www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 10-29-2006, 11:59 PM   #1
serkanoksuz
Müstakbel Üye
 
serkanoksuz Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Sep 2006
Mesajlar: 286
Teşekkür Etme: 29
Thanked 146 Times in 64 Posts
Üye No: 19022
İtibar Gücü: 1511
Rep Puanı : 8341
Rep Derecesi : serkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan Giresun



Yeşille mavinin kucaklaştığı, anadolumuzun kuzey doğusunda inci bir şehir� GİRESUN, 6934 kilometrekarelik yüzölçümü ile ülkemizin binde 8.5 ini kapsayan Giresun ilimizde en son yapılan nüfus sayımına göre toplam 533.390 kişi yaşamaktadır. Şehrin Kuruluş tarihi M.Ö. 350 yıllarına dayandıran kaynaklar vardır. Kuruluşundan bu güne İskitler, Miletoslular, Persler, Kapadokyalılar, Romalılar, Bizanslar, Selçuklar ve Osmanlılar gibi bir çok ulus bu topraklarda yaşamış ve bıraktıkları yüzlerce tarihi eser renkli ve zengin geçmişimize ışık tutmaktadır.

Kirazın anavatanı, fındığın başkenti olarak bilinen Giresun özellikle yayla turizmi anlayışının gelişmesiyle birlikte Kümbet,Bektaş,Yavuz Kemal Sisdağı, paşakonağı gibi yaylalarıyla gündeme gelmiştir. Şehirleşmenin getirdiği bir takım faktörlerin insanoğlunu bunalttığı, deniz-güneş turizminden bıkmış kitlelerin, bir kaçış mekanı olan yaylalarımız, temiz havasının yanında; konuklarımızın göz zevkine hitap edecek şekilde yeşilin her tonuyla adeta bir doğa harikasıdır. Özellikle yaz sıcağına dayanamayan ve serin bir yaz tatili geçirmek isteyen tüm konuklarımız için; Koçkayası Yayla Tatil Köyü projesi tamamlanmış ve işletme aşamasına gelmiş bulunmaktadır.

İklim özellikleri ve doğal bitki örtüsü bakımından Giresun'un Kuzey ve Güney kısımları farklılık göstermektedir. Şehir ekonomisi başta fındık olmak üzere diğer tarımsal ürünlere dayanmaktadır. Üretilen fındığın önemli bir bölümü ilimizde işlenip paketlendikten sonra; Avrupa ülkeleri başta olmak üzere; bir çok ülkeye ihraç edilmektedir.

Giresun halkımız ; çalışkanlığı, dinamizmi ve konukseverliği ile sahip olduğu eşsiz tarihi, turistik, kültürel ve doğal güzellikleri dünyanın her yerinden gelecek konuklarla paylaşmaya hazırdır.

Fakülteleri, Yüksek okulları ve hemen her düzey ve her branşta kamu ve özel okullarıyla Giresun; eğitimde hak ettiği noktaya yaklaşmış ve bu konudaki çalışmalarımız Giresun üniversitesinin kurulması çabalarıyla birlikte artarak devam etmektedir. Giresun üniversitesinin ilimizde yaşama geçirilmesini, eğitime ve sosyal yaşama yapacağı katkı şüphesiz çok büyük olacaktır. Kuşkusuz kurulacak üniversite İlimizi eğitim ve kültür şehrine dönüştürecektir.

Ekonomik durgunluk döneminde bile; üretimden vazgeçmeyen başta Fındık İşleme Tesisleri olmak üzere, diğer sektörde bulunan birçok KOBİ, hala ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam etmektedir. İlimizde yatırım yapmak isteyen özellikle Rusya başta olmak üzere diğer ülkelere ihracatı hedefleyen firmalar için Giresun Limanı ve Yeni Karadeniz Sahil Yolu Projesi ileriye dönük bir avantaj olarak görülmektedir. Fındık ve yan ürünler başta olmak üzere, ahududu, böğürtlen, çilek, sebze seracılığı gibi konularda yüksek bir potansiyel mevcuttur.

Giresun İli olarak sahip bulunduğumuz yüzlerce doğal ve tarihi güzelliği dünyanın her yerinden konuklarla paylaşmak üzere ziyaretçileri; elimizdeki ekonomik potansiyeli üretime ve ülke ekonomisine kazandırmak için yerli-yabancı işadamlarını ilimize bekliyoruz.

Giresunumuzun bu güzelliklerini bizlerle paylaşmanız dileğiyle Saygı ve Sevgilerimizi sunuyoruz.

İKLİM ÖZELLİKLERİ

Giresun Dağlarının kıyıya paralel olarak uzanışı, il toprakları üzerinde iki farklı iklim bölgesi oluşmasına neden olmuştur. Karadeniz kıyılarında ılık ve yağışlı iklim sürer. Uzun süreli gözlemlerin ortalamasına göre, merkezde yıllık sıcaklık ortalaması 14.2 derecedir. En soğuk ay (Şubat) ortalama sıcaklığı 6.9 derecedir. En sıcak ay Ağustos ortalaması ise, 22.3 derecedir. Şimdiye kadar Giresun'da kaydedilen en düşük sıcaklık �9.8 derece olarak, en yüksek sıcaklık ise, 4 Ekim 1952'de 37.3 derece olarak ölçülmüştür.

En çok yağış, ekim ve Kasım en az yağış ise Mayıs ve Haziran aylarında görülür. Yağışın en fazla düştüğü aylarda aylık ortalama yağış 140 mm.'yi aşarken, en az düştüğü aylarda 60 mm.'nin altına inmez.

Yağışlı günlerin ortalama sayısı 184'tür. Ortalama deniz suyu sıcaklığı 16.9 derecedir. Deniz en yüksek sıcaklık değerine Temmuz ve Ağustos aylarında ulaşır.

YAYLALARI
Kümbet Turizm Merkezi
Giresun'a yaklaşık 60 km. mesafede bulunan Kümbet Turizm Merkezi, Kümbet Yaylası başta olmak üzere çevredeki diğer bazı yaylalar ile Aymaç mevkiinden oluşmaktadır. Yaylaya Giresun - Dereli-Şebinkarahisar yolu üzerinden 2 şekilde ulaşmak mümkündür. Dereli'den sonra Güdül-Yüceköy üzerinden gidildiğinde 60 km.'lik bir yol üzerinden ulaşılır. Ayrıca Şebinkarahisar yolundan devam edilerek, İkisu-Uzundere üzerinden de ulaşmak mümkündür. Bu durumda da Yaklaşık 84 km. yol katetmek gerekir.

Yaylada elektrik, su, ve telefon mevcut olup, İlkokul ve sağlık ocağı hizmet vermektedir. Yaylada 10 yataklı belgesiz bir otel bulunmaktadır. Kümbet'te Aymaç mesiresi ile Orman Bölge Müdürlüğüne ait Salon Çayırı orman içi dinlenme tesisleri yörede aktivite çeşitliliği yaratmaktadır.
Aymaç Mevkii
Aymaç mevkii Kümbet yayla merkezinin yaklaşık 2 km. kuzeybatısındadır. Her sene Temmuz ayının üçüncü Pazar günü Kümbet şenliklerini kutlandığı Aymaç Mevkii, doğal güzellikler yönünden zengin, çevre manzarasına hakim bir tepedir. Yol boyunca ladin ormanları ve kır çiçekleri etrafı süslemektedir. Yayla çimlerle kaplı ve orman içine serpilmiş düzlüklerden oluşmaktadır.

Salon Çayırı Piknik Alanı
Giresun'dan Kümbet yaylasına girişte yayla merkezine yaklaşık 1km. mesafede Orman Bölge Müdürlüğünce tesis edilmiş bulunan Salon Çayırı piknik alanına ulaşılır. Salon Çayırında kır gazinosu ve her biri 5'er yataklı 3 adet dinlenme evi bulunmaktadır.






Bektaş Turizm Merkezi
Giresun merkezden Evrenköy, Erimez, Yavuzkemal üzerinden gidildiğinde yaklaşık 56 km. uzaklıkta bulunan Bektaş Turizm Merkezi, çevresindeki Kulakkaya yaylası, Melikli Obası, Kurttepe Mevkii ve Alçakbel Orman içi piknik alanı ile birlikte bir bütün teşkil eder. Bektaş yaylasına yukarıda belirtilen güzergahlardan başka 3 değişik şekilde ulaşmak mümkündür. Bunlar; Giresun-Dereli-Yavuzkemal, Giresun-Batlama Deresi-İnişdibi, Giresun-Bulancak üzerinden giden yollardır.Bektaş yaylasında elektrik, su, telefon gibi altyapı mevcuttur. Yaylada 80 yatak kapasiteli ve iki yıldızlı bir otel de hizmet vermektedir.Yaz başlarında bile yer yer kar görülen yaylada Kurttepe mevkii kışın kayak yapmaya uygundur. Yaz aylarında burada çim kayağı yapmak mümkündür.

Kulakkaya Yaylası
Giresun'a yaklaşık 45 km. mesafede bulunan yayla, 1500 rakımında ve ilginç doğa güzelliklerine sahip, Giresun'un eskiden beri en çok bilinen ve gidilen yaylasıdır. Yol üzerinde bulunan Desput Kayası ve suyu, doğal güzelliklere sahip Erimez mevkii, Gelin Kayası ayrı birer ilgi odağıdır. Alçakbel Orman içi piknik alanında günübirlik rekreasyon imkanı, hemen yakınındaki Yavuzkemal beldesinde de her türlü alışveriş hizmeti bulunmaktadır.
Melikli Obası Yaylası

Kulakkaya'nın hemen yakınındaki Melikli Obası Yaylası çevresi ladin ormanları ile çevrili, orman gülleri ve yabani açelyalarla bezenmiş çim sahaları ile güzel bir peyzaja sahiptir. Yaylaya 2 km. mesafedeki Yavuzkemal yerleşmesinde sağlık ve PTT hizmetleri de bulunmaktadır

Sis Dağı Yaylası
Giresun ili Görele ilçesinin sahile 40 km. mesafedeki en büyük dağı olan Aladağ'ın en yüksek tepesi Alimeydan (Sis) Dağı 2182 yüksekliktedir. Trabzon ve Giresun illeri sınır bölgesinde yer alan bu yörede Temmuz başına kadar karlar erimez. Bu gruba dahil sis pazarı yaylası, Erikbeli mevkiinin 25 km. kadar kuzey batısında yer alır. Sis Dağı'na Giresun-Eynesil yakınlarında sahilden içeri giren yaklaşık 40 km.'lik köy yolu ile ulaşılabilir.
Her yıl Temmuz ayının 3. Cumartesi günü yapılan "Sis Dağı Şenlikleri" yöredeki çok sayıda köy ve obadan gelenlerin katılmasıyla kutlanır. Sis Dağı "C statüsünde Milli Park " olarak korunmaya alınmıştır.

Anastos Yaylası
Alucra ilçesinin güneydoğusunda yaklaşık 10 km. uzaklıkta bulunan yaylaya Kamışlı köyü üzerinden ulaşılmaktadır

Tamdere Yaylası
Tamdere yaylası Dereli ilçesi sınırları içinde, Şebinkarahisar yolu üzerinde yer almaktadır. Giresun'dan 80 km. Şebinkarahisar'dan ise 27 km. uzaklıkta bulunan yaylaya asfalt yollar ile ulaşılabilir

Tamzara Yaylası
Tamzara Mahallesi ve yaylası Şebinkarahisar'ın hemen kuzeyinde bulunur.

Karagöl Yaylası
Dereli ilçesinin güney batısında, Giresun-Ordu-Sivas illerinin birleşme noktasına yakın bir konumda 3107 m. Zirveli Karagöl dağında bulunur

biraz yayla resmi




İLÇELERİ
DERELİ

Osmanlı Devleti döneminde Derelû olarak bilinen yerleşim alanı, Giresun ili ile aynı tarihi olayları yaşamiş. Dereli Akkoyunlu Devletinden Fatih Sultan Mehmet döneminde Seyyid-i Vakkas komutasındaki ordu tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Gürcistan'ın Ruslar tarafından işgali ile ilçenin İçmesuyu köyü ve Akkaya köylerine 1892 yılında müslüman Gürcüler göç etmişler.

Bölge deki yerleşim alanı 1926 yılında nahiye olmuş ve 1958 yılında ise ilçe haline getirilmiştir.

COĞRAFYA

Giresun ilinin güneyinde, Şebinkarahisar yolunun 32. Km'sinde kurulan ilçe Aksu Vadisi üzerine yerleşmitir. Doğsunda Keşap, Yağlıdere, batısında ordu ili ve Bulancak ilçesi, kuzeyinde Giresun il merkezi, güneyinde ise Alucra ve Şebinkarahisar ilçeleri yer almaktadır.

İlçenin yeryüzü şekilleri dik ve sonderece engebeli bir araziye sahip olup, yüz ölçümü 820 km2 dır. Giresun ilinin İç Andoluya açılan kapısı Eğribel ilçe sınırları içindedir.

İlçe merkezinde bulunan 4 mahalle ile 38 köyün, 1997 yılı nüfus tesbitine göre toplam nüfusu 27.698 olup, Merkez nüfusu 5.451 dır. Bölgede bulunan diğer yerleşim alanlarında olduğu gibi yöreden Giresun ve sahil ilçeleri ile Batıda bulunan büyük kentlere çok sayıda göç olmuş.

EKONOMİ

İlçeyi sahile bağlayan Şebinkarahisar karayolu asfalt olup tüm köy yolları sıtabilizedir. Son zamanlarda bazı köy yollarında betonlama çalışmaları yapılmaktadır.

Bölgede fındık en önemli tarım ürünüdür. İlçenin bazı köyleri orman köyü olduğundan, orman köylüsünü kalkındırma amaçlı kooperatifler bulunmaktadır.

Ayrıca bölgede büyük ve küçük baş hayvan yetiştiriciliği yanında, tatlı su balıkçılığı da yapılmakta. Fazla ticari olmasa da kümes hayvanları yetiştirilmekte ve arıcılık yapılmakta.

