![]() |
![]() |
#341 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: ||-Gabar-||
Mesajlar: 9,873
Teşekkür Etme: 57 Thanked 136 Times in 98 Posts
Üye No: 44597
İtibar Gücü: 3340
Rep Puanı : 6831
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Fermuar
Kadın,kocasına bir pantolon alacakmış.Dükkana gidip istediğini söylemiş.Satıcı somuş: -Önü düğmelimi olsun hanımefendi,fermuarlı mı? Kadın telaşla konuşmuş: -Sakın fermuarlı olmasın, fermuarlı bir ceketi var,durmadan gravatını sıkıştırıp duruyor. |
![]() |
![]() |
![]() |
#342 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: ||-Gabar-||
Mesajlar: 9,873
Teşekkür Etme: 57 Thanked 136 Times in 98 Posts
Üye No: 44597
İtibar Gücü: 3340
Rep Puanı : 6831
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Papağan ve kadın
Kadının biri bir petshop a gider ve "bir papağan almak istiyorum" der.Mehmet ismindeki petshop sahibi -"Hanımefendi elimde bir tane papağan kaldı fakat bu papağan çok küfürbaz almak istemezsiniz sanırım" fakat bir papağan sahibi olmak isteyen kadın -" Hayır almak istiyorum" der ve papağını alır. Evine geldiğinde bir bakar ki gerçekten papağan kadını her eve geldiğinde'hoşgeldin *rospu' diyerek karşılar. Buna dayanamayan kadın papağanı alır ve petshopa geri götürür. Mehmet bey bu papağan gerçekten çok terbiyesiz. Her eve geldiğimde beni hoşgeldin *rospu diyerek selamlıyor ve ben buna dayanamıyorum. Papağını geri getirdim ve paramı geri istiyorum. Fakat o anda paraya ihtiyacı olan Mehmet bey hanımefendi merak etmeyin birkaç gün bana bırakın ben terbiye edeyim daha sonra gelin alın... Kadın inanmayarak da olsa tamam der ve gider. Mehmet papağanı alır ve bir çaydanlık su kaynatır. Ne diyeceksin lan kadın eve geldiğinde diye sorar papağana -"Hoşgeldin *rospu diycem." der. Bunun üstüne papağanın kafasını kaynar suyun içine sokar ve tekrar sorar.Papağan yine aynı yanıtı verir. Bir olur , iki olur ve papağan işkenceye dayanamaz -"Hoşgeldiniz hanımefendi diycem" der. Ertesi gün kadın gelir ve Mehmet bey kadına papağanı terbiye ettiğini söyler. Kadın bunu kontrol etmek istediğini söyler ve papağana sorular sormaya başlar. Ben eve geldiğimde bana ne diyeceksin? -"Hoşgeldiniz hanımefendi" diyeceğim der papağan. Kadın çok şaşırır ama emin olmak için devam eder. Peki yanımda bir kız arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? -" Hoşgeldiniz hanımefendiler" diyeceğim peki yanımda bir erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? -"Hoşgeldiniz beyfendi" diycem. peki yanımda 2 -3 erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? Papağan biraz duraksar ve cevap verir : -"Oğlum Mehmet suyu kaynat bu karı harbi *ro*pu!!!" |
![]() |
![]() |
![]() |
#343 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: ||-Gabar-||
Mesajlar: 9,873
Teşekkür Etme: 57 Thanked 136 Times in 98 Posts
Üye No: 44597
İtibar Gücü: 3340
Rep Puanı : 6831
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sosis
