www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 11-03-2008, 05:15 PM   #121
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Sevgiye Koş

İlahi gücün
Sevgiyle yoğurduğu
Bedenlerde
Bireysel olarak yaşanan
En hassas duygu

Aşk;

Tutkunun sevgiyle
Kırıtmasından doğan
Yakan kırmızıyla
Yaşayabiliyorsan eğer
Her an sevgililer gününü
Şu dünyada
İçen yoktur senden başka
Mutluluk şerbeti

Yaşamadıysan
Ve yaşayamıyorsan
İşte o zaman
Fırtınalar esen
Bomboş yüreğini
Zaptetmek için bedeninde
Koş, sevginin arkasından
Koş ki vakit varken
Doyumsuz tadına varasın
Aşkın

Hazların en güzelini
Yudumla hayat sofrasından
Al eline sevgi anahtarını
Açılsın kapılar birer birer
Koş
Sevdaya koş
AŞK’a koş
Sevgiyle insana koş
Aç kollarını
Sar sinene
Giy ateşten gömleği
Yansan da koş
Sığın yaratana sev.
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 11-03-2008, 05:15 PM   #122
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Seviyorum

Aynalara koşmadan
Yaşarım kendi kendimle
Tüm zamanlar benim nasılsa
Bayılırım sinemaya, tiyatroya
Arkadaşlarım var birkaç tane
Vakit geçiririz gün içinde birlikte
Yorulunca güneş, damlar gözlerinden uyku
Çökmeye başlar alaca karanlık yer yüzüne
Bekler beni evim

Evde geçer vaktimin çoğu
Beslerim ruhumu müzikle
Kah dans eder, kah spor yaparım eşliğinde
Hüzünlenirim bazı bazı melodilerle
Oturur şiir yazarım aşka dair
Yalnızca aşka değil ha konu bol nasılsa
Okurum kitap sayfalarca
Başucumda okunmayı bekleyen kitaplarım var

Eser özgür rüzgarlar başımda
Köstek olacak ne karışan var
Ne de sıralanmış akıl hocaları
Bir anam,bir babam ve iki kardeşim
Elbette ki iki de yeğenim

Yaparım türlü çeşit pasta, börek
Laf aramızda pek de güzel olur
Paylaşırım dostlarla,ailemle,komşularımla

Geçmiş günlerin düşüncesinde
Plan yaparım geleceğe dair
Yalnız kendim için değil
Dünyaya merhaba demiş
Bütün çocuklar için çalışırım şevkle

Sıkıldığında canım
Kucak açar cennet yatağım
Sarar sarı papatyalı yorganım
Gömülür başım yumuşak yastığa
Dalar tatlı rüyalara gözlerim
Gel keyfim gel mesti şahane
Koşarım cennet bahçesinde
Doğar her sabah umutla güneş

Aldığım her soluk,çiçeklenir yüreğimde
Hissediyorum güneşin sıcağını,karın soğuğunu
Elim ayağım tutuyor çok şükür
Seviyorum, seviyorum yaşamayı
Seviyorum kendimi. Bencil de değilim
Yaratandan ötürü severim herkesi
İnsanları, türlü çeşit hayvanları
Doğa aşığıyım,yalnızlığa da

Aslında mutluyum
Küsmem hiçbir zaman yaşama
Sabit kalemle imzaladım sevgi antlaşmasını
Şu fani üç günlük dünyada
Derim herkes yakalamalı
Hayat denen kısacık ömürde
İster yalnız, ister sevdikleriyle mutluluğu,
Hayatın ucuna tutunmalı sıkı sıkı
Becerebilmeli gülmeyi,inadına gülmeli
İnadına sevmeli ve severek yaşamalı
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 11-03-2008, 05:15 PM   #123
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Sevtap Sevim/ Kalk Yerinden (çocuklar ağlamasın)

Kalk Yerinden(Çoçuklar Ağlamasın)

....

Sevmekle baslar yaşam
Önce Yaradanı sever insan
Bir böceği,bir çiçeği,
Bir kediyi bile severken
Kaliteli olsun yaşam
İnsan kendine yaşamdan pay biçerse
Yaşamda yerini doğru çizerse
Sevmenin tadına varırmış.
Dilde olmazmış sevmek,
Yürekten gelirmiş
Ataya,dosta,sevgiliye,kardeşe
Yanında olurmuş en zor günlerinde
Beklemezmiş gel yanıma desin diye
Al elimi dermiş her seferinde
El uzatılırmış muhtacım diyene

Komşunun aç kaldığı yerde
Oruç tutsan helal olmazmış
Namaza dursan beş vakit
Camilere gitsen her Cuma da
Oruçlu olsan onbir ayın sultanında
Dile karışırsa helal olmayan heceler
Nafile edersin duanı

