularım yarıda kalmış. Başım belada! Senelerce kuralsız yaşamışım, Nere gitsem çaresi yok, Nere gitsem yanmışım..
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Beni Tutmayın
Yağmurlu ve upuzun bir yolu düşe kalka yürümeye çalıştım. Ve inanılamayacak kadar duygusal bir geçmişimiz oldu seninle. Üstelik biz bunu bir ömür boyu sürüp gider sanmıştık. Beni tutma öyle sahnelere gelemem, beni tutma çok kötü yanılırsın. Yıllardır öyle biriktim, öyle gerildim ki,topyekün boşalır toz olur dağılırsın. Sen benim en ince dilimde türkümü çaldın Sen benim en ücra duygularımı talan ederek beslendin Her şeyin merkezi sendin ve her şey senin etrafında dönerdi. Bar köşelerinde tükenip kaldırımlarda ararken kendimi, Gelip sana sığınırdım.,umutlarım bir kez daha sönerdi. Beni tutma şantajlara boyun eğmem. Beni tutma hırsımdan çatlarım. Yıllardır öyle sabrettim öyle doldum ki, Şimdi yanardağlar gibi birden patlarım. Bir yavru serçe hayata bağlanır gibi ağzım açık bağlandım sana, Bir topal karınca yuvasına yaklaşır gibi, titredim ve heyecanlandım, Bu akşam çekip gitme adına bütün ömrümü ve seni sildim. Bir tuhaf senaryoydu ve bu senaryoda zavallı bir figürandın sadece, anlatamam Kumlara yazılmış sözcükler kadar kısacıktı ümidim. Ve anladım ki bir takım şeyleri ben ilk dalgada yitirmişim. Beni tutma ben senin dizlerine çökemem Beni tutma ellerinde kalırım, kırılırım Yıllardır öyle daraldım öyle bunaldım ki; Şimdi bir saniye bile oyalarsan çıldırırım. SEN, kalbimi emanet edecek kadar güvendiğim, dost bildiğim. SEN, bir lokmayı bile hazmedemeyip birlikte yediğim. Yatalak olsan altına yapsan bile iğrenmeden, alırdım dediğin Bu nasıl insanlıkmış, bu nasıl arkadaşlıkmış, bu nasıl vefaymış Bu nasıl acıymış ulan bu nasıl vicdansızlık, bu nasıl cefa Beni tutma gazabım yakar ellerini, beni tutma hurdahaş olursun. Yıllardır öyle kırıldım, öyle küstüm ki,bir ah ederim kaskatı kesilir taş olursun. Ben şimdi gözüne sokuyorum dünyaya,ama sen körsün ısrarla görmüyorsun Ben şimdi beynine sokuyorum hayatı, bir türlü algılamak istemiyorsun. Hala o aptal köşende oturup, beni öngörülerinle yargılamak ne kolaymış. Peki! gördüklerimi gördün, yaşadıklarımı yaşadın mı SEN! Peki devrik heykellerin önünde düşsüz yanılgıları o yüce gururlarıyla , Yoksul fakat dürüst bir mızrak gibi dimdik duranların acısını yaşadın mı SEN! Beni tutma gömleğim kan içinde, beni tutma darmadağın olursun Yıllardır öyle çok yedim öyle çok doydum ki Şimdi bir tükürürüm kaskatı olur rezil olursun Ey kir içinde yüzenler, herkesin atına binenler Ey sürünenler, ey bölenler, bölünenler, Herkesi birbirine düşürüp, sinsice sevinenler Ey gençliğimi harcayanlar, ey kağıttan kaplanlar, zavallı sıçanlar. Ey ciğeri beş para etmezler, ey sıkıyı gördü mü fellik fellik kaçanlar Ey darbe kaçkınları, orta yolcular, dönekler, sümüklü böcekler Ey ispiyoncular, bozguncular, medya çömezleri yüzü yırtılmış köçekler, ****ler Beni tutmayın ulan burama geldi dayandı. Beni tutmayın bozarım bu kirli numaranızı Yıllardır öyle çok sömürdünüz, öyle çok kan kusturdunuz ki Ulan bir şarjöre diz çöktürürüm ALAYINIZI!.......