Babası çocuğuna güzel bir iş kurmak için paçaları sıvamış. Ancak oğlan salak olduğu için hiç bir işi beceremiyormuş.Babası ona ne is bulduysa hepsini elini yüzüne bulaştırmış berbat etmiş. En sonunda babası tam otomatik bir sosis fabrikası kurdurmuş. Çocuğunu elinden tutup, bari işi öğrensin diye hemen fabrikadaki bir sosis makinesinin başına götürmüş. - "Bak oğlum" demiş. "Buradan böyle öküzü yolluyorsun... aha diğer taraftan sosis olarak çıkıyor, bu kadar basit anladın mı?". Çocuk dinlemeden başını sallamış, sallamış ta... sonra babasının yüzüne salak salak bakmış ve; - "peki buba, buradan sosisi goysak, öteki taraftan öküz olarak çukar mu ?" diye merakla sormuş. Babası hemen cevaplamış: - "Maalesef evladım, o teknoloji bir tek senin ananda var..." |
![]() |
![]() |
![]() |
#344 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: ||-Gabar-||
Mesajlar: 9,873
Teşekkür Etme: 57 Thanked 136 Times in 98 Posts
Üye No: 44597
İtibar Gücü: 3340
Rep Puanı : 6831
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ölçüp, öyle yemek lazım
Adamın biri evcil maymunu ile bir bara gitmiş. Bir içki ısmarlamış, o sırada da maymunu ortalıkda dolaşıp eline ne geçirirse ağızına atıyomuş. Son olarak bilardo masasındaki bir topu mideye indirince barmen bağırmaya başlamış. -"Yav naapo bu hayvan bilardo topumu yedi". Adam da -"Ya o yer ,parası neyse veririm." demiş. Parayı verip çıkmışlar. Aradan bir hafta geçtikten sonra maymunlu eleman yine gelmiş. Yine bir içki ısmarlamış. Bu arada maymun da barda duran eriklere elini uzatmış. Barmende bir yandan seyrediyomuş. Maymun önce erigi götüne sokmuş sonra çıkarıp aazına atmış. Barmen adama dönüp -"Bu ne yaptı şimdi" demiş. - Adam: "Senin şu bilardo topu olayından sonra herşeyi ölçüp de yiyor." |
![]() |
![]() |
![]() |
#345 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: ||-Gabar-||
Mesajlar: 9,873
Teşekkür Etme: 57 Thanked 136 Times in 98 Posts
Üye No: 44597
İtibar Gücü: 3340
Rep Puanı : 6831
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Uyanık Hasta
Doktorun biri yeni bir muayenehane açmış. Kapıya yazmış... " Vizite ücreti 100 Dolar. İyileştiremediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz..." Vizite pahalı ama, doktor gerçekten doktor... Her gelen hasta iyileşip gidiyor... Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş... Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalmış... "Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum..." Doktor... Adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş: "Hemşire hanım! Sekiz numaralı kutuyu getirin" Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş... "Ama Bu bok!!!!!" Doktor sakin, "Evet! İyileştiniz. Tad alıyorsunuz artık.." Adam, parayı ödemiş sinirleri tepesinde gitmiş... Aradan birkaç ay geçmiş. Büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun .. "Doktor bey, ben de hafıza kaybı başladı... Herşeyi unutuyorum...!" Doktor, adama şöyle bir bakmış yine, hemşireye dönmüş, "Kızım, sekiz numaralı kutuyu getirir misin?" demiş. Adam, hemen itiraz etmiş, "Ama, o kutuda bok var!"... Doktor, "Doğru! Bakın, hafızanız da yerine geldi!...." Adam, ağlamaklı, hırsla ödemiş parayı çıkmış dışarı... Kurmuş da kurmuş intikam planlarını... Birkaç ay sonra.. "Doktor! Ben de iktidarsızlık başladı... Durumum kötü, hiçbir şey yapamıyorum..." Doktor adamı gözüyle şöyle bir inceleyip, "Hemşire hanım sekiz Numaralı kutuyu getirir misin" diye seslenince, adam, tüm hırsıyla, "S.kecem,seni de sekiz numaralı kutunu da..." diye bağırmış.. Doktor gayet sakin, "Geçmiş olsun! Artık yapabiliyorsunuz!!!!" |
![]() |
![]() |
![]() |