Yol Rabbim in yoludur
Göz Rabbim de
Yürek atışı helal lokmadan geçermiş
Yürek atışı helal sözden geçermiş
Uzak yerlerde üşüyen çoçuklar potinsiz gezermiş
Ağlarmşþ bir çocuk annesinin eteğinde
Bir lokma ekmek için
Dolaşırmış çöplüklerde,
Taşı kaynatan nineyi anlatan hikayeyi
Anımsarsa insanlık yeni baştan dogar

Kalk oturduğun yerden
Yolun yol değil
Karnın doyduysa
Allah'ın yolunda sözün doğruysa
Bugün o gündür
Kalk oturduğun yerden
Rabbim den af dile
Zor gününde yanıbaşında
Bir kırlanıç biterse,
Al yanına beraber uçun doğrunun yolunda
Çift uçar kırlangıçlar
Seninle ağlayan çoçukların yurduna

Anam ağlar babam ağlar
Dostlar yanıbaşımda çiçek açar
Kardelen olurum,açarım gönüllerde yagarken kar
Başka çiçek bilmem,gözyaşımı akıtmam yabana
Umut olurum her yeni günde çiçeklerim yeniden açar
Benim gönlümde güneş çocuklarla doğar
Sakın unutmayın çocukları
Kar geliyor kapatacak yolları
Bir yudum ekmeğe bile öylesine muhtaçlarki
Van da,Urfa da,Elazğ da
Bir sokak ötede evinin yanıbaşında
Ağlar annesinin omzunda bir çocuk
Akarken çatıdan yağmur damlaları
Gönlünü gönder,bir ufacık battaniyen yok mu
Bırak boş işleri
Kalk yerinden bir postalık para yeter

Ayların Sultanındayız
Çocuklar aç kalmış,
Ataları bir kalem bile alamamış
Zor günde yaşam örnekleriyle dolmuş taşmış
Paranı,pulunu vaktini iki lakırtıya harcarsın
Oruç,namaz diye hayrırız
Yapalım hepsini birden
Elden öte kendimize
Doğruları getirelim evrende
Öğretelim önce kalbimize
Af dileyelim yanlışlar için Rabbime

Kalk yerinden
Bak karşý da bir çoçuk ağlıyor
Mardin de,Hakkari de İstanbul un varoşlarında
El verin sussun çoçuklar
Aç kalmasın insanlar.
Ayların Sultanındayız
Boşa geçirilen zamanda
Namaz kılıp,oruç tutsan da
Doğrudan şaştınsa
Sık silahını yalana yada ruhuna
Yolun açık doğru sözde
Namusun doğru sözde
Güzel kalpte
Allah verir aman dileyenlere
Af dile
Gerisi nafile
Rabbim duyar sesini...! ! !
Ona sığın.
Unutma çok uzakta evladın gibi
Bir çocuk ağlý yor akan çatının altında
Ya ağlayan evladın olursa?
Başka ana baba sana koşmaz da
Sormaz mı evladın,neredeydin,
Ey baba,ey ana? ?
Lakırtılarla gün doldurdunsa

Bak o çocuk;
Aç karnında zoraki oruçta
Kalk yerinden
Zaman geldi
Haydi..
Uzat Elini...
Kendine bekleme
Sen uzat ki
Uzansin sana eller
Namını eller değil Rabbim duysun
Namusunu eller değil Rabbim bilsin
Şanını eller değil ağlayan çocuk yüceltsin
Haydi ne duruyorsun?
Dilden suya aksın doğrular
Zor günde kucaklansın dostlar,çoçuklar
Edilsin dualar

Kalk yerinden
Ağlayan çoçuk susmalı
Duyun Eller,Payeniz iki lakırtıya değil
Çocuklara olmalı
Bin veren Rabbim için
Bir doğru yolu açmalı
Çünkü bu ay ayların Sultarı
Ramazan-ı Şerif..
Hoşgelmiş
Doğdu yol için,doğru söz için
Affeylemek
Yardım elini uzatmak için
Sizlere,bizlere birer dua almak için
Çok uzaklardan gelmiş

Haydi kalk yerinden
İki lafla peynir gemisi yürümez
İki kelam Rabbim e gelmez
İstersen
Orucunu tut,namazını ki
Ama önce
Aç olanları doyur
Yalanlarını kilitle Kaf Dağý na
Gitmeli ağlayan çocukların ataların yurduna

Çocuklar ağlamasın! ! !
Bir tek gözyaşını silerek bile alalım birer dua.
Hayredelim,hoşgeldin diyelim Ramazan a...

Velakin bunların hiç tüketmeyelim diğer aylarda da! ! !

Sevtap Sevim

Meral Yağcıoğlu
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 11-03-2008, 05:15 PM   #124
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Seyahatnamem/Yazı

Alternatif Tatil önerilir........