TURİZM

İlçede Turizm çok gelişmemiş olup ekonomiye bir katkısı yoktur. Daha çok iç turizm hakimdir. Turizmi geliştirmek için yayla şenlikleri düzenlenmektedir.

İlçenin önemli tarihi eserleri arasında, Hisar Köyündeki Meryem ana manastırı, Kuşluhan Kalesi, Yavuzkemal köyü hanlarını ve tarihi ören yeri, Akkaya Köyündeki Çobankayası resimleri ve çok sayıda kemer köprüler bulunmaktadır.

YAYLACILIK
İlçede yaylacılık yaygın olup, Hayvanlarını otlatmak için yöre halkı yaylaya çıkmaktadır. Bektaş ve Kümbet yaylalarının ilçe sınırları içinde olması dolaysıyla yayla şenliklerinin yapıldığı aylarda ilçede sosyal ve kültürel açıdan bir canlılık yaşanmaktadır.

Kümbet Yaylası şenliği, Temmuzun 2. haftası (Cuma - Pazar) Kümbet yaylasında yapılmakta.

Bektaş Yaylası Şenliği, Ağustos ayının ilk haftası ( Cuma - Pazar) Bektaş yaylasında yapılamakta.

ÖRF VE ADETLER

İlçe Örf ve Adet bakımından Giresun iline benzerlik göstermekte olup, Geleneksel giysiler halk tarafından özel günlerde giyilmekte. Eski geleneklere göre yaylacılık ve yayla şenlikleri sürdürülmektedir.

Efsaneler arsında, Kuyu, otbitmez, bereket, su çobankayası, cami yeri efsaneleri ünlüdür.

Kuzukulağı yemeği, gücükdene çorbası, galdirik turşusu, armut ballaması, çökelik yöresel yemeklerdir.

ALUCRA

Alucra'nın tarihi Hitit'lere kadar uzanmaktadır. Sırasıyla İskitler, Kimerler, Medler, Persler, Romalılar ve Bizans'lılar bölgeyi hakimiyetleri altına almışlardır.

M.S. 391 yılında Orta Asya'dan gelen Kıpçak ve Peçenek Türklerinin istilasına uğrayan Alucra 60 yıl kadar Türklerin yönetiminde kalmıştır. 8. yüzyılda ise Maveraünnehir'den gelen Oğuz boyları Çamoluk, Çakmak ve Koman bölgelerine yerleşmişler.

1071 Malazgirt zaferinden sonra Alucra ve çevresi Selçuklular tarafından fethedilmiş, Merkezi Trabzon'da bulunan Danışmend Beyliğinin idaresine verilmiştir. Bölge bu dönemlerde Bizans ve Mengüçler arasında bir kaç kez el değiştirmiştir.

Osmanoğullarının Anadolu birliğini kurunca , Alucra da bu beyliğe katıldı. Akkoyunlu devleti Alucra'yı bir dönem topraklarına kattı. Ancak Fatih Sultan Mehmet Han bu bölgeye sefer düzenleyerek geri aldı. Otlukbeli Savaşından sonra Alucra tamamen Osmanlı İdaresine kalmış oldu. İsmini ise Aluç ağacından aldığı sanılmaktadır.

Anadoluda çıkan celali isyanlarında, bölgedeki isyancıları Kuyucu Murat Paşa etkisiz hale getirmiştir.

I. Dünya savaşında Alucra'da bir cephe oluşturulmuş. cephe komutanı Mareşal Fevzi ÇAKMAK karargahını bu günkü Çakmak Köyünde kurmuştur. Bu köyde halen bir şehitlik mevcuttur.

İdari Olarak Alucra: 1876 yılına kadar Mindaval ve Kovanta adında iki nahiye olarak idare edilmiş.Bu tarihten sonra Şebinkarahisar Mutasarrıflığına bağlı bir ilçe olmuştur. İlçe merkezi, Karabörek, Kemallı, Koman köylerinde zaman zaman yer degiştirdikten sonra , şimdiki yerine yerleşmiştir.

1933 yılında Şebinkarahisarın ilçe olması nedeniyle Alucra Giresun iline bağlı bir ilçe olmuştur.

COĞRAFYA

1500 m. rakıma sahip Alucra'nın yüzölçümü 1200 km2'dir. Karadeniz bölgesi ile İç Anadolu bölgesi arasında bir geçit olmuştur.Karadeniz sahiline paralel olarak uzanan dağlar , Alucra'ya yaklaştıkca yerini, küçük dağlara, vadilere ve yaylalara bırakır.

İlçe, Çamoluk, Şebinkarahisar, Dereli, Yağlıdere, Doğankent ilçeleri ve Gümüşhane ili ile çevrilidir.

Ormanlık bir bölge olan Alucra'da Tohumluk, Boyluca, Zil Ovacığı gibi önemli ormanlar mevcuttur. Akarsular arasında Bağırsak ve Moran dereleri bulunur. Bölgede tahıl ürünleri üretilmektedir.

Bölgede Liyint, demir, bakır, kurşun gibi önemli maden yatakları bulunmaktadır.

İklim İç Anadolu ikliminin karakteristik özelliklerini taşır.Kışlar yağışlı, sert ve soğuk, yazlar serin ve kuraktır. Yıllık yağış miktarı 560 mm'dir. İlçede 6 mahalle, 36 adet köy bulunmaktadır.

İlçenin nüfusu her geçen gün azalmaktadır. 1997 nüfus tespit sonuçlarına göre 18.470'tir. Merkezin nüfusu ise 12.436'dır.

EKONOMİ

İlçeyi Şebinkarahisar ve Şiran ilçelerine bağlayan yol asfalt, diğer yolların tamamı stabilizedir. Karabörek ve çakmak köyleri dışındaki köy yollarıda stabilizedir.

İlçede suni göletler oluşturularak balık yetiştiriliciği yapılmaya başlanmıştır. Ayrıca bal arıcılığı yapılmakta olup yıllık 50 ton cıvarında bal üretilmektedir.

İlçede sanayi kuruluşunun olmaması nedeniyle ticari hayat canlı deyildir. Tarımsal ve hayvansal ürünler ise iç bölgelere pazarlanmaktadır.

TURİZM
Çok zengin bir kültür mirasına sahip olan İlçede Turizmi geliştirecek altyapı ve sosyal tesis kurulmamıştır.

İlçede, Kamışlı Kilisesi, Sivri Tepesi, Gelinkaya, İkizler Tepesi, Kızlar Kalesi önemli tarihi eserlerdir.

Tepesidelik, Mayıs Deresi, Arda Boğazı ve Zil Ovası gibi doğal zenginliklere sahip, gezilip görülebilecek bölgeler bulunmaktadır.

YAYLACILIK

İlçede Yaylacılık çok gelişmiş olup, bu yaylalara Giresunun çeşitli İlçelerinden aileler göç etmektedir. Yaylalarda çeşitli festivaller düzenlenmektedir.

ÖRF VE ADETLER

Örf ve Adet ve foklorik gelenekleri bakımından Giresun ilinin genel kültürel yapısının dışında farklı zenginliklere sahiptir. Örf ve Adet bakımından Kardenizin dışında İç Anadoluyu yansıtmaktadır.

BULANCAK

Bulancak bölgesine Fatih Sultan Mehmet Hanın Fethiyle birlikte Çepni, Döğer, Eymir gibi oğuz boyları yerleşmiş. Bu dönemde ilçe KESPİL adını taşıyordu ve Naiblik adı verilen idari bir yapıya sahipti.

1887 yılında belde teşkilatı oluşturulan ilçenin adı Akköy olarak anılmakta idi, 1934 yılında ilçe olmuştur, şimdiki adını ise Bulancak çayından almıştır. Giresun ilinin en hızlı gelişen ilçelerinin başında gelmektedir. İl merkezine çok yakın oluşu nedeniyle ayni tarihi süreci paylaşmaktadır.

COĞRAFYA

Bulancak ilçesinin yüz ölçümü 608 km2'dir. Sahil şeridinde kurulu olan ilçenin sınırları, Giresun şehir merkezi, Dereli ilçesi, Ordu ili ve Piraziz ilçe sınırları ile çevrilidir.

İlçenin Coğrafik yapısı tipik Karadeniz coğrafik yapısının özelliklerini yansıtmakta dır, Sahilden itibaren hızlı bir yükselme başlar bu yüzden arazi çok engebeliktir.

Bitki örtüsü bakımından çok zengin oluk, kıyıdan itibaren fındık bahçeleri 2000 metre yüksekliğe kadar bu örtünün çoğunluğunu teşkil eder. Sahilden itibaren Kestane ormanları başlar yer yer Kavak ve kızıl ağaç , kara ağaç, gürgen, ıhlamur gibi orman bitkileri görülmekte.Yine sahilden iç kesimlere çıkıldıkça bitki örtüsü yüksekliğe bağlı olarak değişmektedir, sirasıyla Meşe , Gürgen , Ladin, Köknar ve Çam ormanları görülmektedir.

İlçenin 16 mahallesi ve 64 köyü bulunmaktadır. 1997'yılı nüfus sayımı sonucuna göre toplam nüfusu 56.636 olup ilçe merkezinin nüfusu ise 30.420 dır.

EKONOMİ

Giresun il merkezine 15 km uzaklıkta bulunan ilçe merkezi piraziz ilçesi ve kovanlık beldesine asfalt yol ile bağlı olup, tüm köy yolları stabilizedir.

Giresun'un en çok gelişmiş ilçesi olup, Deniz yolu ile taşımacılık imkanlarına da sahiptir. 261 m uzunluğundaki deniz iskelesi Karadeniz in en uzun iskelesidir.

İlçenin ekilip dikilebilir alanlarının büyük bir kısmı tarım alanı, kalanı ise mera ve otlak olarak kullanılmaktadır. Tarımsal ürün olarak çoğunlukla FINDIK üretilmekte, bunun yanı sıra ise hububat, sebze ve meyve üretilmekte.

Hayvancılık ise yüksek köylerde yaşayan halkın geçim kaynağıdır. İlçede deniz balıkçılığının yanı sıra son yıllarda tatlı su balıkçılığı da gelişmektedir. Ayriyetten arıcılıkta gelişmektedir.

İlçe sanayi yönünden de gelişme göstermiş olup başlıcaları, fındık mamülleri, balık unu ve yağı, konfeksiyon, mobilya üreten kuruluşlar tesis edilmiştir.

TURİZM

İlçede Turizm çok gelişmemiş olsa da Yayla Turizmi yapılmaktadır. İlçeyi daha çok yerli turistler ziyaret etmektedir.

YAYLACILIK
İlçede yaylacılık çok gelişmiştir. Eskiden bölge halkı hayvan otlatmak için yaylaya göç etmekte iken son yıllarda, Temiz dağ havası alarak dinlenmek ve çeşitli yayla şenliklerine katılarak eğlenmek için yaylaya çıkmaktadır.

Önceden yaylaya yürüyerek gidilirken; ulaşımın sağlanması ile otomobiller ile gidilmekte. Bölge halkı Giresun un meşhur yaylalarına çıkmakta.

ÖRF VE ADETLER

İlçe Örf ve Adet bakımından Giresun ili ile benzerlik göstermektedir.

Bulancak Kültür ve Sanat Şenliği, 22 - 27 Temmuz Bulancak Erikli Köyünde yapılmakta.

ÇAMOLUK

Çamoluk 1990 yılında ilçe olmuş, bu zamana kadar nahiye statüsünde idi. Bölge halkı 15.07.1990 tarihinde yapılan referandumla Giresun iline bağlı kalmayı tercih etti.

İlçe 1514 yılındaki Çaldıran Savaşından sonra kesin olarak Osmanlı Devleti sınırları içine katıldı.

COĞRAFYA

İlçenin 600 km2 yüzölçümü vardır. Kelkit ırmağı kenarında kurulmuş olan ilçe Sebinkarahisar ve Alucra ilçeleri ile Sivas, Erzincan ve Gümüşhane ileri sınırları ile çevrilidir.

İlçe 6 mahalle ve 29 adet köy yerleşimi bulunmakta, 1997 nüfus sayımı sonuçlarına göre toplam nüfus 10.784, İlçe merkezinin nüfusu ise 2000 civarında olup, yapılan araştırmalar sonucu ilçeden büyük göç olayının yaşandığını ortaya çıkmış.

EKONOMİ

Gölova yolu hariç İlçeyi diğer bölgelere bağlayan yollar dahil tüm köy yolları sitabilzedir. Çamoluk ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmakta olup tarım ürünü olarak buğday başı çekmektedir.

TURİZM
İlçede Turizm çok gelişmemiş olup ekonomiye bir katkısı yoktur. Daha çok iç turizm hakimdir.

YAYLACILIK

İlçede yaylacılık yaygın olup, Hayvanlarını otlatmak için yöre halkı yaylaya çıkmakta dir.

ÖRF VE ADETLER

İlçe Örf ve Adet bakımından sahil ile benzerlik göstermeyip, daha çok doğu anadolu kültürü hakimdir. Bölge halkı eski kültürünü yavaş yavaş yitirmekte, Çok meşhur olan El sanatları arsında olan Palaza, Dokuma Çanta ve Heybe kaybolmaya başlamıştır.

Şeyh Mahmut Çağırtan Şenliği, Temmuzun 2. haftası (Cuma, Cumartesi) Çamoluk'da yapılmakta.

Çamoluk Bal Şenliği, 30 Eylül Çamoluk'da yapılmakta.

ÇANAKCI

Çanakçı'nın yerleşim yeri olarak kullanılması M.Ö.1500 yıllarına kadar uzanmakta olup, Bölgede bulunulan kalıntılar Cenevizlilerin eski tarihlerden beri yaşadıklarını göstermektedir.

Bölge 1461 yılında Osmanlı Devleti himayesine girmiş. Görele ilçesinin kurulması ile Çanakcı bu ilçeye bağlanmış. 1916 yılında Bölge ile beraber ilçede Rus işgali altında kalmış. 13 Şubat 1918 tarihinde Bölge ile birlikte işgalden kurtulmuş.