#346 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: ||-Gabar-||
Mesajlar: 9,873
Teşekkür Etme: 57 Thanked 136 Times in 98 Posts
Üye No: 44597
İtibar Gücü: 3340
Rep Puanı : 6831
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() 4 Rahibe
4 rahibe ölmüs ve cennet cehennem sınırında sorgulamaya alınmışlar. Sorgulama meleği demiş ' şimdi herkes sırayla dünyadayken işledigi en büyük günahı anlatsın. Sakın atmayın tespit ederiz. 1. rahibe ben hayattayken bir kere penise dokunmustum parmağımın ucuyla demiş melek hangi parmağınla diyince sağ elinin isaret parmağını göstermiş. Melek: Tamam yavrum şimdi git ve günahı işlediğin o parmağı yan taraftaki kutsal suya sokarak arın günahlarından demiş. 2. Rahibe ben hayattayken bir kere penisi tutmuştum Melek: hangi elinle demiş. Sag elini kaldırmış 2.rahibe, melek de ona gidip o elini yandaki kutsal suya sokarak günahlarından arınmasını ögütlemiş. Bu sırada 3. rahibeyle 4. rahibe aralarında fısıldaşıyolarmış. Sonra aniden yer değiştirmişler. Sorgulama meleği bunu farkederek: 'Bir dakika ne oluyor, siz niye yer değiştirdiniz ' diye sorunca daha önce 4. sırada olup 3. sıradakiyle yer değiştiren rahibe: ' İzin verirseniz, arkadaş kutsal suya g.tünü sokmadan ben bi ağzımı çalkalayıp çıkayım efendim... |
![]() |
![]() |
![]() |
#347 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: ||-Gabar-||
Mesajlar: 9,873
Teşekkür Etme: 57 Thanked 136 Times in 98 Posts
Üye No: 44597
İtibar Gücü: 3340
Rep Puanı : 6831
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Çocuğumuzun adı ne olsun
Kız hayatında ilk defa bir partiye gidecekmiş,annesi o aksam kızına öğüt veriyormuş. -Kızım bak sen bu partileri bilmezsin burada çapkın erkekler olur seninle yatmak için her şeyi yaparlar eğer böyle bir şey olursa ona çocuğumuzun adı ne olsun diye sor hemen telaşlanır ve senden uzaklaşır. Neyse kız partiye gitmiş biraz sonra bir genç kızı dansa kaldırmış, dans ederlerken genç kızı okşamaya sarkıntılık yapmaya başlamış. Kız hemen "çocuğumuzun adı ne olsun" demiş, genç tırsmış ve gitmiş. Bir sure sonra başka bir genç gelmiş yine aynı sarkıntılıklar başlamış kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş ve genç yine panik bir şekilde kaçmış, biraz sonra bir genç daha gelmiş, dansetmeler falan derken yine aynı sarkıntılıklar başlamış, kız yine "çocuğumuzun adı ne olsun demiş ama değişen bir şey yok daha sonra dışarı çıkıp ıssız bir yer bulmuşlar kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş gençte yine bir şey yok biraz sonra genç kızın elbiselerini çıkarmış kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" gençte yine bir şey yok genç kızla sevişmeye başlamış kız "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş genç yine sessiz bir süre sonra genç işini bitirmiş kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş. Genç kalkmış prezervatifi çıkarıp bir düğüm atmış "Buradan çıkabilirse David Cooperfield olsun" |
![]() |
![]() |
![]() |
#348 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: ||-Gabar-||
Mesajlar: 9,873
Teşekkür Etme: 57 Thanked 136 Times in 98 Posts
Üye No: 44597
İtibar Gücü: 3340
Rep Puanı : 6831
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Vazelin