GÜNEYDOĞU’YA SEYAHAT


Yolculuğumuz gece başladı.Ankara,Pozantı üzerinden gidiyoruz. Toros Dağları dört bir yanımız kapladı.Bolkar Dağlarından beslenen Çifte han kaplıcalarının dağın eteklerinde yapılanmış tesislerinde konakladık.Şeker pınar kaynak sularını geçerek Pozantı’ ya yol alıyoruz.Tekir yaylasında temiz oksijeni bol hava ciğerlerimizi bayram ettirdi.Deniz seviyesinden 1.200 metre yükseklikteki çam ağaçları kaplı tepelerden geçiyoruz. Hava çok sıcak değil yağmur çiseliyor.Gülek boğazını geçip Tarsus’ a vardık.
Artık insan oğlunun tarihinin yazıldığı ilk yerleşim yerlerindeyiz.Tarsus Hıristiyan aleminin en önemli yerlerinden biridir.Aziz Jean Poll burada doğmuştur.Tarsus’ta şelalenin serinliğinde kiremitte alabalık yedik.tadına doyamadık.Cleopatra kapısı ve Eshab-ı Kefh(mağara arkadaşları) gezilerini yaptık.Kraldan kaçan 7 arkadaş ve yol göstericinin sığındığı mağarada 309 yıl uyuduktan sonra mağaradan çıkıp ekmek almak isteyince verdiği paranın geçerli olmadığını görüp tanrıya yalvarıp bizi bu kadar yıl uyuttun bundan sonra da insanlarla karşılaştırma diyorlar ve tanrı tarafından yukarı alındıkları söylenir.Dağın eteğinde yer alan ilginç mağarayı gezdik.Gezimizin ilk günü çok yorulmuştuk. Mersin’deki otelimize doğru yol aldık.

Mersin çok bakımlı temiz bir şehir.Türkiye’nin geliri fazla gideri az olan sayılı şehirlerinden birisi. Kahvaltıdan sonra heyecanla yola koyulduk Erdemli kasabasında bir tarafı dağın eteklerinde kalmış tarihi yıkıntılar bir tarafta deniz alabildiğine uzanıyordu.Astım mağarasına gittik.sarkıt ve dikitlerin cilveleştiği bazı yerde kavuşup öpüştüğü çok ilginç oluşumları hayranlıkla izledik.Çok zor nefes alıyorduk her halde astımlı olmadığımızdan.

Silifke de Cennet ve cehennem obruklarına (yer altı mağarasının üstü ağır basınca çökmesinden oluşan çukurlar) vardık.Cehennem 128 metre derinlikte sarp kayaların çevrelediği korkunç çukur.aşağı inmemize izin verilmedi.ancak dağcı olmak gerekliymiş.Eğer cehennem böyleyse vay halimize diye iç çektik.Cennet 423 basamaktan oluşan yeşillikler içinde bir mağara zorlu bir iniş yolculuğu başladı.Zemin çok kaygan düşe kalka

İnmeye başladık.Yarı yolda belki de dünyanın ilk kilisesi bizi karşıladı.Görüntü harikaydı.Yıllara inat hala ayaktaydı.Ve nihayet zemine vardık. Yer altında geçen akar suyunu görmeden gürültüsünü duyup serinliğini hissettik.(Yunan mitolojisinde iyi olan insanları ölünce bu çukura atarlarmış.Kötü kalpli insanlarıysa Cehenneme) Çıkış daha bir zordu.Nefes nefese çıktık.Kısaca Cennet müthiş güzeldi.Umalım gideceğimiz yer olur.Çıkışta bizi buz gibi Silifke ayranı sunan garsonlar karşıladı.Kız Kalesine uğramadan olur mu hiç.Kızını koruyan kralın deniz ortasında yaptırdığı ve mezarı olan ilginç kalenin resimlerini çektik.

Adana’ ya vardık.Sivas’ın Kangal ilçesinden doğan Seyhan nehrinin yanında bir lokantada karnımızı doyurduk.Elbette ki kebap yedik.Başka seçeneğimiz yoktu.32 metre yükseklikteki saat kulesini gördük.Ulu cami muhteşem minaresiyle karşıladı bizi.1541 yılında Ramazan oğulları tarafından inşa ettirilen 26 kubbeli bir cami.Çok yorulmuştuk ve otelimize geldik.

