![]() |
![]() |
#61 |
Uzman ®
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: Cezaevi ¿
Mesajlar: 2,547
Teşekkür Etme: 16 Thanked 27 Times in 23 Posts
Üye No: 43364
İtibar Gücü: 1876
Rep Puanı : 3450
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Geçiyor Olacak
Süreceğim seni bu topraklardan, Çetin bir savaş olacak Ordularım seni yenecek elbet Taş üstünde taş kalmayacak.... Süreceğim seni, Ardına bakmadan kaçacaksın, Sözlerini de vereceğim ateşe, Gözlerini de vuracağım tam ortasından Tek bir iz, tek bir nefes ve bir yalandan ibaret olacaksın... Öyle kara ki gözüm korkmuyorum senden Yüzleşeceğim o onursuz yokluğunla Kalleş kurşunların işlemeyecek bağrıma Çelik bir yelek gibi giyeceğim ihanetlerini üstüme Ve vuracağım seni gülüyorken yüzüne... Süreceğim öyle bir gidişin olacak ki.... Yalpalacak bacakların, İçime kurduğun o hasret köyünü de tutuşturacağım Tutuşacak sana dair ne varsa, Alev alev yanacak hatıralarım Ve alev alev yanacak bağrım Ağlamayacağım sen giderken... Süreceğim seni toprağımdan Silip atacağım ne var ne yok, yakıp yıkacağım, savuracağım rüzgarın kollarına Bu topraklarda esir olarak bile duramayacaksın sen... Sürgün sevdaların en ağır işkencelerine sürüyorum seni ben Şafak karanlığı parçalarken göğsünden, Geçiyor olacak deli bir sevda gökyüzünden... Gül Yazganarıkan
__________________
'' Efsaneler Olmez , Shekil Degistirir ''
|
![]() |
![]() |
![]() |
#62 |
Uzman ®
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: Cezaevi ¿
Mesajlar: 2,547
Teşekkür Etme: 16 Thanked 27 Times in 23 Posts
Üye No: 43364
İtibar Gücü: 1876
Rep Puanı : 3450
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gel Seni Giyineyim
Öyle çıplağım sana öyle savunmasızım Sen kalın örtülerin ardından Göz kırpmaktasın... ne kadar çıplaksam ben O kadar giyiniksin sen Kapamalısın önce gözlerini, Soyunmalısın... Dokunmalısın, dilediğince, Ağlamalısın indirmelisin göğü yerlere Ben soyundum sana... Sıyrıldım utancımdan, İşte ellerindeyim... Çıkar at korkunu da Gel seni giyineyim... Gül Yazganarıkan
__________________
'' Efsaneler Olmez , Shekil Degistirir ''
|
![]() |
![]() |
![]() |
#63 |
Uzman ®
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: Cezaevi ¿
Mesajlar: 2,547
Teşekkür Etme: 16 Thanked 27 Times in 23 Posts
Üye No: 43364
İtibar Gücü: 1876
Rep Puanı : 3450
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gelincikler...