Adamın biri motosiklet almış. Satıcı adama bir kutu vazelin hediye ederek "yağmurlu havalarda bunu metallere sür, pas yapmaz" demiş. Adam motorunu göstermek üzere kız arkadaşına gitmiş. Akşama doğru kız "gel seni bize götürüp ailem ile tanıştırayım, hem de akşam yemeği yeriz." demiş. Hemen arkasındanda bir hatırlatmada bulunmuş. "Yalnız dikkat et bizim evde yemek yerken kimse konuşmaz. Konuşan olursa o bütün bulaşıkları yıkar..." Adam 4 kişinin bulaşığından ne olacak diye düşünürken eve girdiklerinde bir de ne görsün dağ taş her yer bulaşık... Uulan bir konuşursak yandık demiş... Yemek yerken aklına "Ben şimdi bu kızın elini tutsam kimse bir şey diyemez." fikri gelmiş. Kızın elini tutmuş, kimseden çıt yok. Bir de öpeyim demiş, Öpmüş gene çıt yok.. Ulan ben bununla bu işi burada pişireyim demiş. Herkesin gözü önünde kızla yatmış ama gene çıt yok.. Adam iyice pişkinliğe vurup yahu bunun anası da güzelmiş deyip onunla da yatmış. Gene çıt yok. Tam bu sırada dışarıda gök gürleyip yağmur yağmaya başlamış. Bizimki motoru paslanmasın diye aldığı vazelini cebinden çıkardığı anda kızın babası bağırarak ayağa fırlamış. - "Tamam tamam koy onu yerine bulaşıkları ben yıkarım |
![]() |
![]() |
![]() |
#349 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: ||-Gabar-||
Mesajlar: 9,873
Teşekkür Etme: 57 Thanked 136 Times in 98 Posts
Üye No: 44597
İtibar Gücü: 3340
Rep Puanı : 6831
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() UYANIK
Ateşli bir köy çocuğu şehrin en büyük marketinde işe başvurur. Dünyanın bu en büyük alışveriş merkezinde herşey ama herşey satılmaktadır. Patron sorar: * Daha önce hiç satıcılık yaptın mı? * Evet köyümde bu işi yaptım. * Patronun gözü cocugu tutar: * İyi, yarın başlıyorsun. Ertesi gün akşam olur ve patron çocuğu karşısına alır; * Evet, bugün kaç satış yaptın?? * Bir! * Ne bir mi? Ötekiler 20-30 satış yaptılar, Nasıl bir? Kaç dolar tuttu peki? * 320.334 USD doları. * Patron şaşırır ve sorar: * Nasıl becerdin bunu? * Adama küçük boy bir olta, sonra orta boy ve sonra da büyük boy bir olta sattım. * Adama nerede balık tutucağını sordum. Kıyıda diyince bir tekneye gereksinimi olduğunu söyledim. Tekne bölümüne indik ve çift motorlu, yelkenli, lüks bir yat sattım. Vosvosuyla bunu çekemeyeceğini söyleyince son model 4x4 bir jeep sattım. Patron kendinden geçer: * Ne diyorsun, tüm bunları bir küçük olta almaya gelen adama mı sattın? * Genç çocuk yanıt verir: * Yoo aslında karısı için bir tane orkid istemişti... Ben de ona şöyle dedim: "Haftasonun mahvolmuş, sen en iyisi balığa git..." |
![]() |
![]() |
![]() |
#350 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: ||-Gabar-||
Mesajlar: 9,873
Teşekkür Etme: 57 Thanked 136 Times in 98 Posts
Üye No: 44597
İtibar Gücü: 3340
Rep Puanı : 6831
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() BAŞ AĞRISI
![]() ![]() ![]() Joe, yatak kariyeri başarılarla dolu bir insandır. Ancak yaşlandıkça bu meziyeti inanılmaz bir baş ağrısı yüzünden durmuştur. Sağlığı ve aşk hayatı çekilmez, bir hal aldığında tıbbı bir yardıma ihtiyacı olduğunu fark eder. Kapı kapı, doktor doktor gezdikten sonra problemini çözebilecek bir uzman hekim bulur kendine; " - Size bir iyi bir de kötü bir haberim var." der doktor. " - Doktor önce iyi haberi duymak istiyorum." " - Sizi baş ağrınızdan kurtarabilirim." " - Peki kötü