www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 10-21-2007, 10:04 AM   #1
KoJiRo
Aşmış Üye
 
KoJiRo Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Konum: KoCaELi
Yaş: 40
Mesajlar: 34,356
Teşekkür Etme: 21
Thanked 162 Times in 97 Posts
Üye No: 23848
İtibar Gücü: 8774
Rep Puanı : 54700
Rep Derecesi : KoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan İran- Osmanli SavaŞlari

İran' da Safavi devletinin kurulmasıyla başlayan savaşlar (1501).

Bu devletin kurucusu olan Şah İsmail, Osmanlı padişahı II. Bayezit'in yaşlanmış olmasından yararlanarak Anadolu'daki Alevileri yönetimi altına almaya çalıştı. Buraya gönderdiği Nur Ali Halife, kendisine katılan Alevilerle Tokat'a girdi; Şah İsmail adına hutbe okuttu. Üzerine gönderilen kuvvetleri yenilgiye uğrattı. Şahkulu adında başka bir halife de Antalya çevresinde ayaklandı. Kütahya'ya kadar ilerledi; kadıları öldürdü. Bu ayaklanma güçlükle bastırıldı.

Yavuz Sultan Selim, daha şehzadeliğinde Trabzon valisi iken Şah İsmail'in davranışlarını Osmanlı devleti için tehlikeli görmüş, durumu babasına bildirmişti. Padişah olunca, Safavilere karşı yapacağı seferin hazırlıklarına başladı. Şah İsmail'e bağlı oldukları bilinenler tutuklandı veya öldürüldü. Akıncı kuvvetleri, İran üzerine gönderildi. Yavuz Sultan Selim, ordusunun başıda sefere çıktı. Şah İsmail'in komutasındaki İran ordusunu Çaldıran Meydan savaşında ağır bir yenilgiye uğrattı (1514). Yaralanan Şah İsmail güçlükle kaçabildi. Osmanlı ordusu ilerleyerek Tebriz'i aldı. Askerler yorgun olduğu için geri dönüldü.