Davullar çaldı evlerinin önünde Halaylar çekildi o gece Askere gidiyordu Mehmet Hakkari Yüksekova’ya Yetim kalmıştı küçük yaşta İki kız kardeşi vardı bir de yaşlı anası Fatma Köyün bir okulu vardı derme çatma Ancak beşinci sınıfa kadar okuyabildi çobanlık yapardı, dağda bayırda Arada şehre inerdi Mehmet Sıvacılık yapardı elinde mala... Gözleri dolu doluydu o gece, Kızkardeşi Nurten ağlıyordu sessizce Nurgül içine kapanıktı, Kolay akıtamazdı gözyaşlarını Anasının beti benzi atmıştı... Davul sesleri gümbür gümbür yüreğinde Geçmişe gitti, dalarken gözleri halay mendiline... Oğlu Mehmet’in doğumunu hatırladı İlk adımını, “ana” diye korkuyla ilk haykırışını Gizlice tülbentine sildi gözyaşını... Babası da görseydi Mehmet’lerini Bu katmerli acı hafiflerdi belki... Bir yumru büyüdü içinde Bir şeyler çözülüyor gibi dizinde... Sımsıkı sarıldı evladına, Mehmedine İçine akan gözyaşı konuşturmuyordu Mehmet anladı anasının bakışlarından Fatma Kadının içi cayır cayır yanıyordu Eğildi kulağına “ana” dedi.. “üzülme, ” hakkını helal et” şehit düşersem bile gözyaşı dökme” İyi bak, nurgül’e nurten’e... Ve son kez baktı gözlerine, tüm bir geçmişi bir bakışa sığdırır gibi Ardından hızlıca bindi trene.... Anası Mehmedin ardından yığıldı banklara Acı bir feryatla inliyordu tren Son vagonu da, veda ederken gara Karardı gece, karardı... Günlerce ağladı Fatma Kadın, Ciğeri sızlıyordu... Ne yemek yiyor, ne uyuyordu... Oğlu, Mehmet’i, çok severdi ayranlı aşı Taze soğan, lavaşı O gittiğinden beri yiyemiyordu... Yüksekova’da Bir sınır karakoluna gitmişti Mehmet, Sarp dağlar, göz alabildiğine ayrılık fısıldıyordu... Bazen anasının yüzü düşüyordu ufka Ne yapıyorlardı acaba Ya kimsenin bilmediği, anasına bile söyleyemediği Gülizar... Ya o özlüyor muydu acaba... Bir daha görebilecek miydi gülizarın kara gözlerini Son gece gelememişti gülizar asker uğurlamasına Dedikodudan korkmuştu... Erkenden başını döşeğine koymuştu Ağlamıştı, uğurlayamamıştı bile ilk aşkını.... Günler hep böyle geçti onlar için... Derken mektubu geldi Mehmet’in Anası elleri titreyerek açtı Nurgül’e uzattı mektubu Kelimeler hece hece kimbilir kaç kez okundu... Burnunda tütüyordu anası, bacısı... Laf arasında sormuştu gülizarı Selam yazmıştı, ilk kez o gün anladı anası İyiydi Mehmet, “çok özledim anam” diyordu mektubunda Geleceğini yazmıştı kurban bayramında.... Anasının içi biraz olsun rahatlamıştı... Gülizara da haber yollamıştı... Nurten götürmüştü abisinin selamını Gülizar, Mehmedine sarılır gibi Nurtene sarılmıştı... Yanakları al al... Ramazan ayı geldi derken... Her geçen gün Mehmet’in gelmesi yaklaşıyordu... Anası oturup pencere önüne Hayale dalıyordu... O sabah........ Ahhhh o sabah.... Kara sabah Lanet sabah Anası içi yanarak kalktı yatağından Mehmet”i o gece hiç gitmemişti rüyasından Bir gelincik tarlasını kazıyordu... Gelincikler kırmızı bir su gibi ayaklarından akıyordu.... Dualar etti içi yanarak... Ah keşke mümkün olsaydı oğlundan bir haber almak.... Aradan kaç saat geçti bilinmez Dalmıştı Fatma Kadın oturduğu yerde... İrkildi hızla çalan ahşap kapının sesiyle Bir ateş düştü içine... Bir ateş.... Ayakları hızla kapıya doğru götürdü onu... Kim o diye seslendi Kapıda ki ses “Ana Mehmet’in arkadaşıyız” dedi... Fatma Kadın kapıyı açtı... Askerler, Mehmetler, Sustular... Sustular... Mehmet nerede diyecek oldu Fatma Kadın Bir jip daha geldi kapıya Komutanları indi düşük