"Ratatuy", Amerikan animasyon devlerinden Pixar'ın büyük dehası olarak nitelendirilen

[Kéan aRs]

"Ratatuy", Amerikan animasyon devlerinden Pixar'ın büyük dehası olarak nitelendirilen, eleştirmenler ve seyircilerin gönlünü "İnanılmaz Aile" ("The Incredibles") filmiyle kazanan Brad Bird'ün imzasını taşıyan iddialı bir yapım. Disney ya da Dreamworks gibi diğer animasyon şirketlerinin ürettiği "Şrek" benzeri örneklerin aksine ucuz popüler kültür göndermelerinden ibaret olmadığı gerekçesiyle Amerikalı eleştirmenler filmin 'lezzeti'ne doyamıyor. 2004'de "İnanılmaz Aile"yle En İyi Animasyon Oscar'ının sahibi olan Bird, "Ratatuy" ile de şimdilik bu alanda rakip tanımayacak gibi görünüyor.
Filmin hikâyesi, damak tadına düşkün fare Remy'nin gizlice mutfağına daldığı bir evde herkesi yemek yapmak konusunda teşvik eden meşhur aşçı Gousteau'yu televizyonda görmesi ve onun izinde aşçılık hayaline kapılmasına dayanıyor. Evin sahibinin duyduğu tıkırtılar üzerine saldırıya geçmesinin ardından, yürüttüğü yemek kitabıyla canını zor kurtaran Remy, sürüklendiği kanalizasyon sayesinde gurmelerin şehri Paris'te yer üstüne çıkıyor ve rüyasını gerçekleştirecek şehre tepeden bakıp Gousteau'nun lokantasına dalarak macerasına başlıyor. Film, Remy'i çöplüklerden ne varsa karıştırıp yiyen, karnını doyurmak için tabii ki çokça hırsızlığa başvuran ailesi ve sürüsü uğruna hayallerinden vazgeçmeyen neredeyse varoluşçu bir karakter olarak ele almış. Farklı yemekleri bir araya getirerek yeni tadlar yaratmanın ve adabıyla yemenin törensel büyüsüne kapılan Remy, bir yandan da kendi türünün baskısı altında fare soyuna düşman olan insanların dünyası içinde sürekli bir ahlâki ikilem yaşıyor (hatta fareler ve insanlar arasında kurulan karşıtlığın ve bu minvalde araya sıkıştırılan derslerin fazla kaçtığını düşünenler de çıkabilir). Bir fare olarak mutfağın yakınına bile gelmesi skandal etkisi yaratacak olan Remy'nin şansı yaver gidince, gizlice mutfağa sızıp hünerlerini sergileyebileceği bir fırsat çıkıyor karşısına. Oldukça yeteneksiz genç bir oğlanın Gousteau'nun mutfağına alınmasıyla lokantadaki dengeler değişmeye başlıyor. Yakalanmamak için onun şapkasının içine saklanan Remy, çocuğun saçlarını çekiştirerek beklenmedik lezzetler yaratıyor ve Gousteau'nun ölümüyle itibarı sarsılan lokantanın yeniden yükselişe geçmesini sağlayan bir ikili bir araya gelmiş oluyor. Ta ki, huysuz ve otorite sahibi yemek eleştirmeni Anton Ego'ya karşı verilecek büyük sınava kadar.

"Ratatuy"un filme ismini de veren yemeği, hikâyenin tepe noktasını oluşturan bu sınavda kilit bir rol üstleniyor. Kilidin anahtarına sahip olma işlevi haklı olarak Anton Ego'ya verilmiş. Filmin belki de en yaratıcı tarafının acımasız yemek eleştirmeni Anton Ego olduğunu, her şey bir yana Peter O'Toole'un etkileyici seslendirmesiyle daha da büyüyen bu karakterle tanışmak için bile "Ratatuy"u izlemeye değeceğini belirtmek gerek. Sonrasında kazınan midenizi ya da açılan iştahınızı doyuracak bir mekân bulmayı umuyorsanız, gurme ruhunun zenginlerin mülkü olmadığını kendinize hatırlatarak işe başlamanız gerekecek.

Kimler izlemeli:


Farelere karşı 'önyargı' beslemeyen ve renkli hikâyeleri seven animasyon meraklıları.
Doymak için değil, haz almak için yemek yemeyi seven ve yediği yemeğin güzel olduğu sürece hangi elden çıktığına aldırış etmeyenler.
Kimler izlememeli:


Fareler için "yok, ben aslında korkmuyorum da… tiksiniyorum" diyenler
Tom ve Jerry fanatiği olup Jerry'nin tahtını sarsacak bir farenin hayatına girmesi fikrinden tedirgin olanlar (ki olmaz öyle şey!)