1960 yılında Görele ilçesine bağlı bir bucak olmuş ve 1991 yılın da ise ilçe olmuş. Adını, bölgede yapılan ağaç çanak ustalarından aldığı söylenmekte. Çanak ustasının bulunduğu yer anlamında.

COĞRAFYA

Denizden 17 kilometre içerde bulunan ilçenin Giresun iline uzaklığı 78 km dir.Yükseklik 150 m'dir, İlçe merkezinden geçen Çanakçı Deresinin iki yakasına kurulmuştur. İlçe, Trabzon il, Doğankent, Tirebolu ve Görele ilçe sınırları ile çevrilidir.

Yeryüzü şekilleri tipik Karadeniz yöresini andırmakta olup, Orman ve fundalık ile kaplıdır. Yer yer çayır ve meralar da bulunmakta.

İlçede 6 mahal, 12 köy ve birde Karabörk beldesi bulunmakta. 1997 nüfus sayımı sonuçlarına göre, ilçe merkezinde 4.011, Karabörk beldesinde 1.586 ve köylerde de 5246 olmak üzere toplam 10.843 kişi yaşamaktadır. Karadeniz in diğer yörelerinde olduğu gibi, başka bölgelere göç dolaysıyla çok fazla nüfus azalması görülmekte.

EKONOMİ
İlçeyi Görele ye bağlayan yol asfalt olup tüm köy yolları sıtabilizedir. Bölgenin büyük bir kısmında fındık, çay, sebze ve meyve yetiştirilmekte olup yer yer seralara rastlanmakta. Son zamanlarda kivi'de yetiştirilmeye başlanmış.

Ayrıca bölgede büyük ve küçük baş hayvan yetiştiriciliği yanında, tatlı su balıkçılığı da yapılmakta. Fazla ticari olmasa da kümes hayvanları yetiştirilmekte ve arıcılık yapılmakta.

Devlet kuruluşları ilçede yeni yeni açılmakta.

TURİZM

İlçede Turizm çok gelişmemiş olup ekonomiye bir katkısı yoktur. Daha çok iç turizm hakimdir.

YAYLACILIK

İlçede yaylacılık yaygın olup, Hayvanlarını otlatmak için yöre halkı yaylaya çıkmakta dir.

ÖRF VE ADETLER

İlçe Örf ve Adet bakımından Görele ilçesine benzerlik göstermekte olup, Geleneksel giysiler halk tarafından özel günlerde giyilmekte. Ağaç oymacılığı devam ediyor. Eski geleneklere göre yaylacılık ve yayla şenlikleri sürdürülmektedir.

DOĞANKENT

Doğuya bir geçit konumunda stratejik bir konuma sahip yerde kurulmuştur. İlçeden Harşit çayı geçmektedir. Kürtün-ü Zir olan eski adı, 500 yıl önce Manastır Bükü olarak değiştirilmiştir. O dönemlerde halkın çoğunluğu hıristiyanlardan oluşmuştu. İdari olarak Nahiye Müdürlüğü statüsünde iken, Nahiye Müdürü Kürtün-ü Zir ve Şimdiki Gümüşhane ilçesi olan Kürtün (Kürtüm-ü Bala) yı birlikte idare etmiş. İl olarak Gümüş 'haneye, orası da Sancak olarak Trabzon sancağına bağlı idi. I.Dünya savaşından sonra Harşit adını alan ilçe, 1916 yılında Ruslar tarafından işgal edilmiştir.

Rusların işgali 1918 yılına kadar sürmüş, Fakat Harşit çayının Batısına geçememişler. ilçe Cumhuriyet döneminde Tirebolu ilçemizin bir bucağı iken 1990 yılında ilçe olmuş.

Harşit kelimesi farsça olup, güneşin en sıcak yeri anlamı taşır. Başka bir rivayete göre bu kelime taş ve çakıllık anlamındadır. Aynı zamanda Harşit çayına da ismini vermiş.

İlçe tarihinde eğitim ve öğretim açısından büyük bir önem taşıyan Doğankent ilçesinde, Hıristiyanlar döneminde çok sayıda manastır faaliyet göstermiştir. Türk hakimiyeti döneminde bir medrese açılmış, bu da Rüştiye mektebine dönüştürülmüş ve önemli bilim adamları bu medreseden yetişmiştir. Ömer Nasuhi BİLMEN, Elmalı Muhammet, İsmail Hakkı ERZURUMLU ilk akla gelenler.

Birinci Mahmut döneminde "voyvoda" denilen derebeyliklerce yönetilen ilçede ilk kez Yakup oğlu İbrahim Ağa, yönetimi ele geçirerek bir süre Derebeylik sürmüş. Onun ölümünden sonra yönetim Emin Ağa'nın eline geçmiş, 1836 Tanzimat fermanıyla birlikte derebeylik yönetiminde ortadan kalkmıştır.

Ermeniler, Rumlar ve Türkler bu bölgede çok uzun zaman bir arada yaşamışlar. Rumların 1918 yılındaki Rus işgalinde, buradaki Türk halkına ettiği zulümleri tarihsel belgeler ile kanıtlanmıştir. İşgalci Rumlar, daha sonra Ruslarla birlikte Bakü'ye dönmüşler.

1952 yılına kadar idari olarak Gümüş haneye bağlı kalan ilçe, 1961 yılında Giresun'a bağlanmış ve DOĞANKENT adını almıştır.

COĞRAFYA

Gümüşhane yolunun 32. Km'sinde kurulan ilçe Harşit Çayı üzerine yerleşmiştir. Güce, Tirebolu ve Çanakçı ilçeleri ile Gümüşhane il sınırları ile çevrilidir.

İlçenin yeryüzü şekilleri dik ve son derece engebeli bir araziye sahip olup, köy yerleşim alanları çok meyillidir.Yağış miktarı sahile göre daha fazla olup, Sahilden 30 kilometre içerde bulunan ilçe merkezi dağlarla çevrilidir.

İlçe merkezinde bulunan 3 mahalle ile 7 köyün, 1997 yılı nüfus tesbitine göre toplam nüfusu 7.319 olup, Merkez nüfusu 3.831 dıir. Bölgede bulunan diğer yerleşim alanlarında olduğu gibi yöreden Giresun ve sahil ilçeleri ile Batıda bulunan büyük kentlere çok sayıda göç olmuş.

EKONOMİ

İlçeyi sahile bağlayan Tirebolu-Torul karayolu asfalt olup tüm köy yolları sıtabilizedir. Son zamanlarda bazı köy yollarında betonlama çalışmaları yapılmaktadır.

Bölgede fındık en önemli tarım ürünü olup, bunun yanı sıra çay, mısır, fasulye ve patates yetiştirilmekte. İlçenin bazı köyleri orman köyü olduğundan, orman köylüsünü kalkındırma amaçlı kooperatifler bulunmaktadır.

Ayrıca bölgede büyük ve küçük baş hayvan yetiştiriciliği yanında, tatlı su balıkçılığı da yapılmakta. Fazla ticari olmasa da kümes hayvanları yetiştirilmekte ve arıcılık yapılmakta.

1967 yılında ilçe merkezinde Hidroelektirik Santralı kurulmuş, bu santral yöreye büyük canlılık getirmiştir.

TURİZM
İlçede Turizm çok gelişmemiş olup ekonomiye bir katkısı yoktur. Daha çok iç turizm hakimdir. Turizmi geliştirmek için yayla şenlikleri düzenlenmektedir.

İlçenin önemli tarihi eserleri arasında, Andon kalesi tarihi yapılardan en göze çarpanıdır.

YAYLACILIK

İlçede yaylacılık yaygın olup, Hayvanlarını otlatmak için yöre halkı yaylaya çıkmakta dir.Güvende yaylalarının ilçe sınırları içinde ve Kazıkbeli yaylasına da ilçeden gidilmesi dolaysıyla yayla şenliklerinin yapıldığı aylarda ilçede sosyal ve kültürel açıdan bir canlılık yaşanmaktadır.

ÖRF VE ADETLER

İlçe Örf ve Adet bakımından Giresun iline benzerlik göstermekte olup, Geleneksel giysiler halk tarafından özel günlerde giyilmekte. Eski geleneklere göre yaylacılık ve yayla şenlikleri sürdürülmektedir.

ESPİYE

İlçe oldukça eski bir tarihe sahiptir.XIII. yüzyılın ilk yarısında Trabzon Rum İmparatorluğu döneminde kurulduğu sanılmaktadır. Espiye'de Milattan Sonra birinci yüzyılda bakır madeni bulunmuş ve işlenmiştir. İlçe o tarihlerde yerleşim merkezi olarak kullanılmış olup, Cenevizlilerden kalma eserler bulunmaktadır.

Cenevizlilerin bölgede uzun yıllar kaldıkları, Espiye ve Tirebolu çevresinde üç şehir anlamına gelen TRİPOLİS (üç kale) kurdukları bilinmektedir.

Fatih Sultan Mehmet Han döneminde Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra idari taksimatta Dikmen Melikliği olarak yer almıştır. Önceleri Tirebolu ilçesine bağlı bir nahiye olan Espiye 1957 yılında ilçe olmuştur.S

COĞRAFYA

Karadeniz Bölgesi'nin Doğu Karadeniz bölümünde yer alan Espiye'nin toplam yüz ölçümü 230 km2 dir. İlçe Giresun iline 33 km., Trabzon iline ise 101 km. uzaklıktadır. Doğuda Tirebolu ve Güce, batıda Keşap, güneyde Yağlıdere, kuzeyde Karadeniz ile çevrilidir.

İlçe genellikle dağlık olup, dağlar kıyıya paralel olarak uzanmıştır. Arazi genel olarak derin vadiler ile yarılmış, çok engebeli bir yapı arz etmektedir.Yüksek kesimlerden Karaovacık vadisinde önemli düzlükler yer alır.

Bitki örtüsü olarak 600 m. yüksekliğe kadar fındık, kızılağaç, kavak, kayın, karaağaç, kestane, kiraz, gürgen ve ceviz ağaçları bulunur. Eğrelti otu (Aşk Merdiveni), ısırgan, yonca, asma, orman gülü ve benzeri bitki türleri de yaygındır.

İlçede ekilip dikilebilir alanların çoğunda fındık, bir kısmında çay yetiştirilmektedir. Diğer kısımların çoğunluğu orman ve çayır ve mera alanı bulunur.

İlçede yazlar sıcak, kışlar ılık geçmektedir. Ortalama sıcaklık 15 derece olup, en sıcak ay Ağustos, en soğuk ay Şubat ayıdır. İlçe her mevsim yeteri kadar yağış almaktadır.

İlçenin 8 mahallesi ve 29 köyü bulunmaktadır. 1997'yılı nüfus sayımı sonucuna göre toplam nüfusu 28.595 olup ilçe merkezinin nüfusu ise 12.246 dir. İlçeden bulunan köylerden ilçe merkezine ve diğer şehirlere çok fazla göç yaşanmış olup, halen devam etmektedir. Bu göç olayından dolayı ilçenin nüfusu sürekli azalmakta.

EKONOMİ

İlçenin dışarı ile bağlantıları kara yolu ile olup, Giresun'a 33, Tirebolu'ya 11 uzunluğundaki 010 nolu Devlet karayolu ulaşımda kullanılmaktadır. İlçe Karadeniz kıyısında olmasına rağmen iskele ve liman olmaması dolaysı ile deniz yolu kullanılmamaktadır. İlçenin tüm köylerinde yol olup bu yolların çoğu sıtabilizedir. Son yıllarda betonlaşma çalışmaları sürdürülmektedir.

Ekonomik yapı çoğunlukla fındık tarımına, hayvancılığa, balıkçılık, arıcılık ve ormancılığa dayanır. Fındığın yanı sıra, mısır,sebze, meyve ve çay tarımı da yapılmaktadır.

Deniz balıkçılığı yanında son yıllarda alabalık yetiştiriciliği de büyük gelişme göstermiştir. Ayrıca arıcılık son yıllarda önemli bir gelişme göstermiş.

TURİZM
Doğa turizmi yönünden büyük bir potansiyele sahip olan ilçede güzel kumsal sahiller bulunmasına rağmen, İlçede Turizm çok gelişmemiş olup ekonomiye bir katkısı yoktur. Daha çok iç turizm hakimdir. Yayla turizmi geliştirmek için yayla şenlikleri düzenlenmektedir.

İlçenin önemli tarihi eserleri arasında, Andoz kalesi tarihi yapılardan en göze çarpanıdır.

YAYLACILIK

İlçede yaylacılık çok gelişmiştir. Eskiden bölge halkı hayvan otlatmak için yaylaya göç etmekte iken son yıllarda, Temiz dağ havası alarak dinlenmek ve çeşitli yayla şenliklerine katılarak eğlenmek için yaylaya çıkmaktadır.

Önceden yaylaya yürüyerek gidilirken; ulaşımın sağlanması ile otomobiller ile bu yaylalara üç-dört saatte gidilip gelinmektedir. Karaovacık, Yaşmaklı Ağaçbaşı... yaylalarında Haziran, Temmuz aylarında çeşitli şenlikler düzenlenmektedir.

ÖRF VE ADETLER

İlçe Örf ve Adet bakımından Giresun iline benzerlik göstermekte olup, Geleneksel giysiler halk tarafından özel günlerde giyilmekte. Eski geleneklere göre yaylacılık ve yayla şenlikleri sürdürülmektedir.

Keşan ve Peştamal yöre kadınlarının geleneksel giysileri arasındadır.

Espiye ve yöresinde il çevresinde olduğu gibi iğne oyası, örme, semercilik, ağaç oymacılığı, el kilim ve halıcılığı, hartama ve tabanca süslemeleri önemli el sanatları arasındadır.

EYNESİL

Eynesil, Görele ilçesine bağlı bir bucak iken, 1960 yılında ilçe olmuştur. İlçenin adının nerden geldiğine dair yazılı bir kaynak yoktur. Sadece ilçenin bu adı Türklerin bölgeye yerleşmesinden sonra aldığı sanılmaktadır.