omzuyla... Fatma ana o an anladı içindeki bu garip hissi, Oğlum, Mehmedim diye inletti gelincikleri Mehmetler girdi koluna Mehmetler..... Ana dediler... Şehitler Ölmez... Mehmetler ölmez... Konu komşu Fatma kadının acı çığlıklarıyla inliyordu şimdi Mehmetin gezdiği dağlar ağlıyordu... Gülizar yere bıraktı kendini Çığlıklar yüreğini dağlıyordu... Fatma Kadının Mehmedi, bin parça olup düşmüştü Gelincik olup saçılmıştı, kahpe ellerin mayın koyduğu toprağa, Ateşler düşmüştü Fatma kadının bağrına Mermiler sıkılmıştı, Nurgül’e, Nurten’e, Gülizar’a Mehmeti kavuşmuştu babasına Bir demet gelincik gibi Ölmemişti Mehmet, Uzanmıştı bir gelincik tarlasına.... Mehmetler, gelincikler... Hiçbiri ölmediler... Ölmediler... Gül Yazganarıkan
__________________
'' Efsaneler Olmez , Shekil Degistirir ''
|
![]() |
![]() |
![]() |
#64 |
Uzman ®
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: Cezaevi ¿
Mesajlar: 2,547
Teşekkür Etme: 16 Thanked 27 Times in 23 Posts
Üye No: 43364
İtibar Gücü: 1876
Rep Puanı : 3450
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gezinmekte Aşk
Ölüm nedir ki, Er geç gelecek olan. Günü belli değil Bilen var mı ne zaman... Düşün ki biliyorsun o günü, Düşün ki işliyor zaman... Geriye döndükçe akrep ve yelkovan Ne götürürsün ki yanında Dünyadır yine dünya da kalan... Götür beni de desem alabilir misin yanına, Gitme kal desem? kalabilir misin hayatta, Kalırsın en saklı kuytumda, Bir hayalden ibarettir yaşanan.. Ne gören olur yüzünü, ne sesini duyan... Olsun, varsın öyle olsun... Sen her yeni nefeste, nefessin Her yeni çiçekte çiçek... Yeni sevdalarda, yeniden dirilirsin... Gün gelir bir çalgının tellerinde söylenirsin... Gün gelir dudaklarda dillenirsin... Sen aşksın... Ferman dinlemezsin... Var oldukça kıvrak dünya Benden ona, ondan bana, candan cana gezinirsin... Gül Yazganarıkan
__________________
'' Efsaneler Olmez , Shekil Degistirir ''
|
![]() |
![]() |
![]() |
#65 |
Uzman ®
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: Cezaevi ¿
Mesajlar: 2,547
Teşekkür Etme: 16 Thanked 27 Times in 23 Posts
Üye No: 43364
İtibar Gücü: 1876
Rep Puanı : 3450
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gidip de Geleni Yok Gülüm Bee! ! !
Unutulmaz yüreğine işlediysen bir kere, Unutulmaz a canım. Unutulmaz be Ilgıt ılgıt bir rüzgar olur, Yüreğinde kor olur da Ölemezsin bile... Öyle keskin bir bıçak olur ki sevda Sıkıysa uyu hele, kapa gözlerini, Nerdee.. Ne uyku, ne yemek, ne içmek Canından geçersin de, ondan geçemezsin yine... Kuru bir bataklığa döner yüreğin a canım. Bir kış gününde kuş uçmaz kervan geçmez karlı bir dağa döner... Kurtlar iner gece olunca, uluyarak gönlüne, Korkarsın, sinersin yine kendi içine... Isıtırsın kendini, kendi ellerinle... Yüzün güler mi a canım, gülmez be Gülse de acı olur tebessüm, Oturursun bir aynanın önüne, Sayarsın çizgileri, koparırsın akları, Yağarsın yağmur gibi kendi kurak iklimine... Sen sen değilsindir yabancılaşırsın kendine, Ve yabancıdır aşklar sevdalar dokunuşlar tenine, Bir bilinmez zamandır ve dönülmez bir yoldur artık vardığın Dönemezsin a canım, dönemezsin dününe... Varacağın yer de bir tek sen kalırsın yine seninle... Bilinmez bir sondur sonrası gidip de geleni yok gülüm bee! ! ! Yaşamayı yaşatmayı bildinse Ölmeyen bir sevda kalır senden geriye, Gül Yazganarıkan
__________________
'' Efsaneler Olmez , Shekil Degistirir ''
|
![]() |
![]() |
![]() |
#66 |
