Küçük Bir Koy

[GooD aNd EvıL]

zaman geldi, taşınıyorum buralardan.
bir kilit vurup gizemli dünyamın kapısına,
kaçıyorum tüm korkulardan.
yelken açıyorum başka diyarlara.
ve sığınmak için bu sefer,
küçük bir koy arıyorum.
çünkü seni ilk gördüğümde,
benim için ihtişamlı bir koydun.
ama anlayamadığım bir şey vardı,
o da benım gibi küçük bir kayığı içeri almazdın.
hiç giredim kapından içerıye.
ve beklerken dışarıda,
dalgalar ve içeri girip çıkan büyük gemiler,
parçaladılar beni.
ama tamamen yıkılmadım,
diğer kayıklar imdadıma yetişti.
her biri bir parçamı yakaladı.
tamir ettiler beni.,
eskisi kadar olmasamda yinede iyiydim.
ama birşeş eksikti,
sen .
belki,bilerek bıraktılar seni dalgalara.
belki, dalgalar aldı seni benden.
şimdi bir koy arıyorum,
ufak, sessiz.
hayaller kuryorum,
şimdilik sevgisiz.
büyük gemilerin giremediği,
köpek balıklarına yer olmayan bir koy.
dibini mercanların süslediği,
küçük balıkların saklanbaç oynadığı bir koy.