Sahabe Diyor ki:

[KoJiRo]

Her birerleri gökteki yıldızlar gibi olan sahabe (radiyallahu anhum hazeratı) bakın bizlere Peygamberimiz (SAV) Efendimiz’den ne güzel haberler veriyorlar. Hatıralarını anlatıyorlar. Bunlardan sizlere bir demet arz edeyim:

* Ashab-ı Suffa ehlinden Ebu Firas bin Ka’b el-Eslemi (RA)diyor ki:

Rasulüllah (SAV) Efendimizin evinin kapısında *******, O’nun abdest suyunu ve diğer ihtiyaçlarını giderirdim. Bir defasında:

-Benden dile, buyurdular. Ben:

-Cennette Seninle beraber olmak isterim, dedim. Efendimiz (SAV):

-Bundan başka bir şey iste, buyurdular. Ben:

-İsteğim budur Ya Resulallah, dedim. Bu defa Efendimiz (SAV):

-O halde, çok secde ile nefsine karşı bana yardımcı ol...” buyurdular.

Müslüman kardeşim! Kulun Allah’a en yakın olduğu yer secde mahallidir. Arzularını Allah’a secdede iken arz et ki, dileklerinin karşılığını alasın. Son zamanlarda bazı Müslümların sandalye üzerinde namaz kıldıklarına şahid oluyoruz. Bu hal çığ gibi büyüyor. Sandalyeleri atalım; yere oturarak namaz kılalım. Böylece hem toprağa hem de secde mahalline daha yakın oluruz. Cennete girmek zor değil. Bunu Peygamberimizin son cümlesinden daha net anlıyoruz.

* Hz.Ebu’d-Derda (RA) anlatıyor:

Rasulüllah (SAV) buyurdu ki:

“Kıyamet günü, mü’minin mizanında güzel ahlâktan daha ağır basan bir şey yoktur. Allah-u Teâlâ hazretleri, çirkin, düşük söz ve davranış sahiplerine buğz eder.”

Müslüman kardeşim! “Allah ve Rasulünün ahlâkıyla ahlaklanmamız” emrediliyor. Çünkü herşeyin temelinde bu vardır. Böylesi olmayanlar koşar adımlarla helâke gidenlerdir. Ahlâkı süflileşmiş toplumlarda belâ ve musibet hiç eksik olmamaktadır. Küfrün tabiatı da helâk olmaktır.

* Hz.Ali (RA) anlatıyor:

Rasulüllah (SAV) buyurdular ki:

“İlaçların en hayırlısı Kur’ân’dır.”

Müslüman kardeşim! Cenâb-ı Hakk ve Teâlâ Hazretleri Kur’ân-ı Kerîm’de iki şifadan bahseder. Bunlardan biri Kur’ân-ı Kerîm’dir. (Yunus sûresi, âyet: 57, İsra sûresi, âyet: 82) İkincisi de baldır. (Nahl sûresi, âyet: 63-65) Kur’ân ve bal şifadır. Hastalıklarına şifa bulmak isteyenler mü’min olmak kaydıyla müracaatlarını Kur’ân-ı Kerîm’e ve ilâhî lütuf olan ve bir vahiy eseri olduğu ilgili âyetlerde beyan edilen bal’a müracaat etmelidirler. Kur’ân-ı Kerîm’i ve balı maddi ve manevî hastalıklarımıza şif yapan Rabbimiz Teâlâ’ya namütenahi hamd ve senalar ediyorum...

* Ebu Mesud el-Bedri (RA) diyor ki:

Rasûlullah (SAV)’ın şöyle buyurduğunu bizzat kendisinden duydum:

“Bir erkek ehl-i beytine (evinin efradına) sevabını Allah’tan umarak birşey harcarsa bu nafaka kendisi için sadakadır.”

Müslüman kardeşim! Aile efradının rızkını helâlinden kazan. Çünkü bu sana farzdır. Konu ile ilgili Efendimiz aleyhisselât-u vesselâmın bir hayli beyanları vardır: “Erkeğin hanımına harcadığı herşey sadakadır.” Öyle ki, “Erkek hanımına su dahi içirse onun ecri vardır.” Her şeyin ortaya çıkacağı “kıyamet gününde kişinin mizanına konacak ilk şey, ailesinin nafakası için harcadıklarıdır.”

Sahabe gibi olmak, mesele budur işte...