Sabahın altısında kalkıp Antakya’ya doğru yolculuğumuz başlayacaktı dünkü yorgunluğumuzdan eser yoktu.İlk istikamet İskenderun.Yolumuz uzak ve şartlarımız çetindi.Çukurova uçsuz bucaksız bize eşlik ediyordu.Zümrüt renkli Seyhan nehrini geride bıraktık ve İskenderun körfezini geçerek yolumuza devam ettik.Sağımızda Akdeniz solumuzda Amanos Dağları yol alıyoruz.İskenderun geride kaldı Antakya’ya yola devam ediyoruz.Meşhur Ormancı türküsünün çıktığı Belen ilçesini geçtik dilimizde türkü.Bir zamanların ünlü Soğuk oluk’ u dağın zirvesinde karşımızda duruyordu.Yalnız o eski göreviyle değil zenginlerin yerleşim alanı olarak.Deniz seviyesinden 740 metre yükseklikteki Belen geçidini geçtik.Kulaklarımız tıkandı.Amik ovası ayaklarımızın altında deniz misali yayılıyordu.Püfür püfür esen rüzgarla serinlemek için kısa bir süre mola verdik.Tarihte en kısa süreli devlet olan Antakya’ya varıyoruz nihayet.1938 yılında sınırlarımıza katılan dağın eteğinde kurulan ST PAERRE kilisesini geziyoruz.İsa peygamberin dünyadan ayrılmasından sonra kurulan beş kiliseden birisidir.(İstanbul-İskenderiye-Antakya ve Kudüs) Harap bir kilise sadece ST PAERRE’nin kürsüsü ve İsa peygamberin büstü bulunmaktadır.Freskler rutubetli ortam olduğu için tamamen kaybolmuş.İlk Katolik kilisesi olarak bilinmektedir.Katolikler için Hac kilisesidir. Tıpkı bizim Kabe’miz gibi. Harbiye’ye gidip acıkan karnımızı özel soslu ızgara tavuk la doyurduk, yorulan bacaklarımızı dinlendirdik.Birazda alış veriş tabi ki.Yemekten sonra Antakya mozaik müzesini gezdik.Bu müze şu anda dünyada 2.büyük müze.1.müze Mısır’dadır.İlk girişte Antakya lahdi karşılıyor mermer lahit görülmeye değer.Bu lahitten iki kadın bir erkek ceset çıkmış ve iskeletleri sergilenmektedir.Kadınların mücevherleri çok ince zevkin ürünü.Bu şahane mozaiklerin görüntüsünü almak mümkün olmadı maalesef.Kameramın olmadığına çok üzüldüm.Apollo’ dan Herkül’ e Herakles’ ten Afrodit’e kadar sayısız heykel ve mozaik gözlerimize tek manzara.Pamuk tarlalarını seyrederek Kilis’e yol alıyoruz.Kilis2te kaçakçılar çarşısını gezdik eski şaşaalı hali yoktu ama alış veriş yapmadan da yapamadık.

Gaziantep’ e doğru yola çıktık ve bir saat sonra otelimizdeydik Çok yorulmuştuk ve yarın için enerji toplamamız gerekiyordu.şimdi dinlenme vaktiydi. Sabah erkenden yola koyulduk (Zeugma ve Samsat Fırat ve Dicle nehirlerinde bulunan tek geçit olduğundan tüm insanlık için çok önemli.Samsat hiç kazı yapılmadan Atatürk barajı altında kalmıştır acı bir kayıptır insan oğlu için.Şu an için Zeugma’ nın sular altında kalma tehlikesi yok) Gaziantep arkeoloji müzesini gezdik.Burada Zeugma’ dan kurtarılan anlatılamayacak güzellikteki mozaikler sergileniyor.Tablo gibi bu mozaikler adeta tablo gibiydi.Hele o çingene kıza hayran kaldım.Ne taraftan bakarsanız bakın gözleri sizi takip ediyordu.M.Ö 1.yıldan kalma eserler anlatılamaz ancak görülür.Gaziantep sedef kakma atölyelerini gezdik sedef kakma sanatı Osmanlıdan beri süre gelen çok emek isteyen meşakkatli bir sanat.atölyede yapım ustalarını seyrettik hayran kaldık.Gaziantep’ e gelip baklava yemeden olur mu hiç bir de fıstık almadan.Çarşıyı tam manasıyla didik, didik ettikten sonra Zeugma’ya doğru yola çıktık.Nizip’i geçip vardık.Fırat bir gelin edasıyla süzülerek uzanıyordu önümüzde.Zeugma antik kentinde öyle Efes harabeleri’ nde ki gibi tarihi kucaklayacak eserler görünürde yok.Hem kötü niyetli insanlardan hem de doğal felaketlerden korumak için killi toprak altına saklanmış arkeologlar tarafından.Fırat bir harika görmeye değer.Zeugma höyüğünün üstüne kurulmuş olan Türk köyü Belkıs ne yazık ki sular altında aynı kaderi paylaşmakta.Hüzünlü bir ayrılışla Birecik’e yol alıyoruz.Nesli tükenmekte olan ve tek eşli Kelaynak kuşlarını görmek için yaşatma ve çoğaltma işleminin yapılan çiftliğe gidiyoruz.Dünyada 66 adet kalan kel kuşlar harika görünüyorlar. Doğduktan bir sene sonra doğal yerleri Nil nehri'ne gidip dört yıl sonra çiftleşmek için dönerlermiş.