16.yüzyıl sonlarında yaşamış olan Osmanlı Coğrafyacılarından Mehmet Aşık, eserinde, Trabzon ve Giresun arasındaki bölgede Türk halkından mühim bir kısmının Çepnilerden meydana geldiğini ve bölgenin batı ile güey tarafındaki dağların Çepni dağları adını taşıdığını yazmaktadır. Halen sahil halkına, Giresun'un iç kesimlerinde yaşayan halk Çepni demektedir.

Yine Yavuz Sultan devrine ait Trabzon tarih defteri, Giresun bölgesindeki halkın çoğunluğunun Türk olduğunu açık bir şekilde göstermektedir. 1515 yılında yazılan bu deftere göre, Ordu-Giresun, Giresun-Torul, Görele -Eynesil arasındaki yörede çok yoğun bir Türk nüfusu görülmekte ve Vilayet-i Çepni adı taşımaktadır.

COĞRAFYA

Giresun ilinin doğu ucunda kurulu olan, Eynesil'in toplam yüz ölçümü 46 km2 dir. Doğuda Trabzon ili, batıda Görele ve kuzeyde Karadeniz ile çevrilidir.

Bitki örtüsü olarak 600 m. yüksekliğe kadar fındık, kızılağaç, kavak, kayın, karaağaç, kestane, kiraz, gürgen ve ceviz ağaçları bulunur. Eğrelti otu (Aşk Merdiveni), ısırgan, yonca, asma, orman gülü ve benzeri bitki türleri de yaygındır.

İlçede, önemli sayılabilecek, dağ, ova ve akarsu yoktur. Ekilip dikilebilir alanların çoğunda fındık, bir kısmında çay yetiştirilmektedir. Diğer kısımların çoğunluğu orman ve çayır ve mera alanı bulunur.

İklim tipik Karadeniz ikliminin bütün özelliklerini taşımaktadır. Her mevsim yeterince yağış almaktadır.

1997'yılı nüfus sayımı sonucuna göre, ilçe merkezinin nüfusu 7.844, Ören beldesinin nüfusu 3.515 olup, köylerle birlikte toplam nüfusu 16.120 ' dir. İlçede bulunan köylerden ilçe merkezine ve diğer şehirlere çok fazla göç yaşanmış olup, halen devam etmektedir. Bu göç olayından dolayı ilçenin nüfusu sürekli azalmakta.

EKONOMİ

İlçenin dışarı ile bağlantıları kara yolu ile olup, Giresun-Trabzon 010 nulu Devlet karayolu ulaşımda kullanılmaktadır. İlçe Karadeniz kıyısında olmasına rağmen iskele ve liman olmaması dolaysı ile deniz yolu kullanılmamaktadır. İlçenin tüm köylerinde yol olup bu yolların tamamı sıtabilizedir. Son yıllarda betonlaşma çalışmaları sürdürülmektedir.

Ekonomik yapı çoğunlukla fındık tarımına, hayvancılığa, balıkçılık, arıcılık ve ormancılığa dayanır. Fındığın yanı sıra, halk kendi ihtiyacını karşılamak amacıyla mısır,sebze, meyve ve çay tarımı da yapmaktadır.

Deniz balıkçılığı yanında son yıllarda alabalık yetiştiriciliği de büyük gelişme göstermiştir. Ayrıca arıcılık son yıllarda önemli bir gelişme göstermiş.

TURİZM
Doğa turizmi yönünden büyük bir potansiyele sahip olan ilçede güzel kumsal sahiller bulunmasına rağmen, İlçede Turizm çok gelişmemiş olup ekonomiye bir katkısı yoktur. Daha çok iç turizm hakimdir. Yayla turizmi geliştirmek için yayla şenlikleri düzenlenmektedir.

İlçenin önemli tarihi eserleri arasında, Eynesil kalesi en göze çarpanıdır.

YAYLACILIK

İlçede yaylacılık çok gelişmiştir. Eskiden bölge halkı hayvan otlatmak için yaylaya göç etmekte iken son yıllarda, Temiz dağ havası alarak dinlenmek ve çeşitli yayla şenliklerine katılarak eğlenmek için yaylaya çıkmaktadır.

Önceden yaylaya yürüyerek gidilirken; ulaşımın sağlanması ile otomobiller ile bu yaylalara üç-dört saatte gidilip gelinmektedir. Yöre halkının çıktığı yaylalarda Haziran, Temmuz aylarında çeşitli şenlikler düzenlenmektedir.

ÖRF VE ADETLER

İlçe Örf ve Adet bakımından Giresun yöresine benzerlik gösterse de daha çok Trabzon yöresini andırır. Geleneksel giysiler halk tarafından özel günlerde giyilmekte. Eski geleneklere göre yaylacılık ve yayla şenlikleri sürdürülmektedir.

Keşan ve Peştamal yöre kadınlarının geleneksel giysileri arasındadır.

GÖRELE


Eskiden şimdiki Görele'nin bir kilometre doğusunda Philokaleia şehri bulunuyordu. Görele , Cenevizliler tarafından bir sömürge koloni şehri olarak kurulmuş ve "Gorelle" adını taşıyordu. Osmanlılar zamanında bir süre "Yavebolu" adıyla anılmış (yerinde olmayan şehir anlamına gelmektedir). Şehrin bir başka adı da Elevi'dir. Çevrade "Elevü" şeklinde söylenir.

İlk yerleşim yeri Eynesil ilçesinin 3 km. doğusunda kendi adıyla anılan kalenin bulunduğu yerdir. daha sonra çeşitli yer ve bağlılık değişiklikleri göstermiş, 1771 yılında şimdiki yerine yerleşmiştir.

Görele'de 1879'da Trabzon'a bağlı olarak ilçe teşkilatı kuruldu. 1923 yılında Giresun il olunca Tirebolu ilçesi ile birlikte Giresun'a bağlandı.

1916 Rus işgal bölgesi altında kalan Görele, 13 Şubat 1918 tarihinde civar bölgeleri ile bu işgalden kurtulmuştur.

COĞRAFYA

Doğu Karadeniz kıyı şeridinde kurulu olan, Görele'nin toplam yüz ölçümü 290 km2 dır. Güneyinde Çanakcı, Gümüşhane Torul, Doğusunda Eynesil ve Trabzon ili Şalpazarı ilçesi, Batısı Tirebolu ilçesi ve kuzeyde Karadeniz ile çevrilidir.

Bölgenin %95'i dağlarla kaplı olup, baçlıca dağları Sis ve Haç dağlarıdır. Akarsuları arasında, Görele deresi, Çavuşlu deresi, ve Çömlekci deresi bulunur.

Bitki örtüsü olarak 600 m. yüksekliğe kadar fındık, kızılağaç, kavak, kayın, karaağaç, kestane, kiraz, gürgen ve ceviz ağaçları bulunur. Eğrelti otu (Aşk Merdiveni), ısırgan, yonca, asma, orman gülü ve benzeri bitki türleri de yaygındır.

İlçede, ekilip dikilebilir alanların çoğunda fındık, bir kısmında çay yetiştirilmektedir. Diğer kısımların çoğunluğu orman ve çayır ve mera alanı bulunur.

İklim tipik Karadeniz ikliminin bütün özelliklerini taşımaktadır. Her mevsim yeterince yağış almaktadır. Yüksek kesimlerinde kış mevsiminde biraz daha fazla kar yağışı olur.

1997'yılı nüfus sayımı sonucuna göre, ilçe merkezinin nüfusu 22.554, Aydınlar beldesinin nüfusu 1.227 olup, köylerle birlikte toplam nüfusu 44.000 ' dir. İlçede bulunan köylerden ilçe merkezine ve diğer şehirlere çok fazla göç yaşanmış olup, halen devam etmektedir. Bu göç olayından dolayı ilçenin nüfusu sürekli azalmakta.

EKONOMİ

İlçenin dışarı ile bağlantıları kara yolu ile olup, Giresun-Trabzon 010 nulu Devlet karayolu ulaşımda kullanılmakta olup her iki ile de uzaklığı 70 km'dir. İlçe Karadeniz kıyısında olmasına rağmen liman olmaması dolaysı ile deniz yolu kullanılmamaktadır. İlçenin tüm köylerinde yol olup bu yolların 15 km'si asfalt olup, kalanı sıtabilize ve ham yoldur. Son yıllarda betonlaşma çalışmaları sürdürülmektedir.

Ekonomik yapı çoğunlukla fındık tarımına, hayvancılığa, balıkçılık, arıcılık ve ormancılığa dayanır. Fındığın yanı sıra, halk kendi ihtiyacını karşılamak amacıyla mısır,sebze, meyve ve çay tarımı da yapmaktadır.

Deniz balıkçılığı yanında son yıllarda alabalık yetiştiriciliği de büyük gelişme göstermiştir. Ayrıca arıcılık son yıllarda önemli bir gelişme göstermiş ve toplam kovan sayısı 3000'e ulaşmıştır.

İlçede sanayi kuruluşu sayılabilecek firmalar, fındık ürünü işleyen beş adet şirketten oluşmaktadır. Bunun dışında ilçede metal doğrama, mobilya, oto sanatkarlığı yaygındır.

TURİZM
Doğa turizmi yönünden büyük bir potansiyele sahip olan ilçede güzel kumsal sahiller bulunmasına rağmen, İlçede Turizm çok gelişmemiş olup ekonomiye bir katkısı yoktur. Daha çok iç turizm hakimdir. Yayla turizminin dışında turizm amaçlı herhangi bir faaliyet yaygın değildir.

YAYLACILIK

İlçede yaylacılık çok gelişmiştir. Eskiden bölge halkı hayvan otlatmak için yaylaya göç etmekte iken son yıllarda, Temiz dağ havası alarak dinlenmek ve çeşitli yayla şenliklerine katılarak eğlenmek için yaylaya çıkmaktadır.

Önceden yaylaya yürüyerek gidilirken; ulaşımın sağlanması ile otomobiller ile bu yaylalara üç-dört saatte gidilip gelinmektedir. Yöre halkının çıktığı yaylalarda Haziran, Temmuz aylarında çeşitli şenlikler düzenlenmektedir.

ÖRF VE ADETLER

İlçe Örf ve Adet bakımından Giresun yöresine benzerlik gösterse de daha çok Trabzon yöresini andırır. Geleneksel giysiler halk tarafından özel günlerde giyilmekte. Eski geleneklere göre yaylacılık ve yayla şenlikleri sürdürülmektedir.

İlçenin,Görele pidesi, koz helvası, gaynana, dövme kar dondurması, hoşmak, yağlaç gibi yemekleri ünlüdür. Ayrıca Görele yöresinin el sanatları arasında, beşik, minyatür gemi yapımı, dövme, ağaç oymacılığı, saz ve ud yapımı yaygın olarak devam etmektedir.

GÜCE

lçenin Cumhuriyet öncesi tarihi hakkında bilgi veren kaynak yoktur. Ancak Osmanlı'ların kuruluş yıllarında Doğu Anadolu'dan gelen Güceftaroğulları denilen bir sülalenin ilçeye yerleştiği ve Güce isminin buradan geldiği bilinmektedir.

Güce, Önceleri Tirebolu ilçesine bağlı bir belde iken 1990 yılında ilçe olmuştur.

COĞRAFYA

Sahilden 15 km. içerde kurulan küçük bir yerleşim alanıdır. Güneyi Alucra ilçesi ve Gümüşhane ili, Doğ su Doğankent ilçesi, Batısı Yağlıdere ilçesi ve kuzeyi Espiye,Tirebolu ilçeleri ile çevrilidir.

İlçede düzlük arazi, ilçe merkezinin bulunduğu yer hariç yok denecek kadar azdır. En yüksek noktası 2120 m.ile Ciritlik Tepedir. Yörede, Çaldağı, Pehlivantepe, Şıhtepe, Civiltepe ve Gürcü tepe gibi tepeler vardır. Önemli akarsuları, özlüce ve Gelavera dereleridir.

Bitki örtüsü olarak 600 m. yüksekliğe kadar fındık, kızılağaç, kavak, kayın, karaağaç, kestane, kiraz, gürgen ve ceviz ağaçları bulunur. Eğrelti otu (Aşk Merdiveni), ısırgan, yonca, asma, orman gülü ve benzeri bitki türleri de yaygındır.

İlçede, ekilip dikilebilir alanların çoğunda fındık, bir kısmında çay yetiştirilmektedir. Diğer kısımların çoğunluğu orman ve çayır ve mera alanı bulunur. Ormanlık alanların bitimiyle birlikte yaylalara çıkılmaktadır.

İklim tipik Karadeniz ikliminin bütün özelliklerini taşımaktadır. Her mevsim yeterince yağış almaktadır. Yüksek kesimlerinde kış mevsiminde biraz daha fazla kar yağışı olur.

İlçeye bağlı 4 mahalle ve 11 köy bulunmaktadır.1997'yılı nüfus sayımı sonucuna göre, ilçe merkezinin nüfusu 3.005 olup, köylerle birlikte toplam nüfusu 8.253 ' dir. Diğer yörelerde olduğu gibi, ilçede bulunan köylerden ilçe merkezine ve diğer şehirlere çok fazla göç yaşanmış olup, halen devam etmektedir. Bu göç olayından dolayı ilçenin toplam nüfusu sürekli azalmakta.

EKONOMİ

İlçenin dışarı ile bağlantıları kara yolu ile olup, Giresun il merkezine 57 km. uzaklıkta bulunan ilçe, Espiye ilçesine 21 km., Tirebolu ilçesine 22 km. mesafededir. Giresun -Trabzon 010 no lu Devlet karayoluna 15 km. uzaklıkta bulunan ilçenin yolu, tek şerit asfalttır. İlçenin tüm köylerinde yol olup, tamamı sıtabilize ve ham yoldur. Son yıllarda betonlaşma çalışmaları sürdürülmektedir.