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() BİR ACAYİP ADAM
Fırtınadan arta kalmış bir teknede, Tevekkül içinde; Görkemli sakalı ve iğreti parkasıyla, Gizlediği macerasıyla, Bir acayip adam yaşardı. Akşamları susardı, Ben konuşsam kızardı... Bir sürgün kasabasıydı, Bir eski zamandı, Haziran'dı. Çocuktum, evden kaçmıştım, Gelip ona sığınmıştım... Küçücük bir koydu, sığdı, Burayı keşfeden belki de oydu. Uzaktan, kasabanın ışıkları yanardı, İçim anneyle dolardı, ağlardım.. Suphi şöyle bir göz atardı, Gizli bir cıgara sarardı, ağlardı. Sonra barışırdık, Ben flüt çalardım, cıgara sönerdi, Ağlardık... Nereden geldiğini bilmezdim, Kimsesizdi, Belki kimliksizdi... Onun macerası onu ilgilendirirdi; Kimseye ilişmezdi... Bir şeylere küfrederdi hep, Tedirgin bir balık gibi uyurdu. Bazen kaybolurdu, aradım, Yağmurun altında dururdu. Bir kalın kitabı vardı, Cebinde olurdu, her gün okurdu. Ben bir şey anlamazdım, Kapağını seyreder, duymazdım. Sakallı bir resimdi, kimdi; Ne kadar mütebessimdi!Sordum bir gün Suphi'ye: Söylediklerini niye anlamıyorum, diye. Bildiklerini, dedi, yüzleştir hayatla, Ve sınamaktan korkma!. Doğru ile yanlışı, ancak o zaman ayırabilirsin Ve O'nu anlayabilirsin...Sonra gülerdi. Günlerim, yüzlerce ayrıntıyı Merak etmekle geçerdi. Sonra yine akşam olurdu, Suphi susardı, Ben konuşsam kızardı.Tekneye martılar konardı, Yüreğim Suphi'ye yanardı, ağlardım. Suphi denize tükürürdü, Gökyüzünü tarardı, ağlardı. Sonra barışırdık, Ben flüt çalardım, yıldız kayardı, Ağlardık...Bir sahil kasabasıydı, Bir eski zamandı, Haziran'dı. Çocuktum, evden kaçmıştım, Gelip ona sığınmıştım... Bir gün bir aksilik oldu, Annem beni buldu! Suphi kaçıp kayboldu. Kasaba çalkalandı, olay oldu; Ben sustum, kanım dondu!.. Polisler onu bulduğunda tekti, Felâketti.. Herkes meydanda birikti. Karakoldan içeri girerken Sanki mağrur bir tüfekti!.. Ansızın dönüp bana baktı, Anladın mı? dedi Anladım, dedim; anladım... Ve o günden sonra Hiç bir zaman, Hiç bir yerde, Hiç ağlamadım...
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() BİR ANKA KUŞU
Yüzlerce soğuk namlu Üzerime çevrildi. Yüzlerce demir tetik Aynı anda gerildi. Anne, beni söğüdün gölgesinde vurdular. Öpmeye kıyamadığın, Dal gibi oğlun yere serildi.. Üşüştü birer-birer Çakallar üzerime. Üşüştü dört bir yandan, Göğsüme, ciğerime. Anne, beni bir leş gibi Yiyip talan ettiler. Teşhis edilmem için, Parçamı koydular önüne... Ben bu acılar ülkesinin İnsana reva görülen Bütün acılarını tattım. Aç yattım, ekmeğime sabır kattım. Beni milyon kere dövdüler üst-üste! Ben bu yolu, kendim seçtim anne, Ben ömrümü kendim kanattım... ******* tanır beni, Konarım, göçerim ben. ******* tanır, kan damlar içerim ben. Anne, sen beni unut, karanlığın bağrında. Kırmızılar ekerim, Siyahlar biçerim ben.. Suçüstü yakalandım, Bölüşürken kalbimi. Suçüstü kelepçeyle yardılar bileğimi. Anne, ben diyar-diyar, umudun savaşçısı.. Bir tutam sevgi için Dağladım gözlerimi.. Prometheus'tum zincire vurulurken dağlarda, Ciğerimi kartallara yedirdim. Spartaküs'tüm köleliğin çığlığında, Arslanlara yem oldum, tükendim. Kör kuyuların dibinde Yusuf'tum, Kerbela çölünde Hüseyin. Zindanlarda Cem Sultan, Sehpalarda Pir Sultan. Ve Madımak'ta otuzyedi can... Kaçıncı yok oluşum, Kaçıncı var oluşum bu? Tanrılardan ateş çaldım Yüzyıllarca tutuştum, üst-üste yandım. Bir anka kuşu gibi anne, Bir anka kuşu gibi; Kendimi külümden yarattım..
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|