Uzman ®
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: Cezaevi ¿
Mesajlar: 2,547
Teşekkür Etme: 16 Thanked 27 Times in 23 Posts
Üye No: 43364
İtibar Gücü: 1876
Rep Puanı : 3450
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gittin/Sustum
Derin bir boşluk, derinlerde seziyorum. İçimi dağlayan bir garip his, Kimsesizlik, Özlem, Ağlamak istiyorum, Ne kadar da doluydu içim sevgiyle oysa, kollarındayken Gittin! Öylece bırakıp gittin! Kısacık anlar mıydı bana ayrılan ömründen? İçimde başlattığın yangını dindirmeden, Beni bölerek gittin. Dün gibi gittin, geçmiş bir ömür gibi Gittin! Öylece bırakıp gittin beni... Nefesimi götürdün giderken, Parçalandım, kırılıp döküldüm yürürken. Dudaklarımda hala ıslaklığın varken Ve Ellerinden kalan yanık izleri tenimdeyken, gittin Yine kayboldun, o kalabalık şehrin yollarında, kayboldun. Neden kendini de almadın içimden? Sökmedin kokunu tenimden? Gittin! Dudağıma dizilen bir yığın sözcük vardı oysa! Bütün bir gök, yıldızlarıyla toprağa değmiş gibiydim, kollarında. Sözcükler büyüyü bozacak gibi, dudaklarını dudaklarımdan koparacak gibi, Sustum... Öylece seyrettim gözlerini, Özgür bıraktım gözlerimi. Benim yerime, anlatsınlar sana beni Ama sen! Gittin! Aşk iki saate sığar mı zannettin? Bir öpüş, bir dokunuş yeter mi? güneşin dünyayı öpmesi gibi Dudaklarımda izini bırakarak gittin. Oysa ben yıldızları toprağa değdiğinde sevmiştim. 2004 Gül Yazganarıkan
__________________
'' Efsaneler Olmez , Shekil Degistirir ''
|
![]() |
![]() |
![]() |
#67 |
Uzman ®
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: Cezaevi ¿
Mesajlar: 2,547
Teşekkür Etme: 16 Thanked 27 Times in 23 Posts
Üye No: 43364
İtibar Gücü: 1876
Rep Puanı : 3450
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gök YOLU/İSTerSEN
Bir gök yolu ışıl ışıl üstümde Az öte de dolunay Gökte varaklı bir süsleme... Siyaha inat, geceye inat yıldızlar Her birinde bir başka gülümseme Dem zamanını vuruyor saat Beni çağırır gibi bir inilti çarpıyor göğüs kafesine yokluğunda dipsizleşiyor gece... bir bağlamanın telleri gibi damarlarım tezene olup vuruyorsun yüreğime kaç güfte çıkardın benden kaç hasret türküsü yazdın hücrelerime gece olunca geliyor ilham bir kanun, bir keman, bin çalgı oluyorum ellerinde... hevesin geçiyor az sonra atıyorsun beni ısırgan otlarına dağlanıyorum, yanıyorum gece olunca kara bir kılıf geçiriyorsun üstüme yalnızlıktan dikilmiş dikişleri de... yosunlar sarkıyor göz pınarlarımdan küflenmiş ellerim, ayaklarım paslı yüreğim geniş değil mezhebim zehirli bir sarmaşık da olsan yine de seni yeşertmekteyim ecel beşiğine yatırıyorsun beni uyu diyorsun kapatıyorum gözlerimi... ama eğer....................! ! ! ! İSTERSEN; Yeni bir beste yap benden, hasrete inat, gidişine inat, sevincim tutunsun gök yoluna ak köpüklü dalgalar vursun yosunlu göz pınarlarıma kavuşmuşluğumuzun yankısı vursun dolunaya ......................................istersen... Gül Yazganarıkan
__________________
'' Efsaneler Olmez , Shekil Degistirir ''
|
![]() |
![]() |
![]() |
#68 |
Uzman ®
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: Cezaevi ¿
Mesajlar: 2,547
Teşekkür Etme: 16 Thanked 27 Times in 23 Posts
Üye No: 43364
İtibar Gücü: 1876
Rep Puanı : 3450
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Görülmedi Tarihimde