Ekonomik yapı çoğunlukla fındık tarımına, hayvancılığa, arıcılık ve ormancılığa dayanır. Fındığın yanı sıra, halk kendi ihtiyacını karşılamak amacıyla mısır,sebze, meyve ve çay tarımı da yapmaktadır.

İlçede, son yıllarda alabalık yetiştiriciliği de büyük gelişme göstermiştir. Ayrıca arıcılık da son yıllarda önemli bir gelişme göstermiş ve toplam kovan sayısı 1870'e ulaşmıştır.

İlçede sanayi kuruluşu sayılabilecek özel şirkete ait bir adet çay fabrikası bulunmakta olup, bunun yanı sıra küçük ölçekli ağaç doğrama atölyeleri bulunmaktadır.

TURİZM
Doğa turizmi yönünden büyük bir potansiyele sahip olan ilçede, Turizm çok gelişmemiş olup ekonomiye bir katkısı yoktur. Daha çok iç turizm hakimdir. Yayla turizminin dışında turizm amaçlı herhangi bir faaliyet yaygın değildir.

YAYLACILIK

İlçede yaylacılık çok gelişmiştir. Eskiden bölge halkı hayvan otlatmak için yaylaya göç etmekte iken son yıllarda, Temiz dağ havası alarak dinlenmek ve çeşitli yayla şenliklerine katılarak eğlenmek için yaylaya çıkmaktadır.

Önceden yaylaya yürüyerek gidilirken; ulaşımın sağlanması ile otomobiller ile bu yaylalara üç-dört saatte gidilip gelinmektedir. Yöre halkının çıktığı yaylalarda Haziran, Temmuz aylarında çeşitli şenlikler düzenlenmektedir.Bu yaylaların başında Ağaç başı, Garaovacık yaylaları gelmektedir.

ÖRF VE ADETLER

İlçe Örf ve Adet bakımından Giresun yöresi ile benzerlik gösterir. İlçe halkı Geleneksel giysileri diğer yörelere nazaran daha çok tercih etmektedir.Eski geleneklere göre yaylacılık ve yayla şenlikleri sürdürülmektedir.

İlçenin, odun ateşinde pişirilen ekmekleri ünlüdür. Ayrıca Güce yöresinin el sanatları arasında, Tevekli beşiği yapımı, ağaç oymacılığı son zamanlarda halı ve kilim dokumacılığı yaygın olarak devam etmektedir.

KEŞAP

Keşap adı; Türkçe olmayıp, anlamında tam olarak bilinmemektedir. Ancak, içici ve güzel, hoş anlamına gelen 'Keş' ile su anlamına gelen 'ab' kelimelerinin birleşmesinden meydana geldiği düşünülmektedir. Bununla beraber yöre adının Romalılar devrinde Cassicipi olduğu ve zamanla Keşap'a dönüştüğü de ileri sürülmektedir.

Keşap'ın tarihi M.Ö.'ye uzanmakla beraber bunun başlangıç kısmı belirsizdir. İlçe ilk defa 11. yüzyılın sonunda Türkler'in hakimiyetine girer. Ama bu, Haçlı seferleri nedeniyle uzun sürmez ve tekrar Doğu Roma İmparatorluğuna bağlanır.

1461'de Fatih Sultan Mehmet Trabzon'u fethetmeye giderken Keşap'ı da Osmanlı sınırları içine alır. Buna rağmen Rumlar bölgede yaşamlarını, 1920 yılına kadar Türkler ile birlikte devam ettirirler. 1920'de bölgeden tamamen çekilirler.

Bazı kaynaklara göre 1774 yılında keşap ve civarında devlet hakimiyeti iyice kaybolduğundan bazı Derebeylikler türemiş ve bunlar bir birleriyle sürekli mücadeleye girişmişler.

Keşap Cumhuriyetin ilanından sonra 22 yıl merkez ilçeye bağlı bir Bucak olarak kalır. 1945 yılında ise ilçe olur.

COĞRAFYA

Keşap ilçesinin yüz ölçümü 222 km2'dir. İlçe Giresun il merkezinin 12 km doğusunda, Giresun-Trabzon Devlet Karayolu üzerinde, Keşap Deresinin ikiye böldüğü vadinin yamaçlarına kurulmuş tipik bir Karadeniz kentidir.

Güneybatısında Giresun Merkez ve Dereli, doğusunda Espiye, güneydoğusunda ise Yağlıdere ilçeleri yer almaktadır.

Arazi yapısı tamamen engebelidir. dağlar ve tepeler arasında derin vadiler bulunur. İlçe Merkez, Karabulduk ve Yolağzı diye üç coğrafi bölgeye ayrılır. En yüksek yerleri, Geçit köyü, Karadağ, Karatepe, Ocak, Bozarı, Armelit, sancaklı, Töngel, Evliya ve Kabak tepeleridir.

İlçede yazlar sıcak, kışlar ılık geçmektetir. Her mevsimde yağmur bolca yağdığı için yıllık nem oranı ortalama %75'dir. Yağış ve nem; bitkilerin gür olmasında önemli rol oynar. Yemyeşil ve gür bitki örtüsü içinde en çok pay fındık ağaçlarınındır. Kıyının hakim bitki örtüsü olan fındık ağaçları 700 metre yüksekliğe kadar varlık gösterir. Bur dan sonraki yerler ise ormanlıktır.

İlçenin 8 mahallesi ve 42 köyü bulunmaktadır. 1997'yılı nüfus sayımı sonucuna göre toplam nüfusu 23.298 olup ilçe merkezinin nüfusu ise 8.397 dır.

EKONOMİ

Ekonomik yapı çoğunlukla fındık tarımına, hayvancılığa, balıkçılık, arıcılık ve ormancılığa dayanır. Fındığın yanı sıra, mısır,sebze, meyve, ve çay tarımı da yapılmaktadır. 1992 yılından bu yana bölgede kivi üretimi de yapılmaktadır.

Deniz balıkçılığı yanında son yıllarda alabalık yetiştiriciliği de büyük gelişme göstermiştir. Ayrıca arıcılık son yıllarda önemli bir gelişme göstermiş.

Bölgede son yıllarda önemli sanayi tesisleri yapılmıştır. 3 fındık kırma, bir çay , iki parke ve bir un fabrikası bulunmaktadır.

İlçenin tüm köylerinde yol olup bu yolların çoğu sıtabilizedir. Son yıllarda betonlaşma çalışmaları sürdürülmekte olup eski Armelit yolunun iyileştirme çalışmaları sürdürülmektedir.

TURİZM
İlçede Turizm çok gelişmemiş olsa da Yayla Turizmi yapılmaktadır. İlçeyi daha çok yerli turistler ziyaret etmektedir. Tarihi ve Doğal yapılar arasında Hüseyin Efendi Türbesi, kemer köprüler, Karşıyaka Camii önemli sayılır.

YAYLACILIK

İlçede yaylacılık çok gelişmiştir. Eskiden bölge halkı hayvan otlatmak için yaylaya göç etmekte iken son yıllarda, Temiz dağ havası alarak dinlenmek ve çeşitli yayla şenliklerine katılarak eğlenmek için yaylaya çıkmaktadır.

Önceden yaylaya yürüyerek gidilirken; ulaşımın sağlanması ile otomobiller ile gidilmekte. Bölge halkı Giresun 'un meşhur yaylalarına çıkmakta.

ÖRF VE ADETLER

İlçe Örf ve Adet bakımından Giresun ili ile benzerlik göstermektedir. Ünlü mican türküsü yörede çıkmıştır. Mevalcan kavurması, kadayıf ve güllaç, balık ve mantar salamurası yöreye özgü yemeklerdir.

Keşap ve yöresinde il çevresinde olduğu gibi iğne oyası, örme, semercilik, ağaç oymacılığı, el kilim ve halıcılığı, hartama ve tabanca süslemeleri önemli el sanatları arasındadır.

PİRAZİZ

Piraziz'in kuruluşu 1869 yıllarına rastlar. 1485'lerde Karahisar-ı Şarki Sancağına bağlı Pazarsuyu kazasının Bozat divanına bağlı Bülik-i Seydi Ali Kethüda ile Bendehur' bağlı Belik-i Davut Kethüda, 1547'de Pzarsuyu kazasına bağlı Bozat nahiyesi haline gelmiştir.

Bölge merkezi daha sonraki yıllarda Şeyhli, Bendehur (bugünkü Ayıkaşı Mahallesi) Piraziz Erenköyü olmuştur. Akköy nahiyesi civarında Abdalnam iskelede kurulan Cuma pazarları, bugünkü ile merkezin pazar yerinde kurulmuş, nahiye merkezi burada olmuştur.

Diğer eski tarih vakfiyesi Zaviye-i Şeyh İdris'e aittir. Bu Vakıfiye 800 - 1397 - 1389 tarihini taşımaktadır. Zaviye Ordu ile Giresun arasında bugünkü Piraziz ilçesinde bulunmakta idi. Bu zaviyeye iki baştan vakıf edilmiş olan Şeyh İdrüslü (Şeyhli) köyünün adı ve bu tekkenin vakfın kurucusu Şeyh İdris'ten gelmektedir.

Erenköy, Abdal, Bendahor ve Piraziz isimlerini alan ilçenin önemli bir tarihi geçmişe sahip olduğu görülmektedir.

1924 yılında bucak hüviyetine kavuşan Piraziz, 1988 yılına kadar Bulancak ilçesine bağlı kalmıştır. 1988 tarihinde ilçe olan Piraziz kısa zamanda teşkilatlanmasını tamamlamıştır.

COĞRAFYA

Doğu Karadeniz kıyı şeridinde, Ordu ile Giresun il sınırında kurulu olan, Piraziz'in toplam yüz ölçümü 130 km2 dir. Doğusu Bulancak ilçesi, Batısı Ordu ili ve kuzeyde Karadeniz ile çevrilidir.

Yeryüzü şekilleri olarak derin vadiler ve dik kıyılar çok geniş yer kaplar. yüksek kesimlerindeki bir kısım yayla düzlükleri hariç düzlük arazi azdır. Bölgedeki başlıca önemli dereler, Domuzderesi, Piraziz Deresi, Kelekderesi, Çayırağzı Deresi'dir. Önemli tepeleri arasında, Boztepe, Veli tepesi, Evliya tepesi, Kafa tepesi, Ümitdolu tepesi, Kaleyeri tepesi, Hasandede Tepesi, Göynük tepesi, Danalık tepesi Dıfrıl tepesi, Acut tepesi sayılabilir.

Bitki örtüsü olarak 600 m. yüksekliğe kadar fındık, kızılağaç, kavak, kayın, karaağaç, kestane, kiraz, gürgen ve ceviz ağaçları bulunur. Eğrelti otu (Aşk Merdiveni), ısırgan, yonca, asma, orman gülü ve benzeri bitki türleri de yaygındır.

İlçede, ekilip dikilebilir alanların çoğunda fındık, bir kısmında çay yetiştirilmektedir. Diğer kısımların çoğunluğu orman ve çayır ve mera alanı bulunur.

İklim tipik Karadeniz ikliminin bütün özelliklerini taşımaktadır. Her mevsim yeterince yağış almaktadır. Yüksek kesimlerinde kış mevsiminde biraz daha fazla kar yağışı olur.

Bölgede bulunan bir belediye, 19 köy ve ilçe merkezinde bulunan 9 mahallenin, 1997'yılı nüfus sayımı sonucuna göre, toplam nüfus 15.167 olup, ilçe merkezinin nüfusu 7.357 ' dır. İlçede bulunan köylerden ilçe merkezine ve diğer şehirlere çok fazla göç yaşanmış olup, halen devam etmektedir. Bu göç olayından dolayı ilçenin nüfusu sürekli azalmakta.

EKONOMİ

İlçenin dışarı ile bağlantıları kara yolu ile olup, Ordu - Giresun 010 nolu Devlet karayolu ulaşımda kullanılmaktadır. İlçe Karadeniz kıyısında olmasına rağmen liman olmaması dolaysı ile deniz yolu kullanılmamaktadır. İlçenin tüm köylerinde yol olup bu yolların tamamı sıtabilize ve ham yoldur. Son yıllarda betonlaşma çalışmaları sürdürülmektedir.

Ekonomik yapı çoğunlukla fındık tarımına, hayvancılığa, balıkçılık, arıcılık ve ormancılığa dayanır. Fındığın yanı sıra, halk kendi ihtiyacını karşılamak amacıyla mısır,sebze, meyve ve çay tarımı da yapmaktadır.

Deniz balıkçılığı yanında son yıllarda alabalık yetiştiriciliği de büyük gelişme göstermiştir. Ayrıca arıcılık son yıllarda önemli bir gelişme göstermiş tır.

İlçede 4 adet fındık kırma fabrikası mevcuttur. bunun yanı sıra fiskobirliğin çeşitli fındık kırma değirmenler bulunmaktadır. İlçe merkezinde turistlik amaçlı iki otel vardır. Avize atölyeleri ve ilçeye canlılık kazandıran özel ihracat şirketleri bulunmaktadır.

TURİZM
Doğa turizmi yönünden büyük bir potansiyele sahip olan ilçede güzel kumsal sahiller bulunmasına rağmen, İlçede Turizm çok gelişmemiş olup ekonomiye bir katkısı yoktur. Daha çok iç turizm hakimdir. Yayla turizminin dışında turizm amaçlı herhangi bir faaliyet yaygın değildir.

Önemli tarihi ve doğal eserleri bakımından; Bey Konağı, Ayıkaşı Mahallesinde bulunan Bendehor Kalesi, Pir-Aziz türbesi, Şeyh İdris takkesi, Kozlar Kalesi, Gökçeali Köyünde Şeyh İdris'e ait 2 adet türbe, Akçay Köyünde Hasandede Mezarı sayılabilir.

YAYLACILIK

İlçede yaylacılık çok gelişmiştir. Eskiden bölge halkı hayvan otlatmak için yaylaya göç etmekte iken son yıllarda, Temiz dağ havası alarak dinlenmek ve çeşitli yayla şenliklerine katılarak eğlenmek için yaylaya çıkmaktadır.