Kanuni Sultan Süleyman, Macaristan seferlerine daha çok önem verdiğinden İranlılarla savaş yapmak istemiyordu. Fakat, Şah İsmail'den sonra hükümdar olan Tahmasb Harun düşmanca davranışları ve sınır olayları iki devlet arasındaki gerginliği artırdı, Avusturya ile antlaşma yapıldıktan sonra İran'a savaş açıldı (1533). önce büyükvezir İbrahim Paşa, ordu ile İran üzerine gönderildi, İbrahim Paşa, kışı Halep'te geçirdi; ilkbaharda yürüyüşe geçilerek birçok kale alındı. Osmanlı ordusu, savaş yapmadan Tebriz'e girdi (1534). Kanuni Sultan Süleyman da büyük bir ordu ile sefere çıktı. Tebriz'le Hoy arasında İbrahim Paşa tarafından karşılandı. Buradan Bağdat'a doğru yürüyüşe geçildi. Yolda çok güçlüğe uğranıldı. Bağdat, karşı koymaya rastlanmadan alındı. Padişah bir süre bu büyük şehirde kaldı. Daha sonra yeniden Tebriz'e gelindi; buradan İstanbul'a dönüldü. Böylece Irakeyn seferi sona erdi. İranlılarla Osmanlılar arasında barış sağlanamadı Tebriz, İranlıların eline geçti, Osmanlıların Macaristan işlerine ağırlık vermelerinden yararlanan Tahmasb Han bazı yerleri geri aldı. Kanuni Sultan Süleyman da ordusunun başında İran seferine çıktı (1548). Tebriz'e üçüncü kez girildi. İranlıların eline geçen Van geri alındı. Tahmasb Han, meydan savaşı yapmak istemedi. Osmanlı ordusu geri döndükten sonra saldırıya geçti. Bu nedenle Osmanlı ordusu kışı Halep'te geçirdi. Ertesi yıl, ordudan ayrılan bir kuvvet Gürcistan üzerine gönderildi. Yirmi önemli kale alındı. Sonra hep birlikte İstanbul'a dönüldü. Osmanlı ordusunun çekilmesinden sonra, İran şahı yeniden saldırıya geçerek bazı basanlar sağladı. Padişah, bu durum üzerine 1553 yılında İran'a bir sefer daha yaptı. Kış, Halep'te geçirildi. İlkbaharda Erzurum ve Kars yoluyla İran'a girildi. Tahmasb Han yine karşı çıkmadı. Nahçıvan, Revan ve Karabağ tarafları alındı. Bu düşmanlık iki taraf için de yarar sağlamadı; kesin bir sonuç vermedi. İran şahı, padişahın dönüşünde elçiler göndererek barış İstedi. Amasya antlaşmasıyla savaşa son verildi (1555). Buna göre, Azerbaycan ile buranın merkezi olan Tebriz şehri Doğu Anadolu ve Irak Osmanlı imparatorluğuna katıldı.
İranlılarla bundan sonra da savaşlar oldu Tahmasb Harun ölümünden sonra yerine geçen II. İsmail Osmanlı devletine karşı düşmanca davrandı. Osmanlılara bağlı sınırdaki beyleri kendi tarafına çekmeye çalıştı. Bir buçuk yıl hükümdarlık yaptıktan sonra öldü. İran'da karışıklık çıktı. Bu durumdan yararlanmak İsteyen Osmanlı devlet adamları, padişah III. Murat'a İran'a savaş açılmasına karar verdirdiler. Büyükvezir Sokullu Mehmet Paşa, bunun doğru olmadığını ileri sürdüyse de sözünü geçiremedi. Lala Mustafa Paşa, Çıldır'da İran ordusunu yenilgiye uğrattı (1578). Tiflis, Gürcistan ve Şirvan alındı, Özdemiroğlu Osman Paşa'ya Şirvan'ın korunması görevi verildi. Bu yerlerin elde tutulması oldukça güçtü. İran'a 1580 yılında Koca Sinan Paşa komutasında bir ordu gönderildi. Şahın barış isteğine inanan Koca Sinan Paşa, İstanbul'a döndü. Bu durumdan yararlanan İranlılar Şirvan'ı geri aldılar. Koca Sinan Paşanın yerine atanan Ferhat Paşa, İran'da gerekli önlemleri aldı. Yeni yerler ele geçirdi, Özdemiroğlu Osman Paşa, İranlıları yenilgiye uğrattı; Şirvan'da Osmanlı egemenliği kesinleşti. Ferhat Paşadan sonra İran komutanı olan Özdemiroğlu Osman Paşa Tebriz'i aldı. İranlılar, bu şehri kurtarmak için on sekiz kez saldırıya geçtilerse de bir sonuç alamadılar. Savaş sırasında Özdemiroğlu Osman Paşa öldü. Ferhat Paşa, ikinci kez İran komutanı oldu. Tebriz'e saldıran İran kuvvetlerini bozguna uğrattı. Gence'yi ve Karabağ bölgesini aldı. Bağdat valiliğine gönderilen Çağalazade Sinan Paşa da Irak'tan İran'a girerek Nihavend'i ve çevresindeki kaleleri ele geçirdi. Güç durumda kalan Şah Abbas'ın isteğiyle 1590'da Ferhat Paşa antlaşması yapıldı. Alınan yerler Osmanlı imparatorluğuna katıldı. Osmanlılar, doğuda en geniş sınırlara erişmiş oldular.

Barış ancak on üç yıl sürdü. Şah Abbas, bu arada ordusunu güçlendirdi. Osmanlıların Avusturya ile savaşmalarından ve Anadolu'da çıkan Celali ayaklanmalarından yararlanarak 1603'te saldırıya geçti. Amacı Ferhat Paşa antlaşmasıyla Osmanlılara verilen yerleri geri almaktı. Bu sırada III. Mehmet ölmüş yerine I. Ahmet padişah olmuştu. Osmanlı orduları, askerin düzensizliği yüzünden yenilgiye uğradılar. İran kuvvetleri Tebriz ve Revan'ı geri aldılar. Diyarbakır ve Musul'a kadar ilerlediler. İki taraf arasımda 1612'te Nasuh Paşa antlaşması yapıldı. Buna göre, Ferhat Paşa antlaşmasıyla alınan yerler İran'a bırakıldı. İranlılar da karşılık olarak iki yüz yük ipek ve başka eşya vereceklerdi.

Şah Abbas, bu eşyayı göndermediği için savaş yeniden başladı. Fakat, kesin bir sonuç sağlanamadı. Şah Abbas'ın başvurusu üzerine aynı koşullarla Serav barışı imzalandı (1618).

Bu antlaşmada uzun sürmedi. Şah Abbas'm bir hile ile 1623'te Bağdat'ı ele geçirmesi Üzerine savaş yeniden başladı. Hafız Ahmet Paşa ve daha sonra Hüsrev Paşa komutasında İran'a yapılan seferlerde başarı sağlanamadı.