Viran şehir-Kızıltepe üzerinden Nusaybin’e varıyoruz.Suriye sınırından geçiyoruz.Harran ovası alabildiğince gözlere tek manzara.Yollar bitmez bizde enerji bitti ve Nusaybin’ de otelimize gidiyoruz.Eyvah unutmuşuz bu gece Sıra gecesi var ve hazırlanmamız gerekli çok da yorulmuştuk ama kaçırılmaz.Sıra gecesi akşam dokuzda başladı Ergin kardeşler saz ekibi otantik kıyafetleriyle yerlerini aldılar.Gece üçe kadar harika vakit geçirdik.Türkü türkü Türkiye ‘yi dolaştık.Sazlar çalındı türküler eşliğinde halay çekildi.Saz ekibi ayrılana kadar odamıza gidemedik.Canlı bir sıra gecesi ilk defa yaşıyorduk.Seyretmekten daha güzel ve zevkli inanabilirsiniz.Davulcuların düeti görülmeye değerdi.

Gecenin yorgunluğuyla ve mutlu kalktık.Sabah dingin bir hava karşıladı bizi Nusaybin’de kim derdi ki iki sene öncesinde buralardaki insanlar terörden korkulu yaşıyorlardı.Herkesin yüzü güleç etrafı gezdirdiler.Kahvaltıdan sonra Nusaybin’ de şehir turu yaptık.Tarihi İpek yolu üzerinde küçücük bir yerleşim yeri.Kaçakçılar çarşısını gezdik.Suriye Kamışlı sınırından geçiyoruz.Nusaybin’de bir ilk okul gezisi yaptık Teneffüste olan çocuklarla sohbet ettik resim çekildik ve adreslerimiz aldık yazışmak için.

Mardin tarihlerin geçtiği önemli bir yerleşim yeri.Mardin kalesini Timurleng gibi bir savaşçı bile fethedememiştir.Süryanilerin merkezi Darülzaferan manastırına vardık.Bizi yetkili kişiler karşıladı.Manastırda 4000 yıl önce yapılan Güneş tapınağı bölümü çok ilginçti.Mardin dağın eteklerine inşa edilmiş çok sıcak olduğu için çatılara karyola koyup yatarlarmış ve akrepten korunmak için ya mavi cibinlik yada karyolanın ayaklarının altına tasla su koyarlarmış.Sokakları labirent gibi.Bu insanlar evlerini nasıl buluyorlar diye merak ettik.Tarihi Mardin evlerini anlatılmaz güzellikteydi.Adeta taşı dantel gibi işlemişlerdi.Zincirice Medresesi ve Ulu Camiyi gezmek için fırsatımız oldu.Tarihi binalar ve güzellikler o kadar çoktu ki birkaç saat değil ancak on gün gerekliydi.Gazi Paşa İlk okulu ve Kız meslek lisesini gezdik. Sanki taşı nakış olup işlemişler. Bu kadar güzel okulları görünce öğrenci olmak geldi içimizden.Çocuklarla resim çekildik adreslerimiz aldık.Eksikleri olup olmadığını,burada mutlu olup olmadıklarını yani her şeyi konuştuk.Hüzünle ayrıldık bu sıcak insanlardan.Karnımız acıktı ve Mardin’in ünlü kaburga pilavını yedik buz gibi ayran da arkadan dinlenmiştik.

Midyat’ta Telkari gümüş işleme ustalarını gördük ve tabi ki alış veriş.Hasankeyf ‘e varıyoruz.Yol boyunca Midyat dağları bir tarafta bir tarafta da petrol çıkan Raman dağları sarmıştı etrafımızı.Dicle nehri kıvrılarak akıyordu. Halen yaşanan mağaraları gezdik.Valilik tarafından eğitilen ve kokartlı küçük rehberler bize eşlik etti.Her biri cin gibiydiler.Okullarından,ailelerinden ve zorlu yaşamlarından konuştuk.Kaç dil biliyorsunuz diye sorduğumuzda dört dil diye gururla cevap diler.(Türkçe,Kürtçe,Arapça ve İngilizce) inanamadık.Taş köprü inanılmaz hala Dicle’nin üzerinde görevini yapıyor.Kale çok güzeldi. Kuş bakışı seyrettik Hasankeyf’i