Önceden yaylaya yürüyerek gidilirken; ulaşımın sağlanması ile otomobiller ile bu yaylalara üç-dört saatte gidilip gelinmektedir. Yöre halkının çıktığı yaylalarda Haziran, Temmuz aylarında çeşitli şenlikler düzenlenmektedir.

ÖRF VE ADETLER

İlçe Örf ve Adet bakımından Giresun yöresine benzerlik göstermektedir. Geleneksel giysiler halk tarafından özel günlerde giyilmekte. Eski geleneklere göre yaylacılık ve yayla şenlikleri sürdürülmektedir.

ŞEBİNKARAHİSAR

Bölgenin tarihöncesi ve tarih çağlarına ait bilgilerinin yeterince araştırılmadığı yapılan incelemeler sonucu anlaşılmıştır. Yörenin ilk tarihi bilgileri Hititler zamanından başlamakta olup, Hitit metinlerinde "Azzi Hayaşa" ülkesi olarak adlandırıldığı ve bölgede Kaşga'ların yaşadığı belirtilmektedir. Hititlerden sonraki dönem hakkında pek bilgi bunmamaktadır. Bölge kısa bir süre Kimmer ve İskitlerin saldırılarına maruz kalmıştır.

M.Ö. 298-63, Yöre uzun süre Pontusluların egemenliği altında kalmıştır. Bizans döneminde, İmparator Hustinianus zamanında şehir imar edilmişdir. Bu dönemde şehrin adı Karahisar anlamına gelen Mavrokastron olarak söyleniyordu. Bölgede Pauilican mezhebi yayılmış ve önemli bir piskoposluk merkezi olmuştur.

Daha sonra Şehrin 778 yılında kısa bir süre Emevi ordularınca ele geçirildiği ve 939/940 yılları arasında ise şehrin çevresindeki köylerin, Abbasi döneminde ele geçirildiği bilinmektedir. 1074 yılından sonra şehir Mengücek Gazi ile Danişment Gazi tarafından ortaklaşa fethedilmiştir.

1228 yılında şehir Anadolu Selçuklu devletine bağlanmıştır. Daha sonraları sırası ile İlhanlıların, Eratna Devletinin, Kadı Burhanettinin, Karakoyunluların ve Akkoyunluların idaresine girmiştir.

1473 yılında Otlukbeli savaşında, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın Fatih Sultan Mekmet'e yenilmesinden sonra, şehir Osmanlı devletinin idaresine girdi. Şehir Osmanlılar zamanında Karahisar-ı Şarkî adıyla sancak merkezi olmuş ve şehzadeler şehri haline gelmiştir.

Evliya Çelebinin Şehir hakkında verdiği bilgilerde, Şehrin adının, kalesinin taşlarının siyah olmasından geldiği yazılmakta.

I.Dünya savaşı yıllarında şehirde küçük çaplı eşkiyalık olaylarının yanı sıra, Ermeni ve Rumların isyan hareketlerine giriştikleri görülmüştür. 1915 yılında başlayan Ermeni isyanında Şehir yakılıp yıkılarak, kale tahrip edilmiştir. Ruslar'ın Harşit Çayına kadar ilerlemesi ile bölgede kıtlık başgöstermiş olup halk iç kısımlara göç etmiştir.

Şebinkarahisar, 1923 yılında il oldu. 11 ekim 1924 yılında Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Erzurum ve çevresinde meydana gelen deprem dolaysıyla gittiği Erzurum'dan dönerken Şehri ziyaret eder ve halka hitaben bir konuşma yapar. Bu ziyaretin hatırası olarak Karahisar-ı Şarki olan şehrin ismi Şebinkarahisar olarak değiştirilmiştir.

Şebinkarahisar 1933 yılında ilçe haline getirilerek Giresun iline bağlanmıştır.

COĞRAFYA

1350 m. rakıma sahip Şebinkarahisar, Giresun dağlarının güney eteklerinde, Avutmuş çayı vadisini kuzey yamaçlarında kurulmuştur. 1349 km2 yüzölçüme sahip olan ilçenin, Giresun iline olan uzaklığı 118 km'dir.

İlçe, Dereli, Çamoluk ve Alucra ilçeleri , Gümüşhane ve Sivas illeri ile çevrilidir. İlçede yarı kurak İç Anadolu iklimi ile nemli Karadeniz iklimi arasında bir geçiş iklimi hakimdir.

Önemli akarsuları arasında, Kelkit Çayı, Avutmuş çayı, Alişar çayı, Asarcık ve Soğulcuk dereleri sayılabilir. Önemli dağları arasında ise Karagöl dağları, Avşar tepe, herek dağı, Tutak dağı, Erimez tepe, Hevlekmaşatlık tepe sayılabilir.

İlçede, 25 bin hektar orman arazi bulunmakta olup, orman bitki örtüsü arasında, sarıçam, köknar, kavak, meşe başta gelir.

Bölge, madencilik açısından oldukca zengin yataklara sahiptir. Liyint, granit, şap, pirit, Uranyum ve çinko-kurşun gibi önemli maden yatakları bulunmaktadır.

İlçenin nüfusu her geçen gün azalmaktadır. 1997 nüfus tespit sonuçlarına göre, İlçe merkez belediyesine bağlı 13 mahalle ve 57 köyün toplam 31.329'tir.

EKONOMİ

İlçeyi Alucra ve Giresun'a bağlayan yol asfalt, diğer yolların tamamı stabilize ve ham yoldur. E-80 Devlet karayolu ile ilçe Karadenizin İç Anadoluya açılan kapısı durumundadır.

İlçe, uzun yıllar il statüsünde kaldığından civar yerleşim birimlerinin ekonomik ve ticari merkezi olmuştur.

En fazla yer kaplayan tarım bitkileri buğday ve arpadır. Bunların dışında sebze ve meyve ile tütün önemli ürünler arasındadır. Coğrafi yapının özelliklerinden dolayı yörede hayvancılık gelişmiştir. Yörede 42 bin hektarlık çayır ve mera bulunduğundan çok sayıda büyükbaş, küçükbaş ve kümes hayvanı yetiştirilmektedir.

Kılıçkaya Baraj gölü balıkçılık açısından iyi bir potansiyel oluşturmaktadır. Ayrıca suni alabalıkçılık yapılmakta olup gelişimi için çalışmalar sürdürülmektedir.

Ayrıca bal arıcılığı yapılmakta olup, 10.000 civarında kovan bulunmaktadır. Bu kovanların tamamı fennidir.

Yörede imalat yapan atölyelerin dışında önemli bir sanayi kuruluşu yoktur. madencilik ile uğraşan Ber - Oner, Başaran Süt fabrikası, Doruklu Süt fabrikası, Şebin tavukçuluk bölgenin önemli kuruluşlarıdır.

Bölge, madencilik açısından oldukça zengin olup, Çok eski tarihlerden bu yana şap madeni merkezi sayılan ilçede halen kurşun-çinko madeni işletilmektedir.

TURİZM
Çok zengin bir kültür mirasına sahip olan İlçede Turizmi geliştirecek altyapı ve sosyal tesis kurulmamıştır.

İlçede, Şebinkarahisar kalesi, Bayramşah Camii, Kurşunlu Hamamı, Taş Hanlar, Pertevniyal Çeşmesi, Kadıoğlu Camii, Fatih Camii önemli tarihi eserlerdir.

Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ilçeyi ziyareti sırasında kaldığı tarihi ev müze olarak kullanılmakta olup, içinde 500'e yakın tarihi eser bulunmaktadır.

YAYLACILIK

İlçede Yaylacılık çok gelişmiş olup, bu yaylalara Giresunun çeşitli İlçelerinden aileler göç etmektedir. Yaylalarda çeşitli festivaller düzenlenmektedir.

ÖRF VE ADETLER

Örf ve Adet ve foklorik gelenekleri bakımından Giresun ilinin genel kültürel yapısının dışında farklı zenginliklere sahiptir. Örf ve Adet bakımından Kardenizin dışında İç Anadoluyu yansıtmaktadır.

Lehçe ve şive yönünden kendine özgü bir yapısı vardır. Yöreye has Türküler; Karahisar türküsü, efeler türküsü, altın yüzük, zülüfleri tutam tutam, tamzara türküsü'dür.

Celeçoş çorbası, toyga çorbası, göllü gavut, hoşveren kavurması, keşkek gibi yöreye has yemekleri bulunmaktadır.

TİREBOLU

Tirebolu'nun ismi, Yunanca üç şehir demek olan Tri+Polis'ten gelmiştir. Şehir bu adı bir görüşe göre,"yan yana bulunan üç burun üzerinde ve onların arkasında kurulmuş olmasından" diğer bir görüşe göre de "Merkez, Bedrama ve Andoz adlarında üç kaleden dolayı almıştır."

Strabon (M.Ö.63 - M.S.23), burada daha önce İschopolis'in bulunduğunu, İschopolis, Argyria ve Philokaleia adında üç şehir halkının toplanması sebebiyle Tripolis denildiğini söyler. Prof.Dr. Fahrettin KIRZIOĞLU ise, "KIPÇAKLAR" adlı eserinde Tirebolu adının, Kıpçak Türkleri'nin ataları olan Kimmerler'in (M.Ö. VII. Yüzyıl) Direl boyunun adını taşıdığını söylemektedir.

Tirebolu, Tiripolis şeklinde ilk defa, M.S. I. yüzyılda yazılmış olan Plinius'un "Natural History" adlı eserinde kaydedilmiştir. Pilinius (23-79) eserinde, Tirebolu (Tiripolis) kalesi ile Tiripolis Çayı olarak anılan Harşit Çayı'ndan bahsetmiştir. Bazı kaynaklarda da Tripoli ve Driboli isimlerinden de bahsedilmektedir.

Tirebolu, M.Ö. VII. yüzyılda (takriben M.Ö.656) Miletoslular tarafından kurulmuştur.Pilinius'a göre; Miletoslular, Karadeniz kıyılarında 90 kadar şehir kurmuşlardır. Bu şehirler arasında Sinop (Sinope), Samsun (Amisos), Giresun (Kerasus), Trabzon (Trapezus), Ordu (Kotyora) ve Tirebolu (Tripolis) şehirleri sayılmaktadır.

Atinalı Ksenephon (M.Ö. 430-355) onbinlerin dönüşünü anlattığı "ANABASİS" adlı eserinde, M.Ö. IV. yüzyılda (M.Ö.401) Doğu Karadeniz Bölgesi'inde Kolhlar'ın, Driller'in Halibler'in, Tibarenler'in, yaşadığını yazar. Bütün bu toplulukların hangi soydan geldikleri meçhul dur. Yalız, onlardan hiç birinin Yunan asıllı olmadığı kesindir. Tirebolu yöresinde, bu kavimlerden hangisinin yaşadığı kesin olarak bilinmemektedir.

Tirebolu, daha sonraları İskender ve halefleri, Pontus Kralliği, Roma ve Bizans Devirlerini yaşamıştır.

Haçlı Orduları'nın İstanbul'u işgal etmeleri üzerine, Trabzon'a kaçan Alexius'un, 1204 yılında Trabzon Rum İmparatorluğu'nu kurmasından sonra, Tirebolu bu devletin hakimiyetine girmiştir.

1397 yılında Giresun şehrini Fetheden Hacı Emir Oğlu Süleyman Bey, 1398 yılında Osmanlı hakimiyetine girince, Tirebolu, Trabzon Rum İmparatorluğu ile Osmanlı Devleti arasında sınır olmuştur.

Tirebolu'nun Osmanlı egemenliği altına girmesi ise, 1461 yılında Fatih Sultan Mehmed Han zamanında gerçekleşmiştir.

Trabzon'un fethinden önce Türkmenler'in fetihleri ve sahillerin Türkleşmesi muntazam şekilde ilerlemiş, Tirebolu'ya dayanmış, dağlık bölgelerde de Çepniler, Rum hudutları içine girmişlerdi.

Prf. Dr. Faruk SÜMER, "Tirebolu Tarihi" adlı eserinde, Osmanlıların geldiklerinde yerli halk olan Rumların sadece kıyılardaki, Görele, Tirebolu ve Giresun kalelerinde yaşadıklarını, kırlık kesimin Oğuzların Çepni boyunun elinde bulunduğunu söylemektedir.

I. Dünya Savaşı (1914 - 1918) yıllarında ise; Tirebolu halkı çok acılar çekmiştir. Ruslar, 19 Nisan 1916'da Trabzon'u işgal ederek, buradan da Harşit Çayı'nın Doğu kıyısına kadar gelmişler, ancak Tirebolu'yu işgal edememişlerdir. Halk, Karadeniz'de Sinop'a kadar olan yerleşim bölgelerine göç etmiştir. Bu gün bile hafızalardan silinmeyen "muhacirlik" başlamış, Tirebolu yağmalanmış ve yakılmıştır.

Rusların 12 şubat 1918'den itibaren çekilmesinden sonra Pontus çetecileri ve bunları besleyen Yunan savaş gemileri ile mücadele edilir.

Mondros Mütarekesi'nin 30 Ekim 1918'de imzalanması üzerine, Karadeniz kıyılarında yaşayan Rumlar, Pontus Devleti'ni kurmak için harekete geçmişlerdir. Rumlar'ın kurmak istedikleri Pontus Devleti'nin batı hududu, Samsun'a kadar uzanıyordu. Bu durum karşısında Türkler de memleketlerini savunmak için çeşitli cemiyetler kurmuşlardır.

Halkı İstiklal Mücadelesi için şuurlandırıp teşkilatlandıranlardan birisi; gönüllü olarak Balkan Harbine katılan, Pontusçu Rumlara karşı amansız mücadelesi ile tanınmış olan Giresunlu Osman Ağa (Topal Osman); diğeri de dilde Türkçülük akımının öncülerinden, Balkan ve I. Dünya Savaşı'na katılmış, Giresun Askerlik Şubesi Başkanı olan 42. Alay komutanı olarak katıldığı Sakarya Meydan Muharebesi'nde 30 Ağustos 1921 günü şehit düşen Tirebolulu H. Avni Alparslan Bey'di.