IV. Murat, devleti güçlü duruma getirdikten sonra ordusunun basma geçerek Revan seferine çıktı (1635). Askerin bir bölümünü Erzurum'da bıraktı. Kars'tan geçerek İran topraklarına girdi. Revan'ı kuşattı. Kale komutanı on gün dayandıktan sonra teslim oldu. IV. Murat, Revan kalesini onarttı. Daha ileri giderek Tebriz'e girdi; burasını yıkıp yaktı. Oradan geri döndü. İranlılar, yedi ay kadar sonra Revan'ı geri aldılar. IV Murat, 1638'de büyük bir ordu ile Bağdat seferine çıktı. Uzun süren bir yürüyüşten sonra Musul üzerinden Bağdat'a varıldı. Şehir kuşatıldı; kaleler top ateşine tutuldu. Genel saldırıya geçildi. Kuşatmanın kırkıncı günü Bağdat teslim alındı. İranlılarla Kasrışirin antlaşması yapıldı (1639). Buna göre, Bağdat ve çevresi Osmanlılarda kaldı. Revan ve Azerbaycan İranlılara bırakıldı. Böylece altmış yıldan uzun süren savaşlara son verilmiş oldu.
Bugünkü Türkiye-İran sınırı, genellikle bu antlaşma ile çizilen sınırdır.

Kasrişirin anlaşmasından uzun bir süre sonra, III. Ahmet Lale devrinde İran'a savaş açmak zorunda kaldı. Bu sırada İran'da hükümdar olmak yüzünden karışıklıklar çıkmıştı. Bu durumdan yararlanmak isteyen Rus Çarı I. Petro, Derbend'i aşarak İran topraklarına girmişti. Rusların İran'ı istila etmelerine engel olmak için bu ülkeye kuvvet gönderilmesine karar verildi (1722). Osmanlı ordusu, Dağıstan, Gürcistan, Şirvan ve Ker-manşah'ı ele geçirdi. İran'da Rus ve Osmanlı orduları karşılaşmak Üzere İdi. Fransa'nın araya girmesiyle iki taraf arasında İstanbul antlaşması yapıldı (1724). Buna göre, İran'ın batı ve kuzey bölgeleri, Türklerle Ruslar arasında paylaşılıyordu. Fakat, bu antlaşma uygulanamadı. Şah II. Tahmasb, Afşar Türklerinden bir kabile başkam olan Nadirin yardımım sağladı. Nadir, Tahmasb Kulu Han unvanını aldı. İçteki karışıklığa son verdi. Osmanlılarla yaptığı savaşlarda başarı sağladı. Birçok ili geri aldı (1730).

III. Ahmet'in padişahlıktan indirilmesinden sonra İranlılarla kısa süren bir ateşkes antlaşması yapıldı. I. Mahmut, İran savaşlarına önem verdi. Komutanlığa atanan Bağdat valisi Ahmet Paşa, İranlıları Kurican savaşında yenilgiye uğrattı (1731). Hekimoğlu Ali Paşa da Urmiye ve Tebriz'i aldı. İranlıların isteği üzerine 1732'de Ahmet Paşa antlaşması yapıldı. Buna göre, Tebriz, Hemedan ve Luristan tarafları İranlılara, Tiflis, Revan, Şirvan ve Dağistan Osmanlılara kalacaktı. I. Mahmut, Tebriz'in İranlılara bırakılmasını uygun görmedi. Savaşın sürdürülmesini istedi. Büyükvezirliğe Hekimoğlu Ali Paşa getirildi. İran'a yeniden savaş açıldı. II. Tahmasb'in yerine geçen. Nadir Şah da Ahmet Paşa antlaşmasını taramadı; karşı saldırıya geçerek Osmanlı kuvvetlerini yenilgiye uğrattı. Tebriz'i aldı ve Bağdat'ı kuşattı, İranlılarla eski sınır üzerinden 1736'da barış yapıldı. Fakat, bu barış da uzun sürmedi. Nadir Şah, Irak'ı ele geçirmek üzere saldırıya geçti (1743). Bu savaşlarda bazen İranlılar, bazen de Osmanlılar üstün geldiler. İran'da karışıklıklar çıkması üzerine, Kasrışirin antlaşmasındaki koşullara uygun olarak barış yapıldı (1746).

Bundan sonra İranlılarla Osmanlılar arasında savaş olmadı.
__________________
KoJiRo çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:04 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.