haber nedir doktor bey?" " - Çok nadir görülen bir durum..söylemesi zor ama hadım edilmeniz gerekiyor. Cinsel organınız, omurganızın alt kısmına baskı yapıyor ve bu baskı sizde dayanılmaz, bir baş ağrısı yaratıyor. Bu baskıdan kurtulmanın tek yolu erkeklik organınızı almak." Joe bu haber karşısında şok olur ve morali çok bozulur. Kendi kendine sorar; " - Ne yapsam acaba. Erkeklik organım alınırsa ben nasıl yaşarım. Kimin için yaşarım. El içine nasıl çıkarım!" Cevap vermek için fazla düşünmez ve başka bir şansı olmadığı için bıçak altına yatmaya karar verir. Hastaneden taburcu olduğunda; " - Oh be! Dünya varmış. Kurtuldum şu lanet ağrıdan" diye derin bir nefes alır, ancak üstünde önemli bir parçasının eksik olduğunu hisseder. Caddede yürürken farklı bir kişi olduğunu sezinler. Yeni bir başlangıç yapmaya ve yeni bir hayata başlamaya karar verir. Bir erkek giyim mağazasının önünden geçerken vitrinde duran bir takım elbiseye takılır gözleri. " - İşte tam aradığım takım elbise!" der ve dükkana girer. Tezgahtara; " - Yeni bir takım elbise istiyorum" der. Tezgahtar Joe'yu söyle tepeden tırnağa bir süzer ve; " - Bir bakalım. 44 beden!" der. Joe gülerek; " - Kesinlikle doğru, nerden anladınız?" " - Bu benim işim." Joe takım elbiseyi dener. Üstüne cuk diye oturur. Joe aynada kendisine hayran hayran bakarken tezgahtar sorar; " - Yeni bir gömlekde ister misiniz?" Joe bir kaç saniye düşündükten sonra; " - Elbette" der. Tezgahtar Joe'ya şöyle bir bakar; " - Kol numarası 34 ve 16 numara yarım yaka." Joe şaşırır; " - Kesinlikle doğru nerden anladınız?" " - Bu benim işim!" Joe gömleği giydi. Evet gömlek süper olmuştur. Yakasını aynada düzeltirken tezgahtar sorar; " - Yeni ayakkabıya ne dersiniz?" " - Evet lütfen. Bir de ayakkabılarınıza bakayım" Tezgahtar Joe'nun ayaklarına bakarak; " - Evet...9-1/2... E." Joe iyiden iyiye afallar; " - İnanamıyorum bir bakışta kaç numara ayakkabı giydiğimi nasıl anladınız? Vallahi bravo!" Tezgahtar; " - Efendim. Bu benim işim." Joe ayakkabıları da giyer. Gerçekten de ayakkabılar cillop gibi oturur ayaklarına. Şöyle dükkan içerisinde bir tur atarken tezgahtar sorar; " - Beyefendi vallahi jilet gibi oldunuz! Size bir tane de şapka veriyim ben!" Joe aynaya bakarak; " - Heyt ulan be façayı o biçim düzdüm." diye içinden geçirir ve " - Evet bir de şapka bakayım kendime!" der tezgahtara. Tezgahtar Joe'nun kafasına bakarak; " - Eveeeeet...7-5/8." Joe dumur üstüne dumur yaşamış bir şekilde tezgahtara; " - Evet..doğru..nerden bildiniz?" diye sorar. Tezgahtar iyiden iyiye havaya girmiş bir şekilde; " - Bu benim işim efendim" der. Şapka da süper oturmuştur kafasına. " - Vayyy beee, ulan ben neymişim beee. Ulan ben var ya ben..." diye düşünürken tezgahtar yine sorar; " - Size bir tane de don verelim efendim" " - Joe bir kaç saniye düşünür ve; " - Tamam! Hemen bana en fiyakalı donlarınızdan getirin!" der. Tezgahtar geri adim atarak "Eveeeeet..36 beden!" Joe gülerek; " - İlk defa yanıldınız. Ben 18 yaşımdan beri 34 beden giyiyorum!" der. Tezgahtar kafasını sallayarak; " - Hayır..size 34 olmaz. Erkeklik organınızı sıkıştırır ve omurganıza basınç yapar bu da dayanılması güç bir baş ağrısı çekmenize sebep olur!..." |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 2 (0 üye ve 2 misafir) | |
|
|