İzmir'in 15 Mayıs 1919'da işgali üzerine Tirebolulu Türkler, Atatürk'ün Samsun'a çıktığı 19 Mayıs 1919'da bir miting tertipleyerek, İzmir'in işgalini protesto etmişler, gönderdikleri telgirafta vatanlarını son nefeslerine kadar koruyacaklarını ve bu hususta her türlü fedakarlığa hazır olduklarını bildirmişlerdir. Tirebolu, Milli Mücadele'de 248 şehit vermiştir.

Osmanlı döneminde idari bakımdanTirebolu, 1515 yılında Trabzon Sancağı'na bağlı, Kürtün kazasındaki dört kaleden ikincisi olduğu görülür. Evliya Çelebi, Tirebolu'yu Trabzon'un bir nahiyesi (1640), Kâtib Çelebi de kazası olarak gösterir(1732). 1856 - 1861 yılları arasında Gümüşhane sancağına bağlanan ilçe, tekrar Trabzon'un kazası olmuştur. 1920 yılının sonlarında mutasarrıflık haline getirilerek Giresun'a bağlanmıştır.

1874 yılında kaza olan Görele, 1957 yılında kaza olan Espiye, 1990 yılında kaza olan Doğankent, Yağlıdere, Güce daha önce Tirebolu'nun nahiye ve köy merkezi idiler.

COĞRAFYA

Karadeniz Bölgesi'nin Doğu Karadeniz bölümünde yer alan Tirebolu'nun toplam yüz ölçümü 41053 hektardır. İlçe Giresun iline 44 km., Trabzon iline ise 90 km. uzaklıktadır. Doğuda Görele ve Çanakçı, batıda Espiye, güneyde Doğankent ve Güce, kuzeyde Karadeniz ile çevrilidir.

İlçe genellikle dağlık olup, dağlar kıyıya paralel olarak uzanmıştır. Bu dağlar Giresun dağlarının en yüksek kesimini oluşturur. Bu dağlar arasındaki derin vadiden geçen Harşit çayı, Giresun ilini doğuya bağlayan tek yoldur.

Bitki örtüsü olarak 600 m. yüksekliğe kadar fındık, kızılağaç, kavak, kayın, karaağaç, kestane, kiraz, gürgen ve ceviz ağaçları bulunur. Eğrelti otu (Aşk Merdiveni), ısırgan, yonca, asma, orman gülü ve benzeri bitki türleri de yaygındır.

İlçede ekilip dikilebilir alanlardan 15 bin hektarlık alanında fındık, 3 bin hektarlık kısmında ise çay yetiştirilmektedir. 10 bin hektarlık orman ve 9 bin hekterlık çayır ve mera alanı bulunur.

İlçede yazlar sıcak, kışlar ılık geçmektedir. Ortalama sıcaklık 15 derece olup, en sıcak ay Ağustos, en soğuk ay Şubat ayıdır. İlçe her mevsim yeteri kadar yağış almaktadır.

İlçenin 7 mahallesi ve 53 köyü bulunmaktadır. 1997'yılı nüfus sayımı sonucuna göre toplam nüfusu 38.692 olup ilçe merkezinin nüfusu ise 17.325 dır. İlçeden bulunan köylerden ilçe merkezine ve diğer şehirlere çok fazla göç yaşanmış olup, halen devam etmektedir. Bu göç olayından dolayı ilçenin nüfusu sürekli azalmakta.

EKONOMİ

Ekonomik yapı çoğunlukla fındık tarımına, hayvancılığa, balıkçılık, arıcılık ve ormancılığa dayanır. Fındığın yanı sıra, mısır,sebze, meyve ve çay tarımı da yapılmaktadır.

Deniz balıkçılığı yanında son yıllarda alabalık yetiştiriciliği de büyük gelişme göstermiştir. Ayrıca arıcılık son yıllarda önemli bir gelişme göstermiş.

Tirebolu'da başlıca sanayi kuruluşları olarak; biri Çay-Kur'a, üçü de özel sektöre ait olmak üzere dört Çay Fabrikası, biri Fiskobirlik'e ait olmak üzere dört fındık kırma fabrikası ile kereste fabrikaları bulunmaktadır.

İlçenin dışarı ile bağlantıları kara yolu ile olup, Espiye'ye 10, Gücey'e 20, Doğankent'e 33, Göreley'e 17 km uzunluğundaki yollar asfaltdır. İlçenin tüm köylerinde yol olup bu yolların çoğu sıtabilizedir. Son yıllarda betonlaşma çalışmaları sürdürülmektedir.

TURİZM
oğa turizmi yönünden büyük bir potansiyele sahip olan ilçede kumsal sahiller bulunmaktadır. İlçede Turizm yönünden gerekli alt yapı tamamlanırsa, bir turizm cennetine dönüşebilir. Yörede yayla turizmini canlandırmak için çeşitli yaylalarda şenlikler düzenlenmektedir.

Tarihi ve Doğal yapılar arasında, Merkezde Senjan (Merkez) ve 15 km. içerde Harşit Çayı'nın doğu yamacında Örenkaya köyünde Bedrama kaleleri, yine merkezde hamam, Selim Ağa Çeşmesi, Gacan Çeşmesi, Siyam Oğlu Çeşmesi, Naib Zade Çeşmesi, Çatal Çaşme, Senjan kalesinde bulunan mezar taşları sayılabilir.

Tüm bunların dışında Tirebolu'nun kıyı özellikleri, bitki örtüsü, iklimi benzersiz olup görmeye değer. Güneşin ayni gün içinde denizden doğup yine denize batışını bu şirin ilçeden izleyebilirsiniz.

YAYLACILIK

İlçede yaylacılık çok gelişmiştir. Eskiden bölge halkı hayvan otlatmak için yaylaya göç etmekte iken son yıllarda, Temiz dağ havası alarak dinlenmek ve çeşitli yayla şenliklerine katılarak eğlenmek için yaylaya çıkmaktadır.

Önceden yaylaya yürüyerek gidilirken; ulaşımın sağlanması ile otomobiller ile bu yaylalara üç-dört saatte gidilip gelinmektedir. İlçenin meşhur yaylaları olan, Kazikbeli, Güvende, Karaovacık, Yaşmaklı Ağaçbaşı... yaylalarında Haziran, Temmuz aylarında çeşitli şenlikler düzenlenmektedir.

Kazikbeli yaylasında, Haziran ayı içinde bir ayağını kara diğer ayağını yeşiller içine basıp yediğin et kavurmasının üzerine buz gibi su içebilirsin.

ÖRF VE ADETLER

Kültürel değerler, alışkanlıklar, gelenekler ve adetler yönünden Giresun ili ile benzerlik göstermektedir. Dikenucu kavurması, Sakarcadan tava, ısırgan yemeği, karalahana unnaması, diblesi (pirinçli) ve döşemesi, balık ve mantar salamurası yöreye özgü yemeklerdir.

Tirebolu ve yöresinde il çevresinde olduğu gibi iğne oyası, örme, semercilik, ağaç oymacılığı, el kilim ve halıcılığı, hartama ve tabanca süslemeleri önemli el sanatları arasındadır.

YAĞLIDERE

Yağlıdere'nin bugün bulunduğu yerin ilk defa yerleşim yeri olarak seçilmesi, yöre halkının Cuma namazlarını kılmak, ihtiyaçlarını gidermek ve alışveriş yapmak amacıyla Ağdarı bükünde 1811 yılında büyük bir cami yapmaları ile başlar. Cami yapılmasından sonra, etrafta tuzcu, kalaycı, demirci ve gazcı gibi zaruri ihtiyaç maddeleri satan işyerleri kurulmuştur. İşyerlerinin çoğalıp gelişmesi, meskun inşaatların yapılmasıyla ilçe yapısal oluşumunu tamamlamış ve "CAMİYANI" ismini almıştır.

Yağlıdere Çayı kenarında yerini alan ilçe merkezi, sonraları bu çayın ismini almıştır.19.yüzyılda Tirebolu ilçesine bağlı iken 1957 yılında Espiye'nin ilçe olmasıyla buraya bağlı bir bucak olmuştur. 1987 yılında ilçe olmuştur.

COĞRAFYA

Sahilden 14 km. içerde kurulan küçük bir yerleşim alanıdır. Güneyi Alucra ilçesi, Doğusu Güce ilçesi, Batısı Dereli ilçesi ve kuzeyi Keşap ve Espiye ilçeleri ile çevrilidir. Rakımı 50 m. olup yüzölçümü 350 km2'dir.

İlçede düzlük arazi yok denecek kadar azdır. Arazi çok dik ve engebelidir. Bölgeden Yağlı Dere Çayı geçmekte olup, bu çayı besleyen çok sayıda dere bulunmaktadır. Yağışın bol olması bu derelerin taşmasına ve dolaysıyla sel felaketine yol açmaktadır.

Bitki örtüsü olarak 600 m. yüksekliğe kadar fındık, kızılağaç, kavak, kayın, karaağaç, kestane, şimşir, kiraz, gürgen ve ceviz, ladin ağaçları bulunur. Eğrelti otu , ısırgan, yonca, asma, orman gülü ve benzeri bitki türleri de yaygındır.

İlçede, ekilip dikilebilir alanların çoğunda fındık. Diğer kısımların çoğunluğu orman ve çayır ve mera alanı bulunur. Ormanlık alanların bitimiyle birlikte yaylalara çıkılmaktadır.

İklim tipik Karadeniz ikliminin bütün özelliklerini taşımaktadır. Her mevsim yeterince yağış almaktadır. Yüksek kesimlerinde kış mevsiminde biraz daha fazla kar yağışı olur.

İlçede ve Üçtepe Beldelerinde 2 belediye, bunlara bağlı 12 mahalle ve 30 köy bulunmaktadır.1997'yılı nüfus sayımı sonucuna göre, ilçe merkezinin nüfusu 3.512, Üçtepe beldesi nüfusu 1.904 olup, köylerle birlikte toplam nüfusu 18.104 ' dir. Diğer yörelerde olduğu gibi, ilçede bulunan köylerden ilçe merkezine ve diğer şehirlere çok fazla göç yaşanmış olup, halen devam etmektedir. Bu göç son yıllarda ABD başta olmak üzere, Avrupa ve Arap ülkelerine yönelmiştir. Yöredeki göç olayından dolayı ilçenin toplam nüfusu sürekli azalmakta.

EKONOMİ

İlçenin dışarı ile bağlantıları kara yolu ile olup, Giresun il merkezine 47 km. uzaklıkta bulunan ilçe, sahile 14 km. uzaklıkta olup, asfalttır. İlçenin tüm köylerinde yol olup, tamamı sıtabilize ve ham yoldur. Son yıllarda betonlaşma çalışmaları sürdürülmektedir.

Ekonomik yapı çoğunlukla fındık tarımına, hayvancılığa, arıcılık ve ormancılığa dayanır. Fındığın yanı sıra, halk kendi ihtiyacını karşılamak amacıyla mısır,sebze, meyve ve çay tarımı da yapmaktadır.

İlçede, son yıllarda alabalık yetiştiriciliği büyük gelişme göstermiştir. Ayrıca arıcılık da son yıllarda önemli bir gelişme göstermiş ve toplam kovan sayısı 2700'e ulaşmıştır.

İlçede sanayi kuruluşu sayılabilecek özel şirkete ait iki adet fındık kırma tesisi bulunmakta, bunun yanı sıra küçük ölçekli ağaç doğrama atölyeleri bulunmaktadır.

Bakır, çinko maden yatakları yönünden zengin olan ilçede bu yönden bir üretim yoktur.

TURİZM
Doğa turizmi yönünden büyük bir potansiyele sahip olan ilçede, Turizm çok gelişmemiş olup ekonomiye bir katkısı yoktur. Daha çok iç turizm hakimdir. Yayla turizminin dışında turizm amaçlı herhangi bir faaliyet yaygın değildir.

Önemli tarihi ve doğal yerleri arasında; 12 adet kemer köprü, Cami, Zaviye, Değirmen, Vakfiye, Üçmezar taşı, Çağlayan şelalesi sayılabilir.

YAYLACILIK

İlçede yaylacılık çok gelişmiştir. Eskiden bölge halkı hayvan otlatmak için yaylaya göç etmekte iken son yıllarda, Temiz dağ havası alarak dinlenmek ve çeşitli yayla şenliklerine katılarak eğlenmek için yaylaya çıkmaktadır.

Önceden yaylaya yürüyerek gidilirken; ulaşımın sağlanması ile otomobiller ile bu yaylalara üç-dört saatte gidilip gelinmektedir. Yöre halkının çıktığı yaylalarda Haziran, Temmuz aylarında çeşitli şenlikler düzenlenmektedir.Bu yaylaların başında Çakrak yaylası gelmektedir.

ÖRF VE ADETLER

İlçe Örf ve Adet bakımından Giresun yöresi ile benzerlik gösterir. İlçe halkı Geleneksel giysileri diğer yörelere nazaran daha çok tercih etmektedir. Eski geleneklere göre yaylacılık ve yayla şenlikleri sürdürülmektedir.

El sanatları dalında, oya, semer, el örgüsü, el dokuması kilim ve halıcılık, sepet çeşitleri, ip, dastar ve çul öegüsü sayılabilir.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
OSMAN AĞA


-1884 Yılında Giresun'un Hacıhüseyin Mahallesinda doğdu.

-1912 Yılında Balkan Harbine gönüllü katıldı. Sağ dizinden yararlanarak sakat kaldı ve 'TOPAL' lakabı ile anılmaya başlandı.

-30 Kasım 1915'te gönüllü olarak Doğu Cephesinde Ruslara karşı savaştı.

-Şubat 1918'de Giresun Belediye Başkanı oldu

-Şubat 1919 Yılında Muhafazai Hukuk-u Milliye Cemiyeti Giresun Şubesini kurdu.