Batman üzerinden Diyar bakır’ da ki otelimize gidiyoruz.Dinlenip yarın için enerji toplayacağız.Sabah yağmurla uyandık surlarını gezmek için Kahvaltıdan sonra otobüslerimize bindik Dünyanı en surları arasında olan surları gezdik.Siverek üzerinden Urfa’ ya vardık.Harran ovasına doğru gidiyoruz.(Tanrı yer yüzünün yaratılmasını altı günde tamamladı ve yedinci gün tatil yaptı) .İlk peygamber Hz.İbrahim Harran’da doğdu.İlk kitap Tevrat Musa peygambere bu topraklarda indi.Dinler merkezi Harran dır.Nehirler arası ülke Anatolya (aşağı ülke) 4000 yıllık bir yerleşim yeridir.Tüm dinlerin doğduğu bölge.Bütün dinleri kapsayan ilk medrese Harran da Hz.Ömer tarafından yaptırılmıştır.Burada sadece din dersi değil tıp ve astroloji dersleri de veriliyordu. O günlerde güneş tutulmasını iki saat gecikmeli hesapladıklarını düşünürsek çok da ileri bir teknolojiye sahip olduklarını düşünüyoruz.Harran evleri(karıca evler) koni biçiminde görünürde minicik kulübeler içleri otantik döşenmiş güzel evler kapısı insan boyundan kısa eğilerek içeri girilmesi gerekiyor.Ancak uğursuzluk olmasın diye geri,geri girmemizi söylüyorlar. Koni biçimindeki evler tepeden küçük bir ışık penceresi ve yan cephesinde on santimi geçmeyen iki pencereyle aydınlatılıyor.Yörenin kıyafetlerini giyip resim çektirdik.Hava çok sıcak olduğu için o kalın kıyafetlerin içinde fazla kalamadık.Sin tapınağı dimdik ayaktaydı ve 33 metre yüksekliğinde tepeden bakıyordu bize.Yolumuz Balıklı Göl İstikametimiz Peygamberler kenti Şanlı Urfa.Öğlen olduğu için önce yemek yedik. Kebap yedik ve tatlı olarak da yufkadan yapılan Şıllık tatlısı yedik.hafif ve güzel bir tatlıydı.Ay-nı Zeliha (Zeliha’ nın gölü) ve Balıklı Göl’ü görmeye değer muhteşemlikteydi.Avlanması yasak şişko balıklar insanları görünce suyun üzerine çıkıp ağızlarını açıp yem bekliyorlar.Bir birlerini kovalıyorlar yemi yakalamak için.Hz.İbrahim peygamberin doğduğuna inanılan mağaraya gittik.Dualar edip huşu içinde ayrıldık.Çarşı Pazar dolaşmadan olmaz elbette.Gece otelimize gidip dinlendik.

Ve nihayet bu gün Nemrut’a çıkacaktık.Öğlen saat birde minibüslere bindik kırk kilometre yolumuz vardı sonra ver elini Nemrut’un zirvesi.Nemrut 1200 metre yükseklikteki bir dağ ve 700 metre dik yokuş yayan devam edilecekti.Güneşin batışını görecektik.Zirvenin soğuk olacağını söyleyen Adıyaman’ lıları iyi ki dinlemişiz.yoksa soğuktan hiçbir şey göremeyecektik.Zirveye varmadan Kahta’yı geçince Karakuş tümülüs’ ünü (kartal başlı anıt mezar) bizi karşıladı.Cendere köprüsü’ nü salınarak geçtik.Ve tırmanma yolumuz başladı.Dik yokuş tırmanmak çok zordu.kimisi eşeklerle çıktı bizse tırmandık zar zor zirveye geldik.Zirvede bizi rüzgar karşıladı giysilerimize sarıldık ve bize bakan heykelleri bir,bir inceledik.İlginç tarihini rehberimiz detaylıca anlattı.50 metre büyüklüğündeki Tanrıları görünce yorgunluk falan kalmadı.Akşam yaklaşmaktaydı Güneş dağların ardına saklanmaya başlamıştı saat 5,30 da kaybolurken Mehtap kızıldı ve güneş ışınları tanrıların yüzünde dans ediyorlardı yedi renk, renk ışık oyunlarını seyretmek nefes almak kadar güzeldi.çok soğuk ve rüzgarlı olmasından dolayı poşularla örtünmüştük.sadece gözlerimiz açıktaydı onlar da bayram ediyorlardı.Mehtapta Nemrut bir başka güzeldi. Ya doğuşu nasıldı kim bilir yapacak bir şeyimiz yoktu geri dönmemiz gerekiyordu. Bir dahaki sefere doğuşunu seyrederiz umarım. Otelimize döndük gece olmuştu.

Sabah kahvaltıdan sonra Kahramanmaraş’ a hareket ettik. İki saatlik bir yoldan sonra Maraş’ taydık.Meşhur dondurmasını yedik ve şehri dolaştık.Güney doğudaki son durağımız dan ayrılıp Pınar başı üzerinden Kayseri’ ye vardık. Surlarını gezdik ve Hunt Hatun külliyesi’ nde dolaştık.Döner kümbet etrafında dönüp hayret ettik işçiliği güzeldi.Kapadokya’ya hareket ediyoruz.Derbent vadisindeki doğal oluşumları peri bacalarını gördük.kızıl toprakta oluşmuş irili ufaklı tepecikler ilginçti.Daha önce gördüğüm halde yinede zevkle gezdim.Avanos’ da çanak çömlek atölyesini gezip acemice çömlek yapmayı denedik.Cam atölyesinde üfleme işini seyrettik minicik kum tanesi ateşi görünce nasılda şeffaf cama dönüşüyor.Şarap imalathanesini gezdik kokusundan sarhoş olduk adeta.Ödüller almış Avanos şarabından tattık.Ürgüp açık hava müzesini gezdik. Müzede 365 adet kilise bize ev sahipliği yaptı.Gizli gizli yayılan Hıristiyanlar her gün ayrı kilisede ibadet yapmak için kayaların içine oyarak mağara kiliseler yapmışlar.Şimdi de sıra Oniks taş işleme atölyesindeyiz.yarı değerli taşların işlemesi Güzel ya alması çok pahalı.Dokuma halı atölyesindeyse safha safha ipek halı dokumanın meşakkatlerini gördük.