Sizi diledim dün gece saat 12’yi geçe Secdeye koydum başımı Saatlerce Tutulup kaldım öyle Bir kez daha, bir kez daha yalvardım Sessiz bir çığlık karıştı gökyüzüne, İçtendi dileklerim koptukça yüreğimden size dair hislerim dağlanır gibi acıdı etlerim... Sizi diledim dün gece saat gece yarısını geçe, Uyuyordu konu komşu Sokak lambasının bile ışığı sönüyordu Rüzgar uğuldamaya korkuyordu Ben uyumadım Uyuyamadım Diz üstü oturdum yatakta Saatlerce asılı kaldı ellerim göğün en karanlığında Ne bir ağrı ne bir sızı Yine de olmadı kollarımda Sığındım gecenin gölgesine, Gözyaşlarım takılıp kaldı kirpiğime... Tutunup yokluğunuzun dikenli tellerine Sizi nasıl sevdiğimi fısıldadım meleklere Sizi dilendim dün gece saat gece yarısını geçe, Öyle sessiz bir çığlık Öyle içli bir yakarış görülmedi tarihimde... Gül Yazganarıkan
__________________
'' Efsaneler Olmez , Shekil Degistirir ''
|
![]() |
![]() |
![]() |
#69 |
Uzman ®
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: Cezaevi ¿
Mesajlar: 2,547
Teşekkür Etme: 16 Thanked 27 Times in 23 Posts
Üye No: 43364
İtibar Gücü: 1876
Rep Puanı : 3450
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Göz Olalım Yüzünde
İki yıldız........... “Göz olalım yüzünde” demişler.... Güneş doğmadan inmişler. Ay ayaklanmış, Fırlamış yatağından “Ne oluyor yıldızlar kimmiş sabaha doğan”? Öğrenince geleceğini Tenine katmış ay da kendini Güneşi kaldırmışlar... Vaktinden önce biraz kızmış “uyandırmayın beni” demiş edepsizce ay eğilmiş kulağına güneşin, geleceğini söylemiş dili döndüğünce bir avuç koparmış göğsünden “yüzüne yerleştirin bunu gidince”.... “kamaşsın gözler onu görünce”.... bulutlar da ellerine ayaklarına katmışlar hamurlarını içine de baharı, nisan yağmurlarını küçük bedenine kocaman bir yürek sığmış onur, gurur, sevgi, şefkat, vicdan, duygu birbirine tutunmuş.... yaradan özenmiş sana, yaratırken evlat ki cennet kokusundan esinlenen onurun en büyüğü her şeyim Daha ne diler yaratandan yüreğim Sen varsın ya.... CAN’sın ya.... Göçsem de ömrün bittiği yerde Islanmasın kirpiklerin bir kere bile... Ben her yerdeyim... Ay tenlim, güneş yüzlüm YÜREĞİNDEYİM İÇİNDEKİ SESTEYİM... Helal dir sana sütüm, Helaldir emeğim Helaldir ekmeğim Yeter ki gülsün, yıldız gözlerin... Hakkımı helal ettim bin kere helal Milyon kere helal bebeğim... Gül Yazganarıkan
__________________
'' Efsaneler Olmez , Shekil Degistirir ''
|
![]() |
![]() |
![]() |
#70 |
Uzman ®
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: Cezaevi ¿
Mesajlar: 2,547
Teşekkür Etme: 16 Thanked 27 Times in 23 Posts
Üye No: 43364
İtibar Gücü: 1876
Rep Puanı : 3450
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gülüm
Yalnızlığın gölgesi vurunca duvarlara, Sağanağında kalıyorum acıların, Tutunmak için çırpınsam da hayale, Elimi uzatıp tutamıyorum... Bir yanımdan coşkun sular akıyor, Bir yanım, uçsuz çöllerde onu arıyor, Yüzüm çoğu zaman gülse de dostlara İçimde bir yara var, kanadıkça kanıyor... Sorgular bitmiyor, ağ örmüş beynimde, Ellerin ah aşkım, söyle hangi ellerde, Belki şimdi bilmediğim bir yerde, Beni de sevecek, beni arıyor... El açıp dua ediyorum yüce rabbime, Bazen de ağlıyorum, ömürden gidene, Kimseye güvenme gülüm desem de, Ümitsiz olmuyor, yalan alemde... Dünya uymuş bir kere şeytana sanki... Aşk, sevgi yok gülüm inan ki... Diller çok şey dese de sanma ki! Gözler de asıl gerçek yatıyor... Gül Yazganarıkan
__________________
'' Efsaneler Olmez , Shekil Degistirir ''
|
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|