-1919 Yılında İstanbul Hükümeti hakkında tutuklama kararı çıkardı, Tutuklanmamak için Keşap ve Şebinkarahisar yöresine kaçtı.

-29 Mayıs 1919'da Atatürk ile Havzada gizli olarak buluştu.

-5 Haziran 1919'da Arkadaşları ile Pontusçu Rumlar'ın Giresun'daki Rum Mektebine Astıkları Pontus bayrağını indirdi.

-8 Temmuz 1919'da hakkındaki tutuklama kararı Padişah Vahdettin tarafından kaldırıldı.-

-Temmuz 1919 'da giresuna geri döndü ve tekrar belediya başkanı ve


muhafazai Hukuk-u Milliye Cemiyeti başkanı oldu.

-Temmuz 1919'da Osman Ağaya Kaymakam Baki bey tarafından başarısız bir suikast düzenlendi.

-Şubat 1920'de 'GEDİKKAYA' gazetesini yayınlamaya başladı.

-Eylül 1920'de Giresunlu gönüllüler ile Ermeni harekatını bastırmak üzere Kars'a gitti.

-12 kasım 1920'de Giresun usakları ile birlikte Ankara'da Atatürk'ün muhafızlığına başladılar.

-12 Kasım 1920'deOsman Ağa ve 47. Gönüllü Alayının Koçgiri İsyanını bastırmaları.

-5 Ağustos 1921'de Komutasındaki 47. Giresun Gönüllü Alayı Ankara'ya geldi.

-Ağustos 19222'de 42. ve 47. Gönüllü Alayları Başkomutanlık, Sakarya Meydan Muharebesine katıldılar.

-2 Nisan 1923, Osman Ağa 'nın ölümü ve Cumhuriyet Şehidi olması.

-Nisan 1923, Osman Ağa 'nın Giresun kalesine gömülmesi.

-Mart 1925, Osman Ağa'nın naaşı anıt mezara taşınmıştır.

Osman Ağa Kimdir

Osman Ağa, Giresun'un Hacıhüseyin mahallesindeki Ferudunzadeler ailesindendir. Babası Hacı Mehmet Efendi, Annesi Zeynep hanım olup ailesi ticaret ile uğraşmakta idi. 1912 yılında balkan savaşı başladığına Osman Ağa ticaret işi ile uğraşmakta idi, babası askerlik bedelini ödemesine rağmen O gönüllü birlik oluşturarak savaşa katıldı. Savaşta göstermiş olduğu başarılarından dolayı Yarbaylık rütbesine kadar yükseldi. Bu savaşlarda sağ dizinden yaralanarak Gazi unvanını aldı. Giresun'a döndükten sonra 1.Dünya savaşına katılmış,Batum ve Harşit çayında Ruslara karşı savaşarak, Rusların Harşit çayını geçmelerini engelleyerek Tirebolu'nun işgalini önlemiş.

Mondros Mütarekesinden sonra Belediye başkanı olmuş, Uzun yıllar beraber yaşayan Ermeni ve Rum işgalci çetelerinin belini gönüllüler kurarak kırmış. Bu Rum ve Ermeni işgalci çeteler,Osmanlı hükümetine Osman Ağa'yı şikayet ederek hakkında tutuklama kararı çıkarttırmışlar, Bunun üzerine Osman Ağa, Şebinkarahisar bölgesine yerleşmiş.

8 Mayıs 1919 tarihinde Yunan Kızılhaç heyetini taşıyan bir Yunan gemisi Giresun'a gelir. Heyet 11Mayıs 1919 tarihinde Taşkışla'ya beyaz renkli Yunan Kızılhaç Bayrağını asar, 5 Haziran 1919 Tarihinde ise Pontus bayrağını asarlar. Bu olaylar üzerine Osman Ağa , Harekete geçerek arkadaşları ile birlikte işgalcilerin bayraklarını indirip, yerlerine Türk bayrağını asarlar.

Osmanlı hükümeti tarafından affedilen Osman Ağa; İzmir ilinin Yunanlılar tarafından işgal edilmesi üzerine, 17 Mayıs 1919 tarihinde Giresun'da büyük bir miting düzenleyerek işgalci devletleri ve göz yumanları protesto etmiştir.

29 Mayıs 1919 tarihinde Havza'da Mustafa Kemal Atatürk ile gizlice buluşmuş. Bu buluşmadan sonra Atatürk'den aldığı emirler doğrultusunda hareket etmiş, ayrıca bu emirler kendisine güç verdiği için daha rahat hareket etmeye başlamış.

Erzurum Kongeresine Dr Ali Naci DUYDUK ve İbrahi Hamdi Bey'i temsilci temsilci olarak göndermiş. Giresun Askerlik Şubesi Başkanı Hüseyin Avni Alpaslan ve Jandarma Komutanı Hamdi Bey ile anlaşarak,Eylül 1920'de Giresun gençlerinden oluşan 'GİRESUN GÖNÜLLÜLER TABURU'nu kurmuştur.

Kurulan bu tabur ilk önce Ermeni saldırılarında görev almış. 12 Kasım 1920'de Osman Ağa Mustafa Kemal ATATÜRK ile tekrar buluşmuş, Atatürk'ün korunması içi önce yanındaki on kişiyi, Daha sonrada Giresun'dan topladığı 100 kişilik muhafız gurubunu Ankara göndermiş. Bu şekilde Atatürk'ün ilk muhafız birliği Giresunlulardan kurulmuş.
Giresun'da GEDİKKAYA isimli bir gazete çıkartarak, Milletin milli şuurun'un oluşmasını sağlamaya çalışmış. Bu çalışmaları art niyetli kişiler tarafından engellenmeye çalışılmış.

Giresun Müdafa-i Milliye Başkanı ve Belediye Başkanı sıfatıyla Kasım 1920'de Ankara'ya gitmiş,Gerekli emirleri aldıktan sonra Giresun'a dönerek, 12 Ocak 1921 tarihinde 42. ve 47. Gönüllü Alayların kurulması çalışmalarını başlatmış.

Mar 1921'deki Koçgiri ayaklanması Topal Osman Ağa komutasındaki 47. Gönüllü Alayının büyük katkıları ile bastırılmıştır.

Çorum-Merzifon-Tokat ve Samsun havalisinde Rum ve Ermeni çetelerini tamamen kaldıran Osman Ağa , komutasındaki Gönüllü Alayı ile birlikte Sakarya savaşına katılmıştır. Bu savaşta 42. Alay, Tirebolulu Binbaşı Hüseyin Avni Bey Komutasında büyük kahramanlıklar göstermiştir, Taşlıtepe sırtlarını kanlarının son damlasına kadar savunmuşlar.Bu alayın tamamını şehit veren Osman Ağa, Mangaltepe sırtlarında büyük kahramanlıklar göstermiştir.

Trabzon milletvekili Ali Şükrü beyin ölümünden sorumlu tutulmuş, 2 Nisan 1923'de çıkan bir çatışmada 40 yaşında iken vefat etmiş

Mezarı Giresun Kalesindedir.
__________________
GİRESUNLU
serkanoksuz çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Eski Bugün   #n/a 
Teşekkür Botu
Bot
bot Çevrimiçi

Avatar

Giriş Tarihi: Ocak 2005
Yaş: 0
Mesaj : 0
Üye No: 0
Rep Power: Çok
ANSWER (01-30-2007), bluekeys (10-30-2006), bozo83 (01-30-2007), RomantiQ (08-09-2007), İsTaNBuL-GoNeN (10-30-2006) bu konu için teşekkür ettiler...
bot Çevrimiçi Tesekkur botuna Rep veremezsiniz. Yinede Tesekkurler. Kurallara Aykırı Mesajı Bildir  
Old 10-30-2006, 04:12 PM   #2
bluekeys™
Forum Demirbaşı
 
bluekeys™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Nov 2005
Konum: Ç.KALE/BİGA
Yaş: 44
Mesajlar: 5,907
Teşekkür Etme: 594
Thanked 2,624 Times in 685 Posts
Üye No: 3332
İtibar Gücü: 3941
Rep Puanı : 132808
Rep Derecesi : bluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

saol bilgilendirme için hep karedeniz bölgesini gezmek istiyorum ama bakalım nasip...
__________________



[sakın] bana bulaşma kalp kırarım bazen]
bluekeys™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-30-2006, 07:11 PM   #3
CaKaLBoT
ÇaKaL Üye
 
Üyelik Tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 1,791
Teşekkür Etme: 0
Thanked 88 Times in 15 Posts
Üye No: 26295
İtibar Gücü: 2549
Rep Puanı : 76884
Rep Derecesi : CaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

memleket gibisi yok kardeşim...
__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur.
CaKaLBoT çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-30-2006, 07:19 PM   #4
CaKaLBoT
ÇaKaL Üye
 
Üyelik Tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 1,791
Teşekkür Etme: 0
Thanked 88 Times in 15 Posts
Üye No: 26295
İtibar Gücü: 2549
Rep Puanı : 76884
Rep Derecesi : CaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

saol kanka gerçekten müthiş bir çalışma beğendim...karadeniz gezmek bende istiyom ama nasip...
__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur.
CaKaLBoT çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-30-2006, 10:11 PM   #5
lebron_onur
ÇaKaL Üye
 
Üyelik Tarihi: Sep 2006
Konum: YéR6 !!!
Yaş: 33
Mesajlar: 1,119
Teşekkür Etme: 51
Thanked 36 Times in 20 Posts
Üye No: 18855
İtibar Gücü: 1611
Rep Puanı : 1760
Rep Derecesi : lebron_onur has a brilliant futurelebron_onur has a brilliant futurelebron_onur has a brilliant futurelebron_onur has a brilliant futurelebron_onur has a brilliant futurelebron_onur has a brilliant futurelebron_onur has a brilliant futurelebron_onur has a brilliant futurelebron_onur has a brilliant futurelebron_onur has a brilliant futurelebron_onur has a brilliant future
Cinsiyet :
Varsayılan

walla bu ilimiz süper bir ilimizdir ben gezmiştim walla çok güzel ellerine sağlık
__________________
киιgнт σиℓιиє ƒυи ¢ℓυв


İstanbuLL aTtacK




CezA

.......Dj.. LueRFeaT
lebron_onur çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 11-05-2006, 03:44 AM   #6
CaKaLBoT
ÇaKaL Üye
 
Üyelik Tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 1,791
Teşekkür Etme: 0
Thanked 88 Times in 15 Posts
Üye No: 26295
İtibar Gücü: 2549
Rep Puanı : 76884
Rep Derecesi : CaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

bırgun gıdıf fındık yıcem ınsallah orda...)
__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur.
CaKaLBoT çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 11-05-2006, 07:56 PM   #7
serkanoksuz
Müstakbel Üye
 
serkanoksuz Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Sep 2006
Mesajlar: 286
Teşekkür Etme: 29
Thanked 146 Times in 64 Posts
Üye No: 19022
İtibar Gücü: 1511
Rep Puanı : 8341
Rep Derecesi : serkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond reputeserkanoksuz has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

Alıntı:
İlk Gönderen noumAhmet Mesajı Göster
bırgun gıdıf fındık yıcem ınsallah orda...)
bekleriz fındığı dalından kopartıp yersen daha etkili olurmuş öyle diyolar :biggrin:
__________________
GİRESUNLU
serkanoksuz çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 01-29-2007, 04:31 PM   #8
gangstablue
Yeni Üye
 
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Yaş: 46
Mesajlar: 4
Teşekkür Etme: 1
Thanked 0 Times in 0 Posts
Üye No: 27578
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : 10
Rep Derecesi : gangstablue is on a distinguished road
Cinsiyet :
Varsayılan

ah memleketim ahh

giresunluyum bende heheheh
gangstablue çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 01-30-2007, 01:12 PM   #9
DHeMLy-CHaY
Forum Kalfası
 
DHeMLy-CHaY Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Oct 2005
Konum: Dünyada Bir Yerde
Yaş: 40
Mesajlar: 7,226
Teşekkür Etme: 547
Thanked 425 Times in 271 Posts
Üye No: 3561
İtibar Gücü: 3163
Rep Puanı : 28119
Rep Derecesi : DHeMLy-CHaY has a reputation beyond reputeDHeMLy-CHaY has a reputation beyond reputeDHeMLy-CHaY has a reputation beyond reputeDHeMLy-CHaY has a reputation beyond reputeDHeMLy-CHaY has a reputation beyond reputeDHeMLy-CHaY has a reputation beyond reputeDHeMLy-CHaY has a reputation beyond reputeDHeMLy-CHaY has a reputation beyond reputeDHeMLy-CHaY has a reputation beyond reputeDHeMLy-CHaY has a reputation beyond reputeDHeMLy-CHaY has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

özledim giresunumu az kaldı yakında kavuşacaz (:
DHeMLy-CHaY çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 02-19-2007, 03:59 AM   #10
buluay
Geçerken Uğradım
 
buluay Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Jan 2006
Yaş: 44
Mesajlar: 102
Teşekkür Etme: 8
Thanked 56 Times in 20 Posts
Üye No: 7728
İtibar Gücü: 1468
Rep Puanı : 2810
Rep Derecesi : buluay has much to be proud ofbuluay has much to be proud ofbuluay has much to be proud ofbuluay has much to be proud ofbuluay has much to be proud ofbuluay has much to be proud ofbuluay has much to be proud ofbuluay has much to be proud ofbuluay has much to be proud ofbuluay has much to be proud ofbuluay has much to be proud of
Cinsiyet :
Varsayılan

güzel bir çalışma olmuş eline sağlık
buluay çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Giresun, Erciyes'i avladı boogeyman37 Türkiye 2. & 3.Ligi 0 11-28-2009 08:48 PM
~~GiReSuN~~ DHeMLy-CHaY Eskiler (Arşiv) 5 01-08-2007 12:36 AM
Giresun üniversitesinden çoşkulu açılış CaKaLBoT Eskiler (Arşiv) 1 11-17-2006 11:02 PM
Giresun TV XMaT Eskiler (Arşiv) 0 09-19-2006 01:36 PM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:09 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.