Seyahatimizin son durağı Avanos’du ve İstanbul’u ve İstanbul da kalanları özlemiştik
Gözümüz ve gönlümüz dolu biraz da yorgun evimizin yolunu tutturduk.
12/09/2003 - 22/09/2003


NEMRUT’TA DANS

Güneş inadına parlıyordu
Akşama yüz çevirmişti gün
Feri sönmüş olsa bile
Mehtabı kızıla boyuyordu
Dağların ardına saklandığında
Yeni bir doğum oluyordu sancılı
Uzaklarda bir başka
Sabah doğuyordu sıcak
Akşamın ayazı yüzümüzü yalarken
Dudaklarımız çatladı
Oysaki Nemrut’ta şenlik başlamıştı
Şaşkın bakışlarımızın gölgesinde

Zeus inatçı güneşin
Son ışık oyunlarıyla
Canlandı asırlık tozunu silkip attı üzerinden
Utangaç yıldızların yüzünü gösterdiği
Gökyüzünün altında
Sevgili karısını dansa kaldırdı
El çırpıyordu tüm tebaası
Karanlık tamamen kapladığında
Nemrut’un zirvesini
Dolunay sundu kırmızı şarabı
Tebessümle zeus ve sevgili eşine
Yeniden doğana kadar güneş
Alev almıştı taştan yürekleri
Yorulmak bilmiyorlardı
Uzaktan gelen müzik eşliğinde
Ağır bir vals le başlayıp
Horon,halay derken
Aldılar sazı ellerine
Yanık bir türkü çalındı kulağımıza

Yavaş, yavaş gece teslim oldu inatçı güneşe
İlkin yıldızlar saklandı gecenin koynuna
Ay direniyordu güneşin ışıklarına
En sonunda güneşin sıcak öpüşüyle
Şarap tepsisini alarak vedalaştı zeus’la
Yanan yürekleri küllendi
Ve taştan oyulmuş yumuşak tahtlarında
Asırlık uykularına çekildiler
Güneşin altında donmuştu her şey.
Bir başkaydı doğumu güneşin
Hareler çiziyordu yontulmuş bedenlerinde
Hissediyordu yürekleri sıcaklığını yaşamın
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 11-03-2008, 05:15 PM   #125
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Sırılsıklam

Her zamankinden
Farklı duygular da yüreğim.
Şimdiye kadar tatmadığım
Dilimde bal,kaymak tadı

Freni patlamış,
Koşuyor yüreğim son sürat,
Uçurumun eşiğinde, heyecanlı
İstikamet, şarampol de kırmızı gül

Zirvenin dibinde
Bir hamak emrime amade
Yasemin beyazlığında
Gül yaprağı çarşaftan
İçimdeki yaramaz çocuk
Kıpır,kıpır coşkulu

İlk gördüğüm an
Değdiğinde gözü gözüme
Bıraktı yerini gül goncasına
Gamzelerimde ki dikenler

Yerden kesik ayaklarım
Uçuyorum, şimdi de
Bulutların üzerinde
Tedirgin, bir o kadar da mutlu
Zevkten de dört köşe hani

Bozulacak büyü,uyanacağım
Karışmış birbirine yakıyor
Korkuyla, aşkın alevi
Hey ALLAH'ım aşk mı bu yoksa

Sudan çıkmış balık kadar
Şaşkın, ürkek bakışlarım.
Gümbür, gümbür yürek atışlarım
Bu duygu başka duygu
Sırılsıklam aşık mıyım neyim?
Tanımam ki aşkı.
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 11-03-2008, 05:15 PM   #126
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Sihirli Kelime

Seni seviyorum
Söylemesi zor, anlamı bol
Basit iki sihirli kelime
İnsanları birbirine bağlayan
Ama hep gizli, utanarak
Söylenen ve söylemek için
Cesaret isteyen iki kelime
Seni seviyorum arkadaşım
Seni seviyorum anne
Seni seviyorum yavrum yada
Seni seviyorum sevgilim
Diyemeyen ve çoğu zaman
Kulaktan kulağa fısıldayan
Belki de fısıltı ile bile değil
Mahrem bir duygu gibi
İçinde sır olarak saklayan
Cesaretsiz bir toplumuz
Ne yazık ki
Oysa bir kere içten
Seni seviyorum demek
Gönül kapılarını açar
Hem de ardına kadar
Kapanmamacasına
Seni seviyorum
Hayatı seviyorum
Güzeli, çirkini, seveni, sevmeyeni
Tüm insanları seviyorum
Sokaktaki mırnavı,yalıdaki finoyu
Tüm hayvanları seviyorum
Doğayı seviyorum
Yaratandan ötürü
Haydi hep birlikte
Seni seviyorum diyelim
Çünkü bir başkasını
Sevmeyen insan
Kendini nasıl sever bencilce
El ele tutuşup
Hayata merhaba diyelim en baştan.
Ve hemen şimdi yanındakine dönüp
Seni seviyorum diyelim yüksek sesle
Seviyorum
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 11-03-2008, 05:15 PM   #127
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Sokaklarım

Gözlerim kapalı
Gidiyorum bilinmeze
Aklımın caddelerinde
Ararken
Yüreğime çıkan
Sevda sokağını
Kayboldum
Çakmağım elimde
Titrek cılız ışığı altında
Aydınlanan sokaklarım
Hepsi birer çıkmaz
Terkedilmiş
İnsanoğlunun uğramadığı
Dönmüş ıssız dikenli yollara
Top oynuyor in cin
Korkuyorum
Benim bu ıssız sokaklar
Biliyorum
Perili köşke dönen yüreğim
Farkındayım, köhnemiş
Zorluyorum bir bir
Tüm sokakları
Geçit veren bulurum
Ulaşırım umuduyla
Viran köşküme
Hayaletlerin cirit attığı sokaklar da
Yok geçit
Ne de küçük bir ışık
Solan güllerin dikenleri
Batarken çorak yüreğime
Çalıyor ölüm marşı
Bozulan sessizlikte
Vermiyor can
Karanlığa sızan kan
Bu sokaklar da
Yitip giden
Benim ömrüm
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 11-03-2008, 05:15 PM   #128
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Sorarım Size

SORARIM SİZE.

İnsan denen düşünen,
Düşündüğünü uygulamasını bilen
Varlıklar değil miyiz?
Canlıların en akıllısı bizler.

Doğayla paylaşan yeryüzünü
Farklı kültürde yaşayan insanlar, insancıklar
Zengini,mazlumu,
Güç bilip namlunun ardına saklanan namerdi
Zalimi,fakiri, yada hassas iyi niyetli, merhametli,
Vardır insan olanı,duygu yürekli.
Soyu tükenmedi iyilerin
Biliyorum, biliyorum az da olsa var birkaç kişi
Çağrım ötekilere, öteki çoğunluğa

Yaratanın özenerek
Sevgiyle beslediği yürekler
Lütfen,lütfen kulak verin
Şu feryada, dinsin acılar
Çiçekler yetişsin
Gülsün dünya
Bırakın yaşasın çocuklar
Ağlamasın analar,babalar.

Dur diyemiyor muyuz?
Acımasız savaşlara.
Birlik olup inançla
Siper etsek göğsümüzü
Biter mi bu vahşet!
Bağrında saklayan şehidimi
Kanla sulanan kara toprak
Döner mi çiçek tarlasına?

Tüm kapıları açan
Kardeşlik anahtarı
Sevgi ve dostluk dururken
Birbirine kıymak
İnsanlık mı?
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 11-03-2008, 05:15 PM   #129
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Suçluyum Hırsızlık Yaptım

Çaldım umudu
Dün gece usulca
Pandora’nın kutusundan

Çözdüm kelepçesini
Salıverdim bulutlardan yeryüzüne
Ekildi sevgi tohumları


Dindi mitolojik vicdan azabı
Hapsetti tüm kötülükleri
Bin pişman ağlamaklı

Açtı yüzünde güller
Bastı sonsuza mühür
Havalandı koynunda ki güvercinler

Kanat çırparak sevdaya
Dağıttı umudu gönüllere
Sihirli asası elinde aşk perisi yollarda

Bekliyorum kapım açık
Mutluluk, eli kulağında
Ha geldi, ha gelecek yüreğime

Ferah tutun gönlünüzü
Gülecek yüzünüz,umudu yitenler
Gerçekleşecek bir bir dilekleriniz

Kurtuldu umut
Pandora’nın esaretinden
Yürek pınarında sevgi yudumluyor şimdi
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 11-03-2008, 05:16 PM   #130
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57909
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Şeytan Çelmesi

“ Hay kör şeytan”
Yürürken dümdüz yolda aheste
Takılıp minik taşa düşünce
Yükleme kabahati ona buna
Hayıflanma kanayan dizine

Şöyle bir bak geriye
Yaptıklarını düşün de
Ara nedenlerini
Maruz kaldığın
Şeytan çelmesinin
Adil ol
Tart günahını,sevabını
Kaçmasın kantar topu
Senden yana

Özenme kör olup şeytana
Ters giyme pabucunu
Yor kafanı düşün biraz
Gör güzeli,kötüyü
Bul yanlışı,doğruyu
İnsan olmanın erdemine
Vakıf ol ki
Varasın zevkine
Yaşamın
Her daim sevgiyle
Açık olsun gönül gözün
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:37 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.